#1
|
|||
|
|||
Ruh Fotoğrafçılığı-3
Enfraruj fotoğrâfçılığının celse odalarına ne zamandan beri sokulduğunu söylecek durumda değilim. Harry Edwards "Jack Webber'in medyomluğu" isimli kitabında bu türden fotoğraflar neşretmiş ve kullanılan usulü izah etmiştir. Bir nevi fener içinde beyaz flaş ampulü kullanılıyor, ucuna da bir enfraruj filtre takılıyordu. Böylece bu fener enfraruj flaş ışığı veriyordu. Filtrenin cinsi nedeniyle "ancak gayet hafif ve sönük bir kırmızı ışık gözle görünür, fotoğraf makinelerine enfraruj ışınlarına karşı hassas filmler konur." Makinenin objektifi flaş parlatılmadan önce açılır ve parlamadan sonra kapatılır. Böylece tam karanlıkta fotoğraf kaydı yapmak mümkün olur.
Amerika'da, ampulü kırmızı camdan olup enfraruj filtre vazifesi gören flaşlar bulunur. Bu şekilde ayrı bir özel fenere ihtiyaç olmaz ve bu flaş ampulleri, beyaz ışık verenler gibi kullanılır. Bu metodla çekilen ilginç resimler birkaç yıl önce Amerikan dergisi "Psychic Observer" de neşredilmişti. Bu özel flaş ampullerinin tanesinin fiatı yarım dolar civarındadır. Herhangi cinsten flaş kullanılması, celse odaları fotoğrafçılığım pahalıya maletmektedir. Bazı araştırıcılar enfraruj ışınının, görünmez olması dolayısiyle, psişik yapılar (ruhsal bünyeler) üzerinde herhangi bir zararı olmıyacağını tahmin ettiler. Bu yanlış bir düşüncedir. Rengi ne olursa olsun, yani dalga boyu ne olursa olsun, ışık bir enerji yığınıdır. Enfraruj ışığın nisbeten uzun dalgası vardır ve dolayısıyla daha az zararlı olabilir ama gene de bir enerji dalgasıdır. Bunu daha iyi anlayabilmek için meseleyi fotoğraf yönünden başlayıp inceliyelim. Fotoğraf filmi muayyen bir miktarda enerji yayını alabilmelidir ki, bu enerjinin meydana getireceği kimyevi değişimler sonucu resim ortaya çıksın. Film ne kadar hassas ise, o kadar az miktarda enerjiye ihtiyaç vardır. Aynı zamanda fotoğraf makinesi ne kadar iyi ise o kadar az ışığa ihtiyaç olur. Poz süresini uzatırsak ışığı hafifletebiliriz. Flaş ampulü yaklaşık olarak saniyenin yüzde biri kadar bir poz süresi verir. Maamafih, özellikle develope ederken çok daha uzun süreler mümkün olabilir. Böylece bir flaş ampulünden çok daha düşük bir enerji seviyesi kullanabiliriz. Biyolojide genel bir kanun mahiyetinde olan şu kaide vardır : canlı bir varlık muayyen bir süre ile muayyen bir eforu sürdürebiliyorsa, bu eforun iki mislini aynı sürenin yansı kadar bir zaman değil, çok daha az bir zaman sürdürebilir. Bu da gösteriyor ki, ruhsal yapılara asgari bir zararla resim çekmek istiyorsak, enerji seviyesini mümkün mertebe aşağıda tutmamız gerekir. Binaenaleyh, fotoğrafçılık yönünden en iyi şartlarla işe başlamamız gerekir: En iyi fotoğraf makinesi, en hassas film ve banyo, asgari enerji seviyesi ki, bu da kabul edebileceğimiz azami poz süresine bağlıdır. Ben deneylerime üç saniyelik pozla başladım. Şu anda ayrıntılarıyla izah edemiyeceğim bir diğer husus da, aydınlatmada kullanılan dalga uzunluklarının, kullanılan filmin hassasiyet eğrisi ile uyuşması gerektiğidir. Bu yolda daha başka gelişmeler de mümkün gözükmektedir. Yukarıda söylediğimiz gibi, fotoğraf makinesi gayet iyi kaliteden olmalıdır. Ben 35 mm'lik bir Voigtlander Prominent satın aldım, zira bunun objektifi 1,5 ("Nokton" tipi) olduğundan, 3,5'Uk alelade objektiflerden 5,4 kere daha hassastır. Objektif hassasiyeti, ölçüsünün karesi ile ters orantılıdır. Şöyle ki, 3,52: 1,52 = 12,25 : 2,25 - 5,4. Daha iyi objektifler de bulunabilir ama çok pahalıdır. Diğer modern makineler gibi, bunun da üstüste çekime karşı koruyucu tertibatı vardır. Bu celse odası çalışması için çok lüzumlu bir husustur! Enfraruj ışık kullanıldığında, makinenin mesafe ölçüsü doğru olmaz, benim makinemde 4 metre mesafe için 2,7 metreye ayarlamam gerekmişti. Daha geniş bir görüş açısı elde etmek için, fotoğraf makinesi odanın en uzak köşesine duvara tesbit edilmiş ve üzerine takılmış bir elektro miknatısla çalıştırılmıştır. Mamafih piyasada "Robot" marka bir makine de vardır ki, bunun elektrikli uzaktan kumanda tertibatı mevcuttur. Objektifi ise 1,9 olup 1,5 objektifli Nokton'dan ancak yüzde altmış daha fazla poza ihtiyaç gösterir. Şayet yeni bir makine alınacaksa, Robot nazarı itibara alınmalıdır. Deneylerime başladığım zaman 3 saniyelik bir poz süresine ihtiyacım oldu ve bu da Voigtlander makinemi tedarik etmeme sebep oldu. Hemen her yerde hazır bulunabilecek film "Kodak Tip IR 135"dir. Bunun 35x24 mm'lik 20 pozu vardır ama pek hassas değildir. Genellikle bilinir ki, enfraruj filmlerle gayet yüksek hassasiyet elde edilebilir, yeter ki , eziyetli bir hazırlık ve muamele göze alınsın. Fakat şayet kolaylıkla çalışmak isteniyorsa, bildiğim en iyi malzeme "Kodak Tip HIR 402"dir ki, bu da IR'den 10 defa daha hassastır. Bu filmin Amerika'daki bir Kodak Acentesinden sipariş edilmesi gerekir. En az alınabilecek miktar 30,5 metredir ve aşağı yukarı 9 dolara mal olur. Verilen garanti ancak 6 aylıktır, ama bundan sonraki hassasiyet azalması da gayet yavaş olup ruh fotoğraflarında birkaç ay daha kullanılması önemli değildir. HI R402 tek parça olarak satıldığından uygun uzunluklarda kesip makaralara sarmanız gerekir. Boş makaralar herhangi bir fotoğrafçı dükkânında bulunur. Ben, genellikle tam karanlıkta 3-4 makara hazırlar ve parlak ışıktan muhafaza ederim. 30,5 metrelik rulo itina ile kullanılmalıdır. 15 cm. kadarı karanlıkta kesilip ışıkta bakılır ve hassas emülsiyonun uca kadar gidip gitmediği kontrol edilir. Kesilen parçalar yavaşça çıkarılır, zira film sürtünme nedeniyle elektrikle yüklenirse, bilahere resimlerde acaip çizgiler görülebilir. Hazırlamaya alışmak için evvelâ aydınlıkta bir parça film harcanırsa makaraların tam karanlıkta hazırlanması kolay olur. Unutulmaması gereken bir husus da, bu filmin sadece enfraruj ışığa değil, gözle görünen beyaz veya renkli ışığa da gayet hassas olduğudur. Filmin banyosunda güçlük yoktur. Ve bazı sebeplerle, basılmasına kadar filmin, deneycinin elinde kalmasında büyük fayda vardır. Bunun için bir gün ışığı banyo tankı veya kutusuna ihtiyaç vardır ve çekilen filim tam karanlıkta buna daldırılır. Bunu müteakip banyo ve tesbit işi gün ışığında saat meselesidir artık. Banyo solüsyonunda güçlük çekilmemiştir. Mamafih asgari enerji oranıyla hareket edilmişse, İngiliz malı "Promicrol" denenmelidir. Bu, başka solüsyonlarda gerekli ışığın yarısı ile resmi verir. Ancak greni biraz kaim olur. Fotoğraflar için gerekli enfraruj ışığı temin etmek üzere muhtelif lambalar yapılır. Böyle bir lamba hafif ağaçtan (veya madenden) bir kutudan müteşekkildir. Kutunun uzunluğu takriben 35 cm.'dir ve bir kenarına 25 x 15 ebadında bir pencere açılır. Kutunun içine 250 veya 150 watlık bir Philips enfraruj ampulü takılır; bu ampuller sanayide boya kurutmak ve benzeri amaçlarla kullanılır. Ampul kırmızı bir renkle kaplı değilse, sarımtırak beyaz bir ışık verir. Kırmızı ampulleri tavsiye olunur. Bunların fiatı bir iki sterlin arasındadır. Gözle görülen ışığı örtmek için, yukarıda izah edilen pencereye bir enfraruj filtre camı takılır. Bu camların iki türlüsünü denedim. Biri, ilmi cam işlerinde ihtisas sahibi Fransız fabrikası "Verreres de Bagneaux, Bagneux S. Loire (S. at M.)" tarafından imal edilmiş, yaklaşık olarak 1/8 inç kalınlığında bir manganezi! camdır. İkincisi, İngiliz "Wallace Heaton Ltd. 127 New Bond Street, London, W.I" den temin edilmiştir. Bu Fransız malı kadar koyu renkte değildi ve görünüşe göre, iki koruyucu cam arasında 207 tip jelatin filtreliydi. Her iki cins filtrenin de dış taraftan buzlu hale getirilmesi şarttır. Zira bu tedbir olmadığı takdirde resimlerin üzerinde ayna tesirleri görülebilir ki, bunlar da yanlışlıkla supernormal tesirler gibi tefsir edilebilir; filtreleri buzlama yerine ayrıca buzlu cam ilâve edilebilir. Gayemiz asgari ışık enerjisi ile resim çekmek olduğundan, lambayı, meselâ bir saniye açıp fotoğraf makinesinin poz süresini 1/3 saniyeye ayarlamak doğru olmaz; zira ışık resim için faydası olmayan 2/3 saniyelik fazla bir süre ile ruhsal yapılara çarpacaktır. Bunun için en iyisi makineyi meselâ 1/2 saniyelik bir poz süresine ayarlamak ve lambayı 1/3 saniye süre ile açmak doğru olur .Elektrikli mıknatıs tertibatım sayesinde makine ile lambaya birlikte ve ayarlı olarak tek düğmeye basmakla açabiliyorum. Biraz pratik yapınca, bu düğmeye yaklaşık olarak 1/3 saniye süreyle basmak mümkün oluyor. En zayıf enerji, 150 watlık kırmızı camlı bir ampul ve manganez filtre camlı ve ayrıca buzlu camlı bir lamba ile elde edilmiştir. Bu enfraruj ışık göze görünmez, ancak lambanın içine doğruca bakıldığında, ışık yandığı zaman, hafif bir kırmızılık farkedilir; yanma süresi biraz uzayınca, neşrettiği ışık da hissedilir. Bu lamba kabinenin 3 metre ötesine konup saniyenin 3/10'u kadar yakılınca iyi bir resim elde edilir. Başka bir lamba da 250 watlık şeffaf beyaz ampul olan, İngiliz filtreli ve ayrı buzlu cam takılı bir tiptir. Lambanın deliği dönen bir tertibatla açılıp kapanmakta ve tertibat elektrikli mıknatısla çalışmaktadır. Lamba yakıldığında, kapısı döner ve ışığın 1/10 saniye kadar geçmesine müsaade eder, ki bu süre de resim almaya yeterlidir. Yukarıda izah olunduğu gibi, ayni tertibat ışıklı resim için de uygundur. Şayet celse odası, görme için gerekli iyi bir kırmızı ışıkla aydınlanmış ise, 1/25 saniyelik pozla bir resim elde edilebilir. Mevcut şartlara göre tam poz süresi deneme ile bulunacaktır. Yukarıda açıklanan metod, kanaatimce, celse odası fotoğrafçılığı sanatında önemli bir ileri adım sayılır. Kullanılması kolay, pahalı olmayan ve eski metodlara kıyasla ruhsal bünyeler üzerindeki zararlı tesirleri iyice azaltılmış bir metoddur. Kendi ev grubumdaki tecrübelerim göstermiştir ki, yetişme durumundaki medyumlar bile bu cins fotoğraf çekmeye mütehammil olup, sonradan hiç bir kötü tesir görülmemiştir. Bundan öteye başka ne gibi gelişmeler olabileceği sorusu sorulduğu zaman ancak iki yol görürüz. Birincisi, yukarıda izah edildiği şekilde, kullanılan dalga uzunluğu bandım sınırlamaktır; bu da bir filtre ayarlama konusudur. İkinci yol fotoğrafçılık prosesi ile ilgilidir. Şayet kullanışta kolaylık şart ise, o takdirde filmin hassasiyetinin yükseltilmesi yakın bir gelecekte güçtür. Fotoğraf makinesine gelince, mercek yerine ayna tertibatı kullanıldığı takdirde 0,7 lik objektif açılarının mümkün olacağı söylenmektedir. Böyle bir fotoğraf makinesi pek büyük ve pahalı olacaktır, ama hassasiyet derecesi de 4 misli artmış olacaktır. Bahsedilen fener lambalarını kullanılması da hacim itibariyle pek elverişli değildir. Daha küçük ebatta lambalar daha pratik olur, üstelik bunlara göre uygun filtreler daha kolay bulunur. Elektrikli bir açıp kapama takılıp meselâ 1/25 ile 1 saniye arası ayarlanabilir. Slayt ve filimlerin projeksiyonda kullanılan ve 32 mm. çap, 135 mm. yüksekliği olan 250 veya 500 watlık bir ampulle daha küçük lambalar da yapılabilir. Dolayısiyle şunu anlıyoruz ki, uygulama yönünden yeni gelişmelere açık olmakla beraber ,genel metod şimdiki gibi daha bir süre ayni kalacaktır. Bütün bu ayrıntıları spiritüalistlerin bilgisine sunmakla memnunluk duyuyorum. Umarım ki, bunlar fiziksel fenomenler alanında yeni bir deney çağı açacaktır. En iyi materyalizasyon medyomları dahi sağlıkları için arzettiği muhtemel tehlikeleri bildiklerinden, fotoğraf çekimine müsaade etmemişlerdir. Burada izah ettiğim metod ise, o kadar düşük seviyede enerji kullanmaktadır ki, sağlığa herhangi bir zararı bahis konusu değildir. Binaenaleyh gelecekte ölüm ötesi hayatın ispatı konusunda çok daha fazla sayıda aydınlatıcı, öğretici belge elde edileceği umulur. ( Ruh Fotoğrafçılığı - Tom Patterson ) |
#2
|
|||
|
|||
Emeğine sağlık teşekkürler.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#3
|
|||
|
|||
PayLaşım İçin TeşekküRLeR
. |
#4
|
|||
|
|||
Sayın madlen, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan, Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren.. |
|
|