Kilo alıp vermek basit bir gelir gider ilişkisine dayanır. Aldığınız kalori harcadığınız kaloriden fazla ise kilo alacaksınız demektir. Yine çok düz bir mantıkla düşünürsek her ne yiyorsanız yarısını bile yeseniz kilo vereceksiniz demektir.



Hipnoz yöntemini zayıflama amacıyla kullanırken amaç katı diyet programlarını empoze etmek değildir. Diyet programları içerdikleri yasaklar nedeniyle psikolojik gerilime ve en nihayetinde patlamaya yol açmakta ve daha fazla yemekle kiloların geri dönmesiyle sonuçlanmaktadır.



Hipnozla edinilen zayıflama kalıcı mıdır?

En çok merak edilen soruların başında verilen kiloların yeniden geri alınıp alınmayacağı gelir. Zaten bu yönteme başvuran kişiler bu güne kadar pek çok kilo verme yöntemi denemiş ve her seferinde verilen kiloları yeniden alarak hayal kırıklığı yaşamışlardır.



Hipnozun en güzel tarafı ve diğer yöntemlere göre üstünlüğü sonucun kesinlikle kalıcı olmasıdır. Bunun nedeni ise beslenme alışkanlığının yeni öğrenme kalıplarını bilinçaltına yerleştirilmesiyle değiştirilmesidir. Ve bilinçaltına yerleşen bir davranış kalıbının değiştirilmesi zordur.



Hayatımızı yönlendiren bilinçaltına yerleşmiş düşünce ve davranış kalıplarıdır. Bu kalıplar çok küçük yaşlarda özellikle hayatın ilk yıllarında bilinçaltına yerleşir. Hayatın il yıllarında çevremizden duyduğumuz gördüğümüz her şey bilinçaltında kolayca bir yer edinir.



Beslenme bilincimiz ve damak tadımızda bilinçaltındaki düşünce kalıplarımız tarafından yönetilir. Ama hipnoz yöntemiyle bilinçaltımızdaki düşünce kalıpları değiştirilerek yerine istenilen kalıplar konabilir.



Örneğin:

“ Canım sıkkın olduğunda bir şeyler atıştırırım” kalıbı

“ Canım sıkkın olduğunda bir şeyler atıştırmak istemem” kalıbı ile

“ En sevdiğim yiyecek çikolatalı pastadır “ kalıbı

“ Bir elma yediğimde kendimi çok iyi hissediyorum ,elma bana çok lezzetli geliyor” kalıbı ile

“ Hızlı yemek yiyorum “ kalıbı

“ Yiyecekleri uzun uzun çiğneyerek yiyorum “ kalıbı ile



ZAYIFLAMA SEANSLARINDAN ÖNCE BİLİNMESİ GEREKENLER

Gerçekten zayıflamaya karar vermeli. Zayıflama kararını almış olmalı.

Neden zayıflamak istiyor? Zayıfladığı zaman ne kazanacağını çok iyi bilmeli. Zayıflamak ona ne kazandıracak?

Neden yemek yiyor?

Ne zamanlar daha çok yemek yiyor?

Yemek yemek onun için ne anlam ifade ediyor?

Şişman olmak ne anlam ifade ediyor? Kilolu bir insan olmanın avantajlarını yaşamış mı?

Zayıf olmakla ilgili kötü anıları var mı? Zayıflık onun için ne anlam ifade ediyor?

Kilolu biri olmak kimliğinin bir parçası haline mi gelmiş?

Yemek yemek = zevk bağlantısı çok mu güçlü?

Hızlı mı yiyor?

Beslenme saatleri açısından bir günü nasıl geçiyor?

Takıntılı olarak yediği, zaafının olduğu bir besin var mı?

İçecek alışkanlıkları nasıl? Su içiyor mu? Kola meyve suyu ya da alkol tüketimi nasıl?

Kiloya neden olacak Tıbbi bir rahatsızlığı var mı? Var ise tıbbi tedavisini tamamlamış mı ?



KİLO VERMEDE KARŞILAŞILAN GENEL SİKAYETLER

Zayıflamak istiyor ama bir türlü zayıflayamıyorsanız,

Sık sık diyete başlayıp, her seferinde kendinizi başladığınız yerde buluyorsanız,

Aç olmadığınız halde, yemek yiyerek kendinizi rahatlatmaya çalışıyorsanız,

Sıkıldığınız, üzüldüğünüz, yalnız kaldığınız anlarda, ilk aklınıza gelen yemek yemek oluyorsa,

Hayatınızdaki en büyük zevklerden biri yemek yemek ise ve güzel yemeklerden vazgeçemiyorsanız,

Spor yapmaya her karar verdiğinizde yorgun ya da meşgul olduğunuz için sporu sürekli erteliyorsanız,

Diyete başlamak için ille de pazartesi gününü bekliyorsanız,

Kendinizi umutsuz ,gergin ve mutsuz hissediyorsanız.

Sıkı diyet ve yoğun egzersiz programlarıyla verdiğiniz kiloları bir süre sonra tekrar geri alıyorsanız.

Sürekli tekrarlarla kilo verip tekrar almaktan dolayı umutsuzluğa kapıldıysanız.

Duyduğunuz her türlü yöntemi (risklerine ve eziyetlerine rağmen) denemenize rağmen bu gün yine aynı kısır döngü içerisindeyseniz.

Bu genel şikayetleri yaşayanlardan birisiniz demektir.



SEANSLARDA MUTLAKA VERİLMESİ GEREKEN BİLGİLER

*Rejim diyet vb. yapmak işe yaramaz. Önemli olan sağlıklı beslenme alışkanlığı geliştirmektir. Yeme alışkanlığı değiştirilmeden uygulanan diyetler kısa vadeli çözüm sunar ve %95 (yüzde doksan beş) oranında geri dönüş yaşanmasına neden olur.



*Yapacağımız tedavide esas olan her şeyden uygun miktarlarda tüketmek, minimum miktar ile maksimum zevk almaktır. Örneğin bir parça çikolatadan bir paket çikolata yemiş duygusu oluşturmaktır. Her lokmada üç lokma yemiş gibi tatmin olmaktır.



*Esas doymazı gereken midemizdir. Sadece midemizi doyurmak için yemek yediğimiz sürece kilo almayız. Yemek yiyerek beynimizi doyurmaya çalışmak insanoğluna özgü bir davranıştır. Yemek psikolojik tatmin aracı olmamalıdır. Kilo almamıza neden olan durumda işte budur. Can sıkıntısını gidermek, içimizdeki boşluğu doldurmak için yenen gıdalar kilo almamıza neden olur.



*Doğada insanoğlu dışında kilo sorunu yaşayan başka bir canlı yoktur. Çünkü diğer canlılar sadece acıktıkları zaman yer ve doyduklarında yemeyi bırakırlar. Bir aslan eğer karnı tok ise sırf canı çekti diye avlanmaz. Bu nedenle insandan başka kilolu bir canlı yoktur yeryüzünde.

İdeal kiloda kalma yeteneği insanlarda da var olan bir yetenektir. Kalbimizin dakikada kaç kez atacağı, dakikada kaç nefes alacağımız, tırnağımızın haftada ne kadar uzayacağı, karaciğerimizin ne kadar şeker depolayacağı vb. şeyler nasıl ki belli bir düzen içinde işliyorsa ideal kilomuzla ilgili de çalışan bir sistem vardır. Yaptığımız hipnoterapi seansları ile insandaki bu doğal yeteneği ortaya çıkarırız. Bu yetenek zaten insanlarda vardır. Ama yanlış öğrenme, günlük yaşamın stresleri, insanlara dayatılan diyetler nedeniyle özümüzden kopmuş ve bu yeteneğimizi kullanmaz hale gelmişizdir.



*Kilo vermek basit bir gelir gider dengesidir. Aldığımız kalori harcadığımız kaloriden fazla olursa kilo alırız. Çok düz bir mantıkla hareket edersek her ne yiyor isek yine aynılarını yiyip sadece porsiyonlarımızı yüzde elli azaltsak bile zayıflarız.



*Yapacağımız bir diğer işlem damak zevkinin yönünü sebze meyve salata yönünde değiştirmektir. Burada amaç vücut metabolizmasının ihtiyacı olan sağlıklı besinleri vücuda temin etmektir. Vücutta yoksunluk hissi yaratarak metabolizmanın savunma mekanizması çalıştırmasına ve gereksiz depolama yapma çabasına engel olmaktır. Metabolizma şunu bilir “düzenli zaman dilimlerinde düzenli ve oranlı miktarda ihtiyacım olan besinler bana ulaşıyor ve düzenli olarak gelmeye devam edecek “ “öyleyse bunları atıl olarak depolamama gerek yok.”



*İnsanın ibresi iyileşme ve zayıflama yönündedir. Kendi haline bırakılan vücut zayıflar ve iyileşir. Çaba göstermeye gerek yoktur. Bilinçdışımız akıllıdır. Kalbimizin dakikada kaç kere atacağını bilinçli olarak bilsek de bilmesek de kalbimiz atar. Diyet rejim vb. sunidir, irade gücüyle mücadele edilebildiği sürece devem eder , yoksunluk ve mecburiyet hissi zamanla iradeyi zayıflatarak eski düzene dönmek yönünde sürekli çabalar. Eğer şeker tansiyon vb. bir hastalığımız yok ise diyet yapmaya gerek yoktur. Diyet yaptığınızda diyet yapmadığınız zamanlara göre beş kat daha fazla yemek düşünürsünüz. Bu da strese ve gerilime neden olacağından sonuçta bu gerilimi gidermek için daha fazla yemek yediğiniz bir kısırdöngü içine girersiniz.



ALACAĞINIZ HİPNOZ SİZE NE KAZANDIRIR?

Açlık çekmeden, kalorili ve lezzetli yiyeceklerden kendi isteğinizle uzaklaşabilirsiniz.

Diyet ve spor programınızı zorlanmadan uygulayabilirsiniz.

Hızlı ve düzensiz yeme alışkanlıklarınızdan kurtulabilirsiniz.

Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanacağınızdan, verdiğiniz kiloları yeniden alma riskini ortadan kaldırabilirsiniz.

Kalori tüketimi arttırıp , metabolizmanızın hızlı çalışmasını sağlayarak sağlıklı ve yan etkisiz olarak kilo verebilirsiniz.

Yeme davranışınızı kalıcı olarak olumlu yönde değiştirebilirsiniz.

Zayıflamanızın önünde engel olarak duran bilinçaltı sorunlarınızın farkına varabilirsiniz.

Sonuç olarak, sağlıklı, zinde, dinamik bir bedene ve iç huzura kavuşursunuz.

En Önemli özelliği kalıcı değişiklik sağlaması ve yan etkisi ile riski bulunmamasıdır.

Tıbbi bir sebebe bağlı olmayan kilolardan hipnoz seansları sayesinde daha kolay kurtulup , yeni zayıf kimliğinizi bir ömür boyu sürdürebilirsiniz.

Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.

Tam benlik teşekkürler silence

Paylaşım için teşekkürler

Bir dr tanıdığım bu uygulama yanlış 2 yıl eğitimle yapıyorlar. Biz doktorasını yaptık telkin hariç bilin altına inmiyoruz demişti