Bize gelen soruların özet misali

Üç kişi bir koyun çalmış. Onu götürüp kesip kendi aralarında pay etmişler. Koyunun bağırsak kısmının yenilip yenilmeyeceğini öğrenmek için bir hocaya gelmişler.

Hocam, biz bir koyun çaldık, kestik, yedik. Ama bağırsaklarını da temizlesek yenir mi?

Hoca: Bağırsak temizlenirse yenir, diye fetva verdi.

İşte halimiz ahvalimiz bu.

Hocam necis su ile abdest almak gibi olmuş...

Hoca da, müşteri hizmetleri kadar bile hizmet vermemiş. Ne o öyle?! Bir soru bir cevap gibi. Sayın hoca, telefondaki mekanik kadın sesi "Siri" bile daha ayrıntılı anlatıyor. İnsanın aklı sorudan öncekilere hiç takılmaz mı?!

Çok şaşırdım...

Garibime giden başka bir şey de, rivayete göre; "zina edenlerin" gusül abdesti alarak ayrılmaları.

90 km den fazla bir yere hırsızlık yapmak için giden adam seferi sayılır mı ? Diye sormuşlar bı hoca arkadaşa

Hâricinin biri bir ağacın üstünde pusuya yatmış sonra bir müslümanı öldürmüş.
Hocaya gelip durumu şöyle anlatmiş.
Ağacın üstünde saatlerce bekledim geldiğini görünce okumi çektim vurdum.canini cennette gönderdim malıninida sadaka edip kendim aldım.fakat ağaçtan inerken bir dalını kırdım ağacın.agac sahibinden hellalik almam lazım mı demiş.

İşte böyle robotik hocalar yünden bu haldeyiz. Sadece fetvayı verip gerisine karışmayan, sorumluluk almayan, sabuna suya dokunmayan hocalar.. 😢😢😢

Hey gidi günümüz alimleri...

Ne güzel demiş şair:
Üç kuruşluk dünyaya ahireti satanlar,
İflasın dehşetini mahşerde anlarlar...