#1
|
|||
|
|||
Çocuklarınızla Çocuklaşın
Günahsız bir arkadaşınız olsa, cennetle müjdelenmiş hatta, ne hisseder ve onunla geçireceğiniz vakitlerinizi nasıl değerlendirirdiniz?
Sizi bilmem ama böyle bir arkadaşım olsaydı, onunla geçireceğim her dakikayı önemser ve benim için vazgeçilmez ve kıymeti ölçülemez bir hazineye dönüşürdü... Yığınla haram suretin imanımızı kemirdiği dizileri seyretmek mi, iki tur 0keye dönüp tepeden tırnağa sigara kokusuna batmak mı, telefon ekranından yukarı doğru akıp duran çoğu malayani yığınla bilgiye muhatap olmak mı, bir yıl takip etmesek hiç bir kaybımızın olmayacağı haber bültenlerini seyretmek mi, yoksa günahsız, cennetlik arkadaşımızla vakit geçirmek mi ? Diyeceksiniz ki, "Hani nerede öyle bir arkadaş, dalga mı geçiyorsun ?" Benim böyle, günahsız bir arkadaşım var. Günahtan yana, riyadan yana, yalandan yana tek bir fiili dahi yok. Her akşam eve gelmemi gözleyen, kapı açıldığında çığlıklar atarak beni karşılayan, koşup boynuma sarılan, bana abartılı derecede düşkün bir arkadaşım var. Yani çocuklarım. Elini tutsam, yüzüne tebessümle baksam, yardım etsem, bana sevap kazandıran, dinimin diğer yarısını tamam edebilecek kadar önemli başka bir arkadaşım da var. Yani eşim. Biraz daha anlatayım,... Niyet, adeti ibadete çeviren bir tılsım gibidir. Niyet, ya koltuklara gömer insanı yorgunluğun sarhoşluğuyla, ya da yerdeki halıyı bir cennet bahçesine çevirir oyuncaklarla. Niyet, ya surat astırır ufacık kusurları büyütür, ya da tebessümün en güzel şekillerini sergiletir. Niyet, ya müsrif yapar insanı her lokmada her nefeste, ya da bakileştirir ve ebede namzet yapar her adımı. Öyle ya hergün zaten su içeriz, ama Resulün içtiği gibi içmeyi düşününce ibadete dönüşür. Evlerimizin içindeki niyetlerimiz bulanıklaştı, yorgunluk bahaneli bir tenbelliği, dizilerle ya da uykuyla yoğuruyoruz. Tabletler, telefonlar çocukları başımızdan atmak için kullanılan bir susturucuya dönüştü. Masa başında yada sofrada birlikte yemek yemek ve bedenlerimizi doyurmak dışında, ruhlarımızı doyuracak bir beraberlikten yoksun vakitleri istifliyoruz her geçen gün. Eşlerimizin gözlerine sükunetle bakmayı, çocuklarımızla hemhal olmayı, birlikte bir hayrı büyütmeyi nereye kadar erteleriz, ne zamana kadar mühlet verilir hiç bilmiyorum. İman ediyorsak, ahiret öncelikli bir niyeti günlük hayatın içinde ve evlerimizde olgunlaştırmak zorundayız. Niyetlerimizi yeniden gözden geçirelim ! Buyurun son söz söylensin, Allah Resulü sav şöyle buyurdu: "Karı koca birbirine sevgi ile bakınca Allahü teâlâ da onlara rahmet nazarı ile bakar ve ellerini ellerine aldıklarında, günahları parmakları arasından dökülür" Allah Resulü sav şöyle buyurdu: "Çocuklarınızla çocuklaşın".. |
#2
|
|||
|
|||
Allah razı olsun Sn Tuana.aslında forumdaki arkadaşlarımızın en büyük dertlerinden birinin dermanını sunmuşsunuz resmen.vefkle tılsımla değil güler yüz saygı ve merhametle nasılda düzelir herşey.inşallah okunup ders alınır.
|
|
|