Hz. İsa'nın ölümü meselesi üzerine kısa bir değerlendirme

Hz. İsa konusu ve konuları genellikle birbiriyle karıştırılır.
Birincisi: Hz. İsa’nın ölmüş olması meselesi
İkincisi: Hz. İsa’nın Allah’ın yanına (göğe) yükseltilmesi meselesi
Üçüncüsü: Hz. İsa’nın nüzulü meselesi.

Bu üç konu birbirinden farklıdır. Yahudiler Hz. İsa’yı öldürmek için planlar yaptılar. Daha önce birçok Peygamberi de öldürmüşlerdi. Hz. İsa da ölüm tehditleri alıyordu. Romalılarla araları iyi olan Yahudiler Hz. İsa’yı ya kendileri öldüreceklerdi ya da öldürteceklerdi.

Hz. İsa öldürülme tehditleri alıyordu. Bu nedenle olsa gerek Allah teâlâ ona, "Ey İsa, senin canını ben alacağım, kendi yanıma yükselteceğim" buyurmuştur. Müfessirlerin bir çoğu bu ayetin şu anlama geldiğini söylemişlerdir: Ey İsa, korkma, senin ölümün Yahudilerin ya da katillerin eliyle olmayacak. Sen normal bir ölümle öleceksin. Ölümün onların eliyle olmayacaktır.

Romalılar Hz. İsa zannettileri kişiyi yakalayıp öldürdüler. Bu kişinin kim olduğu hususu da tartışmalıdır. En yaygın görüş Hz. İsa’nın yerini ihbar eden kişi olduğudur. Allah teâlâ onun suretini Hz. İsa’ya benzetti. Romalılar da Hz. İsa diye onu öldürüp çarmıha astılar.

Yahudiler, "Meryem oğlu İsa'yı biz öldürdük" dediler.

Allah Teâlâ onların bu iddiasını kesin bir şekilde reddetmiştir: "Onlar onu öldürmediler ve onu çarmıha asmadılar. Onların kafaları karıştırıldı" dedi. Nisa sûresi 157.

Ortada Hz. İsa diye birinin öldürülmesinden sonra Hz. İsa bir daha yeryüzünde gözükmedi.

Hz. İsa’nın bir daha yeryüzünde gözükmemesi nedeniyle onun nerede olduğu tartışma konusu olmuştur. Bazıları Allah Teâlâ onun canını aldı ve sonra da onu katına yükseltti dedi. Bazıları ise onun hem bedeniyle hem ruhuyla yükseldiğini söyledi. İslam alimlerinin çoğunluğuna göre Hz. İsa bedeniyle göğe yükselmiş, Allah’ın yanındadır ve kıyamet öncesi yeryüzüne inecektir.

Hz. İsa öldü demek hakaret ve küfür değildir. Tefsir kaynaklarının neredeyse tamamında Hz. İsa öldü görüşü vardır. Hz. İsa öldü demek ayrı bir konu, yeryüzüne inmeyecektir demek ayrı bir konudur.

Bazı konular İslam tarihinde ihtilaflıdır ancak ilmi yetersizliğimiz nedeniyle ihtilaflı konuları ihtilafsız diye biliyoruz. Sonra farklı görüşü savunan biri çıktı mı kendi görüşünüzü İslam, karşı tarafın görüşünü ise İslam dışı görüyoruz.

Çoğu ayet tefsirlerinin tamamında Hz. İsa’nın öldüğü görüşü zikredilmiş ve bu görüş zındıklıkla itham edilmemiştir.

Rabbim, bizlere şuur ve basiret ihsan eyle!
Dünya, dünyanın en büyük diktatörü Netenyahu'yu dakikalarca ayakta alkışlıyor. Biz, Hz. İsa öldü mü? Uyudu mu? Öldüyse nasıl öldü? Öldü diyen kafirdir, gibi konularla meşgulüz.

Hz. İsa öldü mü ölmedi mi ben bilmiyorum. Ama sadece 7 Ekim'den beri binlerce İsa, binlerce Musa, binlerce İbrahim, binlerce Muhammed, binlerce Ali, binlerce Ahmed öldü...

Beldenin birinde devlet zayıf düşüp, yıkılıp, yerine yeni bir devlet kurulunca ilk icraatlardan biri olarak; ilerlemeye engel olduğu düşünülen alfabe değişimi gündeme alındı. Yeni sistemin ilk meclisinde alimler vardı. Kuliste toplatılan alimlere "elbisedeki sinek necaseti namaza engel midir, değil midir" sorusu yöneltildi. Onca alim bu büyük (!) i'tikadî sorunla uğraşıp ümmeti çözüme kavuşturmaya çalışırken, genel kurulda harf inkılâbı geçerek millet aydınlığa kavuşturuldu

Hz İsa ölmemiştir arkadaşlar hristiyanlık dininde Hz isanın öldüğü söylenir bizde kıyamet vakti geri geleceği söylenir