Her şeyden önce sana giydirilmiş olan başarı kimliklerini yakmalısın. Sana maddi ve manevi zenginlik kıstaslarıyla yarışmanı telkin eden tüm öğretileri reddetmelisin. Erken kalkmayı, ölesiye çalışmayı, ilerisi için para istiflemeyi; evcimen olmayı, evlenip çoluk çocuk bakmayı; geleceğin hatırına bir ömrü feda etmeyi falan, hepsi senin öz seçimin oluncaya kadar reddetmelisin…

Toplumsal öğretilere ve görgüye aykırı düşüp başarısız sayılma
olasılığını göze alarak bilincini eleştirel sorguyla güncellemeyi sürdürmeyen kişi "kendim oldum" diyebilir mi?

Bilmem ki, çıplağım, kendim miyim
. konuştuğum dil bana öğretildiyse, dil bana öğretildiyse, hayal gücüm imgelerle sınırlıysa ben nasıl ben olabilirim.

Anlayacaksın. Mesele, ne sana öğretilen ne de senin ne öğrendiğindir. Mesele, öğrendiğinden ne öğrendiğindir. Yani, öğrendiğinle ne yaptığının ve yapmaman gerektiğinin bilincinde olmandır. Bu yüzden, sana öğretilen dile şükredeceksin; çünkü ancak o dilden konuşan ve yazanların bilinç kayıtlarından öğrendiklerinle kendi bilincini sorgulayabilirsin. Öğrendiklerini birbirine çatarak bilincini sorgulamayan kişi düşünmüyordur; sadece bilincine yüklenenleri hatırlıyordur. Ve elbette düşünmeyen kişi de ne ve nasıl olacağını bilmeyecektir; yani, kendini ve haddini bilmeden var olacaktır. Çok lafa gerek yok: Mesele, kendinde var olan ve var edilmiş bilinçten bilinçsel sorumluluk duyumuyla yaşamayı becermektir...

Yazınızı bir yere koyamadım.İlk cümlemizin boyutu çok farklı ,diğer açıklamalarınız farklı boyutlu, maddi zenginlik ihtirası na bende karşıyım da ,manevi zenginlik öğretilerine neden ve niçin bu şekilde bakıyorsunuz ,bir türlü anlamlandıramadım.Maneviyat duygusundan kim zarar görmüş.Onda ,sevgi var,şefkat var,merhamet var ,adalet var hak var ,hukuk var .İnsanı insan yapan bütün erdemler onda var.Bu babda yazınızı anlamakta zorlanıyorum, Acaba yanlış mı anlıyorum.Saygılarımla.

İsteksiz bir yola başlanılmaz

Bu konularla ilgili aşırı sosyal baskı var. Ben bunu yapmak istemiyorum deyince anladıkları şey yapamıyor. Bu durum sonucunda kişiler eziklik duygusu hissedip istemedikleri halde yapmak zorunda bırakılıyorlar.