7, 8- Bizimle karşılaşmayı ummayanların, dünya hayatına razı olanların, onunla huzur bulanların ve ayetlerimizden habersiz bir şekilde hayat sürenlerin varacakları yer, işledikleri ameller yüzünden cehennemdir.

9- İman eden ve salih ameller işleyenlere gelince, Rableri imanları vesilesiyle onları cennete ulaştırır. Naim cennetlerinde onların ayaklarının altından ırmaklar akar.

10- Müminlerin cennetteki duaları “Allah’ım, tüm noksanlıklardan münezzehsin!”, selamlamaları ise “Selam” sözü olacaktır. Dualarının son cümlesi ise “Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” olacaktır.

11- Eğer Allah insanların şer ile ilgili isteklerine; insanların hayrı istemede acele etmeleri gibi hemen karşılık verecek olsaydı ecelleri çoktan bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayanları azgınlıklarının içinde bocalayıp durur bir halde bırakırız.

12- İnsana bir musibet dokunduğunda yan tarafına uzanıyorken veya oturuyorken veya ayaktayken bize dua eder. Ancak biz onun musibetini kaldırınca, başına gelen musibetin kaldırılması için sanki bize hiç dua etmemiş gibi çeker gider. Haddini aşanların yaptıkları işler bu şekilde kendilerine güzel gösterilir.

Bu Ayetlerden Anladıklarımız:

1. Bazı kimseler dünyanın cazibesine kapılır. Ama dünya genç kız gibidir. Ona âşık olanlar yaşlanır. Dünya ise hep genç ve güzel kalır. Dünya, yaşlanan ve ele ayağa düşen kimselerin yüzüne de bakmaz artık. Cazibesi için yeni kurbanlar arar. Dünyanın geçici ve aldatıcı çekiciliğine kapılanlar bir müddet onunla huzur olur, onunla eğleşir ve onunla mutlu olur. Geçici ve aldatıcı mutluluğa kapılanlar, Allah’ı da onun ayetlerini de mucizelerini de göremez olur. Rabbim bizleri muhafaza eylesin!

2. İnsanlar kimi zaman beddua eder, lanet eder, Allah’tan bela ve musibet ister. Allah’ın bir ismi de el-Halim’dir. O, bela ve musibet isteyenlere bunu vermede acele etmez. Allah eğer insanların bu tür isteklerini hemen yerine getirseydi kimse bundan sağ kalamazdı. Zira insan kimi zaman kendisine, kimi zaman çoluk çocuğuna, kimi zaman eşya ve bineğine ve kimi zaman da sevdiklerine beddua eder. Allah bu tür beddualara hemen karşılık vermez.

3. İnsan çaresiz, aciz, hasta, borçlu, sıkıntılı, kederli, mahzun, mahpus olunca her haliyle Allah’a yalvarır yakarır. Başındaki bu musibet kalkınca da sanki az önce yalvarıp yakaran o değilmiş gibi çeker gider. Şükretmek yerine isyanı, iman yerine inkârı ve ihlas yerine riyayı tercih eder.