Bilip Bilmeden Konuşanlar Var; Vây Efendim Şunu Yaparsan Cehenneme Girersin Şunu Yapmazsan Cennete Girersin Gibilerinden... Bu Şekil Kesinlik Arz Eden İfâdeleri ya Câhiller ya da Ehl-i Sünnet Olmayan Bid’at Fırkaları Sarf Eder.

Kesinlik Arz Eden Âyet-i Kerîme ve Hadîs-i Şerifler Elbette Vardır ve Bunları Delil Görerek Elbette Bir Şeyler Denilebilir Ama Denilecek Şeyi KAFANIZA GÖRE DİYEMEZSİNİZ! Misâl Vermek Gerekirse “...Biz Namaz Kılanlardan Değildik.” Âyet-i Kerîmesini Delil Göstererek, “Namaz Kılmazsan Cehenneme Girersin!” Diyemezsiniz! Misâl Vermek Gerekirse “...Cebrâil Aleyhisselâm, Allah’a Şirk Koşmadan Ölen Herkesin Muhakkak Cennete Gireceğini Müjdeledi.” Hadîs-i Şerifini Delil Göstererek, Her Kelime-i Şehâdet Getirenin Direkt Cennete Gireceğini Söyleyemezsiniz!

Ehl-i Sünnet İtikadına Göre Alnı Hiç Secde Görmemiş Bir Kimse Dahi Direkt Cennete Girebilir veyâ Allah’a Şirk Koşmadığı Hâlde Dahi Bir Kimse Cehennemden En Son Çıkabilir. Her Şey Bir Yana, Kesin Kâidedir: Amel, Îmândan Parça Değildir. Bırak Beş Vakti, Geceleri Teheccüdü Kaçırmazsın, Beri Tarafta Yönünü Dönüp de Bakmayacağın Bir Kimse, Bir Adam Ömründe Bir Kez Secdeye Varmıştır, Kalbindeki Samimiyet Sebebiyle O Cennete Gider de, Kalbindeki Samimiyetsizlik Sebebiyle Seni Cehenneme Götürürler. Neden Aklını Başına Toplamazsın?

Söz, İnsanın Ağzından Çıkana Kadar İnsan Ona Sahiptir, Ağzından Çıktıktan Sonraysa O Sözün Esiri Olur. Hele ki Konu Din ise Îmân ise Sözümüzü Bin Tartıp Bir Konuşmamız İcâb Eder. Sen Müçtehid Değilsin ki Âyete Hadîse Olmayan İlmin ve Kıt Aklınla Manâ Veriyorsun, Aklın Sıra Kıyas Yapıyor ve Misâl “Vücûda Zararı Olduğu İçin Harâmdır” Diyebiliyorsun?

Ham Sofuluğun Âlemi Yok, Bir Hususta Tek Bir Kaynakta Bir Şey Okudun Diye O Meseleye Vâkıf ve Hâkim Olduğun da Yok. Senin Okuduğun Kitapta Filân Mesele İçin Şöyle Yazarken Benim Okuduğum Kitapta Aynı Mesele İçin Böyle Yazıyor Olabilir. Zirâ Rivâyetler Arasında Birtakım Sebeplerle Farklılıklar Bulunabiliyor. Hiçbir Şeyden Haberin Yok, Bir Gün Bile Bir Mübâreğin Önünde Diz Dirsek Çürütmemişsin, Oturduğun Yerden Ahkâm Kesiyorsun. Onca Âlimler, Evliyâlar, Müçtehidler Bilemedi de Sen mi Bildin İki Satır Bir Şey Okumakla?

Sonra Geçip Bir de Olur Olmaz Her Şeye Helâl Harâm Diyenler Var. Sorsan Ömr-ü Billâh Bir İlm-i Hâl Kitabının Tek Bir Sayfasını Dahi Okumamıştır. Bunlar Zaten Güme Gitmiş, Allah Bilir, Dinden Çıkmış da Olabilirler. Zirâ Helâle Harâm, Harâma Helâl Demek Dinden Çıkarır.

Bir Şey Konuşuyorsan Kitaptan Konuşacaksın. Kitaptan Konuşacaksın Ama Tek Kaynağın da Olmayacak; Birden Fazla Kaynaktan İstifâde Edecek, Bir Meseleye Her Yönüyle Vâkıf ve Hâkim Olacak, Tâbiri Câizse Mezkûr Meselenin Özünü, Hangi Durumlarda Hangi Cihetlerle Değişkenlik Gösterdiğini, Hangi Açılardan Ele Alındığını Öğreneceksin, İyice Anlayacaksın ki, Sonra da Geçip Tam Bir Özgüvenle Kelâm Edecek, Şu Şudur, Bu Budur Diyebileceksin. Sen N’apıyorsun; Kırk Yılın Başında İki Satır Bir Şey Okuyor, Sonra İlle de Şu Şudur Diyor ve İşinin Ehli Kimselere Caka Satıyorsun. Misâl Terzilik İdrîs Aleyhisselâm’ın Sanatı idi, Dâvûd Aleyhisselâm’ın Değil idi Diyor ve Bacağındaki Kısa Pantolonla, İlim Erbâbına Ateş Açıyorsun?! Neyden Ne Kadar Haberin Var? Adam Geçmiş Meâl Dedikleri Bir Şeyi Eline Almış, Oradan Birkaç Kelime Ezberlemiş, Bildiğin Papağan Gibi Onu Sayıklıyor, Şu Şudur Diyor, Bu Budur Diyor. Kaç Paralık İlmin Sahibi Oldun da Dinde Söz Sahibi Oldun? Kur’an Sana mı İndi, Din Sana mı Geldi, Bu Dinin Sahibi Sen misin, İnen Kitabın, Gelen Dinin Tevil ve Tefsîrini Kimse Bilemedi de Sen mi Bildin, Biliyorsan, Neden Kimse Bilemedi de Sen Bildin?

Bırakın Bu İşleri! Fırıncı Ekmeğini Yapsın, Cerrah Ameliyat Etsin, Savcı Davâlara Baksın ve Siz Bırakın Bu İşleri de, Erbâbı Konuşsun. Siz de Konuşacak Olursanız, Konuşurken Onların Konuştuğunu Konuşun ve Sözlerinize de Dikkat Edin. Öğrendiğinize Katmayın, Eksiltmeyin, Dosdoğru Konuşun. Zirâ Hep Söylediğimiz Gibi, Bu Din Nâkil Dinidir.

Hayırlı Cum’alar Olsun Kardeşler.

Vesselâm.

Hocam erbabı çalışmadığı sustuğu için ehliyetsiz kişiler konuşuyorlar

O Apayrı Bir Husus Değerli Kardeşim. Evet, Kesinlikle Haklısın ve Hattâ Bizler de Hiçbir Zaman Erbâbı Olduğumuzu, Hattâ Bırakın Erbâbını, Hoca Olduğumuzu Dahi İddia Etmedik Ama Allah Nâsip Etti, Lütf-u Keremiyle Bir Şeyler Öğrenmemizi Diledi de, Biz de Öğrendiklerimizi Şu Ortamda Aktarır Olduk. Yoksa Kıt Akıllılar Sebebiyle Yapılacak Bir İş Kesinlikle Değil. Ancak Şu Var; Bizler de Ne Olursak Olalım, Bizim Gibi Yaptıktan Sonra Sorun Yok, Yani Biz Ne Yapıyoruz Meselâ; Direkt Kitaplardan Alıntılıyoruz Değil mi? İşte Bu Olmalı ve Zaman Zaman, Yani Farz-ı Misâl Aktarılan Rivâyetlerde Farklılıklar Var ise veyâ Bunun Gibi Tevil Edilmesi Gereken Bâzı Hususlar Var ise, Bilgimiz Dâhilinde Bunu Yapıyor, Başka Bir Şey Konuşmuyoruz. Böyle Olacaksa Olsun ve Bunun Olması da Gerekiyor Zaten. Zirâ Dinin Müslümanlarca Bilinmesi Açısından Son Derece Gereklidir. Herkes Bildiğini AMA KESİN OLARAK BİLDİĞİNİ, Yani BİLİYORUM SANDIĞINI DEĞİL, BİLDİĞİNİ Konuşmalıdır.

Âhir Zamanın Garabetlerinden, Zor, Çok Zor Bir Zaman Dilimi İçerisindeyiz Kardeşim. Kimse İlm-i Hâl Okumuyor, Herkes Dinden Bahsediyor. Elindeki Adam Daha Kendi Helâl Harâmı Bilmiyor, Aklı Sıra İçtihad Yapıyor? Allah Yâr ve Yardımcımız Olsun Vesselâm.

Bilhassa şu sigara konusunda zararlı diye haram ilan eden o kadar çok şadırvan müftüsü varki akıllara zarar

Onun Harâmlığı Kesin Değil, Harâm Diyenler Âlimler de Var, Mekrûh Diyenler de Var. Şâyet Olur da Biri Bu Meret İçin Harâm Diyecekse ise de, Topu “Harâmdır” Diyen Âlimlere Atmalı, Kendi Ağzıyla “Harâmdır” Dememeli, Yani Özetle, “Sigaraya (veyâ Tütüne) Filân Müçtehid Harâm Fetvâsı Vermiştir, Ben de Onun İçtihadına İtibâr Ediyorum!” Demelidir. Yoksa Kendi Ağzıyla Demiş Olur ve Hadi Diyelim ki Gerçekte Allah İndinde Harâm Değil, Allah Korusun Dinden de Çıkabilir, Hattâ Çıkar. Onun İçin Herkes Aklını Başına Devşirsin Bir Zahmet.

Kuran'da haram olmayan bir şeye haram diyemezsiniz

Allah Kuran da helal ve haramlari bildirmistir geri kalanları toplumlarin aklına iradesine ve takdirine bırakmıştir.

Bildiğim kadarıyla yıllar öncenin âlimleri tütüne haram diyemiyordu çünkü sogaranın kesin bir şekilde vücuda zarar verdiklerini bilmiyorlardı bu yüzden mekruh dediler. onlara sorulunca (kelimesi kelimesine hatırlamıyorum) biz tütünün bir zararı olduğunu kesin olarak bilmiyoruz. Demek ki haram demeyip mekruhtur diyenlerin bir sebebi vardı. Tabi haram diyende var mekruh diyende. Mesela sigara uzatan kişiye "Allah razı olsun" demek çok sıkıntı olur veya "besmele" ile başlamak. Çünkü haram diyenler haklıysa bu ikisi insanı kâfir eder elfazı küfürdür. Tıpkı içki veren bir kimseye Allah razı olsun demek ve içkiye besmele ile başlamak gibi ama sigara için direkt haram denmediği için içki kadar kesin değil elfazı küfür olması.