|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Mk-ultra Zihin kontrolü - Mançurya Kobayı
1950’li senelarda Kore’de savaş esirlarına beyin yıkama, zihin yönlendirme ve insanların davranışsal mühendisliği üzerine deneyler yapıldığı istihbaratı üzerine CIA (Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı), bu uçurumışta art kalmamak adına 1953 seneında MK- Ultra projesine start verdi. Projenin başına ise dönemin meşhur CIA ajanlarından Allen Dulles getirildi. Uzun bir süre gizli tutulmaya çalışılan, 44'ü üniversite olmak üzere toplamda 80 enstitünün ortak olarak yürüttüğü bu projede, CIA'in toplam bütçesinin %6'sı kullanılmıştır. Uzmanlık konusu LSD, halisinojenler ve kimyasallar olan ajanlarla birlikte, beyin denetimü deneyi olan MK-ULTRA projesini başlatan Allen Dulles’ın 1953 seneında yaptığı konuşma, projenin körcını anlamamız konusunda oldukça alaka çekicidir. Allen Dulles yaptığı konuşmada, hedeflerinin ne olduğunu şu bütüncelerle açıklamıştır: “Hedef, insan zihnindeki savaşı kazanmaktır. Bu harpın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır. Hedef, beyin yıkamak, ideoloji değiştirmek ve gerektiğinde birçok Mançurya Kobayı yapabilmektir.” Mançurya Kobayı (Manchurian Canditate) ise kendi karakterdesi dışında, birtakım beyin yıkkör seansları, ilaçlar veya hipnozun etkisiyle başkasının istediği eylemleri yapanlara verilen tekrarl addir. Mançurya Kobayı teriminden hedeflenen, robotlaştırılmış ve her istenileni yapabilen bireyler elde edebilmektir. Evet, işin özü burada iyice ortaya çıkmış ve CIA onlara karşı koyamayacak herkesi kullanmıştır! Çocuklar, hastalar, hükümlüler.. Peki şimdi biz günümüze dönelim ve kendimize şu soruları soralım: Zihin kontrolü televizyola yapılır mı? Zihin kontrolü telefonla yapılır mı? Zihin kontorolü ilaçla yapılır mı? Zihin kontorlü okuduğumuz dergi,kitap,gazete v.b. ile yapılır mı? Zihin kontorlü radyo dalgalarıyla yapılır mı? (wireless,kızılötesi v.b.) Bu soruları cevaplarken eğer "evet" cevabını çok kullanırsanız zihin kontrolü konusunda sizde benim gibi düşünmeye başlamışsınızdır. Fazla uzaklara gitmeden kaybolan kültür ve ahlaki değerlerimizin nasıl hızlıca ortadan kaybolduğunu görürsek ne anlatmak istediğim tam da ortaya çıkmış olur.
__________________
öLürüm yoLuna öLürümde yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğiLmem.. öyLe sInIrsIz öyLe Derin öyLe Çok Severim ki KORKARSIN!! Kuruyup çöLe dönsemde Pare Pare oLsamda YENiLMEM!!.. |
#2
|
|||
|
|||
Zihin kontrolü deyince insanların aklına dışarıdan bir kontrol kumandası gibi geliyor, düğmeye basınca istediğini yaptırıyor.
Böyle değil desek doğru olmaz ama yalan da olmaz! Şimdi size kısaca nedenlerini açıklayayım: 1- Önceden hedef gösterme şartı ile, hedef gösterilen kişi, kurum, yer gibi sonradan istendiğinde ortadan kaldıracak bir topluluk oluşturma. 2- Önde tutulacak herkese beğendirilecek kişi, kurum, yer, ürün gibi çeşitleri görsel ve yazılı medya ile insanlara sevdirmek ve beğendirmek. 3- Moda adı altında insanları istediği gibi giydirmek ya da giydirmemek! 4- Savunduğun ve değer verdiğin düşünceyi yine karalama ya da yanlış biliyormuşsun mantığıyla ortadan kaldırma. 5- Neyi yiyip yemeyeceğini reklamla, ünlülerle belirleme. 6- Aile yapının nasıl olmasını dizilerle, filmlerle, sözde dinler arası diyalogla sana benimsettirme. Daha uzun bunlar ama inşallah ben farklı bir konuyla bunları uzun uzun detay ve örneklerle size anlatıp hayretlere düşüreceğime söz verebilirim. |
#3
|
|||
|
|||
Afganista ezanın içine yerleştirilen sublinimal mesaj vardı herkes ezan okunuyor sanıyordu ama beyne gönderdiği sinyal yaşasın papa yaşasın hıristiyanlık gibi vs. Bu şekilde afganistan da 5 yıl okutuldu. Düşünün beş yıl boyunca bir insana 5 vakit aynı şeyi söyleseniz sizin dediğinizde de iyi olur.
. |
#4
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#5
|
|||
|
|||
Haklısın dediğinde ama şöyle bişey var ki alt yapıyı hazırlıyor adamlar.
|
#6
|
|||
|
|||
Çok dogruuu Allah razı olsun inşallah
|
#7
|
|||
|
|||
''İnsan vücudu bir elektrokimyasal sistemdir ve artık bu sistemi etkileyecek mekanizma üretilmiştir. Bu mekanizma insanların beynindeki elektromanyetik dalgaların normal seyrini sekteye uğratabilir ve bu yolla insanların davranışlarını değiştirebilir. Belli bir zaman dahilinde insan biyorobot düzeyine indirilebilir.”
Mikroway News Dergisi’nin Editörü Luis Slizen Bir bilgisayar, herhangi bir insanın beyin faaliyetini çözümleyerek ekrana yansıtabilir, aynı zamanda beyin faaliyetini etkileyecek ve kontrol edecek dalgalar gönderebilir. Geçmişte, bu amaçla insanların kafalarına elektrotlar yerleştirilerek deneyler yapılmıştır. 1960’larda hayvanlar üzerinde yapılan “radyo sinyalleri ile yönlendirme deneyleri” sonradan psikologlar tarafından Vietnam askerlerine uygulanmıştır. Esir askerlerin kafatasına elektrotlar yerleştirilmiş, sonra ellerine bıçaklar verilmiş ve birbirini öldürmeye yönlendirilmişlerdir. Yıllar önce başlayan zihin kontrolüyle ilgili bu tür araştırmalar ve deneyler ara vermeden bugüne kadar ulaşmıştır. Ancak bu kaba metodlar, yerini artık daha ince metodlara bırakmıştır; günümüzde her şey kablosuz olarak gerçekleştirilebilmektedir. Beyin, Çok Yönlü Bir Kontrol Merkezidir Beyin bütün vücut sistemlerini yönetir ve aralarında işbirliği sağlar. Tüm zihinsel faaliyetler, düşünceler, duygular, fiziksel duyular ve hareketler kendilerine özgü frekanslara sahiptir. Beş duyu organımızla algıladığı¬mız her şey belirli bir beyin faaliyeti meydana getirir. Bütün hastalıklar, davranışlar, düşünceler, duygular ve algılamalar da kendine özgü dalga boyuna ve frekansa sahiptir. Söylediğimiz her kelime ve aklımızdan geçirdiğimiz her düşünce beynimizde kendi frekans dalgasını şekillendirir. Çevremizde konuşulan her kelimenin dalgaları beynimize kendi frekansıyla gelir ve tercihimize göre reddedilir veya yerleşebilir. Hipnoz, anestezi, bayılma, ağrı veya korku anında ise beyin, o sırada çevrede söylenen kelimelerin dalgalarına kontrolsüz olarak açık durumdadır. Bu sebeple insan beynini yönlendirmenin en basit şekli ameliyat esnasında beyne yerleştirilen programlardır. Anestezi de bir nevi hipnozdur, hatta hipnozdan daha büyük etkiye sahiptir. Çünkü ameliyata alınan insan bayılma, ağrı ve korkuyu aynı anda yaşar. Ameliyat sırasında söylenen her kelime beyne yerleşerek bilgisayar virüsü gibi çalışır. Bu virüslerin sayısı ve niteliği tamamen ameliyathanede bulunanların ahlakına, konuşmalarına ve konuştukları konuya bağlıdır. Onun için gelişmiş ülkelerde ameliyat sırasında konuşmak yasaklanmıştır. |
#8
|
||||
|
||||
güzel paylaşım tşkler
|
#9
|
|||
|
|||
Allah razı olsun hocam
|
#10
|
|||
|
|||
Sayın HeartLess, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan, Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Beyin Yıkamak veya Zihin Kontrolü | Skoda | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 0 | 29.12.22 09:02 |
Zihin kontrolü ve Beyin yıkamak | Arma | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 0 | 10.09.21 21:50 |
Zihin kontrolü ve geleceğin silahları... | madlen | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 2 | 18.06.18 01:39 |
Telepati ile Zihin Kontrolü | SiLence | Telepati | 2 | 05.04.18 07:08 |
Zihin kontrolü nasıl yapılır | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 21.03.17 15:51 |