Bazen büyüksünüzdür ama küçük bir çevreniz vardır ve o çevreye uyum sağlamak zorundasınız. Büyük bir dünyanız vardır ama küçük bir dünyanın içinde yaşamaya kendinizi zorlarsınız.
Sizi büyük yapan şeyleri, özellikleri, duyguları, düşünceleri, bilgiyi, nezaketi, edebi kırpmadan bu küçücük dünyada yaşayamazsınız. Hayaller ve hayatlar gibi.
Çevrenizi değiştirmek zordur ama onu değiştirmediğiniz sürece dar bir kalıba girmek zorunda kalacaksınız. Nice büyük insanlar var ama yaşam alanları küçük olduğu için büyüklükleri belli olmuyor.
Küçük bir arabada yolculuk yapmak zorunda kalan iri cüsseli biri olduğunuzu varsayın. Ya yolculuk etmeyeceksiniz ya da iki büklüm yolculuk edeceksiniz. Küçük bir sandalyede oturmak zorunda olduğunuzu hayal edin. Ya dizinizi kırıp oturacaksınız ya da ayakta duracaksınız. İşte yaşadığımız küçük çevre de böyledir. Çevre size dar geliyor, siz de o çevreye büyük kalıyorsunuz...