#1
|
|||
|
|||
paranrmal olaylar serisi
Cin Çarpması:
benm hikayem..bir akşam üstü istanbuldan gelen kuzenlerimzle evin arkasında büyük tarlada oynuyorduk ama hava kararmaya başlamıştı ve oldukça soba külü vardı..kuzenlerimden biri eve gidip banyo yapacağını söyledi bizde tamam dedik..ve gitti...bi müddet sonra arkadşmla yorulmuştuk ve gruptan ayrı bişekilde oturuorduk kuzen yanımıza geldi şaşırdık sen gitmedinmi dedik..deişik bir ses tonuyla yoo vazgeçtim dedi..sizinle bişey konuşmam lazım dedi çok önemli dedi dikkatli baktımda yüzüne gözlerinin altı mor du ..hastalandınmı yoksa abla dedim yooo dedi hadi gelin konuşucaz tmm dedik..gittik gittik dedimki abla baya uzaklaştık nere gidiyoruz tarlanın dibine geldi yokuş iniyordu aşağı sonra o yamada oturduk..birden ürktüm..sonra bizi yanyana oturdu ve kendide yüzü bize dönük şekilde oturdu..birden boğazımıza atladı boğmaya başladı ..bir eliyle beni bir eliyle arkadşımı..ellerimle nefes almaya çalışıordum gözlerimden akan yaşları tahmin edemssnz..ayaklarını bir gördüm ters..artık nefes alamz hale gelmiştim ve içimden bildiğim duaları okudum gözlerine baktım ...felak suresini okudm senden korkmuyorum der cesine okudum okudum bağırdı ..arkadşm çok bayılmıştı..sonra daha fazla dayanamayar bir kaç adım attı ve yok oldu kalktım ve ardından baktım yoktu koca tarlada yok olmuştu..sonra bağırdım arkadşlar toplandı..eve gittik arkadşm kendine geldi ikimzde ağlıyorduk çok korkmuştuk boğazlarımız mosmordu..annemler korku tasından su içirerken arkamı bi döndüm kuzen banyodan çıktı.. koştm yanına ona vurmaya başladım sendin işte sendin diye..çok şaşırdı naz saçmalama lütfen ben eve bi saat önce geldim ve banyodaydım annemler sizi cin çarpmış akşam küllerin arasında oynardanız olcağı bu dedi..işte böyle hayatımdaki en korktuğum an...inanıp inanmamk sizin biliceğinz iş ama cinler elbette var onları da allah yarattı... Büyük Adadaki Rum Yetimhanesi: Arkadaşlar geçen bir başlıktaki mesajımda bu konuyu açacağımı söylemiştim. Edindiğim bilgiler hem adaya gittiğimde çevre halkıyla konuşarak hemde biraz araştırma yaparak öğrendiğim bilgilerdir. İstanbulda yaşarken akrabalarım veya kız arkadaşım şehir dışından beni ziyarete geldiğinde, eski istanbulu göstermek adına hep büyükadaya götürmüşümdür. Çünkü oradaki bozulmamış tarihi doku, sokoklarda araba olmayışı, hala ulaşımın 1800'lü yıllardaki gibi faytonla oluşu çok hoşuma gitmekteydi. Oraya gidenler bilir faytonlarda tur seçenekleri vardır. En uzunu büyük turdur. Tüm adayı baştan sona gezdirir. Neyse bu turda yerleşim yerinden uzaklaşıp adadanın arka tarafından dolaşıldığı için ıssız, ormanlık ve patika bir yoldan gidilmektedir. Oradan geçerken tepenin üstüne yapılmış, devasa bir ahşap malikane gözüme ilişmekteydi. Faytoncuya bunun ne olduğunu sorduğumda ise, "rum yetimhanesi" cevabını verdi. Sonrada binayla ilgili soru sorduğumda : " Evin osmanlı zamanında rum patrikhanesi tarafından yapıldığı, erkek çocuk yetimhanesi olarak kullanıldığı ve 1960'ten beri kapatılıp, kullanılmadığı, oraya ulaşmanın çok zor olduğu, araba ve fayton yolu olmadığı, 45 dakikalık ormanın içinden yürüme mesafesiyle ulaşabilmenin mümkün olduğunu" söyledi. Bende meraklanıp biraz daha sordum. Dediğine göre kendisi bizzat şahit olmamış ama bazı arkadaşları bazı olaylar yaşamış. Bazıları macera olsun diye, bazılar meraktan, bazılarıda sırf manzara görüp içmek için oraya gitmiş. Çoğuda özellikle evin içerisindeyken bahçeden gelen çocuk sesine çok takılmış. Çünkü bu ses o kadar netmişki halisünasyon olmadığına çoğu yemin ediyor. Eve yol olmadığı için evdeki eşyaların çoğu çıkartılmamış, mobilyaların çoğu ve yetim olan rum çocuklarının kayıt dosyaları, pijama parçaları hala evde durmaktadır. Hatta salonunda bir piyano bile varmış. Evin dışarısındayken çığlık sesleri, akşamları daha belirgin hale geliyormuş. Bu ada sakinleri tarafından bilindiği için genelde giden olmuyormuş. Evin bu denli sıkıntılı olmasının sebebi ise, zamanında yetim çocukların orada çok zulüm çektiği, bir dönemde ise binanın bir cephesinde yangın çıkması sonucu evde oluşan panikte bazı çocukların yanarak öldüğü ama bunlardan en acıklısının bahçeye çıkan bir çocuğun oradaki kuyuya düşüp sesini kimseye duyuramadan orda ölüme terkedilmiş olmasıdır. Özellikle bahçeden gelen çocuk sesinin sebebi kuyuda ölen çocuk olmasına bağlanıyor. Adadaki hangi esnafa sormuşsam hepsi aynı cevabı vermekteydi. Olayı yalanlayan kimse olmadı. Aynı zamanda size ilginç bir bilgi bu bina şu an dünyanın en büyük 2. ahşap yapısı. Bir gün adaya yolunuz düşerse büyük tur yapın ve bu binayı mutlaka görün. Ama tavsiyem 45 dakikalık orman patikasını kullanıpta oraya çıkmayın. Faytoncular bile tavsiye etmiyo yakından görülmesini. Bu yetimhane adanın arka tarafında kalıyo, yerleşim yerinden hayli uzakta ve ormanın içinde. Orayı görmek için adanın arka tarafına gitmek gerekiyor. Ulaşımı o kadar kolay değil. Adanın ormanı çok geniş alana yayıldığı için rastlamak o kadarda kolay değil. Ben bizzat uzaktan gördüm evi. Ormanın tehlikleli olduğunu zannetmiyorum sadece oraya gitmeyi tavsiye etmiyor orada yaşayan insanlar. |
#2
|
|||
|
|||
Allahım esirgesin inş
|
#3
|
|||
|
|||
Sayın madlen, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.
.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan, Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Teta ve paranormal olaylar | SiLence | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 2 | 15.06.18 00:21 |
Doğaüstü Olaylar Hakkında | SiLence | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 2 | 15.06.18 00:19 |
Açıklanamayan bilimsel olaylar | madlen | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 3 | 30.05.18 10:43 |
Halografik Evren ve Paranormal Olaylar | Tuana | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 0 | 27.03.17 01:26 |
Metafizik olaylar ve Terimler | Sin | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 21.03.17 14:23 |