#1
|
|||
|
|||
Cinlerle Geçen 45 Yıl
Cinlerle yıllarca iletişim kurup/iş yapan, tecrübe sahibi olmuş birinin anlattıkları..
Aşağıdaki yazıda ülkemizde cinci/medyum hoca olarak tanınan isimlerin önde gelenlerinden biriyle yapılan röportajın yazısını okuyacaksınız. 26.07.2009 Tarihinde Takvim gazetesinde yayınlanan bu yazıyı okumadan önce kısaca ön bilgi vermek lazımdır.. Muhyiddin-i Arabi hazretleri buyuruyor ki: Hiçbir insan, cinden Allahü teâlâya ait bir bilgi edinmemiştir; çünkü cinlerin din bilgileri pek azdır. Onlardan dünya bilgileri edineceğini sanan kimse de aldanır; çünkü faydasız şeyle vakit geçirmeye sebep olurlar. Onlarla tanışan, kibirli olur. (Fütuhat) Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri de buyuruyor ki: İnsanın cinle tanışması, arkadaş olması, zararlıdır. Onlarla konuşmak, fasıkla arkadaşlık etmek gibidir. Onlarla tanışan, fayda görmemiştir. Cinle tanışmaya özenmemeli, Evliya-i kiramın ruhaniyetlerinden istifade etmeye; onları tanımaya, sevmeye ve sevilmeye uğraşmalıdır. (Keşkül risalesi) Aşağıda, evliyanın tavsiyesinin ne denli önemli ve doğru olduğunu, tecrübe sahibi birinin ağzından ibretle okumanıza sunuyoruz.. Haber : 26.07.2009 / Takvim Gazetesi / Cinlerle Geçen 45 Yıl Bu diziyi birlikte hazırladığımız medyumun babası Halil Karakaş, zamanında Türkiye'nin ünlü hocalarından biriydi. Tam 45 yılı cinlerle iç içe yaşadı. Cinler alemi hayatının bir parçası oldu. Onları dilediği gibi yönlendirdi, istediği gibi çalıştırdı. Gençliğinde, Halil Hoca'nın namı dört bir yana yayıldı. Türkiye'nin güçlü medyumları sıralanırken, onun adı da hep ön sıralarda yer aldı. Hoca, hep zirvelerde gezdi... Buna karşılık, bizdeki siyasetçilerden çok farklı bir yol izledi. Koltuğa yapışıp kalmadı. Koltuk sevdası içinde yanıp tutuşmadı. Anlamsız bir hırs içine girmedi. O, "Buraya kadar" ve "Artık yeter" diyerek bırakmayı başarabildi. Zaman içinde bütün bildiklerini çocuklarına aktardı ve kendi yerine onları yetiştirdi. Aslında başka çaresi de yoktu. Biraz daha zorlasa sonucun hüsran olacağını kendisi de biliyordu. Çünkü, yaşı artık 65'i geçmişti. Cinlerin karşısında eskisi kadar güçlü değildi. Onlara hakim olmakta zorlanıyor, ciddi sıkıntılar yaşamaktan çekiniyordu. Halil Hoca, geçirdiği rahatsızlık yüzünden kısa bir süre önce hayata gözlerini yumdu. Son günlerinde kendisi ile sohbet etme imkanı bulduk. Hasta yatağında oldukça ilginç bilgiler verdi. "Bizim ilişkimiz küçük yaşlara kadar uzanır" diye sözlerine başladı: "Zaten o alemle yaş kemale erdikten sonra irtibat kurmak zordur. Cinler insanoğluna daha çok çocukluğunda görünürler. İnsanın çocukluğunda başlayan bu ilişki, daha sonraki yıllarda da devam eder. İnsanoğlu cinlerle çocukken tanışır. 10'lu yaşlara geldiğinde bu konuda eğitilmesi gerekir. Eğitim 20 yaşına gelince biter ve cinler eğitilen gencin hizmetine girmeye başlarlar. 30'lu ve 40'lı yıllar en başarılı dönemlerdir. Yaş 65'e geldiğinde artık onlarla ilişkiyi asgariye indirmek gerekir. Çünkü, sıkıntılar ortaya çıkar. Daha düne kadar hakim olduğunuz cinler sizi dinlememeye ve dediklerinizi yapmamaya başlarlar." Bu kadarla kalsa hiç önemli değil. Cinler sadece söylenenleri yapmasalar ortada bir problem yok. Halil Hoca'nın verdiği bilgiye bakılırsa, cinler geçmişin acılarını çıkartmaya başlarlar. Size "dost" olarak görünenlerin tamamı yapmadıklarını bırakmazlar. Bu defa işler tersine döner. "Geçmişteki efendilerini" tam bir oyuncak haline getirirler. Toplandıkları zaman gitmezler, insanın mallarına ve sağlığına zarar vermeye başlarlar. Üzerine yüklendikçe yüklenirler. Geçmişte kendilerine yapılanların acısını misliyle çıkarırlar. Aslında cinler kindar yaratıklardır! Onlarda vicdan ve acıma gibi duyguları ara ki bulasın. Geçmişi anında unuturlar. Bizde olduğu gibi onlar için bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı yoktur. Daha önce hizmet ettikleri insanın karşısında en büyük düşman olarak belirirler. Halil Hoca, yıllarca cinlerle irtibat kurmuş, ama bunu bildiği için onlara hiç mi hiç güvenmemiş. Tedbiri bir an olsun elinden bırakmamış. Geleceğini garanti altına almak için iki oğlunu birden devreye sokmuş. İlmini onlara aktarmış. Çünkü, daha yıllar öncesinden ileride neler olabileceğini gayet iyi hesaplamış. Çocuklarını devreye sokarak, cinlerin kendisine zarar vermelerini önlemiş. Halil Hoca'nın aktardıklarına göre, cinlerin rahmanisi de aynı, şeytanisi de. Aralarında yaratılış olarak hiçbir fark olmadığı için meşrepleri birbirine benziyor. Al birini vur ötekine. Bir gün gelir cinler intikam almaya başlarlar. Bunu önlemenin tek yolu çocukları yetiştirip, yaşlılık günlerini garanti altına almaktır. Halil Hoca, bu işlerle uğraşan şanslı insanlar arasında. Çünkü, çocuğu olmayan ya da çocukları bu işlerle uğraşmaktan kaçınan hocaların sayısı az değil. Hoca, onlarla ilgili bilgiler verirken, sonlarının son derece korkunç olduğunu anlattı: "Şimdi benim çocuklarımdan çekinip, bana zarar vermiyorlar. Ancak, yaşlanınca intihar eden ve evi barkı dağılan çok arkadaşımız oldu. Çünkü, onların çocukları yoktu. Cinler de onları yalnız bulunca üzerlerine yüklendiler. Geçmişin acısını misliyle çıkardılar. O arkadaşlarımıza yapmadıkları düşmanlığı bırakmadılar. Mesela, Bartın'daki bir arkadaşımız yaşlanınca cinler üzerindeki hakimiyetini tamamen kaybetti. Cinlerin yönlendirdiği kendi çocukları tarafından öldürüldü. Bunun gibi daha pek çok misaller verebilirim." Halil Hoca'yı yakalamışkan, cinlerle irtibat kuran insanların hep peşinde koştukları "zenginlik hayallerini" sorduk. Özellikle de define avcılarının "Yeraltındaki gömülerin yerleri cinler aracılığı ile öğrenilebilir" tezini hatırlattık... "Geçin onları" cevabı ile karşılaştık: "Ben de bu iş için az uğraşmadım. Aradan tam 45 yıl geçti. Bir defa bile olsun bir cine paranın yerini söylettiremedim. Bu hikayeleri anlatanlar da yalancı cinlerden farksızlar. Kesin olarak biliyorum ki, yalan söylüyorlar." (metafizikmerkez) |
#2
|
|||
|
|||
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
O kadar kimsesizim ki Hani ölsem Cesedim geçmişin tozuna karışır gider Yediğim yemekten içtiğim suya kadar tadsızım Saçının telinden ayak parmaklarının ucuna kadar özledim seni.. |
#3
|
|||
|
|||
Mükemmel bir anı ama bir okadarda ahali için acıklı bende kulyas kabilesinden yalancinin önde gideni şeref yoksunu bir dişi cin yalanlariyla hayat surdum sağolsun bir hoca kurtardi Allah razı olsun ondan
. |
#4
|
||||
|
||||
İyi güzelde bu söylenenler bir cincinin cinler hakkında kendi görüşü, daha farklı düşünen insanlarda var. Halil beyin bilgilerine dayanıp cinler hakkında düşünce oluşturmak yanlıştır. "Halil Hoca'nın aktardıklarına göre, cinlerin rahmanisi de aynı, şeytanisi de". diyor kişi bu işde bir terslik var diyorum.
__________________
Sufiye göre, ölü köpeğin dişleri güzeldir. Bardağın yarısı doludur. Hak şerleri hayr eyler. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Cinlerle Geçen 45 yıl | RvP | Haber & Siyaset | 71 | 05.08.24 10:57 |
Kuranda adı geçen hayvanlar | Sadi | Kuran-ı Kerim | 0 | 06.10.20 06:42 |
Kur’an’da adı geçen peygamberler ve mucizeleri | ugi | Peygamberler | 0 | 09.07.19 00:16 |
Kur-anda geçen sayılar | Anka58 | Kuran-ı Kerim | 3 | 10.07.18 08:50 |
Uygulamada Geçen Kelimeler | Cemre | Sorularınız | 6 | 24.03.18 20:57 |