#1
|
|||
|
|||
Korku Gecesi -12- ''Final''
Korku Gecesinin 12. bölümünde sizi selamlıyorum beni yalnız bırakmayan takipçilerim, yorum yapan ve konuyu okuyan arkadaşlarım. Sizlere minnettarım. Bu konunun da bir final'i olmalıydı bence. Uzunca hikayeler'i paylaşıp evirip, çevirip okumanızı sağlamak istedim. Çok ekstrem birşey de koymadım sadece hikayeler var. Forumdan bir arkadaş isterse aynı başlık ile yeni konular açabilir buna izin veriyorum. Kendinize iyi bakın, korkudan vazgeçmeyin. Bugünkü konumuz : Korku Hikayeleri. Burak'la birlikte büyüdük; 1986'nin mayis ayinda da nisanlandik. Burak, Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi'ne kayit olduktan tam bir yil sonra, güzel bir tesadüf eseri ben de ayni okulu kazandim. Istanbul'da her sey çok güzel giderken, aniden farkli davranmaya basladi. Beni aramaz sormaz oldu. Ailesi de durumun farkindaydi ve bana sabirli olmam gerektigini, ogullarinin bunalim geçirdigini söylüyorlardi. Onu görmemek çok koyuyordu ancak aramaya korkuyordum; artik ne yaptigini bilmiyordu. Bütün bir sene umutla bekledim ve yaz tatili geldiginde Bolu'ya döndüm. Sonunda bir gece beni aradiginda sevinçten çildiriyorum sandim. Burak, hemen görüsmek istedigini söylüyordu. Nasil disari çikip, kollarina atildigimi bilmiyorum. Bütün kötü günler bitmis, Burak iyilesmisti. O gün sabaha kadar eski günlerdeki gibi birlikte olduk. Çocuklugumuzun geçtigi sokaklarda yürüdük, sabah olunca da tepedeki çay bahçesinde kahvalti yaptik. Huzur içinde eve dönüp, uykuya dalmistim ki telefonun sesiyle uyandim. Annem çiglik çigliga agliyordu; Burak ölmüstü. Beni biraktiktan sonra evine gidip, odasina çekilmis, bir sigara yakip disariyi uzun uzun seyretmis. Daha sonra da odasinin penceresine çikip kendini asagiya birakmis. Burak'in intiharindan sonra ciddi bir bunalim geçirdim. Ailem bu depresyondan kurtulabilmem için beni bir sürü doktora götürdü. Bu arada onun varligini sanki hiç ölmemis gibi yanimda hissediyordum. Her yalniz kaldigimda benimle konusuyor ve onu unutmami istiyordu. Genelde arkamdan sesleniyor, bir an önce kendimi toparlamami, ölümün kendi seçimi oldugunu söylüyordu. Bu konuda kimse bana inanmiyordu. En acisi da Burak'tan geriye hiçbir sey kalmamasiydi. Bu süre içerisinde birlikte çekildigimiz tüm fotograflar bir sekilde yok oldu. Kimi kayboldu, kiminin üstüne bir seyler döküldü. Sonuç olarak, ondan geriye nisan yüzügümüz ve bana yazmis oldugu bir mektuptan baska hiçbir sey kalmadi. Burak'in bu hatiralarini cüzdanimin içinde tasiyor ve gözüm gibi sakliyordum. Bir gün yolda yürürken cüzdanimi düsürdüm. Içinde yüklü sayilabilecek miktarda parayla Burak'in mektubu ve nisan yüzügümüz vardi. Karakola gidip durumu anlattim ve olaydan bir hafta sonra cüzdanimin bulundugu bana bildirildi. Karakola gidip cüzdanimi açtigimda gözlerime inanamadim. Param ve diger esyalarim eksiksiz içindeydi ancak Burak'in mektubu ve nisan yüzügümüz artik cüzdanda degildi... Bilinmeyen Varlık 7 YAŞINDAYDIM.Bir gece odamda tek başıma yatıyordum.O zamanlar daha iki yaşında olan kardeşim geceleri arasıra yanıma geliyordu.Ve o gecelerden birini yaşıyordum yine.Yeşil kazağı ve kırmızı külotlu çorabıyla gece yarısı kardeşim yanıma gelmiş yatağımın başında durup bana bakıyordu.Bende yattığım yerde şöyle bir doğrulup kalktım.Kardeşimin suratına baktım.Suratı aynı televizyonda karıncalanan görüntüleri andırıyordu.Gözleri burnu pek belli değildi.Haif karıncalı ve buğulu görünüyordu suratı.Tuhaf birşeyler vardı yolunda gitmeyen.Sonra dokunmak üzere elimi kardeşimin suratına götürdüm.Kardeşimse elini elimin içinden geçirerek ellimi geri itti.Ne olduğunu anlayamadım.Eli elimin içinden geçmiş olmasına rağmen nasıl geri itebildi anlam veremedim.Sonra kardeşimin elinde dikkatimi çeken bir şey oldu parmeklarının arasında bağ doku vardı.Sonra ona "git yerine yat" dedim.O da yanımdan ayrılarak balkona doğru gitti.Ve ben ona 3-4 defa "yerine yatmaya gitsene pelin"diye bağırdım.O sırada benim bağırmamı duyan annem yatak odasından seslendi bana "pelin burda yatıyor sen niye bağırıyorsun"diye.Şok olmuştum.Kardeşim yerinde yatıyorsa yanıma gelen kimdi?Üstelik sabah kalktığımda kardeşim pijamalıydı kazaklı ve külotlu çoraplı değil.Bunu o zamanlar kime anlattıysam inanmadı hayal gördüğümü düşündüler.Şimdi 18 yaşındayım.Ve o zamanlar bana gelen her neyse bu 18 yaşımda tekrar yanıma geldi. Anlatayım.Ben kardeşimle birlikte babannemde yatıyordum bir gece karşılıklı kanepelerde.Sabaha karşıydı.Evde loş bir karanlık vardı.Birden uyandım.Gözlerimi yavaşça açtımki kardeşim başımda bekliyor.Ama bu sefer kardeşimin 13 yaşındaki hali duruyordu karşımda.Hemen kardeşimin yattığı kanepeye baktım.Kardeşim yoktu.Ayak ucumda duruyordu.Üstünde lacivert bol penye ve siyah bir eşortman altı vardı.Ona baktım "tuvaletin geldiyse git yap ben burdan sana bakıyorum"dedim.(Babannemin evinde korkuyorduda tuvalete gitmeye beni uyandırıyordu bazen.)Sonra arkasını döndü ve koşarak banyoya gitti kardeşim.Ama koşuşu bir tuhaftı.Bacakları içe doğru çarpık ve sağa sola genişçe yaylanarak koşmuştu.Tabi o öyle koşarken ben üç kere gözlerimi ovuşturdum.Bu gördüğüm gerçekmi diye.Çok şaşırdım çünkü.O banyoya girdikten sonra ben kardeşimin kanepesine baktım tekrar.Osırada sanki kardeşimin üzerine sis bulutu çökmüştü.Birden yavaşça o sis bulutu çözüldü ve ben kardeşimin kanepede uyuduğunu gördüm.Üstelik kardeşim gecelikliydi....Bu daha taze yeni olmuş bir olay...Hadi küçükken gördüğüm hayaldi bu damı hayal...On sene sonra tekrar çıktı karşıma.Üstelik 18 yaşımda olduğum için aklım daha yerinde 7 yaşımdaki halime göre...İnanın oluyor buna benzer olaylar...Var böyle varlıklar çünkü bunu yaşayanlar var..."Bilen çekmez çeken bilir."misali..."Yaşayan bilir bilen yaşamaz... Resim Cinlere İnanmayanlara Bir gece arkadaşlarla bizim evde toplandık cin çağıralım diye fakat ben inanmıyordum ve ne yazık ki sürekli cinlerle dalga geçiyordum bazen öyle laflar söylüyordum ki arkadaşlar beni uyarıyordu cini çagırdık ve aniden fincan hareket etmeye başladı herkes çok korkmuştu bense hala cinle dalga geçiyordum dalga geçerce sorular soruyordum ve ne olduysa ondan sonra oldu bana gerçek oldugunu kanıtla dedim arkadaşlarım çok kormuştu tam sesizlik olmuştu ki bi anda agzımda korkunç bi acı hissettim ne oldugunu anlıyamamıştım bişey nefes almamı engelliyordu 1 dakikaya yakın öyle kaldım ağlıyordum yüzümün bazı yerleri yanıyordu çok korkmuştum dua etmek aklıma geldi ve fatiha suresini okumaya başladım bu seferde arkamdan bişeylerle vuruluyor gibiydi artık cinlerin olduguna inanmıştım hiçbişeyden korkmayan ben şimdi titriyordum kaçıcak yer arıyordum ben dua ettikce vuruyorlardı bu sırada gözlerim arkadaşlarımı aradı yardım istiyecektim fakat onlar bayılmıştı bi anda herşey bitti. Cinler gitti diye düşündüm arkadaşlarımı ayılttım fakat gitmemişlerdi sadece bekliyorlardı ben tekrar dua etmeye çalıştım duaya başladıgım anda mutfak dolaplarının zangırdadıgını duydum tabaklar yere düşüyordu sesler tekrar kesildi biz hala bişeyler olucak endişesiyle bekliyoduk fakat uyuyup kalmıştık sabah baktıgımda mutfakta hiçbir tabak kırılmamış yerlerinde duruyordu dolap kapakları bile kapalıydı halbuki salondan mutfaktan düşen tabakları çok rahat görebiliyorduk o gece ne olmuştu neden tabaklar kırılmış oldukları halde eski yerlerinde saglam duruyordu... İşte bunların tek bir nedeni vardı cinler arkadaşlar ister inanın ister inanmayın ama bu olay fazlasıyla dogru lütfen cinlerin varlıgını kabul edin ve kesinlikle onlarla dalga geçmeyin bu size arkadaş tavsiyesi... Resim Bir Daha Dalga Geçersem öncelikle merhaba. ben tatil zamanlarında genellikle sabaha kadar uyumayan biriyim ve cinlere inanmazdım, ne zaman konusu açılsa dalga geçerdim. 22 temmuz günü yine uyumuyordum ve internette dolaşıyordum. nasıl olduğunu anlamadım ama açılır pencerelerden birinde cinlerle ilgili yazlılar vardı kapattım ve tekrar açıldı yine kapattım ve tekrar, virüs olabiliceğini düşünüp bilgisayarımı yeniden başlattım ama internete bağlandığımda hangi siteye girsem açılır pencere olarak aynı sayfa çıkıyordu. merak ettim ve okudum. orada cinlerle ilgili birçok şey yazıyodu ve sayfa her formatta açılıyodu çok şaşırdım çünkü bu milyonda bir görülecek bişey. herneyse merakım dahada arttı ve sayfayı okumaya başladım nasıl cin çağırılır diye bi ikon vardı tıkladım ve orada adım adım yazıyodu. sayfayı kaydettim ve yatağıma yatıp uyumaya çalıştım saat 3 ü geçiyodu ama uyuyamadım bişey beni dürtüyodu ve tekrar bilgisayarımı açtım kaydettiğim o sayfayı sildim. sigara içmek için dolabının çekemecesini açtım sigaramın yanında bir kağıt vardı hemen açtım aman allahım o da ne az önce kaydedip sildiğim sayfa çok korktum ve hemen tekrar bilgisayarımı açtım yazıcını programına baktım o sayfa daha 22 saniye önce yazdırılmış printerimdan. ama printerimin kartuşları yoktu çünkü o günün akşam üstü doldurtmak için ofsete bırakmıştım. o kadar korktumki bilgisayarımın fişini çektim ama olay bundan sonra başlıyomuş. kağıdı hızla tekrar okumaya başladım cin çağırma seansını anlatan yazının altında, çağırmasanda gelir diye yazıyodu ve bir anda odamın havası çok ağır oldu nerdeyse nefes alamıyodum, kapıya doğru yöneldim abimi uyandıracaktım ama kapı kilitliydi ve açılmıyordu. nefes almam iyice zorlaştı ve eski türk filmlerindeki kötü adam gülümsemesi duydum öyle bir bağırıyorduki kulaklarım patlıyordu nerdeyse. kapıyı iki-üç tekme atarak kırdım ve hemen çıktım tam karşımda lavabonun aynası vardı aman allhım o da ne! orda simsiyah bir adam vardı ve çok korkunçtu ve aynanın üzerinde bidaha dalgageçersen ölürsün yazıyodu. öyle korkmuştumki bidaha dalga geçmeyeceğim diye yalvarırır tarzda bağırıyordum. koşarak abimi uyandırım, olanları anlatırken bayılmışım. beni birsüre sonra abim uyandırdı ve rüya gördüğümü söyledi. ama rüya olmadığına eminim. sabaha kadar uyumadım sabah olduğunda, bilgisayarımı açtım. printerin programında o dosya kayıtlı değildi, olamazdı gözümle görmüştüm. geri dönüşüm kutusuna baktım sildiğim dosya oarada yoktu. hemen interneti açıp yazıyı okuduğum siteye girdim ama öyle bir adreste yoktu ve kağıtta en son biraktığım yerde yoktu sanki hiçbişey yaşanmamıştı tek geri kalan kırılan kapı olmuştu. bu olayın etkisnde kurtulmak için psikoloğa gittim bana cin diye bişey olmadığını söyledi bende olduğunu ve dalga geçmemesini söyledim o anda doktorun odasının tavanında şu yazı belirdi aferin! bir aydan fazla oldu hala olayın etkisindeyim. arkadaşlar siz siz olun sakın dalga geçmeyin ve inanmamazlık yapmayın. bu olaya inanmayanlar kendileri bilir ama ben bidaha dalga geçersem öleceğime inanıyorum... |
#2
|
|||
|
|||
Karabasan Hikayeleri okuyunca biraz etkilendim birazda tebessüm ettim... başıma gelen bu olayı kime anlatıysam yarısı inandı yarısıda olamaz öyle şey dedi yoru hakkı sisze ait tabii.. 2004'ün temmuz ayı günlerden cuma annem ve babam kütahya da ki abim yanına gitmişlerdi evde kimse yoktu ve haliyle aklıma bin bir türlü şeyler geliyodu. sebze ve meyve toptancılığı yaptığımız için bursa ya çarşamba günü gitmiş cuma günü ise geri dönüyordum. Başıma bir kaç kez karabasan geldiği için artık alışmıştım ne biliyim arabanın içinde bile bana geliyodu artık. cuma günü eve geldiğimde saat 23":30 civarıydı yatağıma girip uyuma çalışırken birden olduğum yere sızdım. ve derken o uyku esnasında kapı gıcırtısı geldi yattığım yerden kalkamadım ve sanırım bizimkiler geldi dedim. sonra mutfaktan tava tencere sesi geldi ve yattığım odanın kapısı yarım kapalıydı ve kapı birden yavaşca açıldı fakat benim üstümde bir ağırlık vardı ve bir türlü kalkamıyordum. odaya girdi üzerimde ki örtüyü yavaşca kaldırdı ve bir diziyle üstüme bastırdı ve ağzımı kapamaya çalıştı o an aşırı bir korku ve telaş vardı bende. ağzım san ki düğümlendi hiç birşey yapamıyordum. ve allah'a dua etmeye başladım sonra kelime-i şahadet getirdim e üzerimden yavaşca kalktı o karabasan kalkar kalmaz bende ayaga kaltım iki elim öne doğru uzatıp yakalamaya çalıştım sonra evde ki telefonluğun altına doğru sıkıştırdım telefonluğun ayansından ayın ışığı yansıyordu birden kafamı kaldırıp aynaya baktım kendimi göremedim kafamı geriye çevirip baktım ve bedenim ilk yattığım şakilde duruyordu o an içime öyle bir krku ve heyecan sardı ki ne pacağımı şaşırmıştım... sonra bedenimin içine tekrar giridim Allah'a tekrar dua ettim karabasan geldi üzerimden sıyırmış olduğu örtüyü iki eliyle tutu havaya kadırıdı(kaldırıdğı esna da kolları ve bedeni uzadı nerdeyse tavana çarpacak duruma geldi)üstümü örttü ve geldiği gibi odanın kapısını yavaşca kapadı sonra tekrar mutfaktan yine tava tencere sesi geldi en son dış kapı sesi gırtısı geldi ve gitti. karabasan gider gitmez ben yattığım yataktan kalktım ve saate bahtım saat tam 00:30 u gösteriyodu afallamıştım oturdum 3 kulfü 1 fatiha okuyup yattım ama yatana kadar da en bi 2 saat geçti... Resim Bir Daha Cin Çağırısam Merhaba arkadaşlar.Ben 16 yaşındayken sanaayi mahallesinde oturuyordum bizim mahalle küçük ve kalabalıktı herkes birbirini tanırdı neyse, arkadaşlarla hergün olduğu gibi maç yapmak için anlaşmıştık maç bittikten 1-2 saat sonra samimi arkadaşlarımı eve davet ettim ve onlara birşeyler ikram ettim.Evde kimse yoktu annemler eryaman daki teyzemlere ziyarete gitmişlerdi televizyon izliyorduk ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştık saat 23-24 gibiydi bayağı geç olmuştu.Aniden elektrikler kesildi saat geç olduğundan dolayı herkes evlerine gitmek için hazırlanmıştı ki; elektrikler geldi arkadaşlarıma bizde kalmalarını teklif ettim ve kabul ettiler.Canımız çok sıkılıyordu ve o saattede televizyonda hiçbirşey yoktu.Aklıma 1 hafta önceki din dersi geldi.Hocamız "cin vardır" demişti.Bende sıkıntıdan vakit geçirmek için arkadaşlara cin çağıralımmı diye sordum.Çoğu saçmaladığımı söylediler ben çok ciddi olduğumu söyledim ve bana çağırmayı biliyormusun diye sordular bende bilmediğim halde bildiğimi belirttim.Neyse,cin çağırmaya karar verdik ve masanın etrafına oturduk ışıkları söndürüp mumları yaktım.El ele tutuştuk ve aklıma geleni söylemeye başladım."Ey cin bizi duyuyorsan ses ver"dedim.Arkadaşlar kısık bir sesle gülüyordu mutfaktan metal sesine benzer bir sses gelmeye başladı herkes irkildi ve devam ettik "sesimi duyuyorsan işaret ver"dedim sanki biri bizi izliyormuş izlenimine kapıldım masada duran mumlardan biri söndü ve tekrar işaret vermesini istedim mum alevlendi ve aniden söndü gerçekten hepimiz çok korkmuştuk kikirdemelerin yerini ağlamaklı sesler aldı arkadaşlarıdan biri "korkuyorum"dedi ve seansı bırakmaya karar verdik.Cin i bir kere çağırmıştık nasıl göndereceğiz?Işıkları açtım televizyonu açtım aniden elektrikler kesildi mutfaktan hâlâ tıkırtılar geliyordu.Elektrikler geri geldi hepimiz kanepeye geçtik salondan telefon sesi geldi gittim telefona bakmaya tanımadığım biri annemin cep telefonundan beni arıyordu ve annemin, kardeşimin, babamın öldüğünü söylüyordu ilk başta inanmadım "sen kimsin?" diye sordum bana"kaza yerinden arıyorum"dedi gözlerim den yaşlar süzülür gibi oldu içime serin sular boşaldı ve ayaklarım titremeye başladı.Arkamdan arkadaşlar gelerek ne olduğunu sordular bende "ailem ölmüş..." dedim ve ağlamaya başladım telefonu adamın yüzüne kapamıştım.Tekrar telefon çaldı ve aynı numaradan arıyorlardı yine aynı adam kısık bir sesle "bir daha yüzüme kaparsan sende ölürsün dedi"ne yapacağımı şaşırmıştım ve tekrar telefonu yüzüne kapadım ardından hızla odama koştum kapıyı kilitledim arkadaşlarıma yalnız kalmak istediğimi söyledim.Elime Kur'an Kitabını aldım okumaya başladım Cin Suresini okudum ardından Euzübillah içim biraz rahat lamıştı ve içimden bir ses bir daha bilmediğim işe karşmamam gerektiğini söyledi.Odadan çıktım arkadaşlarım evde yoktu çok korktum ve kapı çalındı kapıyı açtığımda nefes alamamıştım çünkü; kapıdakiler annem, babam ve kardeşimdi.O günden sonra birdaha tövbe ettim cin çağırma gibi saçmalıklarla uğraşmıyacağıma olayın etkisindeyim hâlâ ama arkadaşlarıma anlattığımda bana gülüyorlar bende olayın etkisini üzerimden atmaya çalışıyorum... Resim Mezarlıktaki Dehşet Bir gün arkadaşlarla mezarlığa gitmiştik şişe çevirmece oyunuyorduk mezarlıkta olduğumuz için korkunç şeyler soruyorduk sıra bana geldi hakan bana sordu bi cin sana musallat olursa naparsın dedi biz kıkır kıkır gülüyoruz tabi bende oyun oynarım dedim o sırada hava karardı ve garip garip sesler gelmeye başladı çok korkmuştuk sonra hava aydınlandı ve bakınca hakanın olmadığını gördük hemen aramaya başladık sonra gamze açık bi mezarın içinde hakanın elbiselerini gördü sonra heryerde kan izleri vardı ondan sonra hiç hakanı bulamadık ve bir üç harfli bana musallat oldu ve peşimi bırakmadı artık her yerde kan izleri görüyorum ve sürekli biri benimle oyun oynuyor çok korkuyorum bu olay tamamen gerçektir... Cinlerin Laneti Dayım bu olayı bana anlattığı zaman inanın tüylerim diken diken oldu.Ve o kızcagıza gerçekten de çok acıdım.Annem 20 li yaşlardayken sevdiği bir arkadaşı varmış; Vildan.Ama Vildan diğer arkadaşları gibi gezmekten, eğlenmekten hoşlanmazmış.Çok içine kapanık biriymiş.O daha çok cinler, periler ve doğa üstü olaylara meraklıymış.Arkadaşları tarafından ne kadar uyarıldıysa da bu merakından vazgeçememiş.Ve her şey o yaz gecesi başına gelmiş Vildan'ın.Arkadaşlarının anlattığına göre o gün her zamankinden fazla meşgul olmuş cinlerle.Sık sık o"üç harflilerin" adını söylemiş.Gece olunca her zamanki gibi yatağına yatmış, uyumayı beklerken aniden çığlık atmaya başlamış.Annesi ve babası odasının kapısını açmaya ne kadar uğraştılarsa da yapamıyorlarmış.Babası koşup alt kattaki yangın söndürme aletini almış, kapının camına geçirmiş ama o ve yangın söndürme aleti lastik top gibi geri fırlamış ve duvara çarpmışlar.Bir türlü içeri giremiyorlarmış.Vildan ise içeriden "Rahat bırakın beni.Sizinle hiçbir yere gelmeyeceğim" diye bağırıyormuş.İçeride neler olduğunu merak eden anne-babası "Kızım neyin var?Kim sana kötülük yapıyor?Kiminle konuşuyorsun?" diye sormuşlar.Vildan da; "Yardım edin, kapımın altından küçük küçük adamlar giriyorlar.Benden onlarla birlikte gitmemi istiyorlar.Gitmek istemiyorum.Kurtarın beni." diye çığlık atmış ve bunlar onun son sözleri olmuş.Kızın cesedi arka bahçede bulunmuş.Gece kendini yazlığın en üst katında bulunan odasının penceresinden atmış... Yaşadığım En Güzel ve En Korkunç Yıldı Selam ben fransadan seda basimdan gecen bir olayi sizlerle paylasmak istedim. Yasadim en guzel yil ve en kotu yildi 1992 ;((( 17 yasimda evlendim 1992 17 agustosta fransadan gorucu usulu bir evlilik yaptim cok guzeldi hersey dugunumuz ve bal ayimiz anlicaniz hersey muhtesemdi taaaki o kotu gune kadar ;((( Evlendik ve evlendimizin ertesi gunu bal ayi icin kus adasina gittik . 15 gun tatilimizden sonra sira donuse gelmisti ve yola koyulduk . Afyona gittik ve o kadar yorgundukki bi an evvel uyumak istedik ve yattik . Tam uykuya dalmistikki telefon caldi ? Arayan benim annemdi kayinvaldem seda annen telde onemliymis gel dedi ve gittim . Annemdi teldeki bana ( seda mehmete solede bizi alasehire ablanin yanina gotursun . mehmet yakinda fransaya gidicek gelsin ablanlarin orayida gorsun dedi ) anlamsizdi cunki daha yeni gelmistik ve yorgunduk neydi bu acele allahim ? ben . ( anne mehmet cok yorgun yarin gidelim ) annem ( yok kizim bak babanda arabayi verdi hadi gelin hemen cikalim yola ) dedi . ben ( ok anne mehmeti kaldirim sorim geliriz belki ) diyerek kapatim telefonu ve hemen esimin yanina gittim . ben ( mehmet annem aradi alasehitre gidelim diye israr ediyor ne diyim ? ) esim ( seda olmaz cok yorgunum ) ben ( ama annem cok israr etti mehmet hadi kalk ) esim ( tamam giyinim geliyorum sende hazirlan ) dedikten sonra ciktik ve arabayi aldik alasehire gittik . ve ablamlara geldikten sonra esim o yorgunlukla kendini yataga atti ve aninda uykuya daldi . Ama benim icimde inanilmaz bir SKINTI vardi sanki icimden bisi beni bisilere surukluyodu ama hayra alamet degildi . Neyse benim aklima araba kulanmak geldi ama ehliyetim yoktu ama araba kulanmasini ii biliyordum babamin soforu ogretmisti zamaninda , ve esimin yanina gittim (mehmet kalk benim SKILDIM araba kulanmak istiyorum ) esim ( seda yapma ben sana araba vermem yorgunum uyucam lutfen anlayisli ol biraz ) ben ( hayir lutfen mehmet hadi kalk ) esim ( hayir istemiyorum ) diyim dondu ve devam etti uykusuna . ama benim icimdeki o s ey bana israrla yuru hadi kaldir arabayi al diyodu anlatamicam bir SKINTIYDI . ve ben o gune dek hic kirmadim annemi ananemi kirdim resmen kavga ettim onlarla ( ama elimde degildi bu icimdeki o seytan beni itiyordu bunlara ;((( neyse ben tekrar esimin yanina gittim ve ( mehmet hadi kalk diyorum sana ) esim ( tamam ya ama arabayi vermem ben dolastircam) dedi . ben ( ok askim hadi gidelim ) ve yola koyulduk .ben israrla arabayi almak istiyordum olesine istiyordumki anlatamam sizlere icimdeki o seytana bi turlu engel olamiyordum . esime ( mehmet arabayi ver )diyip israrla yalvara yakara aldim arabayi ve gezdik . eve donmeye geldi sira esim ( seda arabayi ver yeter ) ben ( hayir ben goturcem lutfen ) diyip israrla ikna ettim ve uzun bir yolun sonuna geldik esime ( eee sagmi solmu nereye doniim ? ) esim 5 sola kir ) dedi . bense birden saga kirdim ama ben bile anlayamamistim ama sanki ben,i birsey israrla o yola cekiyordu esim ( seda napiyosun burasi degil ) ben ( mehmet anlamadim kendilinden oldu elimde degildi sanki direksiyonu baskasi bu yola zorla kirdirdi anlamadim) dedim . cakiliydi yol ve 60 da gidiyorduk . nerden bilebilirdimki o yolun sehitler mezarligininn uzerine yapilmis bir yol oldunu :;(( ve ilerliyodukki esim ( seda yavas arabanin arkasi salaniyor ) ben ( yooo degil sana ole geldi hayatim devam ) dedim ve bir traktor gordum ve onu soladim solar sollamaz bi kaya parcasi cikti onume ve ona hizla carptim ve carpmamin etkisiyle 5 takla sag taraftaki yolkustan asaya yuvarlandik ve araba resmen tost haline donmustu esim araba durur durmaz beji disariya cekti omuzlarimdan tutarak ama ben herseyi goruyorum herseyi bayilmamistim sugrum yerindeydi . ve esim beni uzatti yere ve kafami israrla sola dogru ceviriyordu bense anlamis degildim noldunu cunki hic bisi aci hisetmiyordum . ben ( hayatim sukur bak bisimiz yok ) diyerek guldum ) esim ( evet canim sakin ol sende bisi yok ) dedi . ben ( eee kalkim napiyorumlki yerde ? ) esim ( yok yok yat az ambulans bizi hastaneye goturucek ) bense sok gecirdim . ( askim bisimiz yok aa basimi neden surekli sola ceviriyosiun anlamadim ? ) esim ( merak etme hayatim geliyo ambulans bisin yok tabiki ) dedi . ama etrafima bi baktim sanki insan ordusu toplanmis ve bana bakarak . ah ah yavrulm pekte gencmis yazik diyorlardi anlamadim neden nedendi bu uzuntuler ? neyse ben anlamistim bisi oldunu ve birden kafami saga cevirdim cevirmez olsaydim ;(((( sag kolum dirsekten parcalanmisti resmen komustu ve o an olesine bir aci vurduki anlatamam sanki canli canli kolumu kesiyolardi o an hayatimda atmadim cigli attim ;((( ambulans geldi . annem ve ablam balkonda bizi beklerken ambulans sesini duymuslar ve demislerki ( ah kime ne olduki yazik allah sabir versin ) demisler ve hastaneye gittim ve hala kolumdan rahatsizim sakat kaldim . o gun beni oraya ceken bisi vardi cunki o yolda gunde en az 10 kaza oluyormus o gunlerde benden sonra ise bir kazazede getirdiler ama o benim kadar sansli degildi cunki hayatini kaybetti ;(( diyecem o ki cinler vardir ben bunu sahsen yasadim allah kimseye bole bi aci yasatmasin dinlediniz icin simdiden teşekkür ederim... |
#3
|
|||
|
|||
Pencerede Ki O gece çok yorgundum.Ama sadece yorgunluk... Güç bela odama gidip yataga yattım.Yatagım anormal derecede soguktu. sanki buz kütleleri vardı yatagımda. oysa aylardan nisandı ve annem romatizmaları oldugu icin kaloriferleri yakmaya devam ediyordu. o soguk yatakta uyumaya çalışırken pencereden bir ses geldi. sanki biri pencereye vuruyordu. o an tüm tüylerim diken diken oldu. şu anda bu satırları yazarken bile ürperiyorum ama neden bilmem o anlık bir cesaretle yatagımdan dogruldum ve pencereye gittim. güneslik çekiliydi ve actıgımda karşıma ne çıkacagını bilmiyordum. buna rağmen hic düsünmeden, sanki aklımı kaybetmiş gibi güneşligi açtım. tam karşımda bir adam duruyordu. oysa evimiz ücüncü kattaydı. bana bakıyor, gülümsüyor ve camı acmamı söylüyordu. taş kesilmiştim. camı açmadan yatagıma dogru döndüm. orada, yatagımda oturuyordu... gözlerimi kapattım ve bildigim tüm duaları okudum. yanımdan geçtigini, süzüldügünü duyuyor ama hic hareket etmeden sadece dua ediyordum. gözlerimi yeniden açtıgımda gün ışıyordu... Resim EVE DÖNMEK Adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. Birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde n’apıyosunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş. Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime götürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam" diyerek arka koltuğa oturmuş. Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. Evinin adresini vermiş. Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım" diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabii. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış. Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum" demiş, "Sonra da ortadan kayboldu di’mi? Bu başımıza ilk defa gelmiyor. Her cumartesi akşamı aynı şey olur..." Meğer kız bir cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış... Omega Saat Efsanesi Bi otomobil tamircisi ılık ilkbahar gecelerinden birinde evine giderken yolun kenarında bi araba ve arabanın başında da patlayan lastiği değiştirmeye çalışan iki güzel kız görmüş. Yardım amacıyla kenara yanaşmış. Ama istepne de patlakmış maalesef. Adam, "Bu saatte bunu tamir etmek imkansız. İyisi mi ben sizi evinize bırakayım, yarın bir çaresine bakarız" demiş. Evin önüne geldiklerinde kızlar adamı bi fincan kahve içmek için evlerine davet etmiş. Ev, bi apartmanın 7. katında, hoş bi daireymiş. İstepneyle uğraşırken elleri kirlendiğinden eve girer girmez adam banyoya gidip ellerini yıkamış. Bu arada OMEGA marka saatini de kolundan çıkarıp, aynanın önüne koymuş. Kızlardan birinin, "Kahve hazır" diye seslendiğini duyunca hemen ellerini kurulayıp banyodan çıkmış. O aceleyle de OMEGA marka saatini çıkardığı yerde unutmuş. Kızların sohbeti çok keyifliymiş. Grup vaktin nasıl geçtiğini anlamamış. Sonunda adam geceyi kızların evinde geçirmiş. Sabah da 7 de kalkıp işe gitmiş. Tamirhanesine vardığında saatini kızlarda bıraktığını farketmiş, "İyi bari, kızları tekrar görmek için bahane olur" diye düşünmüş. Akşam iş bitimi saatini almak için kızların evine gelmiş ama kapıcı bahsettiği kızların artık o dairede yaşamadıklarını söylemiş. Bu iki talihsiz kız 3 hafta önce trafik kazası geçirip ölmüşlermiş meğer. Şu an da, adamın onları ilk gördüğü yere çok yakın olan bi mezarlıkta yatıyolarmış. Tamirci duyduklarına inanamamış, "Nasıl olur? Ben dün akşam evlerinde onlarla beraberdim" demiş. Kapıcı bunun imkansız olduğunu söyleyerek adamı, kapısı avukat tarafından mühürlenmiş dairenin önüne götürmüş. Adam çok meraklanmış tabii. Ertesi gün avukata gidip durumu anlatmış ve beraberce kızların dairesine gelmişler. Mühürü açıp içeri girmişler. Adam doğruca banyoya gitmiş. OMEGA marka saat aynanın önünde bıraktığı gibi duruyormuş.. . |
#4
|
|||
|
|||
Kanfonduram bir yazı dizesi olmuşşş
|
#5
|
|||
|
|||
PayLaşım İçin TeşekküRLeR
|
#6
|
|||
|
|||
Sayın Adalet, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan, Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Korku Duası | Och | Dualar & Dua Kardeşliği | 2 | 14.10.24 20:36 |
Hastalıkların ruhsal nedenleri ve gereken olumlama-yaptırımlar | lindaa | Zahiri Hastalıklar | 5 | 13.05.24 12:08 |
Laylatul Kadir Gecesi | Skoda | Özel Günler & Bayramlar | 2 | 18.04.23 01:14 |
Korku ve Korkmak | SiLence | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 3 | 07.09.18 10:44 |
Korku Gecesi -14- | Adalet | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 3 | 15.06.18 23:45 |