Sûr'a Üfürmek, Ürkmek, Mezarlardan kalkmak!!! - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 21.06.20, 20:37
Swordsfish - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 24.10.19
Bulunduğu yer: TR
Mesajlar: 2,490
Etiketlendiği Mesaj: 78 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Sûr'a Üfürmek, Ürkmek, Mezarlardan kalkmak!!!

Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyuruyor:
"Nasil rahat olayim ki. Sûr sahibi (Hz. Israfil (A.S)) boruyu agzina almis, cepheye
dönmüs ve kulagini dikmis, ne zaman üfleme emri gelecegini beklemektedir.»
Mukatil'e {r.a) göre «Sûr» bir boynuzdur. Hz. Israfil (A.S) agzini boru seklindeki
bu boynuzun üzerine koymustur. Boynuzun basinin çevresi yerle gök arasi
genisligindedir. Israfil (A.S), gözünü Ars'a dikmis ne zaman ona ilk üfleme emri
gelecegini beklemektedir.
Israfil (A.S) ilk defa Sûr'a üfleyince yerde ve göklerde bulunan her canli yere
baygin düser. Yani Allah (CC)'in canli kalmalarini diledikleri disinda bütün canlilar,
siddetli korku yüzünden oluverirler. Canli kalacak olanlar Cebrail (A.S), Azrail
(A.S), Mikâil (A.S) ve Israfil (A.S)'dir. (Allah'in selâmi üzerlerine olsun.)
Bundan sonra Azrail (A.S), alacagi emir uyarinca sirasiyle Cebrail (A.S), Mikâil
(A.S)ve Israfil (A.S)'in canini alir, en sonunda yine emir uyarinca kendisi ölür. Ilk
sûr üflemesinin arkasindan ölen bütün canlilar, kirk yil öylece berzahta kalirlar.
Kirk yil sonra Allah (C.C) Israfil (A.S)'i dirilterek ona Sûr'a ikinci sefer üflemesini
emreder.
Bu durumu Kur'ân`I Kerim söyle bildirir:
Sonra ona (Sûr´a) bîr defa daha üflenir, o zaman onlarin (canlilarin) hepsi
ayaküstü dikilmis bekler durumdadir.»
(Zümer Sûre-i Celilesi. 68)
Peygamber'imiz (S A S.) ayni bahisde söyle buyuruyor:
«— Bana peygamberlik verildigi zaman Sûr'un sahibi geldi, Sür'u agzina aldi bir
adimini öne, öbür
adimini geriye dogru açti, her an ne zaman üfleme emri alacagini bekliyor, aman
sûr'u üflemeden çekininiz.»
Simdi kabirlerden dogrulurken ilk bayginligin korkusunu hâlâ üzerlerinden
atamamis olan ve haklarinda verilecek olan hükmün iyimi kötü mü oldugunun
endisesine kapilan canlilarin zavalliligini, hayal kirikligini ve çaresizligini düsün.
Sen de aralarinda olsan onlar gibi gönül kirikligma ugrar, onlar gibi hayrette
kalirsin. Hattâ yeryüzünün varliklarindan ve ileri gelenlerinden biri de olsan, ayni
baskalari gibi saskinlik ve hayal kirikligi içinde olacaksin, yeryüzünün kirallari o
gün herkesten daha zavalli, daha cüce ve daha önemsiz olacak, tohum tanesi gibi
kalabaligin ayaklari altinda ezileceklerdir.
O sirada bütün vahsî hayvanlar, baslari öne egik olarak, daha önce mahlûkattan
kaçtiklari halde bu defa onlarin arasina karisarak ve hic bir günaha bulasik
olmadiklari halde yeniden dirilis emrine boyun egerek daglardan ve çöllerden
Mahser'e dogru yönelirler.
Sûr üfürügünün ürküntüsünün dogurdugu bayginligin siddeti onlari da Mahser'e
sürükleyerek daha önce insanlardan kaçtiklarini ve canlilardan ürktüklerini onlara
unutturur.
Nitekim ulu Allah (C.C.) bu hususta söyle buyuruyor:
«— Vahsî hayvanlar diriltilip biraraya toplandigi zaman»
(Tekvir Süre-i Celilesi. 5)
Sonra manzaranin dehseti karsisinda ürpererek durumun farkina varacak olan
inatçi kâfir ile seytanlar. Allah (CC)'in su âyetini dogru Cikarmak üzere, belirirler.
"Rabb'în hakki için biz onlari seytanlar ite birlikte toplayacak ve cehennemin
çevresinde dizüstü çökmüs halde bekletecegiz."
(Meryem Sûre-i Celilesl, 68}
O zaman gerek kendi halini ve gerekse kalbinin oradaki halini düsün. Daha sonra
bütün diriltilen canlilar cirilciplak, yalin ayak ve basi kabak olarak Mahser yerine
nasil sevkedilirler. Bir bak da Mahser yeri dümdüz, bembeyaz, engebesiz.ve
apaçik bir yerdir. Üzerinde ne arkasina saklanacak bir tümsek ve ne de içine girip
saklanacak bir çukur var.
Birinci sefer Sûr'a üflendikten sonraki ikinci Sûr üflemesi ile bütün canli türlerini,
aralarindaki bütün farkliliklara ragmen biraraya getirip Mahser yerine sevkeden
Allah (CC), noksan sifatlardan ne kadar uzaktir! Bu manzara karsisinda bütün
kalblerin ürkerek çarpmasi ve bütün gözlerin korkudan faltasi gibi açilmasi gAyet
tAbiidir.
Nitekim Peygamber'i-miz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Kiyamet Günü bütün insanlar, bitki, örtüsüz, siginak ve isaretsiz, dümdüz ve
bembeyaz bir alanda toplanirlar.»
Zaten bu alani yeryüzü alanlari gibi sanma, aralarinda sadece isim ortakligi var.
Nitekim ulu Allah (CC.) söyle buyuruyor:
«— Yerin ve göklerin olduklarindan baska bîr duruma çevrildikleri o gün onlar
(insanlar) tek ve hükmünde ortaksiz olan Allah'in huzuruna dikilirler.»
(Ibrahim Sûre-i Celilesî. 48)
Ibni Abbas (R.A.) der ki: «Bu degisiktik söyle gerçeklesir:
Yeryüzünün bazi yerleri kirpilir, bazi yerlerine eklemeler yapilir. Agaçlari, dallari,
vadileri ve bunlara benzer engebeleri ortadan kalkarak tabaklanmis deri yüzeyine
kan damlamamis bembeyaz bir yumurta kabugu ve üzerinde hiç bir günah
islenmemis bir alan olarak yayilir.
Göklerin de günesi, ayi ve yildizlari ortadan kalkar.»
Ey zavalli insan, bu günün dehset ve fevkalâdeligine dikkat et. Bütün canlilar bu
alanda toplandigi zaman gökteki yildizlar kayip, baslarina düser, günes ve ay
kararir, bu arada bütün isik kaynaklari sönecegi için yeryüzü koyu bir karanliga
gömülür.
Insanlar bu durumda iken diger taraftan gökyüzü meleklerin kimi eteklerinde ve
kimi de dorugunda dururken bes yüz yil boyunca tepelerinde dönerek bütün
katilik ve kalinligina ragmen paramparça olur.
Kimbilir, gök yüzü parçalanirken kulaklarina ne korkunç bir ses gelir. Gök o kadar
iri ve sert gök cisimlerinin paramparça olarak bosluga düsmeleri ve yer yer
sararmis sivi gümüs halinde akip inmesi, göklerin sivi bir maden haritasina,
daglarin hallaç pamuguna dönüsmesi, insanlarin pervaneler gibi öteye beriye
serpilmesi ve hepsinin yalin ayak çiripciplak yürümesi kimbilir, ne korkunçtur!
Peygamber'imiz (S.A.S) buyuruyor ki:
"insanlar yalinayak, çirilçiplak, sünnetsiz olarak ve kulak memelerine kadar tere
batmis olarak yeniden dîrilip biraraya getirilir.»
8u hadisi rivayet eden Peygamber (S.A.S.)´imizin esi Hz. Sevda (RA) söyle diyor:
"Bu sözleri isitince Peygamber (S.A.S.)´imize: "ne çirkin sey!» Birbirimizin her
tarafini görecegiz" dedim. Bana su cevabi verdi, "O gün herkesin kendi derdi,
onlari birbirine bakmaktan alakoyar. Herkes baska sey ile ilgilene meyecek
derecede kendi basinin derdine düser."
Ne dehsetli bir gün ki, herkesin edep yeri açikta oldugu halde kimse kimseye
basini çevirip bakmaz. Nasil baksin ki, insanlarin bir kismi karin üstü ve yüz üstü
sürünmekten takat bulup baskasina dönüp bakamaz bile!
Sahâbilerden Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Bir gün Peygamber'imiz (S.A.S.)
buyurdu:
: «Kiyamet Günü insanlar üç gurup halinde Mahser yerine toplantiya gider.
Binekliler, yayalar ve yüzüstü sürünenler.»
Aramizdan biri «Yâ Rasülallah: üçüncü gurup yüzüstü sürüne sürüne nasil yol
alabilecek?» diye sordu, Peygamber'imiz ona: «O kimseleri ayaklari ile yürüten
Allah (CC) yüzüstü süründürerek yol almalarini saglamaya da muktedirdir.»
Gözleri te görmedigi, aliskanlik haline getirmedigi seyi inkâr etmek insanin
degismez huyudur. Eger insanoglu, yilanin karin üstü sürünerek simsek hizi ile
yol aldigini gözleri ile görmese, ayaksiz yol almayi tasavvur etmeye bile
yanasmazdi.
Aslinda ayak üstü yürümeyi görmeyen bir kimse için o da olacak bir sey degildir.
Buna göre dünya ölçülerine uymuyor diye Kiyamet Günü hakkinda bildirilen
sasirtici gelismelerden her hangi birini inkâr etmekten sakinmalisin. Çünki eger
sen daha önce gözlerin ile görmemis olsaydin, sana sunulacak olan bir takim
sasirtici dünya gelismelerini de siddet ile inkâr ederdin.
O halde kendini çirilçiplak, perisan, zavalli, saskin, apisip kalmis bir durumda
hakkinda verilecek hükmün iyi mi, fena mi oldugunu beklerken ayak üstü dikilmis
olarak gözlerinin önüne getir, kafanda kendini böyle canlandir ve bu manzarayi
hic bir zaman hafizandan silme, cünki durum, her türlü tarifin üstünde kalan bir
önem tasimaktadir.
Sonra tasavvur etmeye devam ederek su gerçekleri de gözlerinin önüne getir:
Insan, melek, cin, seytan, vahsi ve yirtici hayvan, kus olsun, yerlerin ve göklerin
bütün canlilari toplanip biraraya yigiliyor. Biline gelen hafifligi giderilmis ve isisi
kat kat yükseltilmis olan günes, canli yiginin neredeyse tepesine degecek sekilde
yakinina indiriliyor. Ars'in gölgesinden baska hiç bir gölge kalmiyor ve bu gölgenin
altina beiirli ibadetleri isleyerek Allah (CC)'a yakin olma serefini kazananlardan
baskasi alinmiyor.
Ars'in gölgesi altina alinanlar ile disarida kalanlar arasindaki fark, korkunç günes
isisi altinda hoslananlarin baygin hali ve yüzlerinden okunacak olan izdiraplannin
siddeti ile derhal farkediliyor.
Bunlar yaninda o günkü canlilar kalabaligini tasavvur et. Bir yandan tarife sigmaz
kalabalik yüzünden, öteyandan kimi yürürken kimi süründügünden ötürü her
canli birbirini itip kakiyor. Bütün bu sikintilara bir de Allah (CC)'in huzuruna
dikilince içine düsülecek perisanlik ve rezilligin doguracagi korku ve utanç ve
mahcubiyet ekleniyor.
Günes alevi, nefeslerin yalazi, utanç ve endisenin harareti ile yükselen kalb atesi
bir oraya geliyor. Teker teker her kil dibinden bosanip yere akarak denizlesen ter
deryasi canli vücüdlar boyunca yükseliyor. Her canli Allah (CC) katindaki
derecesine göre kimi diz kapaklarina kimi bellerine, kimi kulak memelerine ve
kimi de nerdeyse içinde kaybolacak derecede bu ter deryasina batiyor.
Ibni Ömer'den (R.A.) rivayet edildigine göre Peygamber (S.A.V)'imiz buyuruyor
ki:
«— Kiyamet Günü insanlar Allah (CC)'in huzuruna dikilince yan kulak hizasina
kadar tere batar.»
Ebû Hüreyre'nin rivayetine göre Peygamber'imiz (S.A.S) söyle buyuruyor:
«— Kiyamet Günü insanlar, öylesine terler ki, terleri bir yandan yetmis kulaç
yerin dibine sizarken bir yandan da kulak hizalarina yükselecek kadar herkesi
içine alir.»
Baska bir hadiste Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Insanlar. Kiyamet Günü kirk yil gözlerini semaya dikmis olarak ayakta dururlar
ve çektikleri sikintidan dolayi içinde gömilesîye ter akitirlar."
Ukbe-Bin Amir'in rivayetine göre Peygamber'imiz (S.A.S.) söyle buyurmustur:
"Kiyamet Günü günes yere öyle yaklasir ve insanlar öyle terler ki, kiminin teri
topuguna, kimininki ayak bilegine, kimininki dizlerine, kimininki kalçasina,
kimininki bögrüne, kimininki agzina varacaktir."
Peygamber'imiz böyle derken eti ile agzina gem vurdu, kimisi de terine tamamen
gömülür (bu sirada da eli ile söyle basina vurdu.)»
Ey zavalli insan. Mahser yerinde toplanacak olanlarin karsilasacaklari sikintilari ve
dökecekleri terleri düsün. Bu agir sikintilara dayanamayanlarin bir kismi Allah
(CC)'a seslenerek «yâ Rabb'i, cehenneme göndecek bile olsa beni bu sikinti ve
bekleme azabindan kurtar.» diye yalvarirlar.
Bütün bunlar, henüz hesapaasmaya çekilmeden ve azaba çarpilmadan çekilecek
olan sikintilardir. Sen de bu sikintilar ile yüzyüze geleceklerden birisin. Terinin
nerene kadar çikacagini simdiden bilmiyorsun.
Bilmezsin malûmun olsun ki. Hacc, cihad, oruç, namaz, müslümanlarin sikintisini
gidermeye kosmak, iyiligi emrederek kötülükten alakoymak ugruna yorulmak gibi
Allâh (CC) yolunda gayretler vererek dökülmeyen terler. Kiyamet alaninda korku
ve utançtan dökülecek ve orada daha uzun müDdet sikintiya katlanmaya yol
acacaktir.
Insanoglu cehalet ile aldanmadan kurtulsa, ibadet ugruna sikinti çekerek
terlemenin doguracagi yorgunlugun, Kiyamet Günü çekilecek sikintilarla bekleme
azabinin yol açacagi terlemenin yorgunlugundan hem daha kisa ve hem de daha kolay oldugunu anlamakta güçlük çekmez.
Çünki o gün hem pek çetin ve hem de çok uzundur!

imam gazali

__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Uykudan dinç kalkmak için SiLence Tecrübe Ettikleriniz 18 10.05.21 03:16
Sabahları erken ve dinç kalkmak için SiLence Diğer Havas Konuları 14 18.08.19 17:25
(Şeytan)Sabah Namazına kalkmak için Tuana Hayat Dersleri & Hikayeler 4 27.05.19 01:34
imamdan önce secdeden kalkmak grafiker Sorularınız 5 24.11.17 18:49
Rüyada Kalkmak Havasokulu K Harfi Rüya Tabirleri 0 02.10.17 22:59


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:01.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147