|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Başka bir mezhebi kusurlu görmemek
Başka bir mezhebi kusûrlu görüp hafîfe alacak şekilde, hak bir mezhebi de aşırı şekilde övüp üstün tutmaktan son derece sakınmak gerekmektedir. Bu kötü huy düşmânlık ve buğza yol açar. Dünyâ ve âhirete âid birçok zarârlar doğurur. Ayrıca “Her kim benim bir dostuma eziyet ederse ben ona harb ilân ederim” kudsî hadîsinde belirtilen şiddetli bir cezâya çarpılmaya da yol açar. Çünkü ilmiyle âmil olan müslümân bilginlerin tümü hiç şübhesiz “Allâh’ın velîleri” diye nitelenen gruba girer…
Kimi zamân görülmüştür ki, yukarıda açıklandığı gibi övgü, sefîh insânların dedikodularını da içine alır ve asabiyyet duygusuyla câhil kişileri başka mezheblerin saygın imâmları hakkında ileri geri konuşmaya bile sevk eder. [Bu durumda ise vebâl ve suçun bir kısmının buna sebeb olanlara âid olacağı açıktır. Bu yüzden Kur’ân-ı kerîm bizi, başka dîne inananların tapındıkları ilâhlarına sövüp saymaktan men‘ etmiştir. Böylece onlar da ibâdet edilecek tek İlâh olan Rabbimizin İlâhî şânına söz etmeye yeltenmesinler. Allâh ta‘âlâ şöyle buyurur: “Allâh’dan başka yalvardıklarına sövmeyin ki onlar da bilmeyerek aşırı gidip Allâh’a sövmesinler.” Bu durumda, ehl-i kıbleden sayılan mezheblerin bağlılarını ve İslâm cemâatlarını, sünnî olsun olmasın hafîfe alarak incitmemek, daha titiz davranmak gerekir.] Hâlbuki buna bir kişi bile karşılık verecek olsa şiddetli anlaşmazlıklar olur. Bu yolda münâkaşa ve sürtüşmeye koyulanların sözleri kendi imâmlarına iletilse, o tür sözleri reddederek söyleyenlerini azarlarlar, kötü sonuçlar doğuran taassub ve ham hayâllere tutulan bu kişileri tamâmen yanlarından kovarlardı. Büyük imâmlar, yerine göre birbirlerine muhâlif olsalar bile üstünlük taslama iddiâsı onlarda bulunmadığından, sürekli edeb ve saygı ile muhâliflerinin bile fazîlet ve olgunluklarını i‘tirâf ederlerdi. (İmâm Ebû Hanîfe (r.a.), Terc. Manastırlı İsmail Hakkı (rh.a.), 84.s.)
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
|
|