Güneş’in Yaratılmasındaki Hikmetler - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10.01.20, 18:11
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 19.11.19
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 919
Etiketlendiği Mesaj: 36 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Güneş’in Yaratılmasındaki Hikmetler

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Güneşi de bir
kandil kılmıştır.” (Nuh: 6). Allah güneşi,
sayısını tam olarak ancak kendisinin bileceği kadar çok
işler için yaratmıştır. Güneşi yaratmasındaki açıkça
görülen hikmetlerden biri, onun hareketleri sonucu
yeryüzünün bütün bölgelerinde gece ve gündüzün
oluşmasıdır. Eğer böyle olmasaydı, şüphesiz dini hayat
da geçerliliğini yitirdi. Aynca karanlık bir dünyada
insanlar geçimlerini temin etmek için nasıl çalışabilirler
ve işlerini nasıl yürütebilirlerdi! Işığın lezzeti ve faydalarından mahrum olarak, nasıl kolay ve zevk aldıkları
bir yaşama sahip olabilirlerdi! Eğer onun aydınlığı ve
ışığı olmasaydı, gözlerden yararlanılamaz ve renkler
ortaya çıkmazdı
Yine güneşin batıp kaybolması ve bundaki hikmet
de iyice düşünülmelidir. Eğer böyle olmasaydı, canlıların hayatında sükûnet ve dinginlik olmazdı. Oysa canlılar sükûnete, dinginliğe, bedenlerinin rahatlamasına,
duyularının sakinleşmesine ve yediklerinin hazmı için
hazım kuvvetinin canlanmasına şiddede ihtiyaç duyarlar. Sonra çalışmaya ve kazanmaya olan hırs, insanlan
aralıksız bir çalışmaya sevk ederdi ki, bunun da beden
üzerindeki etkisi çok büyük olurdu. Şüphesiz canlıların çoğu eğer gece girmeyecek olsaydı, kendilerine
yarar sağlayacak şeyleri elde hırslarından dolayı çalışmayı bırakıp dinlenmeye vakit ayırmazlardı.
Sonra eğer güneş ışınlan aralıksız olarak gelmeye
devam etseydi, yeryüzü, üzerindeki bütün bitkilerin ve
canlılann yanmasına yol açacak kadar ısınırdı.
Ancak bu haliyle güneş, ışığı açısından, belli bir
vakitte doğup belli bir vakitte batmasıyla, bir evdeki
kandil konumundadır. Ev halkı onunla belli bir vakit
aydınlanırlar, sonra da dinlenmek ve sükûnete ermek
için, onu söndürürler. Yine bu haliyle ısısı açısından
güneş, bir evde yemek pişirilen ateş gibidir. Ev halkı
onunla yemeği pişirip, artık ona ihtiyaç kalmadığı zaman onu söndürürler. Evet ona ihtiyaç duyulduğunda
ondan faydalanılır, sonra ihtiyaç giderildiğinde başkalarına teslim edilir. Dünyanın iyiliği için yeryüzünün
bir kısmı aydınlık, bir kısmı karanlık olacak şekilde
güneş her daim insanların menfaatlerini gerçekleştirmektedir. Şu ayette bu meseleye işaret edilir: “De ki:
Hiç düşündünüz mü? Eğer Allah üzerinizde geceyi tâkıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size bir ışık getirecek tanrı kimdir.”
(Kasas: 71).
Sonra güneşin doğuş ve batış zamanlarının değişmesiyle mevsimler oluşur. Böylece bitkilerin ve canlıların işleri düzenli bir şekilde yürür.
Bir de güneşin, kendi yörüngesindeki seyri belli
bir süre izlenmelidir. Onun her gün doğup batarken,
yaratıcısı tarafından takdir edilen farklı bir seyir izlediği görülür. Eğer güneş doğmasa ve batmasaydı, gece
ve gündüz birbiri ardına gelmez ve vakitler bilinmezdi.
Eğer yeıyüzü sürekli olarak karanlık olsaydı, o
zaman bütün mahluklar yok olurdu. Ancak Allah geceyi bir dinlenme zamanı ve örtü, gündüzü de çalışıp
kazanma zamanı yapmıştır. Gecenin gündüze, gündüzün de geceye çevrilmesine ve belli bir düzen içinde
her ikisindeki uzama ve kısalmalara bir bak! Yine yaz
ve kışın birbiri ardına gelmesinin sebebi olan güneşin
seyrindeki meyledişe bir bak! Güneşin gökyüzündeki
seyri alçaldığında hava soğur ve kış başlar. Gökyüzünün tam ortasında seyrettiğinde ise hararet şiddetlenir.
Bu ikisinin ortasında olduğu zamanlarda ise sıcaklık
mutedil olur. Böylece bir sene içindeki bu dört mevsimin varlığıyla bitkilerin ve canlıların işleri düzene girer.
Bundaki faydalara gelince; kışın, ağaçlardaki ve
bitkilerdeki hararet düşer, ürünlerin maddeleri oluşur.
Yine bu mevsimde hava açılır, buludar ve yağmur oluşur. Canlıların bedenleri ve tabii harekederi kuvvetlenir. İlkbaharda, kışın oluşan maddeler hareketlenir
ve Allah’ın izniyle bitkiler ortaya çıkar, ağaçlar çiçeklenir ve hayvanların çoğu çiftleşmek için duygusal yoğunluk içine girerler. Yazın havanın harareti sakinleşir,
ürünler olgunlaşır, yerin yüzeyi kurur ve bu mevsimde
yapılacak işleri yapmaya elverişli hale gelir. Sonbahar
da hava durulur, hastalıklar artar, geceler uzar ve ziraat uygun hale gelir. Bu geçişler birden bire değil kademeli bir şekilde olur.
Bütün bunlar, bu işleri çevirip yürütenin sonsuz ilim ve hikmet sahibi olduğunun delilleridir. Sonra
güneşin, burçlardaki (yörüngesindeki) bir senelik dönüşü üzerinde de tefekkür edilmelidir. İlkbahar, yaz,
sonbahar ve kış, yani dört mevsim, bu dönüş esnasında
gerçekleşir. Bir dönüşün tamamlanmasıyla bir sene
oluşur ve dönüş yeniden başlar. Böylece her şeyi bilen
ve sonsuz hikmet sahibi Allah’ın takdiriyle tarihler de
doğru bir şekilde hesaplanır.
Yüce Allah’ın, güneşin dünya üzerine doğmasını
nasıl düzenlediği de iyi bir şekilde düşünülmeli. Eğer
güneş, sürekli olarak tek bir noktadan doğsaydı, ışıkları sadece bir tarafa ulaşır ve diğer taraflar bundan mahrum kalırdı. Dağlar ışıkların diğer yönlere ulaşmasını
engellerdi. Ancak günün başlangıcında güneş doğudan doğar ve sonra doğduğu yerin batısına düşen yerlerden doğmaya devam eder. Bu şekilde döngü sürer
ve günün başlangıcında doğduğu yerden kaybolup
gidene kadar hep başka yerlerde de batıp kaybolur.
Sonuçta hiç bir yer kalmaz ki, güneşin ışıklarından
nasibini almamış olsun.
Sonra gece ve gündüzün miktarına ve Allah’ın onların vakiderini nasıl ayarladığına bir bak! Gece ve
gündüz, dünyanın hayrına olacak bir ölçüye göre işler.
Eğer bu ölçü biraz aşılmış olsa, yeryüzündeki bitki ve
canlıların hepsi bundan zarar görürdü. Canlılar sürekli
olarak gün ışığında kalsalar, sükûnete erip
dinlenemezlerdi. (Avlamİabilecek) hayvanlar da devamlı bir şekilde gözedenmekten kurtulamazlar ve bu
da onların yok olmasına neden olurdu. Bitkilerin aralıksız olarak güneş altında kalmalan ise, onların kurumalarına ve yanmalarına yol açardı. Aynı şekilde gecenin süresi uzamış olsaydı, bu durum canlıların yaşamlarım sürdürebilmek için çalışmalarının önünde bir
engel olurdu. Yine, güneş ışınlarının ulaşmadığı yerlerde olduğu gibi, bitkilerin tabii ısılarının düşmesine
ve donup bozulmasına sebep olurdu.

Dua Ve Selametle
ALINTI

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Balığım yaratılmasındaki hikmetler Torlak Tasavvuf Sohbetleri 0 09.07.21 02:13
Ay ve Yıldızların Yaratılmasındaki Hikmetler H3roglif islam & islami Konular 2 10.01.20 22:04
Yapay Güneş Snipper Bilim ve Teknoloji 3 06.12.18 01:30
Ay güneş cetvelini ? 32dlm32dlm Sorularınız 1 27.10.18 15:14
Güneş yanığına ne iyi gelir? Güneş yanığı için bitkisel tedaviler aşk Alternatif Tıp ve Bitkiler 7 03.05.18 09:34


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:45.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147