|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#11
|
|||
|
|||
Düşünce durdurulamaz çünkü beyin felcini engelleyen en büyük faktörlerden biri beynin kurgu mekanizmasının yeterli düzeyde aktif olmasıdır
Yani durdurmaya kalkan beyni çalışmadan yasayabilirsede makinaya bağlı yaşar Sizin kastettiğiniz stres yönetimiyle alakalı biliyorum Bunun için şunu şüphesiz söylüyorum Düşünce yogunlastigimiz odaklandigimiz konuda yıpratıcı oluyor Gözümüzde buyuttuğumuz şeyler ağır gelir ve onları büyüten odaklanmış olmamızdır Mesela siz cin filmi seyrederken urperirsiniz yanınızda uyuyan biri keyifli bir rüya görüyordur Zihnin meşgul olduğu şeyler duyguları kabartir Duyguyu yaratır demiyorum Minimumken maksimum seviyeye taşıyan düşüncedir Kaygı bir duygudur hırs bir duygudur ama ikisinide kontrolden çıkmış noktaya taşıyan düşüncedir Tekrar söyleyeyim biyolojik döngüde her duygu eşit seviyede gereklidir Dolayısıyla her düşüncenin makul seviyede gereği vardır Sorun anlık düşünmemiz gerekenleri saplantiya çevirerek dusunmektir Mevsimler gibi deyişkendir dogamiz Uyum sağlamamız gerekirken bir mevsimi tercih eder gibi seciciligi devreye koyuyoruz diğer mevsimleri ret eder gibi herşeye kapatıyoruz kendimizi Bu doğanın öfkesini çekiyor Biriken su seti yıkıp sele dönüşüyor altında kalıp carpilmişa dönüyoruz Baskı patlamayı kaçınılmaz kılar Tabiata müdahale eden bir gülüp beş ağlar Sizin buralardan yapacağınız çıkarımlar kolay olacaktır diye düşünüyorum düşünmeyi seven biri olduğunuz için Düşünce sistemin parçası Olmazsa olmaz Ama sistem devir daim eden bir değirmen çarkı gibi değişkenliği vasfedinerek işliyor Binbir duyguyla yaratılmış varlıklariz Tek bir duygumuz olsaydı heykel gibi tek bir modumuz olacaktı Ölüden farksız olacaktı Öyleyse yaşam deyiskenliktir Duygularimiz dusuncelerimizden kaynaklandigina göre Heykel gibi olmamak için düşünceleri tutmayip kelepçelemeyip gecişken olmalarına seyirci kalmaliyiz Doğa zaten bu döngü zaten bu denge zaten bu
__________________
Allah doğru yolu seçenleri daha derin bir doğru yol bilinci ile destekler.(Meryem 76) |
#12
|
|||
|
|||
Huşu içinde olmanın durdurdugunu duymuştum. Yani huşu zihnin susması an ı...
|
#13
|
||||
|
||||
meditasyon.. nefese konsantre ol... sonra bir bakmissin bir düsünce seni almista gitmis.. bunun farkina varir varmaz, düsünceyi birak akipngitsin, tekrar nefese dön... kas calistirir gibi, beyini düsünceyi birakmayi ögret yavas yavas.. is düsünmemek degil, düsündügünün farkina varip nefese geri dönmek... tekrar tekrar... iyi yolculuklar😉
__________________
Ya Fettah Ya Mucibu Ya Melik Ya Cebbar... |
#14
|
|||
|
|||
Kalp le yaşamayı öğrenen herkes beyinle düşünmeyi durdura bilir buda güçlü bir imanla mümkün yada enerjistlerin tabiri cakra lardan Bi kaçı açıksa bencede letayifi açık olan herkez yapa bilir
|
#15
|
|||
|
|||
Allah berhetiyye sirlarina vakif olmayi nasip etsin insallah.
|
#16
|
|||
|
|||
Düşüncelerinizi, Duygularınızı ve Davranışlarınızı Nasıl Yönetirsiniz?
Yeni araştırmalar, beynimizi nasıl yönetebileceğimizi ve hedeflerimize nasıl ulaşabileceğimizi açıklamaya yardımcı oluyor. Hayatta kontrol edebileceğimiz tek şey düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımızdır. Bunları yönetebilirsek, hedeflerimize ulaşabilir ve hayatta başarı elde edebiliriz . Bu düzeyde bir kontrole sahip olmak için duygu ve düşüncelerimizin arkasındaki bilim temelli kalıpları ve bunları nasıl yöneteceğimizi öğrenmemiz gerekir. Zihnimizin nasıl çalıştığını bilirsek, düşünce ve duygu kalıplarımızı etkileme konusunda bilinçli olabiliriz. Gerçekliği daha net değerlendirebilir, daha iyi kararlar verebilir ve hedeflerimize ulaşma yeteneğimizi geliştirebiliriz. Böylece bilinçli olarak daha fazla acentelik ve yaşam kalitesi kazanırız . Aklımız nasıl çalışır? Sezgisel olarak, zihnimiz uyumlu bir bütün gibi hissediyor. Kendimizi kasıtlı ve rasyonel düşünürler olarak algılarız. Yine de bilişsel bilim araştırmaları, gerçekte, zihnimizin kasıtlı kısmının, büyük bir duygu ve sezgi filinin tepesindeki küçük bir biniciye benzediğini gösteriyor. Kabaca konuşursak, iki düşünce sistemimiz var. Davranışsal ekonomi üzerine yaptığı araştırmayla Nobel Ödülü'nü kazanan Daniel Kahneman bunlara "Sistem 1" ve "Sistem 2" diyor . Otopilot sistemi duygularımıza ve sezgilerimize karşılık gelir. Bilişsel süreçleri esas olarak amigdalada ve beynin evrimimizin erken dönemlerinde gelişen diğer bölümlerinde gerçekleşir. Bu sistem günlük alışkanlıklarımıza rehberlik eder, ani kararlar vermemize yardımcı olur ve tehlikeli ölüm kalım durumlarına (kılıç dişli kaplanlar gibi) donma, dövüşme veya kaçma stres tepkisi yoluyla anında tepki verir. Geçmişte hayatta kalmamıza yardımcı olsa da, savaş ya da kaç tepkisi modern yaşam için pek uygun değil. Hayatı tehdit etmeyen birçok küçük stresimiz var, ancak otopilot sistemi onlara kaplanlar gibi davranıyor. Bu, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı baltalayan gereksiz yere stresli bir günlük yaşam deneyimi üretir. Üstelik sezgi ve duygulardan kaynaklanan anlık yargılar, hızlı ve güçlü oldukları için doğru gibi gelse de, bazen bizi yanlışa, sistemli ve öngörülebilir yollara götürürler . Kasıtlı sistem , rasyonel düşüncemizi yansıtır ve beynin daha yakın zamanda gelişen kısmı olan prefrontal korteks etrafında merkezlenir. Son araştırmalara göre, insanlar daha büyük sosyal gruplar içinde yaşamaya başladıkça gelişti. Bu düşünme sistemi, bireysel ve grup ilişkilerini yönetme, mantıksal akıl yürütme, olasılıklı düşünme ve yeni bilgi ve düşünce ve davranış kalıpları öğrenme gibi daha karmaşık zihinsel etkinlikleri ele almamıza yardımcı olur. Otomatik sistem çalışmak için bilinçli bir çaba gerektirmezken, kasıtlı sistem devreye girmek için bilinçli bir çaba gerektirir ve zihinsel olarak yorucudur . Neyse ki, yeterli motivasyon ve uygun eğitimle, otomatik pilot sisteminin hata yapmaya meyilli olduğu, özellikle de maliyetli olan durumlarda kasıtlı sistem devreye girebilir. Otopilot sistemi bir fil gibidir. Açık farkla iki sistemden daha güçlü ve baskın olanıdır. Duygularımız çoğu zaman rasyonel düşüncemizi alt edebilir. Ayrıca otopilot modunda geçirdiğimiz hayatımızın büyük çoğunluğunu sezgilerimiz ve alışkanlıklarımız belirler. Bu hiç de kötü bir şey değil. Her eylem ve karar hakkında kasıtlı olarak düşünmek zihinsel olarak yorucu olurdu. Kasıtlı sistem fil binicisi gibidir. Fili , gerçek hedeflerimizle eşleşen yöne gitmesi için bilinçli olarak yönlendirebilir . Elbette, beynin fil kısmı çok büyük ve hantaldır. Dönmesi ve değişmesi yavaştır ve tehditlere kapılıyor. Ama fili eğitebiliriz. Biniciniz bir fil fısıldayan olabilir. Zamanla, otomatik düşünme, duygu ve davranış kalıplarınızı değiştirmek için kasıtlı sistemi kullanabilirsiniz. Bu sayede hayatınızın kontrolünü ele alma ve hedeflerinize ulaşma konusunda daha iyi olacaksınız . |
#17
|
|||
|
|||
düşündügümü tepemde durup izliyorm geçiyor gözlmeciye geç yani uzaktan izle kendini kızınca öfklenince vs ne olcakki diyorusn en cok rahatlıyosun
|
#18
|
|||
|
|||
Düşüncelerin durdurulması gerekmez bırakın düşünceler aksın siz sadece izleyin tıpkı gök yüzündeki bulutları izler gibi
|
#19
|
|||
|
|||
Konsantre ve meditasyon demişsiniz ama konsantrasyon yine düşünce ile ile mümkün.
|
#20
|
|||
|
|||
Akıllı olup dünyanın derdini çekmektense, deli ol dünya senin kahrını çeksin. Aradığın cevabı delirmiş birinde bulabilirsin
|
|
|