Allah her şeyi bilir lakin neyi nasıl bildiğini biz bilemeyiz ve idrak edemeyiz, Allah'ın bütün kainatta koyduğu bir denge bir ölçü vardır bunun adı kaderdir,şuurlu varlık olan insanoğlu ve cinlerin gideceği yolu Allah yazmamıştır kulun kendi iradesine bırakmıştır.
Kula Akıl,vicdan,irade ve nefsi vermesinin sebebide budur,hiç bir kul ne şaki nede said doğar doğduğu anda kul sıfırlanarak dünyaya gelir o kulu aile,çevre,aklı,vicdanı,iradesi ve nefsi yönlendirir ve kul tercihine göre sınavı kazanan iyilerden yada kaybeden kötülerden olur.
İnsanın kötülüğü yapıpta bu benim kaderimmiş deyip suçu Allah'a atması Allah'a atılan en büyük iftiradır,kimse bu dünyaya rolünü oynamaya gelen bir oyuncu yada figüran değildir,senin sınavın senin yapacağın tercihlere bağlıdır.
İnsanın yaptığı salihat ve hasenattan dolayı bazen yapacağı şerrin önüne set koymuş,zalimin ve haktan ayrılanın ise tamamen dalalete düşmesi için günaha tamamen batması için setleri kaldırmıştır(çünkü o kul tamamen yoldan çıkmıştır)Allah külli iradesini kullanarak bazı zamanlarda dalalete yada hidayete ermesi için müdahalede bulunmuştur
Bu dünyada iyilik ve kötülük her zaman olacaktır,her daim iyiler az kötüler çok olacaktır,burası bir sınav dünyasıdır 5 yaşında tecavüze uğrayıp katledilen kız çocuğunun gideceğimiz yerde başına gelenlerden dolayı fazlasıyla mükafatını alacaktır yeri cennet olacaktır,ayettede buyrulduğu gibi "o diri diri gömülen kız çocuğunun suçu neydi"buyrularak suçsuz günahsız olduğu aşikardır,dünya insanını bırakın kendi içimizde bile iyilik ve kötülük her zaman bir savaş halinde olduğuna göre dünya hayatınıda bir vücut olarak düşünebilirsiniz,iyi ve kötünün masum ve zalimin savaşı son saate kadar sürüp gidecektir.
Diyelimki uyuşturucu kullanıyorsun zararlı ve bir o kadar da öldürücü olduğunu bildiğin halde neden kullanırsın? Çünkü nefsin yani egonun hoşuna giden ve haz aldığın bir durum bunu kullanmak yada kullanmamak senin elinde.
Şimdi gelelim o sapığa adam tecavüzden katletmekten zarar vermekten haz alıyor hastalık hastası olmuş ve isteyerek zevk alarak tecavüz edip katlediyor şimdi burda Yaratıcının ne suçu var?bu dünya hayatı bir sınav yeridir iyilik ve kötülük her daim bir savaş içerisindedir.
Adalet mekanizmasında bile şayet kanunlar düzgün işliyorsa zalim ceza alır mazlum hakkını alır insan bile kendi hiyarerşik hayatında kanunlarla böyle yaptırımlar uyguluyorsa cennet ve cehennemin olması,ceza ve mükafatın olması diğer tarafta aklın kabul ettiği bir durumdur.
Eğer Allah günahsız kötülüksüz bir dünya isteseydi inanın biz şuurlu ve aklını kullanan insan ve cinlere hiç gerek kalmazdı,adı üstünde sınav dünyası o sınavı geçip geçemeyeceğin,nefsine uyup uymayacağın tamamen senin tercihlerine gayretine kalmış.
Ne güzel bir şey insan kendi isteğiyle her haltı yesin her türlü sapıklığı ve kötülüğü yapsın sonrada bu benim kaderimmiş alın yazımmış ne yapayım benim ne günahım var? desin yok öyle bir dünya!iyi insanlar için dünya meşakkat ve sıkıntı yeridir,kimi hastalıkla,kimi zulümle,kimi türlü musibetlerle sınanır,kimi anne karnında,kimi 5 yaşında bir sapığın tecavüzü sonrası katledilerek,kimi trafik kazasında,kimi kanserden,kimi ihtiyarlamış olarak ölümü tadacaktır,kimse ölümsüz değildir kimse dört dörtlük bir hayat yaşamıyor kiminin az kiminin haddinden fazla derdi sıkıntısı yada çektiği zulüm vardır,ve herkes mutlaka o ölümü tadacaktır,sen şunu atlıyorsun bu dünya hayatı zevkü sefa yeri değildir bu dünya sınav dünyası olduğu için kötüler ve zalimler her zaman daha fazla olacaktır, katliamlar ve zulümler haddinden fazladır ve bunun birtek suçlusu vardır oda yine insanoğludur yapılan bütün zulümler insanoğlunun kötülüğü kullanarak kendi eliyle yapmasından kaynaklanır
Eğerki bu dünya hayatında zulüm olmasa haksızlıklar olmasa ölüm olmasaydı zaten sınavın hiç bir anlamı kalmazdı dünya hayatı değil cennet yurdu olurdu o zaman yaşadığımız yer.
Senin vücudun da yüz trilyona yakın hücre var değilmi,her saniye 3.8 milyon hücre ölüyor ve bir yenisi doğuyor vücut senin vücudun ve durmadan yenileniyor evriliyorsun sen kendi içindeki o ölen hücreler için neden ölüyorsun sizin ölmemeniz gerekirdi bu haksızlık diyormusun?hücrelerin kimi kanserden kimi zararlı bakterilerden kimiside vaktini tamamlayıp ölüyor.
Şimdi gelelim dünyaya dünya ve kainatı bir vücut olarak düşün ve kendini yada o kız çocuğunu bir hücre yada atom gibi düşün Allahın kainatta koyduğu bir ölçü (kader) Yani sünnetullah vardır nasılki bir yıldız yok olup yerine başka bir yıldız doğuyorsa dünya hayatı da böyledir kimisi ihtiyarlıyarak kimisi Anne karnında kimiside zulümle ömrünü tamamlayacaktır.Burda önemli olan günaha ve kötülüğe ne kadar battığındır,burası üç günlük sınav dünyası diğer tarafa ebedi kalacağımız mükafat yada ceza yeri.

Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık İsra 13 ise insanın kader ve alınyazısına en güzel cevaptır.
Çoğusu rad 27 ayetini yanlış meallendirir, Allah dilediğini değil dileyeni doğru yola dileyeni sapkınlığa düşürür...

Hocam gayet güzel anlatmışsınız. Kader ölçü mizan demektir Allahın koyduğu yasalar çerçevesinde aldığımız kararlar ile kaderimiz belirlenir. Mutlak kader dışında elbette .. Doğdunuz aile doğduğunuz yer isminiz gibi sizin tercihiniz olmayan ilahi iradeye sahip olgular mutlak kaderdir . Ancak bunlar dahi yine insanın tercihi ile değişebilir . Coğrafya kaderdir ama Allahın arzı da geniştir coğrafyanı değişmek senin elindedir gibi ...

Yazınız bana o efsanevi dayıyı hatırlattı. 2 eşini öldürmüş üçüncü için evlilik programına çıkmış başını 80 derecelik açıyla sana eğip acındırarak " kader olaraktan " diyordu.

Toplumun çoğunluğunun kader anlayışı bu .. Ve maalesef emeği hanedanının bize bıraktığı miras bu.

Hocam buradan bir de araştırmak okumak isteyenlere kaynak verelim . " Hasan Basri Kader Risalesi "

Evrende termodinamik bir kanun vardır. Herşey düzensizliğe gider. Eğer evren kendi haline bırakılsaydı bizim oluşma ihtimalımiz hiç yoktu. Yaratıcı bu termodinamik kanunu bazı müdahalerle yavaşlatıyor. Biz dünyaya saf sevgiyle adım attığımız anda karanlık bizi örter düzensizliğe götürür. Bu karanlığın evrendeki gücüdür. İnsanlar büyüdükçe kötülüğe karanlığa meyillidir. Yaşanan acılar entropi ile ilişkilidir.

Yaratıcı evreni ve insanlığı daha evren başladığı anda gerekli bir nizama sokarak gerekli müdahaleleri yaptı ve Tahtına kuruldu. Onun için insanlık misyonu tamamdır. Biz sadece yaşıyoruz ve huzuruna çıktığımızda bize tüm ihtişamıyla gücünü gösterip ayakta kalamayacak ve hatta varolamayacağımız evren gibi kaotik bir ortamda bizim yaşamamızı sağlayıp son insan seviyesine nasıl geldiğimizi bize gösterip utandıracak.

Levhi mahfuz bizim kaydımızdır…

Akıl ve serbest irade kişiye çok büyük sorumluluklar yükler.....Kişinin talepde bulunması harekete geçmesi gerekiyor yoksa kimseye Allahü Teala durduk yere hidayet vermez..(Şûra 13..Rad 27..ayetler.)...Eğer tersi olsaydı Ebu Cehilleri Ebu Lehebleride hidayete erdirirdi..!!..

Rabbım anne karnında kaderimizi yazıyor şüphesiz