#1
|
|||
|
|||
Bosnalı Mestan
Bosnalı Mestan
Bir insanın gönlünden taşan peygamber sevgisi, sarhoş Mestan’ın peygamber efendimize aşkı. Bosnada yaşayan yaşadığı civarda meşhur olan herkesin tanıdığı hiç ayık gezmeyen Mestane vardı ismi Mestane. Mestane her gün içer her gün etrafını rahatsız eder ve her gün herkes ondan şikayet ederdi mestaneyi yolda görseler yolunu değiştirirler adını duysalar illallah ondan ettik derler. Mestane bir gün köyün muhtarının kapısını çaldı muhtar kapıyı açtı mestane telaşlı bir şekilde muhtar dedi muhtar ben bu gece rüyamda Resululallah’ı gördüm resulullah (a.s.) beni yakamdan öyle bir tuttu öyle bir salladı ki mestane yeter artık ne bu halin mestane kendine gel çabuk bana geliyorsun seni bekliyorum mestane. Muhtar beni ne olur Medine’ye götür, Allah aşkına beni Medine’ye götür. Muhtar mestanenin sadece içki parası almak için bir hikaye uydurduğunu düşündü ve başına bela olmasın diye cebinden 3-5 kuruş mestane dedi ki ben para istemiyorum muhtar ben peygamberimi gördüm, peygamberim beni çağırdı beni Medine’ye götür sen bu köyün muhtarısın bu köyün emrisin ne yap ne et beni Medine’ye götür muhtar, beni bilirsin camınızı, tavanını, çerçevenizi yıkarım, kırarım beni Medine’ye götür muhtar dedi. Köydeki herkesi gezdi ben peygamberimi gördüm peygamberim beni çağırdı ne olur beni Medine’ye götürün diye herkese yalvardı,ama maalesef köydeki herkes muhtar gibi düşünüp cebine3-5 kuruş koyup başlarına bela olmasın diye göndermişler, Mestane paraları aldıktan sonra baktı ki ben bu parayla Medine’ye gidemem dedi çaresizce tekrar muhtara gider ve derki; Muhtar der beni Medine’ye götür ne olursun Muhammed’im beni çağırıyor der beni Medine’ye götür der ve muhtar olayın ciddiyetinin farkına varır ve baktığı 4-5 ineği satar mestane ile hacca gitmeye karar verir mestane ile muhtar önce Medine’ye gider kafile Medine’ye vardıklarında otobüs Medine’de otelin önünde durunca mestane hemen otobüsten fırladı ve birinin kolundan tutup peygamber nerede? dedi, resulullah nerde? dedi, HZ. Muhammed nerede? dedi. Karşısındaki sorusundan anladı ve bu taratan buradan diyerek Mescid-i nebi’yi gösterdi mestane birden oraya koşmaya başladı, muhtar arkasından bağırıyor mestane valizlerimiz burada odalarımıza yerleşelim sonra gideriz zaten ama mestane dinlemiyor, muhtar peşinden koşuyor yer bilmiyorlar yurt bilmiyorlar birbirlerini kaybetmesinler diye mestane önde muhtar arkada koşturuyorlar mestane Mescid-i nebi,yi sarmalan duvarlardan girince koyuverdi en öne doğru gitti ve dedi ki ya Resulullah ben geldim. Sen gel dedin ve geldim bir yolunu buldum sana geldim ya Resulallah ve ne hikmettir ki Mescid-i nevebi,deki görevliler ses çıkarılmasına izin vermezdi edep derlerdi edep-i hacim derlerdi ama kimse mestaneye karışmadı hac döneminde Mescidi-i nevebi’deki o yeşil halıların bulunduğu cennet bahçesi denilen bir yer var Allah’ım bir gün herkese nasip etsin oraya gitmeyi. yerde namaz kılmak en önemli şeylerden biridir ama hac zamanı özellikle öyle kalabalık olur ki ve denilene göre orada 2 rekat namaz kılmak için saatlerce beklemek gerekiyor ve çoğu kişiye sıra gelmiyor.Mestane önündeki kalabalığı adeta bir sürat teknesi gibi yardı ve peygamberimizin kabrinin yanında ki parmaklıklara yanağını dayadı ve dedi ki ya resulullah ben geldim sen beni bu kadar mı çok sevdin? beni davet ettin bu ne büyük bir şeref san geldim ya Resulullah. Ben bütün günahlarımı tövbe ettim ama çok merak ediyorum biliyor musun? acaba sen bana şefaat edecek misin? ben seni çok seviyorum ya Resulullah senden daha çok kimseyide sevmedim, Bosna nere Medine nere sen beni çağırmasan ben buraları bulamazdım. Sen beni sevmeseydin beni davet etmeseydin ya Resulullah ben seni çok seviyorum ya Resulullah diyor hep aynı şeyleri tekrar ediyor, muhtar başında 1 saat 2 saat bekledi baktı ki olacak gibi değil omuzuna dokunarak mestane dedi kardeşim hadi gidelim dedi otelimize yerleşelim tekrar geliriz dedi ama mestane muhtarı aldırış etmeden git başımdan tamam muhtar sen vazifeni yaptın beni getirdin. Ben artık buradayım otel de senin olsun, valizler de senin olsun, otobüs de senin olsun. o zaman mescid normal saatlerde gece 24:00’da kapatıp, imsak vakti geri açılıyor kapanış vakti geldiğinde polisler ve görevliler hadi tamam saat tamam hadi yallah diyorlar mestane polislere bakıp ben onun misafiriyim beni o davet etti ne olur beni çıkarmayın ben onun misafiriyim ben Bosna dan geldim ne olur beni çıkartmayın gelin ki polisler ve görevliler Mestanenin ağlayışına samimiyetine inanıp tamam derler kapılar kapanır ve yeşil kubbenin altında sadece mestane ile Resulullah yalnız beraber sabahlıyorlar ve mestane hiçbir şey yiyip içmiyor 2. gün olunca yine polislere yalvarıyor yakarıyor ben onun misafiriyim bu gecede kalayım diyor ve yine kalıyor. Ama 3. gün artık polislerden emniyetten sorumlu olan yetkili kişi Mestaneye bakıyor ki mestane sadece zemzem içiyor ve namaz kılıyor ve Mestaneye baktıklarında rengi benzi atmış bu adamı çıkartın buradan bir şeyler yiyip içsin sonra yine gelsin kalsın yoksa bu adam ölecek diyorlar.Emir olduğu için polisler Mestanenin yanına gidip mestane git bir şeyler yiyip iç sonra yine gelirsin, Mestane bakıyor onlara ve diyor ki ben aç değilim ben iyiyim beni çıkarmayın diyor ve polisler olmaz diyor mestane ne olursunuz ben iyiyim beni ondan ayırmayın ben onun misafiriyim beni o davet etti tamam diyorlar yemeğini ye yine gel mestane hayır diyor beni ondan ayırmayın ben aç değilim ben iyiyim diyor ve polisler emir aldıkları için Mestanenin kollarından bacaklarından tutup çekmeye çalışıyorlar mestane parmaklıklardan tutuyor ama 3-4 kişi çekince bir şey yapamıyor tam müminlerin esselamualeyke ya Resulullah dedikleri sırada mestane kafasını çeviriyor. Allah Resulünün kabrinin olduğu tarafa ya Resulüllah beni sen çağırmadın mı ya Resulüllah senin türbedarlarının benden haberi yok mu beni senden ayırıyorlar ya Resulüllah beni sen çağırmadın mı derken tam o anda polislerin elinde mestane ruhunu teslim ediyor orada bir arbede yaşanıyor Mestaneyi mermere yatırıyorlar ve birisi ben doktorum diyor kalp masajı yapıyor ve muhtar yanında gözyaşları içinde ve mestane ruhunu hakka teslim ediyor. Mestane yüzünde bir tebessüm güldü gülecek sen ey kardeşim sen neyi bekliyorsun ne zaman düzeleceksin ne zaman düştüğün yerden kalkacaksın bak Allah her zaman seninle birlikte yapamam edemem deme sakın zamanını bekliyorum gelecek deme ne zaman gelecek öldün öleceksin farkında değilsin ne yapacağını bilmiyor musun? ezanlar okunuyor duymuyor musun? bekletme rabbini bekletme Resülullah’ı belki de senin de SECCADENİN BAŞINDA BEKLİYOR… |
|
|