Spiritüalizm, inanç esasında tasavvufla çeşitli benzerlikler gösterir; evrendeki her şeyin bir enerji olduğunu, madde ortamının bir illüzyon olduğunu ve bizlerin aslında bu maddesel illüzyonu oluşturan enerjinin ufak bir parçası olduğumuz inancıdır.

Bu inanca göre, kainattaki her enerji tek bir kaynağın -Tanrı'nın- parçasıdır. Panteizm gibi tüm tanrıcı görüşlerle benzerlik gösterse de, karma ve enkarnasyon gibi felsefeler de bu inancın içindedir. Tanrı her şeyi kendinden yaratmıştır, yani kendini paramparça etmiştir. Çünkü Tanrı mahiyeti gereği yaratmak zorundadır. Eğer bir Tanrı tanrılık meziyetlerine sahipse ve hiçbir şey yaratmamışsa o zaman onun Tanrı olmasının anlamı yoktur. (Sağ elci satanistlerin kutsal kabul ettiği bir kitaptaki şu cümle, satanizmin, spiritüalistlerin insanları inançlarına çekmek için oluşturmuş olduğu bir kılıf olduğunu kanıtlar niteliktedir: "Neye göre tanrıdır bir tanrı? İnsan yoksa ve kul yoksa ve onu tanrı olarak bilen bir varlık yoksa tanrı olamaz hiç bir varlık.") Ve hiçbir varlık başka bir varlığı sahip olmadığı bir şeyden yaratamaz.

"Nasıl yani, Tanrı ilim, irade ve kudrete sahip değil mi?"
Spiritüalizm'e göre bizlerden sorumlu olan Tanrı tek Tanrı değildir. 3. boyut varlıklarının bulunduğu her evrenden sorumlu bir Tanrı'nın olduğunu savunur. Her evrenden sorumlu olan ve bu evrenleri kendi enerjisinden var eden Tanrı'ları da var eden 6. boyut Tanrı'ları vardır. (4. boyutta melek, cin ve şeytan gibi metafizik varlıklar yer alırken 5. boyutta evrenlerden sorumlu Tanrı'lar bulunur) 7. boyutta nihâi Tanrı vardır ve 8. boyut ise bilinç katlarının sonudur, nirvanadır. İnsanlar Tanrı'ya dönebilmek için ibadetler eder, meditasyonlar yapar, dualar eder. Tanrılar insanları kendine döndürmek için ise resuller, vahiyler ve dolayısıyla dinler gönderir. Birinci boyutta bir taş olarak enkarne olan bir enerji, ikinci boyutta bir karga, üçüncü boyutta bir insan, dördüncü boyutta bir melek olabilir. İşin ucunda ise 8. boyuta erişerek mutlak Tanrı olmak vardır. Burada da yine spiritüel satanizmdeki kendi psişik yeteneğini geliştirerek Tanrı olma inancı, spiritüel satanizmin, spiritüalizmin kılıf giydirilmiş bir hâli olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Kuantum fiziğiyle inançlarını örtüştürmeye çalışan spiritüalistler, düşünce gücünün önemine de vurgu yapar. Bu inanca göre ettiğimiz duaların kabulü bile düşünce gücü vesilesiyle olur. Bu yüzden edeceğimiz duanın gerçekleşeceğine olan inanç ne kadar güçlü olursa duanın gerçek olma ihtimali de o kadar yüksek olur.

Az önce de bahsettiğim üzere bu inanç içerisinde enkarnasyon ve karma felsefelerini de barındırır. Yani birden çok kez hayata geldiğimizi ve önceki hayatlarımızda yaptıklarımızı bu hayatımızda çektiğimizi savunur. Örneğin önceki hayatınızda birisine tecavüz ettiyseniz, sonraki hayatınızda ya da sonraki hayatlarınızdan birinde mutlaka tecavüze uğrayacaksınız. Aynı zamanda cehennem inancını da içinde bulunduran spiritüalizmde günahkâr ruhlar reenkarne olmadan evvel günahlarından arınmak için azap görür.

Genel anlamda baktığımız zaman spiritüalizm, hem dinleri, hem bilimi inancına entegre etmeye çalışan; çeşitli dinlere de kılıflar uydurarak kendi inancını empoze etmeye çalışan bir inançtır. (Örneğin, paganizmin spiritüalizmle harmanlanmış hali olan, inkâr ve isyanda olan gençleri cezbetmek için putlarına şeytan ve demonlar diyen spiritüel satanizm) Dediğim gibi çeşitli açılardan tasavvufla ortak felsefeleri olsa da, spiritüalizmin merkezinde yer alan karma, enkarnasyon ve çok tanrıcılık inancı tasavvufun ve İslâm'ın direkt olarak karşısında yer alır.

(Burada kesin dille anlatılmış olan çeşitli teoriler benim görüşüm değildir, felsefeyi doğru bir şekilde anlatmak için bu şekilde yazılmıştır.)