|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
O'ndan geldik, O'na âitiz ve dönüşümüz de ancak O'nadır.
Adım silinince personel listelerinden, adım silinince telefon rehberlerinden, adım silinince müşteri hizmetlerinden, adım silinince faturalardan, irsaliyelerden...
Beni arayanlar "Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor" ya da "Bu numara artık kullanılmamaktadır" diye cevaplar aldığında, kirli sepetinde yıkanması ütülenmesi gereken elbiselerim artık olmadığında, bütün sosyal medya hesaplarım suskunlaştığında, bütün telaşlarım bittiğinde, varlığıma dair hiç bir kıpırtı kalmadığında, yalnız geldiğim bu dünyadan bir başıma ayrılıp gittiğimde... Çoğalıp ağırlaşıyor cümleler, ağırlaşıp üzerime yığılıyorlar. O tarifsiz ve zor kopuşu düşünüyorum sıkça... Yün yığınına düşmüş dikenli bir ağaç dalı gibi ömrüm. Çekip alamıyorum, kurtaramıyorum kendimi, takılıp kalıyorum bir tarafımla dünyaya... Tarifsiz ve zor demem bundan. Apartman önüne kurulmuş bir cenaze çadırı geliyor gözümün önüne, sabah namazına müteakip okunan bir sâlâ tekrarlanıyor zihnimde sürekli. Adımı duyuyor beni hiç tanımayan insanlar, hatta bütün bir mahalle... İçimde biriken binlerce duygunun feryadı yankılanıyor duvarlar boyunca. Yağmurlar yağıyor şehrin üzerine usul usul. Yağmurlar, yağmurlar, yağmurlar... Ve toprak kokusu buram buram! Dilimde o ayet sürekli: "O'ndan geldik, O'na âitiz ve dönüşümüz de ancak O'nadır."
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
|
|