#1
|
|||
|
|||
Dört Unsur
Nefis genellikle kişinin şahsiyetinde anasır-ı erbasından bir unsurunu belli etmesiyle kendisini gösterir. Tabii herkesin yaratılışı birbirinden farklıdır. Bunda etken olan şey, bu unsurlardan birisinin diğerine göre daha ağır basmasıdır.
Tabiatında toprak öğesi ağır basan kişi tembeldir. Çalışma ve ibadet ağırına gider. Korkaktır. Asalaktır. Rahatına ve keyfine düşkündür. Muhafazakârlar genellikle toprak öğesi ağır basan cinstendir. Su öğesi ağırsa dönektir. Verdiği sözleri çabuk bozar. Her renge girer. Kolayca yalan söyler. Münafık tabiatlıdır. Dedikoduya düşkündür. Her devrin adamı genellikle bunlardan çıkar. Hava öğesi ağır basan kişi çok duygusaldır. Hemen kanar. Duygu ve coşkuları ile hareket eder. Hayatı ciddiye almaz. Değişkendir. Dünyasını şarkılar, aşklar oluşturur. Arzularına göre yaşamak ister. Sanatçılar genellikle bunlardan çıkar. Bunların siyasetle hiç alakaları yoktur. Ateş öğesi öfke, hırs, kibir, kin, şehvet gibi durumlara karşılık gelir ki bunlar sahibini cehenneme götürecek kadar tehlikelidirler. Hayatı çok ciddiye alırlar. Daha doğrusu dünya hayatı dışında başka bir yaşamın, ebedi hayatın olacağını pek düşünmezler. Dava adamları genellikle bunlardan çıkar. Yani her insanın yaratılışında bulunan nefis, evrenimizin de, dünyamızın da temelini oluşturan bu dört öğeden oluşmaktadır. Adeta bunların ruhuna nefis denir. Yani toprak, ateş, hava, su kendi doğalarını, özelliklerini insana vererek onda nefis dediğimiz varlığı meydana getirmişlerdir. Bu dört öğe bizi dünyaya, insanlara ve evrene bağlamaktadır. Kişiliğimizin çekirdeğini oluşturmaktadır. Her insanın nefsinde bu dört öğeden bir öğe diğerlerine göre biraz ağır bassa da aslında insan nefsinde bunların her biri belli oranda da bulunmaktadır. Başkalarında gördüğümüz her olumsuz ahlak, davranış bizlerde de tohum olarak mevcuttur. Uygun şartlar bulduğunda hemen nefis içerisinde kendisini göstererek yeşerir, boy atar. Onun için nefis küfür üzere yaratılmıştır. Onun İslam’a girmesi, hidayeti kabul etmesi düşünülemez. Nefis ancak bir mürşid-i kâmilin elinde tövbe alarak zikir ve rabıta ile değişebilir. Mutmainne makamına çıkarak ilahi kanunlara boyun eğebilir. Yoksa düşünce egzersizleri ile kendi ilahlığından asla vazgeçmez. Zikir, rabıta, murakabe sayesinde mutmaine makamına çıkan bir nefiste; Toprak öğesinin ağırlığı sabır, metanet, ağırbaşlılık olarak kendisini gösterir. Su öğesinin ağırlığı insanların halini anlama, herkese karşı anlayışlı ve uyumlu olma biçimindeki faziletleri dışa vurur. Ateş öğesi Allah aşkı ve İslam davası yolundaki büyük hizmetlerle, tutkularla, mücadelelerle kendisini belli eder. Hava öğesi ağır basan kişiler ise duygu ve coşkuları ile İslami bir şevk ve heyecan içerisinde bulunurlar. |
#2
|
|||
|
|||
Çok ilginç bilgiler ilk defa duydum nefis mertebesine denk gelen elementleri teşekkür ederim aydınlattığınız için yepyeni bir bilgi daha zihin toprağımıza ekildi
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Engelliye Dört Alternatif | SiLence | Engelliler Dünyası | 3 | 29.04.24 11:24 |
Dört Unsur - Mizaçlar ve Özellikleri - Ahlat-ı Erbaa | RvP | Tıbbı Nebi | 12 | 28.03.22 23:39 |
Dört Evtad ın zikri | Aytekin | Zikir | 2 | 11.04.21 17:17 |
Beyin Gücünüzü Sınırlayan 10 Unsur | Adalet | Psişik Yetenekler | 3 | 02.06.18 01:09 |
Dört İncil Nedir? | SiLence | Off Topic | 4 | 21.05.17 10:20 |