|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
insanların En Büyük Korkularından Birisi : Yalnızlık
İnsanların En Büyük Korkularından Birisi : Yalnızlık
İnsanların büyük bir çoğunluğunun en önemli korkularından biri, günün birinde yalnız kalmaktır. Çocukluk yıllarının hemen ardından tüm hayatları, hep bir gün yapayalnız kalacakları endişesiyle geçer. Bu korku tıpkı insanın yarınını merak ettiği gelecek endişesi, parasız, işsiz kalacağı endişesi, kendince önem verdiği değerlerini kaybedeceği endişesi ve bunun gibi dünya hayatına yönelik yaşadığı korkularını kapsayan endişeler gibidir. İleride bir gün ailesini, arkadaşlarını, dostlarını, çocuklarını, komşularını, sevdiklerini bir şekilde kaybedecekleri, onlardan ayrı ve uzak kalacakları, böylece yalnız olacakları düşüncesi kafalarının bir köşesinde daima yer alır. İnsanların büyük bir kesiminin yaşadığı bu korkunun temelinde, günün birinde tek başına ölmek fikrine karşı duyulan korku da vardır. Böyle insanların genelde, “kalabalık bir ailem olsun”, “çevrem geniş olsun”, “çok fazla arkadaşım olsun” düşüncesiyle, yaşadıkları bu tedirginliğe suni çözümler aradıklarına tanık oluruz. Sürekli kalabalık yerlere gitmek, çevrelerinde fazla sayıda insan bulunmasını sağlamak, yeni ve çok sayıda arkadaş edinmek isterler. İnsanın fazla sayıda arkadaşının, dostunun olmasını istemesi son derece normaldir, ancak bunu yalnızlıktan kaçmak için bir kaçış yolu olarak benimsemek; olayların aslını ve batınını düşünmemek, gerçeklere karşı gözlerini kapayıp, Allah’tan uzak olarak yaşamak yanlış bir ruh halidir. Hayatı boyunca muhatap olduğu her şeyi ve herkesi Allah’ın yarattığını, her şeyi karşısına çıkaranın Allah ve gerçek dostunun sadece Allah olduğunu bilen bir insan böyle korkulardan uzaktır. Dünyanın en kalabalık yerinde de olsa, binlerce kişinin ortasında da bulunsa aslında Allah'ın sonsuz gücü karşısında yalnız olduğunu bilir. Allah’ın sonsuz varlığının her yönden kendisini sarıp kuşattığını unutmaz. Çevresindeki kalabalık görüntüsünü Allah'ın yalnızca bir imtihan olarak yarattığının şuurundadır. Hangi görüntüyle muhatap olursa olsun; ister kalabalık ister ıssız bir yerde bulunsun, daima Allah ile birlikte olduğunun bilincindedir. Bir ayette Allah bu gerçeği şöyle bildirmiştir: “Allah'ın göklerde ve yerde olanların tümünü gerçekten bilmekte olduğunu görmüyor musun? (Kendi aralarında gizli toplantılar düzenleyip) Fısıldaşmakta olan ÜÇ KİŞİDEN DÖRDÜNCÜLERİ MUTLAKA O'DUR; BEŞİN ALTINCISI DA MUTLAKA O'DUR. BUNDAN AZ VEYA ÇOK OLSUN, HER NEREDE OLSALAR MUTLAKA O, KENDİLERİYLE BERABERDİR.Sonra yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Şüphesiz Allah, herşeyi bilendir.” (Mücadele Suresi, 7) Bir başka ayette ise Allah, insana şahdamarından bile yakın olduğunu Kuran-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir: “Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. BİZ ONA ŞAHDAMARINDAN DAHA YAKINIZ.” (Kaf Suresi, 16) Allah şuur sahibi insanlara, bu önemli gerçeği anlayacakları vicdanı vermekte ve bu önemli gerçeği hissedecekleri olaylar yaratmaktadır. Bir insan düşünün; ne kadar kalabalık bir arkadaş ve dost çevresine sahip olursa olsun, çevresinde ne kadar coşkulu insanlar bulunursa bulunsun, eğer kalbi Allah ile birlikte değilse, Allah’ın kendisini sarıp kuşattığının bilincinde değilse ve Allah’ın kendisine her şeyden çok yakın olduğunu düşünmüyorsa, kendisini dünyanın en yalnız insanı hissedecektir. Oysa bir insanı tek başına, hiç kimseyi ve hiç bir şeyi göremeyeceği bir odaya kapatsalar dahi, eğer kalbi Allah ile birlikteyse, Allah’ın sonsuz kudretiyle kendisini sarıp kuşattığını, her an yanında olduğunu bilip hissediyorsa, asla yalnızlık duygusunun vereceği ruh halini yaşamaz. Arkadaşlarının, dostlarının, ailesinin Allah’ın birer tecellisi olduğunu ve her birinin Allah dilediği için yaratıldıklarını bilir. Allah’ın tecellilerine karşı duyduğu sevgi ve özlemin gerçek sahibi Allah’tır. insanı asıl mutlu edecek olan, Allah’ın sonsuz varlığı ve daimi yakınlığıdır. Allah Kuran’da bir ayetinde şöyle bildirmektedir: “ALLAH, KULUNA YETERLİ DEĞİL Mİ? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur.” (Zümer Suresi, 36) Diğer bir ayette ise Allah, iman edenlerin dünyadaki dostlarının da, Allah'ın tecellileri olarak, Allah'ın elçileri ve Allah'ı seven ve Allah rızası için yaşayan salih müminler olduğunu bildirmiştir: Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku' ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir. (Maide Suresi, 55) İnkar eden kimselerin yalnızlıktan duydukları korku tümüyle dünyevi korkulara dayanmaktadır. Müminlerin bu tür korkuları yoktur. Ancak iman eden kimseler de asla yalnızlığı istemezler. Hiçbir zaman için yalnızlığı, müminlerle birlikte olmaya tercih etmezler. Ama onların bu isteği, tümüyle Allah rızasını kazanmaya, Kuran ahlakını yaşamaya ve ahirete yöneliktir. Mümin, Allah'ın dünyada yarattığı en güzel nimetlerdendir. Dolayısıyla bir Müslüman da, hiçbir zaman için müminlerden uzakta yalnız başına kalmak istemez. Allah'a gönülden iman eden kimselerin hepsiyle samimi dostluk kurmak, birlikte olmak mümin için çok önemli bir ibadet ve çok güzel bir nimettir. |
#2
|
||||
|
||||
Zikir yapın devamlı bu yalnızlık meselesini öyle bir aşarsınız ki bir daha geri dönmek istemezsiniz.
__________________
öLürüm yoLuna öLürümde yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğiLmem.. öyLe sInIrsIz öyLe Derin öyLe Çok Severim ki KORKARSIN!! Kuruyup çöLe dönsemde Pare Pare oLsamda YENiLMEM!!.. |
#3
|
|||
|
|||
Hiçkimse yalnız değildir.
.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#4
|
|||
|
|||
Kimse yalnız değildir zikirler ve dualar yapıldığında tabi.
|
#5
|
|||
|
|||
Niye yalnızlıktan korkulur ki ben yalnız kalmak
için çabalıyorum millet yalnızlıktan kurtulmaya |
#6
|
||||
|
||||
Yetişkin insan tek başınalığının içinde mutlu olan insandır; onun tek başınalığı bir şarkıdır, bir kutlamadır. Yetişkin bir insan kendisiyle mutlu olabilen insandır.
Onun tek başınalığı yalnızlık değildir, onun münzeviliği kendi başına olmaktır, o meditasyon halinde olmaktır. Günün birinde annenin rahminden dışarı çıkmıştın. Dokuz aydan daha uzun süre kalmış olsaydın ölmüş olurdun; yanlıca sen değil annen de ölmüş olurdu. Bir gün annenin rahminden dışarıya çıkmıştın, sonra başka bir gün diğer bir rahim olan ailenin atmosferinden dışarıya okula gitmek için çıkmıştın. Sonrasında bir gün okul atmosferinden, diğer bir rahimden dışarı çıkıp daha geniş bir dünyanın içine girdin. Ancak derinlerde sen hâlâ bir çocuksun. Sen hâlâ rahmin içindesin. Katman katman rahimler mevcuttur ve bu rahmin kırılması gerekir. Doğu’da bizim ikinci doğum dediğimiz şey budur. İkinci doğuma eriştiğinde, anne babanın etkilerinden bütünüyle özgür olursun. Ve güzel olan şey şudur ki sadece böyle bir insan anne babasına şükran duyabilir. Paradoks şuradadır ki sadece böyle bir kimse anne babasını affedebilir. O onlar için şefkat ve sevgi hisseder, onlar için muazzam duygular taşır çünkü onlar da aynı şekilde acı çekmişlerdir. O öfkeli değildir, hayır hiç değildir. Onun gözlerinde yaşlar olabilir ama öfkeli değildir. Ve o, anne babasına böylesi yoğun bir tek başınalığın, böylesi yüksek bir tek başınalığın içine yönelmelerinde yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapar. Birey haline gel, ilk şey budur. İkinci şey, mükemmeliyet bekleme, isteme ve talep de bulunma. Sıradan insanları sev. Sıradan insanlarda yanlış hiçbir şey yoktur. Sıradan insanlar olağanüstüdür! Her insan evladı son derece eşsizdir; bu eşsizliğe saygı göster. Üçüncüsü, ver ve hiçbir koşul olmaksızın ver; o zaman aşkın ne olduğunu bileceksin. Onu tanımlayamam. Onu büyütmek için yolu gösterebilirim. Bir gül goncasını nasıl ekeceğini, onu nasıl sulayacağını, ona nasıl gübre vereceğini, onu nasıl koruyacağını sana gösterebilirim. Sonra bir gün, ansızın gül ortaya çıkar. Ve evin güzel kokularla dolar. Aşk böyle gerçekleşir. |
#7
|
|||
|
|||
"Yalnızlık nedir?" diye sorulsa, tek başınalıktır deriz. Oysa kalabalık bir cümbüşün içindeyken dahi gelir çöker bakışlarına. Yalnızlık başka bir şeydir...
Ruhun yalnızlığa olan düşkünlüğü hangi ifratın omuzlarında yükseliyorsa, yalnızlık korkusu da benzer bir tefritin kucağında kuytularda saklanıyordur... Yalnız geldi insan aleme, yine yalnız ayrılacak bu alemden ve yalnız olarak yargılanacak. Rahm-ı maderden kalma bir özlemdir belki de yalnız kalma ihtiyacı ve yargılanma gününe dair endişelerin yığılmasındandır belki de yalnız kalma korkusu... Bazen gövdenle kalırsın bir başına, bazen gönlünle. Her ikisi de bu dünyanının medcezirleridir, boğuşup durduğumuz. Her ikisini de yanına alıp saf bir yalnızlık isteyince, gövdeni de gönlünü de alır gidersin bir yerlere. Adı bazen Hira olur, bazen Tûr-u Sina... Bazen söylediklerin başka gönüllerde karşılılk bulsun istersin, hem de çok istersin. Ama bir bakarsın kurduğun cümlelerle yapayalnızsın. Bazen Nuh'un yalnızlığı, bazen Zünnun'un yalnızlığı eşlik eder adımlarına... İnsan zannederki yalnızlık tek kişiliktir. Ya yalnız; iblisle birliktesindir, ya da yalnız; O'nunla. Yalnızlığın güzelliğini de çirkinliğini de insan çoğaltır her nefeste. Ya iblisin sıcaklığına sokulursun, çürük ulmuş yataklarda. Ya da en kavi, Sarsılmaz Olan'a tutunursun doksandokuz halatla, pervasız... Romantik şarkıların kullanıp attığı bir mendile dönüşür bazen yalnızlık, kıymetsiz bir sahtelik doldurur kulakları... Mecazi yalnızlıkların koynunda, ebedi yalnızlığın şarkılarını dinler durur insan. Bu yüzden, bir seccadeli, bir kıbleli, O'nlu yalnızlıklara muhtacız. Kıymetli yalnızlıklarla çoğalan, ebedi birlikteliklere talip olmaktan başka çıkar yol yok ! |
#8
|
||||
|
||||
Yalnızlık dünyanın en güzel şeyi
__________________
Dünya Bir Kazan. Nasibi kadar kepçedir İnsan Kg |
#9
|
|||
|
|||
Kaybetmekten korkuldugundan dolayi insanlar farkli uygulamalar icine girmiyor mu zaten belkide yalniz kalmanin verdigi agirliktir insani buna iten ama gercekten yalniz kaldiginizda cevrenizdeki insanlari sorgulamaya basliyorsunuz sonrada kendinizi Allah aski doldukca da icinize hicbirseyin degeri olmadigini sizdeki eksikligin bu oldugunu hissediyorsunuz
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Letaifler, Letaiflerin Görevleri, Letaif Zikri (Zikr-i Letaif) | Sin | Tasavvuf & Tarikatler | 16 | 19.11.24 01:33 |
Muhyiddin ibn-i Arabiden Tavsiyleler (Mutlaka Okuyun) | HeartLess | Tasavvuf & Tarikatler | 20 | 02.11.24 21:53 |
Evliyalar-Şah-ı Nakşibend | Dedee | Allah Dostları & Evliyalar | 3 | 04.07.21 17:17 |
Büyük Zatların Salavatları, Şemsü’l-Kenzi’l-A’zam | twennywann | Salavat-ı Şerifeler | 2 | 21.05.20 12:53 |
A-la Suresi Açıklamalı Tefsiri | Havasokulu | Kuran-ı Kerim Tefsiri | 3 | 02.07.18 12:20 |