#1
|
|||
|
|||
Gönlümün Gülüydü Nurten
Ne kadar güzeldi Nurten. Onu görünce içime erken baharlar gelir, güller açardı. Gönlümün güzeliydi, hayallerimin sahibi, …o bilmezdi. Çekip gitmekten bahsederdi, kırardı kalbimi bilmeden, aldırmadan. Gezmek isterdi diyar diyar durmadan. Kendince resim yapar, şiirler yazardı. Aşk romanları okur, hayaller kurardı, çok uzaklardan. Şarkılarında yerim yoktu. O güz, Ondördündeydim henüz. O, onbeşinde bir dünya güzeli. Bambaşkaydı düşleri, bambaşkaydı hayali.
Okul dönüşlerinde, kapımızdan geçerdi. Biraz yorgun, biraz dalgın, daha çok kederli. Bazen, gecekondularının önünde bekler, annesi bakkaldan gelirdi. Çok zaman, mahallenin fakirliğinden şikâyet ederdi, ablam Asuman’a. Ben hayallerimde, dönüşürdüm onu kurtaran kahramana. Bilmezdim ki; hayaller, biz yaklaştıkça uzaklaşır, bilmezdim ki; fakirler için mutluluk düşlerde yaşanır. Mahallemizin, az sayıdaki zenginlerinden Mithat amcaların oğluna bakardı. Nurten, Ah! Nurten, bu bakışlarıyla içimi yakardı. O yaşta fakirlik yakama yapışır, beni yerden yere yıkardı. Oğlanın adı Lütfüydü galiba. Silinmedi içimden, bu ilk acı hatıra. Sevdiğin başkasını sevdi mi, anlarsın. Ateşe dokunmadan, cayır cayır yanarsın. Okulu bitirdiği gün, ağlamıştı Nurten, Ah! içimi dağlamıştı Nurten. Anlamamıştım önce. Meğer, evleniyormuş Lütfü, aşık olmuş bir güzele; saçları sarı, beli ince. Dalga dalga saçlarını, kıp kısa kesmişti Nurten, yanmıştı benim gibi günlerce içinden. Nurten’in babası, sarhoşun biriydi, yakmış yaptığı resimlerini, şiirlerini. Nurten ağlamış, annesi ağlamış, anlattı Asuman’a, ben de ağladım, duydum kederini. “Ressam olacağım” derdi, “Ressam olacağım Asuman! , mutluluğun resmini çizeceğim”, gülerdi, gülüşüne beni katmadan. Oysa babasının hayalleri bambaşkaydı. Sanki koca bir fırçayla Nurten’in hayallerini sildi,. Sadece gözyaşları kaldı yırtılmamış tek tabloda. Nurten, tanımadığı biriyle nişanlanırken, resim yapan parmakları gülüş çizemedi yüzüne. O, sarılıp ağlarken Asuman’a, ben kaçtım, sokaklara. İçime sonbaharlar gelmişti erkenden, göç etmişti kuşlar gönlümden. Ertesi gün hicranı arttı Nurten’in, benim de. Lütfü dönmüştü, eşi terk edip gitmiş de… Karşılıksız sevdalar içinde, kimse çizememişti resmini mutluluğun. Gittikçe uzaklaştığını hissediyordum umudun, huzurun. “ Daha onbeşinde, çocuk yaşta olmaz ki” dedi Ayla teyze ; “Yazık bu güzele, yazık bu güzele!” Elinde, kâh içki şişesi, kâh sigarası dolandı durdu, kimseyi dinlemedi babası, damat zengindi, kendince turnayı gözünden vurdu. Oysa Nurten ağlıyordu… Ya onbeşindeydi, ya onaltı. Sonunda Nurten gelin oldu, üşüdüm, dünyam karardı. Oysa gündüzdü, oysa bahardı. Giderken de ağlıyordu, gözleri kızardı. Fark ettim, son anda bile pencerelerde Lütfü’yü arıyordu. Yıllar sonra duydum ki, söyleyememiş Lütfü de, severmiş onu. Başkasıyla evlenmesi; …‘Baba zoru’. Her gönülde başka yara, her gönül harap. Düşündükçe delirdim, hangimizin ki en büyük ızdırap. Nurten, hayaller kurarak uyurdu. Nurten, erken tüketti umudu. Nurten, çocuklarıyla büyüdü. Nurten, bakamadı yıllarca ne resme ne fırçaya, gönülden bağlanamadı yaşama. Asuman, “Nasılsın? ” diye, sormuştu “Eh işte!” deyip, büktü boynunu. Hep yarım kaldı şiirleri, hep yarım şarkıları. Nurten, Nurten, Nurten bilmeden kendisi bile, ağladı içimdeki şairle bakıp bakıp ufuklara, bakıp bakıp gelmeyecek yarınlara. ADI NURTEN Ne çok sevmiştim onu, ne çok. Fark etmezdi bile beni. Onun için ha varım, ha yok. Bense, yüzündeki bir gülüşe hayran. Ölçülemezdi o varken geçen zaman. O güldüğünde mevsim bahardı, Konuştuğunda çöllere yağmur yağardı. İçimde kopardı fırtınalar, yokluğunda. Yokluğunda gönlüm bir küçük kayıktı dalgalarda. Varlığında, sığınırdım sakin limanlara, Varlığında, bir asude bahar kucak açardı, Bir kelebek uçardı güllerden Bir umut kıpırtısı, kurumuş gönlümden Yavaşça inerdi, pınar başlarına. Böyleydi sevdam, böyleydi işte. Onu görürdüm hayalde, düşte Dudağımda oydu niyaz Gözleri yeşil, elleri beyaz Teni nur, Adı Nurten Ağlattı beni giderken. Giderken aldı gülüşümü, Sanki yaşadım ölüşümü Gönlüm ezilmiş, İçim dolmuştu artık Ümit tükenmiş Bahar solmuştu artık. Her şey bitmiş, Al bir duvak, gözlerinde nem Nurten gelin olmuştu artık. Uzaktan gördüm, yıllar sonraydı Başkentin tozlu sokaklarındaydı Kimse bilmez, bunca yıl sevdiğimi, … Nurten de Yıllar gelip geçmiş işte, Ayrı ayrı, ondan hep uzakta Neye yarar söylesem de İki çocuk yanında, biri de kucakta Bakışlarında yok, Ne eski heyecan, ne huzur Bu mudur, canım senden kalan, bu mudur! Yazan : Ahmet Ünal ÇAM . |
|
|