Buz Duvarları ve Düz Dünya - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Derin Konular & Beyin Fırtınası

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 30.03.24, 03:48
Distress - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 06.08.23
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 341
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Buz Duvarları ve Düz Dünya

Twitterde dolaşırken gördüm bu anlatılanlar ve paylaşılanlar doğrumu ? Dünya düzmü ? Buzulların arkasında kıtalar ve matruşka gibi iç içe geçmiş kubbeler daha olduğunu söyleyenler var.Ay ve mars uzayda değil bizi kaplayan kubbenin arkasında diyorlar.Caminin minareleri buz duvarını,caminin kubbesi ise aşılamaz olan kuranda Allah c.c yardımı olmadan geçip gidilemeyecek olan yeri temsil ediyormuş.Yani eski kaynaklara göre adına hikaye dediğimiz kaf dağı gerçek olmuş olmuyormu ?
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 30.03.24, 04:42
 
Üyelik tarihi: 13.04.19
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 135
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Enbiya 32 ve yaratılış 1. bolumde net bir şekilde dünyanın bir kubbe ile korundugu belirtilmiş zaten. Gozumuzun onundeki gerçeği nasıl mılyarlarca insandan gizlemişler değilmi ? Butun milletlere tek bir gücün hukmettiğini idrak etmek için ilk özümsenmesi gereken ama kabullenmesi çok sancılı olabilen konu budur. Twitter ve rumble de THE FLAT EARTHER ı takip eden arkadaşlar biraz gayretle akıllarına atılmış perdeleri kaldıracaklardır inşallah.

Gok kubbe saf oksijenin katı halinden oluşan sky ice dedikleri bir maddedir , Antartikada bu bulunmuş zaten. 1946 da amerikalılar operation high jump dedikleri bir asker gorev gucu gonderirler antartikaya. Amiral Richard byrd komutasında. Kayıplar vererek geri donerler. Antartıka buzduvarının ardında bizim dunyadan olmayan birileri ile çarpışırlar.Bu komutanın videosu vardır heryerde, antartıka buzduvarının ardında amerıka buyuklugunde kıtaların oldugunu alenen duyabılırsınız. Bu olay sonrası alel acele antartıka antlasması ile birbiriyle savasan onlarca dunya ulkesi antartıka ustunde burnın kullanımını yasaklama kararını alıverir. Bu demektir ki tum devletler bılıyor bu gercegı ve bır sebepten ınsanlardan saklamaya karar vermısler. Artından Nasa soytarı klubunu kuruyorlar ve aya inişi gorsel olarak canlandırarak herkese dunyanın fırıl fırıl donen bir top olduguna kesin olarak ikna edıyolar. Sonsuzlukta savrulup giden ve uzayda kum tanesi kadar onemı olan bir gezegende yasadıgımız fikri dogal olarak evrim teorisini ve Allah tarafından yaratılmadıgımız fıkrını bilim olarak onumuze koyar. Buda bunyeyi ateistliğe yaklaştırır. Burdan da bu olayı kurgulayan varlıgın kim oldugunu az cok anlarsınız.İnşallah bu mesajınız bu konuyu araştırıp insanlıga soylenmiş en buyuk yalana uyanacak arkadaslara vesile olur.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 30.03.24, 05:01
Distress - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 06.08.23
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 341
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
observer Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Enbiya 32 ve yaratılış 1. bolumde net bir şekilde dünyanın bir kubbe ile korundugu belirtilmiş zaten. Gozumuzun onundeki gerçeği nasıl mılyarlarca insandan gizlemişler değilmi ? Butun milletlere tek bir gücün hukmettiğini idrak etmek için ilk özümsenmesi gereken ama kabullenmesi çok sancılı olabilen konu budur. Twitter ve rumble de THE FLAT EARTHER ı takip eden arkadaşlar biraz gayretle akıllarına atılmış perdeleri kaldıracaklardır inşallah.

Gok kubbe saf oksijenin katı halinden oluşan sky ice dedikleri bir maddedir , Antartikada bu bulunmuş zaten. 1946 da amerikalılar operation high jump dedikleri bir asker gorev gucu gonderirler antartikaya. Amiral Richard byrd komutasında. Kayıplar vererek geri donerler. Antartıka buzduvarının ardında bizim dunyadan olmayan birileri ile çarpışırlar.Bu komutanın videosu vardır heryerde, antartıka buzduvarının ardında amerıka buyuklugunde kıtaların oldugunu alenen duyabılırsınız. Bu olay sonrası alel acele antartıka antlasması ile birbiriyle savasan onlarca dunya ulkesi antartıka ustunde burnın kullanımını yasaklama kararını alıverir. Bu demektir ki tum devletler bılıyor bu gercegı ve bır sebepten ınsanlardan saklamaya karar vermısler. Artından Nasa soytarı klubunu kuruyorlar ve aya inişi gorsel olarak canlandırarak herkese dunyanın fırıl fırıl donen bir top olduguna kesin olarak ikna edıyolar. Sonsuzlukta savrulup giden ve uzayda kum tanesi kadar onemı olan bir gezegende yasadıgımız fikri dogal olarak evrim teorisini ve Allah tarafından yaratılmadıgımız fıkrını bilim olarak onumuze koyar. Buda bunyeyi ateistliğe yaklaştırır. Burdan da bu olayı kurgulayan varlıgın kim oldugunu az cok anlarsınız.İnşallah bu mesajınız bu konuyu araştırıp insanlıga soylenmiş en buyuk yalana uyanacak arkadaslara vesile olur.
Hocam bunlarada bakın isterseniz,buz duvarının arkasındaki kıtanın başlangıç noktasına gittikleri bir video,başka kıtalar var,ayın yüzeyi buz duvarının arkasındaki kıtalar ile yaşadığımız kıtaların birleşimini yansıtıyormuş,yani ay,ayna görevi görüyor.Pusulanın kuzeyi göstermesi ise yukarıdaki haritada kara delik şeklinde kuzeyde kalan çukurun çekim gücüymüş,yani uzayda diye salladıkları kara delik olayı aslında duvarın arkasındaki bu deliğin çekim gücünle alakalıymış.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
En ilginçlerinden birtaneside bu
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

NOT : Bu videolar twitter'daki kanallardan alıntıdır.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 30.03.24, 05:42
 
Üyelik tarihi: 24.07.22
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 122
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bu teori ye inananlar Antarktika ya gitmek yasak diyorlar lakin internet te Antartika uçak bileti satılıyor buna ne diyeceksiniz ? Bunun neresi yasak Başka bir yere mi götürüyorlar Antarktika adında? Hem böyle bir şey olsa Kur'anı Kerim'de bahsetmezmiydi peygamber efendimiz bahsetmez miydi ?

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 30.03.24, 06:04
Distress - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 06.08.23
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 341
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ByHickimse Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu teori ye inananlar Antarktika ya gitmek yasak diyorlar lakin internet te Antartika uçak bileti satılıyor buna ne diyeceksiniz ? Bunun neresi yasak Başka bir yere mi götürüyorlar Antarktika adında? Hem böyle bir şey olsa Kur'anı Kerim'de bahsetmezmiydi peygamber efendimiz bahsetmez miydi ?
Peygamberimizin miraca çıkma olayı bunu söylüyor olmasın ? Bütün pilotlar dünyanın düz olduğunu,dünyayı yuvarlak gösteren esas sorunun balık lensi kamera olduğunu söylüyorlar.Uçak bileti satılan yerler penguenlerin olduğu yere kadar olan yerler,esas duvarın açık olduğu yer avustralya,tehlikeli ve zor olduğu yer ise arjantin güneyinden deniz aşıp gidildiğini amerikalılar twitterden söylüyorlar yani buralara tur yok.Bunu tartışan açıklığa çıkaran bizzat amerikalılar.Hatta avustralyalı bir adam denizde güneye açılınca direk botlarla gelip içgeri dön ikazı yaptıkları video bile görmüştüm,bulursam paylaşırım size.Dünyanın dönmediği kesin ama Çok garip şeyler dönüyor dünyada.Size sunulan sadece öğrenmenizi istedikleri kadar.Daha neler vardır kim bilir.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 30.03.24, 06:11
 
Üyelik tarihi: 13.04.19
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 135
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Distress Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocam bunlarada bakın isterseniz,buz duvarının arkasındaki kıtanın başlangıç noktasına gittikleri bir video,başka kıtalar var,ayın yüzeyi buz duvarının arkasındaki kıtalar ile yaşadığımız kıtaların birleşimini yansıtıyormuş,yani ay,ayna görevi görüyor.Pusulanın kuzeyi göstermesi ise yukarıdaki haritada kara delik şeklinde kuzeyde kalan çukurun çekim gücüymüş,yani uzayda diye salladıkları kara delik olayı aslında duvarın arkasındaki bu deliğin çekim gücünle alakalıymış.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
En ilginçlerinden birtaneside bu
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

NOT : Bu videolar twitter'daki kanallardan alıntıdır.

Asıl gizem kuzey kutbu. Bu konuyla ilgili genelde hep antartika konusulur fakat kuzey kutbunun ne olduguna dair çok az fikir vardır. Kuzey kutbunun ustunden de ucuslar yasak bildiğim kadarıyla. Mevcut haritalarda sadece deniz var kuzey kutbunun oldugu yerde ama eski harıtalarda black rock diye bir dag gorunuyor. Teori şu ; Bu black rock un oldugu yerin altında dunyanın içinde bir kara güneş Black sun var imiş. Fantastik film gibi gelebilir ama aslında tum teriyi tamamlıyor bu. Zira tum dunya uzerınde pusulalar ile olculebilen manyetik alan kuvvetinin kaynagı bu black sun imiş. Ay ve gunes bu cisimden aldıkları güç ile tepemizde yuzer gibi donuyolar.
bir nevi su videodaki gibi
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kuzey kutup noktasının hareket ettiği hep konusulur zaten black sun adını anmadan. Bu noktada, gunes merkezli sistemde tam olarak nası olacagını hayal edemediğim kıyamet alameti geliverdi aklıma. Gunesin batıdan dogması. Kuzey kutup noktasının , yani gunesi ve ayı yuzduren manyetik alan kaynagının yeterince bir miktarda yer degıstırmesi ile gunesin terse yonde akmaya baslaması an meselesi aslında.

Gunes sisteminin sozde uzaydaki hareketi de bu video
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Tum ınsanlıgı buna nasıl şartsız inandıgını aklım almıyor. İlkokula gelen ufacık cocuga ilk gun neden kure dunyayı anlattıklarını anlıyormusunuz ? Tum ınsanların hayatlarında ogrendıkleri ilk bilgidir gunes sistemi ve dunyanın yapısı.

Sonuc olarak dunyamız degılde yasadıgımız alemin şekli su cızıme benzıyor olmalı

Bu sırra vakıf olan masonlardan birinin yaptıgı bir çizim bu

Eklenen Resim Ön İzlemesi
Dosya tipi: jpg BlackSun.jpg (65.6 KB (Kilobyte), 20x kez indirilmiştir)
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 30.03.24, 06:28
 
Üyelik tarihi: 31.12.22
Bulunduğu yer: ankara
Mesajlar: 389
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Distress Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Twitterde dolaşırken gördüm bu anlatılanlar ve paylaşılanlar doğrumu ? Dünya düzmü ? Buzulların arkasında kıtalar ve matruşka gibi iç içe geçmiş kubbeler daha olduğunu söyleyenler var.Ay ve mars uzayda değil bizi kaplayan kubbenin arkasında diyorlar.Caminin minareleri buz duvarını,caminin kubbesi ise aşılamaz olan kuranda Allah c.c yardımı olmadan geçip gidilemeyecek olan yeri temsil ediyormuş.Yani eski kaynaklara göre adına hikaye dediğimiz kaf dağı gerçek olmuş olmuyormu ?
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bu konuları tartışmak bana saçma geliyor, yıl olmuş 2024 küfür tek millet olmuş, teknoloji geliştirmiş zengin olmuş müslümanlara zulm ediyor biz dünya düz mü yok 51. bölge yok buzullarda antartikada ne var bunu tartışıyoruz...

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 30.03.24, 07:11
Distress - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 06.08.23
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 341
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ulubatlihasan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konuları tartışmak bana saçma geliyor, yıl olmuş 2024 küfür tek millet olmuş, teknoloji geliştirmiş zengin olmuş müslümanlara zulm ediyor biz dünya düz mü yok 51. bölge yok buzullarda antartikada ne var bunu tartışıyoruz...
Bunu tartışıyoruz çünkü bize dayatılan sahte şeytani bilgilerle sınırlı kalmak yerine,gerçekleri öğrenmek istiyoruz.Bizi ayakta tutan doğamızı her dakika her saniye sanayileşme denilen şeytan ürünü ile yok ediyorlar zaten,dağlar oyuluyor,ağaçlar kesiliyor,petroller yeraltından çekiliyor,doğa kirleniyor,milyarlarca insan doğada çözünemeyen atıkları,çöpleri,temizlik ürünü adı verilen kimyasal ürünleri kullanıyor.bugün öten cıvıl cıvıl kuşları,altında serinlediğin ağaçları yarın göremeyebilirsin.Müslümanların bu şeytani düzeni yıkmak için birleşmeleri,teknolojiyi yok edecek şeyler üzerine yoğunlaşmaları gerekiyordu.Osmanlıda biliyordur petrolü,sanayileşmeyi ama işlemedi,çıkarmadı,ağaçları kesmedi.Allahın yarattıklarına zulmetmek olduğunu bildiği için istemedi belki ? Kıyamet diye birşey var ve böyle giderse insanoğlu özüne dönmez ise gerçekleşecek.Yavaş yavaş hayvanları,doğayı,ağaçları kaybedecek.Suları içemeyecek.Ne diyordu kızılderili atasözü ? Son nehir kuruduğunda,son balık tutulduğunda,son ağaç kesildiğinde beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.

Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 30.03.24, 08:34
 
Üyelik tarihi: 31.12.22
Bulunduğu yer: ankara
Mesajlar: 389
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Distress Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunu tartışıyoruz çünkü bize dayatılan sahte şeytani bilgilerle sınırlı kalmak yerine,gerçekleri öğrenmek istiyoruz.Bizi ayakta tutan doğamızı her dakika her saniye sanayileşme denilen şeytan ürünü ile yok ediyorlar zaten,dağlar oyuluyor,ağaçlar kesiliyor,petroller yeraltından çekiliyor,doğa kirleniyor,milyarlarca insan doğada çözünemeyen atıkları,çöpleri,temizlik ürünü adı verilen kimyasal ürünleri kullanıyor.bugün öten cıvıl cıvıl kuşları,altında serinlediğin ağaçları yarın göremeyebilirsin.Müslümanların bu şeytani düzeni yıkmak için birleşmeleri,teknolojiyi yok edecek şeyler üzerine yoğunlaşmaları gerekiyordu.Osmanlıda biliyordur petrolü,sanayileşmeyi ama işlemedi,çıkarmadı,ağaçları kesmedi.Allahın yarattıklarına zulmetmek olduğunu bildiği için istemedi belki ? Kıyamet diye birşey var ve böyle giderse insanoğlu özüne dönmez ise gerçekleşecek.Yavaş yavaş hayvanları,doğayı,ağaçları kaybedecek.Suları içemeyecek.Ne diyordu kızılderili atasözü ? Son nehir kuruduğunda,son balık tutulduğunda,son ağaç kesildiğinde beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.
şeytani düzenden kastın sanayileşmek mi ? dünyanın düz olduğu gibi saçma iddiaları tartışınca şeytanın düzeni mi yıkılıyor ? Bunlar tamamen saçma cocukların konuşacağı konular. Sen bundan sonra bu sanayileşmeyi fabrikaları kaldıramazsın tüm düzen bunun üzerine kuruldu. İnsan özüne dönecek deyip fabrikalaraı mı kapatacaksın ?

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 30.03.24, 12:26
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,418
Etiketlendiği Mesaj: 272 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Dünya yuvarlak mıdır, yoksa düz müdür? Bu soru öteden beriye insanların kafasını meşgul etmiş ve dünyanın düz olduğu kanaati uzun devirler insan düşüncesine hükmetmiştir. Bugün artık herkes yuvarlak bir dünya üzerinde yaşadığını bilmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de, dünyanın yuvarlak olduğu açık biçimde söylenmemekte ve fakat onun üzerinde cereyan eden gece-gündüz olayı anlatılırken sonuçta insanı, onun yuvarlaklığı düşüncesine götüren ifadeler kullanılmaktadır. Kur’ân, insan zihnini geliştirici ve bir ilâhî kitap olarak kendini düşündürücü bir yol izlediğinden bazı gerçekleri onun önüne, ancak düşünerek ve araştırarak bulabileceği bir biçimde koymuştur. Kur’ân’da dünyanın yuvarlaklığına dolaylı olarak işaret eden bazı âyetler vardır. Bunların en başında şu âyet gelir:“ Allah, gökleri ve yeri hak (kendi gerçeği ortaya çıksın) diye yarattı. Geceyi gündüzün üstüne O dolayıp örtüyor ve O, gündüzü de gecenin üstüne getirip doluyor. Güneş ve ayı da kendi kanunlarına boyun eğdiren O’dur. Onlardan her biri belli bir süre için akıp gidiyorlar. Şunu bilin ki tek galip O’dur ve O çok bağışlayandır”[Zümer süresi 5.ayet]. dolayıp örtme, anlamını verdiğimiz, ayetteki “tekvîr: ” fiili küre ile aynı anlamı taşıyan bir kökten gelmektedir. Müfessirlerin de belirttikleri gibi bu fiil; bir şeyi diğer şeye dolayıp sarma, anlamına geliyor. Başa sarık dolama ve elbiseyi vücuda sarma işlemleri için de bu fiil kullanılmaktadır[İbn Kuteybe, 382; İbnu’l-Cevzî, VI/163; Kâdî Beydavî, II/353; Ebû’s-Suûd Efendi, VII/242]. Bu da bir sarık bezinin insan başına sarıldığı gibi gece ve gündüzün küre biçimindeki bir dünya üzerinde birbirlerine dolanıp örtüldüklerini bize gösterir. Burada hem gece ve gündüz birbirlerini örterek yer değiştirmekte ve hem de ayetin son kısmından anlaşıldığı gibi dünyanın kendisi bir hareket içinde bulunmaktadır. Yâni şekil olarak dünya insan başı biçiminde olsa bile, sarık dolama olayında başın hareketsiz olmasına karşın burada dünyaya hareket verilmiştir. Dünyanın yuvarlaklığına işaret olan ayetlerden biri de şöyledir:“ Gece de onlar için bir delildir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çıkarırız...”[Yasin suresi 37. ayet].Bu ayette de az önce sunduğum ayette olduğu gibi gece ve gündüzün oluşumu anlatılırken, birinin diğerinden sıyrılıp çıkarılmasından söz edilmekte ve bu olay için, hayvan derisini yüzme anlamındaki “selh: ” fiili kullanılmaktadır[Kadî Beydavî, II/311; Ebû’s-Suûd, VII/167]. Gece-gündüz olayı, büyük baş bir hayvanın bir taraftan karın derisinin yüzülüp öteki taraftan aynı miktar derinin ona örtülmesi misali gibi olmaktadır ki bu da yuvarlağımsı bir nesneye işaret etmektedir. Kur’ân’da yerin düz olduğu söylenmemekle beraber, yer yüzeyinin yayılıp döşenmesi ve bir kısım yerlerinin düzlenmesiyle ilgili âyetler, müfessirlerin hemen hepsini, yerin düz olduğu düşüncesine götürmüştür. İnsan kendi karşısında duran bütün semâvî kütleleri yuvarlak olarak gördüğü halde nedense o, yeryüzünü uzun devirler bundan istisna etme yoluna gitmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de; göğe yükseklik boyutu verilişinin ardından onun tesviye işlemine tâbi tutulduğu ve bu arada gökte gece ve gündüz olayını gerçekleştirecek oluşum ve düzenlemelerin yapıldığı anlatılır ve sonra yer yüzeyinin şekil ve yapısal durumuna değinilerek şöyle denilir: “Bundan sonra da Allah yeri yayıp döşedi”[Naziat suresi 30. ayet].Müfessirlerce aynı anlamda görülen benzer bir âyet de Şems süresinde bulunmaktadır. Bu sürede de önce aydınlık ve karanlık olayları, göğün bina edilişi anlatılmakta ve sonra; “Andolsun yere ve onu yayıp, döşeyene” denilmektedir[Şems suresi 6. ayet]. Bu ayetlerde geçen “dahv: ” ve “tahv: ” fiillerine bütün eski müfessirlerce yayıp döşeme anlamı verilirken yerin yuvarlaklığına Kur’an’dan bir delil arayan çağımız müelliflerinden bazıları bu konuda söz konusu ayetlerden ilkine yâni içinde “dahv” fiilinin geçtiği ayete tutunmaya başlamışlardır[Hasan Basri Çantay’dan başlayarak yeni bazı müellifler yerin yuvarlaklığını bu ayette aramaya çalıştılar. Çantay, müfessir Kadî Beydavî ’nin böyle bir yorumda bulunduğunu yazıyorsa da biz Kadî’nin kitabında böyle bir açıklamaya rastlayamadım.]. Endülüs’ten ünlü müfessir Kurtubî (ö. 671/1272 m) bu ve diğer benzeri ayetlere dayanarak yerin yuvarlaklığı düşüncesini reddederken doğuda İran ve Türk illerinde doğup yetişen ve bu bölgelerde ilmî faaliyetlerde bulunup bir ara Sultan Sancar’ın himâyelerine mazhar olan Kureyş asıllı Fahruddîn er-Râzî (1150-1210 m) yukarıdaki söz konusu ayetlere diğer müfessirler gibi bir anlam vermekle beraber o bunları yerin yuvarlaklığına aykırı görmemiş ve eserinin pek çok yerinde ısrarla yerin yuvarlak olduğunu savunmuştur. Kurtubî’nin yazdığına göre, deve kuşu yuvasına, yere yaygın yapılışından dolayı ayette geçen “dahv” filinden türeme “udhıyy: ” adı verilmiştir. Fakat onun kendisi bundan yerin yuvarlaklığı gibi bir anlam çıkarmamıştır. Az önce söylediğim gibi asrımız müelliflerinden bazıları yine bu fiilden türeyen ve deve kuşu yuvası yahut onun yumurtalarını bıraktığı yer anlamına gelen “medhâ”dan hareketle arzın deve kuşu yumurtası şeklinde olduğu sonucuna varmışlardır. Tabii ki, konumuzun ilk başında kaydettiğimiz âyetler varken bu ayetten böyle bir sonuca gitmeğe çalışmak bir zorlama olmaktadır. Felsefe sahasında el-Kindî’den (ö. 863 m) başlayarak İslâm filozofları, dünyanın yuvarlak olduğunu söylüyorlardı. Bir ara Nizamiye Medreselerinde de hocalık yapan İmam Gazzâlî (ö. 505 h/1111 m) kendisinden öncekiler gibi kitabında; “Yeryüzü küre biçimindedir ve gök onu her yanından çevrelemiştir” diyerek bunu açıkça belirtir[Gazzâlî, Tehâfutü’l-felâsife, 4].İlk İslâm filozofu el-Kindî’den 350 yıl kadar sonra ve günümüzden 8 asır önce vefat edip hayatında, dünyanın yuvarlaklığı üzerinde ısrarla duran F. er-Râzî; Kur’ân’da anlatılan yeryüzünün yayılıp döşenmesi olayını, onun küre biçiminde kalmasına aykırı bir işlem olarak görmemektedir ki bana göre de doğrusu budur. Râzî’ye göre arz kütlesi ilk yaratıldığında küre biçimindeyken sonradan nebatatın yetişebilmesi için onun yüzeyi uygun bir hâle getirilmiştir ki Kur’ân’da anlatılan yayıp döşeme işte budur. Râzî, arzın yuvarlaklığını söylemekle kalmaz o aynı zamanda bunu ısbata da çalışır ve şöyle der; “Yerin gölgesi daire şeklindedir, bu, arzın da daire şeklinde olmasını gerekli kılar. Şüphesiz ki ay tutulması, dünyanın onun üzerindeki gölgesinden ibarettir. Ay, onunla güneş arasına dünya girdiğinde tutulur. Biz ayın tutulan kısmından bu gölgenin daire biçiminde olduğunu anlıyoruz. Bu sabit bir gerçek olunca yeryüzünün de daire biçiminde olduğu gerekli olur... Ay tutulması daima yuvarlak biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu da yeryüzünün her taraftan daire şeklinde olduğunu gösterir. İkinci delil şudur ki, yeryüzü yörüngeden uzaklaşmak istemektedir. Arzın bütün kısımları böyle bir istek içinde olduğuna göre bu onun yuvarlak olduğunu gösterir... Diğer yandan yer yüzeyinin engebeleri onu küre biçiminde olmaktan çıkaramazlar”. Râzî bunları anlattıktan sonra çapı yarım metre kadar ahşap bir top yapar ve bunun bazı yerlerine arpa taneleri yerleştirir ve bazı yerlerini de bu arpa taneleri boyunda çukurlaştırır. O bunların onun küre şeklini bozmadıklarını gösterip dağlarla çukur alanların dünyaya nispetle bu küçük kürenin engebelerinden daha küçük durumda olduklarını anlatır. Bundan sonra F. Râzî dünyanın yayılıp döşenmesi ve uzatılıp yayılması ile ilgili ayetleri açıklarken bunları delil olarak ileriye sürüp yerin yuvarlak olmadığı düşüncesine kapılanlara karşı çıkar ve şöyle der: “Arzın yuvarlak olduğu delillerle sabit olmuştur. Bu konuda inatlaşmak nasıl mümkün olur! Onlar; Allah yeri uzatıp yaydı, anlamındaki ayete dünyanın küre biçiminde olmasını aykırı görüyorlar ve dünya küre biçiminde olursa yayma işlemi nasıl gerçekleşir, diyorlar. Biz bu görüşü kabul edemeyiz. Yeryüzü büyük bir cisimdir, eğer bir küre çok büyük olursa onun her bir parçası düz gibi görünür”. Yine eserinin bir başka yerinde dünyanın çok büyük bir küre olduğunu dile getiren Râzî, yeryüzünün uzatılıp yayılması ile ilgili ayetin, ona üç boyut verilmesi anlamında olabileceğini, söyler. Bundan sonra Râzî, dünyanın yuvarlaklığına hendese açısından yaklaşır ve “Hendesî deliller yerin küre biçiminde olduğunu göstermiştir” der. Râzî bu sebeple yeryüzüne diğerleri gibi her zaman “arz” demeyip bazen onun için yeryuvarlağı anlamında “küretü’l-ard” tabirini kullanır. Sadece dünyaya değil bütün âleme küre şeklinin hâkim olduğunu savunan ve “âlem küre şeklindedir” diyen F. Râzî, yerküresi üzerinde iki ayrı uzak noktada bulunan iki insanın birbirlerine karşı durumlarını onun küre biçiminde oluşundan hareketle şöyle anlatır; “Biri doğu diğeri batı noktasında duran iki insan düşünelim. Bunların ayak tabanları birbirine karşıt gelir. Bunlardan diğerine nispetle üstte olan, ikinci kişi açısından bakıldığında altta olur”. F. Râzî bunlarla da kalmaz, o ayrıca; akşamın ilk saatlerinde batı ülkelerinde oluşan bir ay tutulmasının, doğu ülkelerinde günün ilk saatlerinde izleneceğini ve yine kuzeye doğru yol alındığında kuzey kutbunun gittikçe yükseldiğini ve buna karşılık güney kutbunun o ölçüde alçaldığını ileri sürerek dünyanın doğu-batı ve güney-kuzey her yönden yuvarlak bir kütle olduğunu ispata çalışır. Şüphesiz hiçbir müfessir görüş ve yorumlarını Râzî gibi bir ispat yoluna gitmemiştir. Bir kısım müfessirlerin; yeryüzünün uzatılıp yayılmasıyla ilgili ayetlerden onun düz olduğu sonucunu çıkarmalarında yanıldıkları açıktır. Bu kanata varanlar söz konusu ayetleri eğer Râzî gibi tabiata ve göklere bakarak açıklasalardı yanılmaları şüphesiz ki az olurdu. Elbette ki eski düşüncelere kapılıp güneşi dünyanın etrafında döndüren Razi’nin de bazen büyük yanılmaları olmuştur. Yeryüzünün yayılıp veya uzatılıp döşendiği bildirilen ayetlerde elbette ki dünyanın dümdüz bir şekle konulduğu söylenmiş olamaz. Eğer böyle olsaydı, kıyamet sırasında yeryüzünün düzleneceğine dair olan;“ Yer uzatılıp yayıldığı ve içinde olanları dışarı atıp bomboş kaldığı zaman’’(İnşikak suresi 3. Ayet) anlamındaki ayete bir mana veremezdik. Yer yuvarlak olmalıdır ki onun kıyamet sırasında dümdüz hâle getirilmesi mümkün olabilsin. Yaratıldıktan sonra dünyanın kütle düzenlenmesini anlatan ve yayıp döşeme anlamında olan ilgili ayetlerdeki “medd: ” fiili, üç boyutlu ve müşahhas nesneleri ifade eden “madde” kelimesinin türediği köktür ve dünya bu üç boyutu ile yuvarlak bir biçime dönüştürülmüştür. Ayetler ve onların yorumlarından sonra ben bu konuyu Taberî’nin naklettiği Peygamber’in (s) bir sözüyle bitireceğim:“ Allah (Kıyamet günü) gökleri ve yedi yeri alıp avucuna koyar ve sonra onlarla, çocuğun topuyla konuştuğu gibi konuşup şöyle der: Tek Allah benim, Ben tek galip olan Allahım”.Kanaatimce bu sözleriyle Hz. Peygamber, göklerdeki bütün dünyaların ve yıldızların top şeklinde olduğuna işaret ediyorlar. Eğer böyle olmasaydı o bunları çocuğun elindeki topun değil başka bir oyuncağın yerine koyardı. Şüphesiz dünya tam bir küre Kanaatimce bu sözleriyle Hz. Peygamber, göklerdeki bütün dünyaların ve yıldızların top şeklinde olduğuna işaret ediyorlar. Eğer böyle olmasaydı o bunları çocuğun elindeki topun değil başka bir oyuncağın yerine koyardı. Şüphesiz dünya tam bir küre biçiminde olmayıp kutupları biraz basık orta bölgesi biraz şişkin bir durumdadır. Bunun hep böyle kalıp kalmayacağını bilemiyorum. Elbet ilgili bilim dalı bu ayrıntılarla uğraşacaktır.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Dünya Hayatı Kısa Ve Geçicidir baykartalizma Derin Konular & Beyin Fırtınası 0 23.04.22 12:01
Dünyâyı Terk etmek, Onu Kötülemek Swordsfish islam & islami Konular 1 21.06.20 20:31
4 Şubat Dünya Kanser Günü Cennet Sağlık 3 26.01.19 17:43
Kristal çocuklardan dünya gezegeni insanlarına bir mesaj SiLence Gizemli Olaylar ve Mekanlar 3 15.06.18 22:22
Cinler Ve Dünya Dışı Yaşam Arasındaki Farklar SiLence Paranormal Yetenekler 3 08.06.18 08:55


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:48.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147