İstanbul efsaneleri isimli kitapta, Yenikapı efsanesi anlatılır. Zamanın Osmanlı sultanı tebdil-i kıyafetle bir kayışa biner. Kayıkta remil atıp gaybdan haber verdiğini söyleyen birini görünce, remil at bakalım, padişah nerede der. Remmal, remil atıp padişah deryada der. Derya çok büyük, acaba neresinde denilmesi üzerine tekrar remil bakar ve padişah bu kayıkta, kayıkçıyı tanıyorum, başka kimse olmadığına göre sen padişahsın der ve yere kapanır. Padişah, doğru bildin, şimdi tekrar bak bakalım, ben hangi kapıdan şehre gireceğim der. Remmal tekrar remil bakar ve sonucunu bir kağıda yazarak padişaha uzatır. Padişahım, kağıdı cebinize koyun ve kapıdan geçtikten sonra bakın der. Padişah kağıdı cebine koyar ve kayık yenikapı surları önünde kıyıya yanaşınca, hizasında bulunduğu surların yıkılarak bir kapı açılmasını emreder. Emir yerine getirilince açılan kapıdan şehre girer ve cebindeki kağıdı çıkararak okur. Kağıtta “Yeni kapınız hayırlı olsun padişahım” yazmaktadır.

Remil piyasadaki gibi değil . Ayrı bir dünya

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
doğruysa saati günü var mı

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]