Aslında hiçbirimiz bu dünyalara ait değiliz - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Derin Konular & Beyin Fırtınası

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 28.07.19, 13:25
 
Üyelik tarihi: 11.06.19
Bulunduğu yer: kabir
Mesajlar: 270
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Aslında hiçbirimiz bu dünyalara ait değiliz

· Aslında hiçbirimiz bu dünyalara ait değiliz. Gerçek hayat da bu hayat değil. Maddenin, cismin sınırladığı hayat değil...
· Biz aslında ahiret aleminden geldik ve yine ahiret alemine geri döneceğiz. Zaten ruhlarımız ölümsüz ve sonsuza kadar var olacağız. Zaten şu anda bir sonsuzluğun içindeyiz. Bu sonsuzluğun içinde, bir safhasında/aşamasındayız. Bu safhaya dünya hayatı ya da imtihan dünyası deniliyor.
· İnsanların ruhları "ruhlar alemi" denilen bir alemde hep bir aradaydı.
· Ruhlar ahiret aleminde yani yedi kat semanın üzerindeki o koskocaman alemlerden arş-ı ala'daki sema katında, içtima halindeki bir ordu gibi hep bir aradaydılar.
· Lakin kimin hangi gezegene, hangi zamanda, hangi devlette, hangi anne ve babadan gönderileceği Allah tarafından takdir edildi. Sırası gelen, bir anne ve baba vesilesiyle dünya hayatına gönderildi, gönderiliyor, doğuyor, imtihan olunuyor, tercihlerini yapıyor ve sonra ölüyor. Ölünce ruh yine geldiği yere, ahiret alemine götürülüyor.
· Aslında ruhlar aleminde iken herkes İslam dininin ve yaratılışın hakikatini biliyordu. Ruhlar aleminde topluca bir arada iken herkese her dini gerçek anlatıldı, gösterildi ve herkes hayretle bunları kabullendi. O sırada Allah bütün ruhlara aynı anda "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" dedi ve bütün ruhlar "Evet, Rabbimizsin" dediler.
· Lakin... Dünya hayatına gönderilenlerin çoğu, ruhlar aleminde "Evet Rabbimizsin" dedikleri halde dünya hayatında bunu inkar ettiler. Çünkü, Allah insanları bir anne ve baba vesileyle bu cismani/maddi aleme gönderirken bebeklik ve çocukluk çağları yaşanmasını, bu süreçte aklın olgunlaşmasını ama akıl olgunlaştıktan sonra, daha önce ruhlar aleminde gördüğümüz hakikatlerin hatırlanmamasını takdir etti. İnsanlar çocukluktan ergenliğe geçince, akıl tam olunca, ruhlar aleminde yaşadıklarını hatırlamaz halde oluyorlar.
• Öldükleri anda uyanıyorlar…
· Böyleleri, dünya hayatlarında iken İslam dinini, Kur'an-ı Kerimi, hak peygamberleri, peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'yı (s.a.v.) inkar ediyorlar. Helal haram, günah, sevap, iyilik, kötülük diye ayırt etmeden yaşıyorlar.
· Hayatları boyunca saymakla bitmez günahlar, isyanlar, zulümler ve türlü yanlışlar, kötülükler yapıyorlar. Sonra bilmedikleri ve beklemedikleri bir vakitte bir kaza, hastalık veya başka bir vesile ile ölüyorlar. Öldükleri anda uyanıyorlar.
· Meşhur bir hadis-i şerifte hazret-i peygamberimiz (s.a.v.) "İnsanlar uykudadırlar. Öldükleri vakit uyanırlar" buyurdular. Yukarıda da anlattığım gibi, ruhlar aleminde yani ahiret aleminde iken her şeyi gören, duyan ve anlayan insanlar, dünya hayatlarında bir nevi uyku halindeler. Hatırlamıyorlar, bilemiyorlar ve iradelerine bırakılıyorlar. Tercihlerine bırakılıyorlar. Ya iman edecekler, ya etmeyip sonsuz cehenneme gidecekler. Ya iman ettikten sonra da salih ameller (hep iyi şeyler, sevap olan şeyler) yapacaklar ya da günahlara/yanlışlara batarak yine cehenneme gidecekler. Lakin bu ihtimalde iman etmiş oldukları için, ne kadar kötülük etseler de sonsuz olarak cehenneme değil, günahlarına kefaret olacak azabı çekecek süre kadar cehenneme gidecekler. Sonra da azap bitince cennete geçiş yapacaklar.
· Dünya hayatı boyunca ruhlar alemini hatırlamayarak yaşayan insanlar, öldükleri gibi hemen hatırlayacaklar, hatırlıyorlar. Nasıl bir alemde olduklarını, nasıl bir sistem/dengeler/hikmetler olduğunu, kainatın aslında ne olduğunu, ne yaşadıklarını, nereden nereye gidip sonra ölerek geri döndüklerini anında biliyorlar.
· Çünkü aslında insanlar Alem-i Arş'taki bir yerde durmaya/yaşamaya devam ederlerken, kısacık bir süre denilecek bir dünya hayatı için dünyaya da gönderiliyorlar. Burada bir beden sahibi oluyorlar, yaşıyorlar, ergen oluyorlar, akılları olgunlaşıyor, tercih haklarına bırakılıp imtihan olunuyorlar, ölüyorlar ve uyanıyorlar. Ölüm gerçekleşince aslında o yerde hep durmaya devam ettiklerini, asıllarının orada olduğunu, bir kopyalarının burada, dünya hayatında olup imtihan olunduklarını fark ediyorlar. Tekrar hatırlıyorlar.
· Yani... Şu meşhur Matrix filmindekine benzer şeyler bunlar... O filmin baş kahramanı Neo, gerçek hayattan sanki kopya/sanal olan bir hayata, bir şeyleri başarmak için gönderiliyor ve sonucunda başarılı olup olamayacağı kişinin kendi iradesine, inancına, savaşma azmine göre belli oluyor. Fark şu ki o Matrix filminde gerçek alemden/hayattan sanal/hayali, rüya gibi bir aleme geçiliyor.
· Oysa İslam dinine göre ise gerçek hayattan yani ahiret hayatından bu dünya hayatına gönderiliyoruz ve imtihan ediliyoruz ama bu dünya hayatı da yalan/sanal ya da rüya bir hayat değil. Bu hayat da gerçek bir hayat...
· Bu dünyaki hayatımız "Kaybedersek de kaybedelim. Ne olur yani, bu bir rüya hayatı/alemi" denilemeyecek gerçek bir hayat... Ya da "Bu dünya hayatında kendimize, insanlığa, hayvanata, dünyaya ne kadar kötülük yaparsak yapalım. Burası gerçek hayat değil, sanal ve burada yaptıklarımızdan sorumlu olmayız" denilemeyecek gerçek bir hayat...
· Burada söylediğimiz her sözden, yaptığımız her işten/eylemden sorumluyuz. Hatta söylememiz gerekiyorken söylemediğimiz sözlerden de sorumluyuz.
• İblis, Yahudi alimlerini bu kısımda kandırdı...
· Bu güne kadar, Adem babamızdan son peygamber hz. Muhammed Mustafa'ya kadar gelen bütün peygamberler İslam dinin peygamberleridir. Hepsi de Allah'ın varlığını, birliğini, ahiret hayatını, kıyameti, yeniden dirilmeyi, mahşeri, hesabı, cenneti, cehennemi, azabı ve mükafatı anlattılar.
· Davud peygamber de Süleyman peygamber de İsa peygamber de Zekeriyya ve Yahya peygamberler de Nuh peygamber de hepsi bunları anlattılar.
· Bu peygamberlerin bazılarına ilahi kitaplar indirildi ki biz Müslümanlar bozulmamış haliyle Zebur'a da Tevrat'a da İncil'e de şüphesiz inanıyoruz. Onlar da hak kitaplar ama İblis onların tahrif olmasını, aslından bozulmasını sağladı. Çok oyunlar oynadı ve hala oynuyor.
· Peygamberler insanların akıl/idrak derecelerine göre konuşurlardı. İnsanlara anlayamayacakları şeyleri anlatmanın zulüm/eziyet olacağını söylerlerdi. Kendilerine inanan kalabalık topluluklara dinin temel meselelerini anlatırken, aralarından seçtikleri zeki, samimi, dinine gayretli ve ilim/hikmet peşindeki azınlık kişilere ise İslam dinin derin mevzularını da anlatırlardı.
· Şu yukarıda herkesin anlayacağı şekilde özet geçtiğim kısımları ve bunlardan çok çok daha derin kısımlarını böyle seçkin kişilere hep anlattılar. Musa peygamber de anlattı. O zamandaki samimi/salih kişiler bunları iyice kavradılar ve bu kişiler de daha sonraki nesillerden olan samimi/salih bazı kişilere anlattılar. Bu şekilde anlatılarak bu ilimler aktarılırken İblis de oyunlar kurdu.
· "O halde bu dünya hayatı gerçek değil. Burası sanal/gölge bir hayat ve kısacık bir hayat. Biz aslında hep ahiret alemindeydik ve hala oradayız. Öyle ise bu dünya hayatında ne yaparsak yapalım sorumlu tutulmayız" şeklinde bir inanca kaymalarına sebep oldu. O günlerden bu güne kadar Yahudi hahamları "Zafere ulaşmak için akla gelen her şey caizdir" dediler ve akıl almaz şeyler yapıp yaptırdılar. Ve bu sözlerinin derinliğini soran Yahudilere de "Çünkü burası gerçek bir dünya değil" dediler. O günlerden bu günlere kadar ve bu günümüzde Yahudiler, bebeklere, çocuklara, kadınlara, masumlara, hayvanlara, ihtiyarlara, ormanlara, su kaynaklarına her şeye kıydılar, kıyıyorlar. Bu yaptıklarından ötürü azap çekmeyeceklerini zan ettiler, zan ediyorlar ama İblis'in oyununa geldiklerinden habersizlerdi, habersizler.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 23.02.20, 00:04
Üye
 
Üyelik tarihi: 08.09.19
Bulunduğu yer: Turkiye
Mesajlar: 33
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Büyü yapılmış "Kuantum Alemi" yani Allah'ın yaratma alanına kısmen birtakım tılsımlar ile mudahaleler edilebiliyor..! Avrupa'da da örnekleri yaşanmış, Cadı avı diye bir ifade duymuşsunuzdur..Sadece Türkiyemizde veya müslümanlara özgü değil.!
bu bir fizik üstü alanı ilgilendiren bir bilim
Gözlemlenebilir, bir boyut olmadığından dolayı henüz "Bilimsel" kabul edilemiyor!
Yani Kuantum fiziği yeni keşfedilmeye başlanıldı ? Kur'an'a göre ise özellikle kötülük için yapılan büyücülük yasaklanmıştır! (Süleyman peygamber/ harut ve marut kıssası)

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 01.03.20, 01:23
 
Üyelik tarihi: 11.06.19
Bulunduğu yer: kabir
Mesajlar: 270
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Hepimiz büyülü / çakraları tıkalı / tüm vasıflardan eksiltilmiş halde doğmuşuz. Bu muhteşem bir tespit. Korunan insanlar zaten Peygamber, Veli olmuşlar.

.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Her şeyi anlamak zorunda değiliz Gercek Kadim Bilgelik 0 31.03.22 02:13
Kaybedecek hiçbir şeye sahip değiliz Nea Tekamül & Kozmik EnerJi 1 07.02.22 19:58
yasanmis ilginc olay (yanlız değiliz) bodoz Gizemli Olaylar ve Mekanlar 2 20.01.21 23:52
Bizler islam ülkesinin Müslümanları değiliz fanatik Derin Konular & Beyin Fırtınası 2 30.09.20 21:53
Müslüman ama Mümin değiliz RvP islam & islami Konular 3 03.05.19 06:37


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:39.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147