Bu üç kuruşluk Numunelik ve Denemelik geçici hayatı ebedi bir hayata terfi ettirme gayesinde yaratıldık ;

İşte bu hayati anlam ve amacı kalpten bilmeyenler veya bilse de kalbi pas tutmuş insanlar çıkarını ve zevkini tek gerçek olarak görebiliyor bi zaman sonra veya bütün etik değerlerin üstünde tutabiliyor kademe kademe artan yanlışlarla ister istemez kendini alamıyo zaman içinde...

Evliliğin bir iş yerinden farkı yoktur , amir var memur var ve kurallar var , etik değerler var ve tüm bunlarla birlikte amir ve memur arasında insani bir bağ da var bu ikisi arasında ki fark sadece yetkiseldir ,

İşte bu gibi temel gerçekleri tabu olarak gören ve haddini aşan kişiler ( ister amir olsun ister memur olsun ) ortamda bulunan görünmez sevgiye bir darbe indirmiş olur ve her darbede sevgi küçülmeye başlar , bu darbeler karşılıklı olursa daha büyük bir hızla küçülmeye başlar...

Hayır katılmıyorum. Terapistin biri sevgi aşk bi yere kadar etkilir. Diğer gerçek etki kişilik karakter uyumudur ve bu uyum dengesi 5-7yıla kada kuruldu kuruldu kurulamassa bu en fazla 5-7 yıllık süre içinde boşanma oluşur. Bu yıldan sonrası devam eden evlilikse taraflardan birinin geneldede kadının fedakarlığı yada çaresizliği ile devam eder demişti. Zaten çatışmaların çoğu ilk yıllarda iki farklı karakterin aynı evdeyaşaması ile başlar. Bu çatışmaya bide zamanla çoluk çocuk sorumlulukları eklenir ve yük iyice ağırlaşır. Taraflar bu yükü kadın, kadın olarak üslenirse. Erkekte, erkek olarak yüklenirse. Bişekilde taşırlar. Çocuklar büyüdüğünde ise yük hafifler. 35 yaş ömrün yarısı denir. Yani yolun yarısına kadar gelipte geri dönmek bence mantıklı değil. Macera aramaya gerek yok. Ha yolun yarısına gelindiği halde kişiler arası sevgi saygı vesaire bitmişse buda ayrı bi konu. Hiçbir evlilik 4 dörtlük değildir. Evliliği yürütülmesinde sevgi ve aşk birinci planda etkili değildir. Yürütülebilir evlilik en başta kişinin vicdan, merhamet ve sorumlulukları kabullenme taşımaya hazır olduğu bilinci ile sağlanır. Biçok evlilik aşk meşkle, boy post, mevki makam, para gücü ile başlar ama kişilik karakter çatışmaları, yerine getirilmeyen sorumsuzluklar, vicdan ve merhamet yoksulluğu ilede can yakmaya başlayınca bi şekilde son bulur. Ben eski eşimi 30 yaşımda iken, cahilde değildim ama sevdim aşık oldumdu. Oda benim çevreme olan dürüstüğümü saygınlığımı görmüş ama beni sevmemiş, çıkarlarını düşünüp evlenmiş. Aşırı bencil ve keyfine düşkün biri idi. Ev kadınlığı, temizlik, yemek sorumluluklar gibi bi derdi yoktu ve habire tartışırdık. Zamanla 2 çocuğumuz oldu ve işin içine birde anne sorumluluğu girince tartışmalar ateşli kavgaya döndü. Ben, o ve çocuklar aşırı mutsuzlaştık. Aile terapisi alalım dedim işine gelmedi. Oğlumda ergenliğe giriyordu bu çatışma kavgalarlada, tikler oluştu. Çocuk terapisine gittik. Çocuk terapisi aile terapisi alın dedi, güldüm ben teklif ettim gittik ama devam etmedi işine gelmedi aile terapisinin dedikleri dedim. O zaman boşanın dedi. Eski eşime düşüncesini sordum yapacak bişeyim yok ben buyum ya kabullen ya boşa dedi. Bu durumu kabullenme ihtimalim sıfırdı. Dava açtım kabul etti boşanırkende 2 çocuğu kız 8 olan 14 ünde idi maddi manevi yük gördü istemedi bana verdi. İşte o yüzden derimki sorumluluk vicdan ve merhameti olmayanla asla yuva kurulamaz ve devam ettirilemez. Ben 16 yıl ancak sürdürebildim ve çocuklarım zarar görmesin diyede bitirdim.

Kaymak tadında Aşk bitse de sevginin bitmemesi lazım normalde ,

Bitiyorsa sorun Orta yaşlı olmaktan değil de insanların bu hayatın gayesini kalbi olarak bilmemekten kaynaklanan davranışsal bozukluklarıdır temelde ve bu bozuklukların zaman içinde kademe kademe vicdani hassasiyetini de köreltmesidir , bu durum günümüzde hem erkek hem de kadın için mevcuttur...

Mesela bir iş yerinde severek candan çalışan bir insan ile aynı iş yerinde sırf geçinmek için mecburiyetten çalışan insan arasında dağlar kadar fark vardır ,

Evet severek çalışan da bu iş yerine mecbur elbette ki ama bu mecburiyetle birlikte vicdani hassasiyeti ve duyarlılığı da gayet aktif ve eğlenceli ve sevgi dolu...

Evlilik yaşını ne kadar geç tutarsan o kadar iyi artık teknolojı çağındayız insanların ve ortamların birbirini bulması çok kolay oyuzden erken evlilikler şimdiki ortama göre değil evlilik sevgi saygı sadakat ister bunlar yaşamış insanların işi çocuk yaşta evlenip yapmak istediklerine uzaktan bakıyor insan çoluk çocuk olunca hayat telaşıyla hayattan keyif alınmıyor

Ben kadınların gerçekten aşık olabdigine inanmıyorum geneli böyle hatta hepsi öncelikle kendi briseysel çıkarlarını düşünüyor evlilik aynı hayati paylaşmak ölene kadar bir yastığa baş koymak degilmidir aşk hiç bitmeyen bir duygudur ölenw lasar sürer gerfek ruh esinizi bulmuşsaniz ve dünya malina tamah etmiyrosaniz o aşk ilk heyecanıyla olmasada her zaman sürecektir tabiki sizin sorununuz evlik değil sadece dunya anlayışınızin dar olmasıdır turkununuzun idellalerinizin olmamasıdır

Aslında fırtına esmiş geçmişten gelen acılar, bi çok dal kırmış,ayrılsan çınarı devirirsin, yanlız kalırsın gözlerin toprağa bakar ama nafile çünkü çınar kökünden devrildi.siz siz olun ne kadar da kötü olursanız olun ayrılmayın bir gün herşey yerine oturacaktır

göreceli bi durum herkeze genellemek lazım 5 parmagın beşi bir değil

Katılmıyorum çok saçma aksine bence başında nasilsa o samanda aynı hatta daha fazla birbirinin kıymetini biliyorsun rabbim kiymet bilen insan çıkarsın inşallah

Katilmiyorum insan bi evcil hayvan bile alsa evine ona bağlanıyor yillarinin gectigi insani yaslaninca monotonlasti diye bosayacak misin cok sacma hadi boşandın diyelim sonra ne olacak..