Olaylara sadece bir yönüyle bakmayan kişi geçmişin, günümüzden farklı olmadığını görür.

Parçacı bakanlar ise geçmişi şöyle görür: Geçmiş çok iyiydi. Şimdi kötü haldeyiz.

Mesela geçmiş iyiydi dediğiniz yer neresiydi diye sorsak en ortak cevap sahabe asrı ve asrı saadeti örnek verirler.

Şimdi buna parçacı bakmak yerine bütüncül bakalım.

1. Asrı saadet sadece Mekke, Medine ve kısmen o bölge ile sınırlıdır. Onun dışında kalan dünya asrı saadet yaşamıyordu.

2. Kur’an’ın anlattıklarına baktığımız zaman Mekke’de saadet dönemi yoktu. İşkence, boykot hicretler, baskı, mahalle baskısı, ekonomik baskı vardı.

3. Yine Kur'an'ın anlattığına göre 10 yıllık Medine döneminde Bedir, Uhud, Hendek, Tebük, Hudeybiye, Hayber, Beni Mustalik, Mekke’nin Fethi, Taif Gazvesi, Huneyn Gazvesi gibi büyük savaşlar ve bunun dışında Bi'ri maune, Reci vakası gibi birçok olay yaşanmıştır.

4. Medine'de Müslümanlara tat vermeyen münafıklar son ana kadar aktiftiler. Her yerdeydiler. Savaştaydılar, camideydiler, peygamber efendimizin sohbetindeydiler, ticaretteydiler...

5. Medine'de üç büyük yahudi kabilesi uzun yıllar şehirde tat vermemiş ve birçok büyük olaya sebebiyet vermişlerdi...

6. On yıllık süreçte o kadar çok olay yaşanmıştı ki, Müslümanların gündemi üç beş günde bir istenmeyen olaylarla doluyordu. Peygamber efendimizin ailesine dil uzatacak kadar ileri gitmişlerdi.

7. Bunlar bir yana bazen Ensar ve Muhacir arasında ufak tefek sürtüşmeler yaşanıyordu. Bazen kabileler arasında kavgalar oluyordu. Bazen aileler arasında kavgalar oluyordu. Bazen de peygamber efendimizin evinde ailevi problemler oluyordu...

8. Yani o gün ile bugün arasında yaşam ve insanların davranışları arasında çok değişen bir şey yoktur.

9. Peygamber efendimizin varlığı, sadece onu sevenler için bir saadet kaynağı idi. Yahudiler ondan memnun değildi, münafıklar memnun değildi, Müşrikler memnun değildi, çevre kabileler ve ülkelerin zorbaları ondan memnun değildi. Yerel ve dış basın ondan memnun değildi.

10. Şimdi bazı kardeşlerimiz o döneme ait güzel bazı olayları alıp diğer tüm olayları görmeden, eskiden şöyleydi, böyleydi, biz bugün ne haldeyiz deyip karamsarlık içine düşüyor...

11. Bazıları elli yıl öncesine gidiyor, bazıları iki yüz yıl öncesine gidiyor, bazıları daha başka bir tarihe gidiyor. Bunlar da bir iki tane menkıbe ve güzel olayı merkeze alıp o dönemin saadet ve mutluluk asrı olduğunu zannediyor...

12. Kardeşim, ölümler Hazreti Adem'in oğluyla başladı. Şirk, Hazreti Nuh'un kavmi ile başladı. Zulüm, haksızlık, adam öldürme, fuhuş, talan hazreti Hud, Salih, İbrahim ve Musa döneminden beri var. Eşcinsellik hazreti Lut'un döneminden beri (dört bin yıl önce) var. Tarihteki zulümlerin haddi hesabı yok. Firavun, Nemrut, Nabukadnassar, Roma, pers, wikingler, haçlılar, savaşlar... Tarihten zulüm ve haksızlık, fuhuş ve faiz, içki ve serkeşlik, adam kayırma ve rüşvet hiç eksik olmadı...

13. Demem o ki, geçmişe bakıp bugünden ümidini kesme. Geçmişle yatıp geçmişle kalkma. Her dönemin kendisine ait güzellikleri ve kötülükleri var. Bunlara bütüncül bak...

Ama şu bi gerçek insanlar hep geçmişe özlem duyuyor