Faizin tozu, dumanı, hatta kendisi boğazımızdan geçsin diye didinen din kardeşlerime nasihatimdir.

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Bir zaman gelecek insanlar faiz yiyecekler. Faiz yemeyenlere ise faizin dumanı bulaşacak.

Nesaî 4455. Ebu Davud 3331. İbni Mace 2278.

Faiz, Allah'a savaş ilan etmekle eş tutulmuş bir günahtır. Zina değil, içki değil, kumar değil, hırsızlık değil... Faiz, Allah'a savaş açmak sayılan bir günahtır.

Diyanet İşleri Başkanlığı mevcut faiz sistem içinde elinden geleni yapmaya çalıştı. Faizli bankalardan memurunu uzaklaştırmaya çalıştı. Bunun için tüm birimlere önce tavsiye kararı gönderdi. Sonra da talimat verdi. Mevcut sistem içinde açıktan faizli işlem yapan bankalardan uzak durmaya ve durdurmaya çalıştı.

Bazı sendikalar rekabet oluşmadığı gerekçesiyle faizli bankaları da işin içine dahil etti ve yılların birikimi çöpe gitti.

Paranın kokusunu alan bazı arkadaşlar faizli banka, katılım bankası ayrımı yapmaksızın hangi banka daha çok promosyon veriyorsa ona geçelim diye kendi kurumunu ve birimini sıkıştırmaya başladı. Muhtemelen bazıları kendi birimini mahkemeye verecek.

Sonuç, Diyanet mahkemelik oldu ve mahkeme rekabet oluşmadığı gerekçesiyle katılım ile yapılan anlaşmayı iptal etti. Şimdi tüm birimler katılım ile yapılan anlaşmayı iptal edip faizli bir banka ile anlaşma yapmaya mecbur bırakıldı.

Müslümanları, özellikle de din görevlilerini faizli bankaların kucağına düşüren tüm sendikalara ve buna ön ayak olanlara hakkım helal değildir.

Şimdi bazı arkadaşlar kendi müftülüklerini katılım bankaları ile yapılan eski anlaşmayı bozmaya ve mahkemenin kararına göre faizli banka ile anlaşma yoluna gitmesi için baskı altında tutmaktadır. Bir kişinin şikayetiyle bile müftülük, katılım ile yaptığı anlaşmayı bozmak zorunda. O bir kişi yüzünden bütün arkadaşlar faizin kokusunu, dumanını, tozunu, toprağını, kuruşunu boğazlarında ve evlerinde hissedecekler.

Evet, o bir kişi yüzünden kurumdaki tüm arkadaşlar faize düşecek ya da faizin tozuna maruz kalacak.

Din hassasiyettir. Faizli bankaların verdiği promosyonun haram olduğuna dair açık ve net bir kanıt yoktur. Peki, faizin kokusu da mı yok? Faizin dumanı da mı yok?

Faiz kredisi yüksek olunca minberlerden coşan bazı arkadaşlar, kredi oranı düşük olunca süt dökmüş kediye dönüyorlar. Azı da çoğu da haram değil miydi bu meretin?

Bir kurumda sırf bir kaç kuruş promosyon almak için ortalığı velveleye verenler, oradaki tüm arkadaşların bu konuda düşeceği günaha ortaktır. Faizli bankalar kaz gelecek yerden tavuk esirgemez. Promosyonu esirgemez. Kesenin ağzını açar.

Diyanet'i ve mensuplarını faizli bankalara mahkum eden tüm sendikalara ve buna alkış tutan arkadaşlara hatırlatayım. Allah'a savaş ilan ettik. Bakalım ne olacak, kim kazanacak? Dünyada ya da ahirette...

Bu yazı okuyup sonra bı sormak gerekiyor acaba nasihatimiz neden tesir etmiyor sözümüz dinlenmiyor yaptığımız hiç bir işte hayır ve bereket olmuyor..Allah Teala bizi bu faiz çarkindan korusun...nasıl bir ğaflet asrında yaşiyoruz

Hocam güzel diyorsunuz da, hırsızın hiç mi suçu yok. Çoğu yerde katılı bankasının şubesi yok atmsi yok. İki yan şehirle anlaşma yapanlar oldu. Bu durumda personel bir dünya sıkınti çekti. Öte yandan çoğu yerin camisini demiyorum imam lojmanı hayvan ahırından beter. böyle bir ödenek oraların hiç degilde yaşanabilir hale gelmesi için büyük kaynak olmaz mı?
Üstelik konu ile ilgili gerek din işleri yüksek kurulu gerekse Orhan Çeker hoca gibi üstadlar açıklamada bulundular.
Şahıs kanaatin madalyonun diğer yüzüne de bakmak