|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Yüz yüze gelin ama Yüzleşmeyin
Aynı okulda, aynı sınıfta okuyan, aynı dava için yıllarca çalışan, son seçim öncesi birbirine düşmanca dalan bütün kardeşlerime:
Alenen ve resmen dinimize asırlardır saldıranları unuttuk, küf bağlayan dil kılıcımızı din kardeşlerimize çevirdik. WhatsApp, Facebook, Twitter savaş meydanlarının siperlerinde şeref, izzet, namus, şahsiyyet cellatlığı yaptık. Aynı şehir veya köyde olanlar, dünü hatırlamayın, hatırlatıcı bir davranış içine girmeyin. Kardeşliğinizi, arkadaşlığınızı, komşuluğunuzu, öne çıkarınız. Öz ağabeyiniz ve ablanızın hatalarını nasıl af etmişseniz, kardeşlik hukukunuzu korumuşsanız, iman kardeşliğini ondan daha fazla koruyunuz. Seçim öncesi birlikte yaptığınız hizmetleri, hemen yeniden devam ettiriniz; yüz yüze geliniz ama yüzleşmeye kalkmayınız. Biri bir mecliste o kötü sözleri hatırlatırsa, yine konuşmadan, ağzınıza elinizi götürünüz ve fermuar çeker gibi çekiniz ve hayırlı hizmetin nasıllığını konuşmaya devam ediniz. Biz, dervişimizle, berduşumuzla, velimizle, delimizle, ılımlımızla, radikalimizle, amirimizle, memurumuzla, generalimizle, erimizle, zenginimizle, fakirimizle, sanatçımızla, çiftçimizle, sanayicimizle, tüccarımızla, aynı dünya hamamında temizlenmeye çalışan insanlarız. İslam’a göre ana rahminden bu dünyaya tertemiz geldik. Ailede anne, baba, komşu, okul, sokak, politika…da kirlenmeler meydana geliyor. Birbirimizin sırtını keseler gibi, birbirimizin günahlarının temizlenmesinde yardımlaşmaya ihtiyacımız var bizim. İstiğfar, günahın cinsinden olur. Bu dünyamızı güzelleştirmek için Rabbimiz nasıl dua edeceğimizi öğretir, رَبَّنَا آَتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآَخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ “Rabbena Atina fiddünya haneten “"Rabbimiz bize dünyada iyilik/güzellikler ver Ahirette de iyilik/güzellikler ver ve bizi ateşin azabından koru" derler.” (Bakara süresi ayet 2/201) Bir tek dilimizde dua, iki elimizle çalışmak gerek. “Ben, cemaate, cemiyete karışmam; karışanların halini gördük” diyenler. Kusursuz insan olmadığını biliyoruz da, davranışımız ona göre olmuyor. Kendimizi en mükemmel, kabul edip eşimiz, annemiz, babamız, kardeşlerimiz, komşularımız ve arkadaşlarımız, hatta dünya sorunlarını çözme konuşulurken “Bana göre” diyerek bütün insanlığın da bizim gibi düşünüp, bizim gibi davranmasını isteğimiz hepimizde vardır. Dünyanın sorunlarını çözmede en doğru yol, dünyayı yaratanın gönderdiği Kur’an-i Kerim ve O’nun gönderdiği elçinin anladığı, uyguladığı ve bize de لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآَخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا “And olsun!, Allah'ı ve âhireti uman ve Allah'ı çokca zikreden sizler için, Allah'ın Rasülü'nde en güzel örnek vardır.” (Ahzab süresi ayet 33/21) İşte en güzel ve doğru yolumuz, Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellemin yürüdüğü “Sırat-ı Müstekıym”dir. Bizim gibi günlük dedikodulara kulak asmayan, İngiliz, Amerikalı, Avrupalı yazarların, dünyaya yön vermek için yazdıkları ve dünya dillerine çevrilen kitapların adını bilmeyen, yazarlarını tanımaya, teni, canı, cananı, imanı, ameli salihi, aklı ve iş yapan bileğinden başka bu dünyada hiçbir şeyi olmayan birinin hizmetini tanıdım ben. İstanbul’a ayakkabıcı çırağı olarak gelen, Gedikpaşa’da bir ustanın yanına giren, kiralık evinin bir gözünü öğrenciye ayıran, kendi köyünden üniversiteyi kazanan bir fakir çocuğun yeme, içme, barınma, çamaşır, okul masraflarını karşılayıp her dört senede mezun verip o sene yeni birini alan bir dostum var benim. Biri imanlı, edepli, liyakatli, vicdanlı bir Profesör olan dört tane öğrenciler, evden ayrılırken onlardan istediği tek şey, “Siz de, her dört senede, bir öğrenciyi yardımlarınızla imanlı, edepli, liyakatli ve vicdanlı olarak mezun ediniz.” Demek olur. Siz de yapabilirsiniz. Ha gayret.
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
|
|