'Ankara’daki şarbon vakası, ticari bir hesaplaşma mı?'
[Haber görseli]Ankara ’nın Gölbaşı ilçesinde bir çiftlikteki hayvanlardan bazılarının şarbondan ölmesi olayını Gıdahattı’na değerlendiren Doç. Dr. Mehmet Salih Karaçaltı, "Hayvancılıkla uğraşan herkesin bildiği şarbon, sanki ilk kez görülüyormuş gibi sunuluyor. Şarbon bulaşan hayvanda belirtiler, 7 gün içinde ortaya çıkar. İthal edilen hayvanların ülkemize nakli yaklaşık 1 ay sürmektedir. Dolayısıyla Brezilya’dan hastalıklı hayvan ithal edildiği iddiası da doğru olamaz. Bu durum, ‘son olayla birlikte ortaya atılan iddialar, ticari bir hesaplaşma mı?’ sorusunu akla getiriyor" dedi.
Kaynak:Cumhuriyet

---------- Post added 30.08.18 at 23:14 ----------

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verdiği yazılı soru önergesinde şu soruların yanıtını aradı:

Et ve Balık Kurumu ’nun Brezilya’dan ithal ettiği etlerde şarbon basili saptandığı ve 4 bin hayvandan oluşan bir sürünün karantinaya alındığı haberleri basına yansımıştır.

Şarbon genellikle koyun, inek, keçi gibi otçul hayvanlarda görülmektedir. Hastalığa Bacillus anthracis ismi verilen sporlu bir bakteri neden olmaktadır, sporlu bakteriler çok dayanıklı olup,140 derece santigrat gibi yüksek bir sıcaklıkta bile ancak 30 dakikada ölmektedir. Şarbon sporları toprakta, suda 60 yıl boyunca canlılığını koruyabilmekte, sonra uygun bir ortam bulduklarında; bir hayvana ya da insana bulaştıklarında bakterinin hücre duvarını kaplayan zırhı çözülerek bakteri yaşamsal faaliyetlerine tekrar başlayarak, çoğalmakta ve hastalıklara neden olmaktadır.

Hastalığın görüldüğü sürünün çok sıkı bir şekilde karantinaya alınması gerekmektedir. Hastalık etkeni kolayca toprağa karışabilmekte, rüzgar ve yağmur suyu gibi etkenlerle başka bölgelere rahatlıkla taşınabilmektedir.




1. Et ve Balık Kurumu ’nun Brezilya’dan ithal ettiği etlerde şarbon basili saptandığı ve 4 bin hayvandan oluşan bir sürünün karantinaya alındığı göz alındığında, bu hayvanlar ithal edilmeden önce şarbon ya da başka bir hastalık etkeni taşıyıp taşımadıklarına dair neden kontrol edilmemişlerdir?

2. İthal etlerde daha önce de “E. coli O157” adı verilen bir hastalık mikrobu tespit edilmiş olup, bu etken böbrek hasarına neden olmakta ve çocuklarla yaşlılar için ağır bir hastalık tablosu oluşturmaktadır. Yine bir süre önce Polonya’dan ithal edilen etlerin deli dana hastalığı riski taşıdığı haberleri basına yansımıştı. Son şarbon olayı da dikkate alınarak; ithal etlerin gıda güvenliği açısından gerekli kontrollerinin uygun bir şekilde yapılmadığı düşünüldüğünde; bu hastalıkların hepsi de tehlikeli hastalıklar olup, eğer bunları zamanında tespit edecek mekanizmalar oluşturulamamışsa ya da kontrol mekanizmaları çalışmıyorsa, her türlü ihmal ve sorumluluk Tarım ve Orman Bakanlığı’nın mı olacaktır? Bahse konu ihmaller ile ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından inceleme ve soruşturma başlatılmış mıdır ya da başlatılacak mıdır?

3. Olası ihmaller akabinde gelecekte yaşanacak ölümler ile ilgili olarak kimler sorumlu olacaktır?


4. Brezilya’dan daha önce de gemi ile çok sayıda hayvan getirildiği göz önüne alındığında; Türkiye’ye son 1 yılda toplam kaç kez hangi ülkelerden hayvan ithalatı yapılmıştır?

5. Son 1 yılda yapılan canlı hayvan ithalatlarında hayvanlarda şarbon olup olmadığına dair gerekli kontroller yapılmış mıdır? Yapılmışsa, toplam kaç canlı hayvanda (türlerine göre) şarbon tespit edilmiştir?

6. Şarbon hastalığının çıktığı başka canlı hayvan sürüsü var mıdır? Varsa, şarbon tespiti yapılan hayvanlar hangi illerdedir? Şarbon tespiti yapılan hayvanların akıbeti nedir?

7. Türkiye’de illere göre son 1 yılda toplam ne kadar hastalıklı hayvan etinin piyasaya sürüldüğü tespit edilmiştir? Bu firmalar hangileridir ve bu etlerin hangi illerde piyasaya sürüldüğü tespit edilmiştir? Bahse konu firmalara hangi tür cezai işlemler yapılmıştır?

8. Şarbonlu hayvan eti tüketimi akabinde rahatsızlanıp hastanelere başvuru yapan toplam hasta sayısı nedir?
Kaynak:Cumhuriyet