Duanın kuralı - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Dualar & Dua Kardeşliği

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 27.09.22, 15:07
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.04.21
Bulunduğu yer: çanakkale
Mesajlar: 521
Etiketlendiği Mesaj: 13 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Duanın kuralı

DUANIN KURALI

Dua ederken dualarınız kopya, başkalarının duası olmasın. Kendi o aciz halinizle Allaha dua edin. Birçoğunuz geçmiş âlimlerin dualarını okur, biz bunu tavsiye etmiyoruz. Bir âlim bir duayı kalbiyle diliyle zikredinceye kadar onun bedeni ve ruhu bir ömür bir olgunlaşma safhasından geçti. Siz yirmi yaşınız ile veya elli yaşa kadar günahkâr bir yaşantınız ile o duayı dilinize alamazsınız. Alırsanız, bu dengenizi bozar.

Beden, ruh ve akıl bunlardan birisi buna hazır değilse dengeniz bozulur. Başkalarının duasına bedeniniz ve ruhunuz henüz hazır olmayabilir. O yüzden kendi duanız kendi aciz haliniz ile Allaha yönelmeniz sizin için her zaman daha hayırlıdır.

Zikirler ise daha hassas bir konu. Zikirleri Allah’ı anmak Allah’a yakınlaşmak Allah’ı yüceltmek için yapın, asla kaderinizi değiştirmek, Allahtan belirli taleplerde bulunmak için yapmayın. Yaparsanız kendinizi cinler âlemine açar daha büyük sıkıntılar ile yüzleşirsiniz.

DUAYI SAYI İLE YAPMAK


Dualar ve zikirler hakkında çok soru alıyoruz. Şu kadar sayı şu duayı okursan şu olur, şu kadar şunu zikredersen şöyle korunursun gibi... Bu tür zikir ve duaların İslam’da yeri var mı? Cevabımız kısa ve öz; yok!

Değerli dostlar, bir musibet size isabet ettiyse veya edecekse bu musibet size zikir çekmediğinizden ötürü inmez, bir şey yaptığınızdan ötürü iner; "Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder" Şura Süresi; 30). Musibetlerin kaynağı zikir eksikliği değil, dolayısıyla zikirler ile bunların üstesinden gelebileceğinizi sanmayın.

Musibetler günahlardan gelir, nerede ne günahı işlediniz bunu araştırıp telafi etmenin, düzeltmenin yollarını arayın. "Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik. Şahit olarak da Allah yeter" (Nisa Süresi; 79). Ayetler yoruma açık değil, ayetler çok net ve açık; başınıza ne sıkıntısı geliyorsa veya gelecekse, işlediğiniz günahlardan gelir.

Sıkıntıya düştüğünüz zamanda yapmanız gereken zikirlere sarılmak değil, nerede ne hatası yaptınız onu araştırmak. Zikirlere yönelenler tamda bundan mahrum olur; zikirler ana konuya bakmanıza engel olur, hatalarınız ile yüzleşmenize engel olur, hatayı hep başkalarında aramanıza sebep olur, tövbe etmenize engel olur. Özetlersek: eğer kötülüklerden korunmak istiyorsanız bunun tek yolu, kötülüklerden uzak durmaktır. Kötülükleri kötülükler üzerinize çeker.

Kötülükleri üzerinize çektiğiniz zamanda tövbe etmediğiniz helalleşmediğiniz müddet zikir ve dualar ile o kötülükleri üzerinizden kaldıramazsınız. Örneğin; birisi size bir yanlış yaptığında Allah o kişiye, hatasından dönmesi için 24 saat mühlet verir. Dönmezse kişiye cezayı indirir. Siz bu cezayı görmesiniz de o kişinin ruhsal dünyasında, aile ve iş hayatında aksaklıklar çıkmaya başlar. Bu ilahi ceza, o kişi yanlışından dönmediği müddet üzerinden kaldırılmaz.

Zikirlere sığınanlar bu cezaların tövbe etmeden kaldırılabileceğine inanır. Onların inancına göre, cezadan kaytarabilirsiniz. Adliye gidip hâkim ve savcıyı satın alıp cezadan kurtulmak gibi.

Amaç dışı kullanılan zikir ve dualar kişiyi şeytanlar âlemine iter.

Her şeyin bir usul ve kaidesi var, usule sadık kalın. Usulün dışına çıkar sistemde açıklar aramaya kalkışırsanız, bu sizin hayrınıza olmaz. Örneğin; musibetlerden korunmak istiyorsanız günahlardan uzak duracaksınız veya yeryüzü malı istiyorsanız çok çalışacaksınız veya sağlıklı yaşamak istiyorsanız sağlığa zararlı yaşantıdan ve gıdalardan uzak duracaksınız veya belirli bir makamı arzuluyorsanız yıllarca üniversitelerde ter dökeceksiniz veya yoğurt yapmak istiyorsanız süt kullanacaksınız vs.

Allah-u Teâlâ, her bir rızka bir şeyleri vesile kılmış. Siz o rızkı veya makamı Allah’ın rızası ile elde etmek istiyorsanız, Allah’ın takdir ettiği yollar üzerinden ilerlemek zorundasınız. Zikirlere başvuran kişiler, işte bu kaidelere inanmaz. Onlar sistemi nasıl manipüle ederim onun üzerinde kafa yorar.

Örneğin; musibetlerden kurtulmak istiyorsan günahlarınla yüzleşmene gerek yok, şu duayı okursan bin melek seni korur veya sınavlara çalışmana gerek yok, şu duaları okursan sana yardımcı olunur veya sağlıklı kalmak için sağlıklı yaşamana gerek yok, şu zikirleri yapman yeterli gibi… Herkes sisteme tabi olurken, onlar sistemin açığını yakalamaya çalışır. Kısa yoldan çalışmadan emek sarf etmeden aynaya bakmadan hedefe ulaşmaya çalışır. Bu düzenbazlığın onlara hayırlı bir geri dönüşü olur mu? Olmaz. Olmuyor da zaten. Sonuç; ruhsal sıkıntılar artıyor. Neden? Şeytanlar tepelerine biniyor.

DUA VE ZİKİRLER NASIL ÇALIŞIR?
Duanız bir dilekçe formudur. Bu dilekçe göğe vardığında gök kapısında bekletilir ve içeriğine bakılır; dilekçe ne niyetle yazılmış, kimin için yazılmış, dilekçede eksik ve noksan yerler var mı? Talep ettiğiniz şeyin altını dolduruyor musunuz gibi içeriğine bakılır. Kabul görürse girişe izin verilir, değilse duanız size geri döner.

Usulünden içeriğine kadar incelenir. Her duanın gökten içeriye girebildiğini sanmayın. Sadece hak, gök kapısından içeri girer. Örneğin; zikir çekerken kıbleye değil de şeyhinize mi yöneldiniz, Allah’ı değil de şeyhinizi mi düşündünüz? Kafa mı sallıyorsunuz? Kendinizden mi geçiyorsunuz, bunlar direk usulden elenir.
Örneğin; gün içinde ailenize zulüm ediyor gecede zikir mi çekiyorsunuz, gün içinde anne ve babaya saygı yok ama cemaatle zikir mi çekiyorsunuz, gün içinde haram yiyor akşamda zikir mi çekiyorsunuz, bunlarda niyetten elenir. Örneğin; Ettiğiniz zikirler Allah’ın hangi vasıflarını taşıyor, siz bu vasıflara layık bir yaşantı sürdürüyor musunuz?

Duanız hangi talepleri içeriyor, siz o duayı hak ediyor musunuz? bunlarda içerikten elenir. Niyetten usule ve içeriğe kadar her şey incelenir. Hadi zikir çekelim, nasıl olsa Allah’ı anıyoruz, bundan ne zararı gelir demeyin, usul ve kaidenin dışına çıkarsanız büyük zarara uğrarsınız. Örneğin; siz bir vali bir kaymakam huzuruna çıktığınızda kafa sallaya sallaya, şuuru kaybetmiş halde mi çıkarsanız? Hayır, çok huşu ve saygı içinde çıkarsanız…
Allah’ın huzuruna ama Rock konserlerini anımsatan görüntüler ile çıkıyorsunuz. Allah sizi dikkate alır mı? Almaz. Ne yapar? İndirin bunların üzerine şeytanları der. Size olanda bu; her zikriniz gökten geri dönüyor, sizin üzerinize geri dönüyor.
Ne olarak geri dönüyor? Sihir olarak. Bunu açalım; zikirler ve dualar bir dilekçe formu. Neyin dilekçesi? Kaderinizi değiştirme dilekçesi. Duanız kabul olursa kaderinizi değiştirecek bir sihir ortaya çıkar. Kabul olmazsa, ilahi onaydan yoksun bir sihir ortaya çıkar. Yeryüzünde de kim bu enerjiyi kullanır? Şeytanlar. Okuduğunuz yüzlerce binlerce zikir, birer dilekçe formu olarak göğe çıkar.

Gökte kabul görürse, bir sihre dönüşür ve kendi dualarınız ile kendi geleceğinizi şekillendirme nimetine kavuşursunuz. Kabul görmezse o dilekçeler size geri döner, şeytanların eline geçer ve onlar o dilekçeleri hayatınıza müdahale etmek için kullanır. Dualar ve zikirler hayatınızın hangi alanlarını kapsıyorsa o alanlara şeytanlar müdahale etmeye başlar. Sıkıntılarınıza yardım edildiğini görürsünüz. Siz kendinize yardım edildiğini gördükçe daha fazla zikir çekersiniz. Daha fazla zikirde daha fazla şeytanların hayatınıza müdahale anlamına geliyor. Bu kendinden beslenen bir döngü…

Sizi içine aldığında sizi bağımlı kılan, çıkmanıza izin vermeyen bir döngü…

Tarikatlar bunu kullanır. Zikirler ile sizi transta tutar. Kendi aklınızı kullanmanıza mani olur. Ne kadar çok zikir, o kadar çok robotlaşırsınız. Bu zikirler üstünüze çektiğiniz bazı olumsuzluklardan sizi koruyor gibi görünse de, bilin ki bu çözümler bir ağrı kesici gibi geçici olur. Uzun yolda daha büyük felaketleri üzerinize çekersiniz.

Siz sadece size isabet edecek belayı erteliyor üzerinizde birikmesini sağlıyorsunuz. Günlük, küçük ataklarla o belaların gazını alma şansına sahipken, zikir ve dualarla onları biriktiriyor kendinizi daha büyük felaketlere sürüklüyorsunuz. Kendinizi o zikirler ile bir transa sokuyor, gerçeği görmekten uzak tutuluyorsunuz. Ayetleri çiğnemiyorsanız, korunmaya da ihtiyacınız yok. Rahat olun, her gün onlarca Ayet-el Kürsi çekerek kendinizi gereksiz yere obsesif kompulsif davranışlara sürüklemeyin.

DOĞRU DUA VE ZİKİR NASIL YAPILIR?

Dualar haksa göğe girer. Dua ederken haklı olduğunuz hak ettiğinize emin olduğunuz konular hakkında dualar edin. Örneğin; kendi iş yerinizde para kazanamıyorsanız veya aile huzurunuz yoksa bunu dua ve zikirler ile değiştirmeye kalkışmayın. Yaparsanız yardımınıza Allah değil cinler gelir.
Allah zikirlere bakmaz, zikirler usul ve kaidesine uygun yapıldı mı ona bakar.

Örneğin; market açıyorsunuz ama konumu yanlış yerde, kira yükü fazla gibi yanlış hesaplar yapmışsınız. Müşteri gelmeyince ve siz maddi açıdan sıkışınca da ne yapıyorsunuz; kapının önünce okunmuş su döküyorsunuz. Duanız kabul olur mu? Olmaz. Neden? İş hayatında başarılı olmanın gereğini yerine getirmediniz. Ne olur o duanıza? O dua gök kapılarından size geri döner ve şeytanlar tarafından kullanılır.

Kim sizlere bu aklı veriyor? Tarikatlar. Şu duayı şu kadar okursan bereketin açılır şu duayı şu kadar okursan mülkün çoğalır gibi, o işin gereğini yerine getirmeden, kolay yoldan zengin olmayı, çalışmadan mülk sahibi olmayı tarikatlar topluma aşılıyor.

Örneğin; marketinizin önüne okunmuş suyu döktünüz, önünden geçen biriside sizin o büyünüze kapılıp marketinize girdi ve hiçbir şeye ihtiyaç duymamasına rağmen bir şey alıp çıktı. Ne yaptınız şimdi? İş hayatınızda verdiğiniz yanlış bir kararı, başka bir yanlışla telafi etmeye kalkıştınız. Yanlış hesap ile başladınız, büyü ile yola devam ettiniz. Kendinizi nasıl bir boyuta ittiğinizin farkında mısınız? Özetlersek; zikir ve dualar sorun çözmek için yapılmaz, Allaha yakınlaşmak için yapılır.

Dua ve zikirleri amacı dışında kullandığınızda bunlara Allah cevap vermez, cinler cevap verir. Zikirlere takılı kalmanın en büyük götürüsü, zikirler; yanlışlarınızı görmenize mani olur. Başınıza ne geliyorsa hep başkalarını suçlar duruma gelirsiniz. Kendinizi asla sorguya çekmezsiniz. Çekmeyince de tövbe edemeden o günah yükü ile öbür hayata boylarsınız.

Forumda daha evvel aşağıdaki konuda paylaşılmıştı. Güzel bir yazı olduğu için Harf, Takı, İmla hatalarını düzenleyip daha okunur, daha anlaşılır hale getirdim.

*/*/*
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08.08.24, 17:32
 
Üyelik tarihi: 01.10.17
Bulunduğu yer: Neresi orası
Mesajlar: 111
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Sana göre Allahtan hicbirsey istemeyeceğiz bumu yani görüşün de yanlışlık var

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
şükürde 99 kuralı Yet80 Çekim Yasası 6 30.09.23 12:49
Ters Çaba Kuralı RvP Farkındalık 9 20.11.22 21:28
Hint Felsefesinin 4 Altın Kuralı madlen Kadim Bilgelik 10 31.08.22 04:46
Esmalarda 40 gün kuralı Leyan Sorularınız 27 02.12.20 05:14
İlişkilerde 5S Kuralı SiLence Sizden Gelenler 5 27.05.17 09:36


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:41.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147