#1
|
|||
|
|||
Alimsiz din, hevadır..
Hiç kimse Kur'an ve Sünnet'e bakarım, oradan dinimi öğrenirim demesin...
Kur'an ve Sünnet bizim rehberimizdir. Orada olanı alırım. Bunun dışında kimse ve hiç bir kitap beni ilgilendirmez demek kadar yanlış bir cümle yoktur. Buyur bakalım. Kur'an okumayı bile bir hocadan ve kişiden öğrenmek zorundayız. Arapça'yı, kurallarını, kaidelerini, belagatini bile başka birinden ya da birilerinden öğrenmek zorundayız. Sonra kelimelerin anlamını, cümlelerin anlamını bilmek metni anlamak değildir. Bunun için siyer bilgisi, tarih bilgisi, hadis bilgisi işin içine giriyor. Yani bunları da en azından hocadan öğrenmek zorundayız. Sonra bunun içerisine muhakeme becerisi, okuduğunu anlama, doğru anlama becerisi giriyor ki, bunu da doğru yapmak için mutlaka birilerine danışmak gerekiyor... Mealden okuyorum, anlıyorum diyenler ise en komiği... Yine araya tercüme yapan birini hoca olarak almışsın. Zira tercüme ya da meal Kur'an'ın kendisi değil, yaklaşık manasıdır. İslam’ı alimlerden öğreniriz. Yaşayan alimler kendi döneminin alimlerinden bu ilmi aldı. Onlar da bir öncekilerden, onlar da daha öncekilerden... Bu şekilde zincirleme olarak sahabe ve peygamber dönemine kadar uzanır. Alimlerle irtibatını kes. Karşında Kur'an ya Sünnet... Buyur bakalım kimseye danışmadan ver manayı... Sözlük olmasa kelimelerin manasını bile bilmeyen adam beni kimse bağlamaz, ben sadece Kur'an'a bakarım diyor... Alimsiz din, hevadır... |
|
|