Şüphesiz Allah, inanıp salih ameller işleyenleri, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. İnkâr edenler ise (dünya zevklerinden) yararlanırlar ve hayvanların yediği gibi yerler. Onların kalacakları yer ise ateştir.

Muhammed Sûresi 12

Müminlerin Hayatı İle Kâfirlerin Hayatı Arasındaki Fark:

Allah katında mümin ile kâfir bir değildir. Ahirette müminler cennete gidecek, kâfirler ise cehenneme gidecektir. Dünyada ise aralarında şöyle bir fark vardır: Mümin dünyaya ibret nazarıyla bakar, kâfir ise zevk nazarıyla bakar. Mümin tefekkür gözüyle bakar, kâfir ise eğlence nazarıyla bakar. Mümin şükür nazarıyla bakar, kâfir ise haz ve lezzet nazarıyla bakar.

Kâfirler bu dünyada tek bir amacı gerçekleştirmek için çalışırlar. O da dünyanın tadını çıkarmak ve hayvanların yediği gibi yemek. Onlar dünyaya sadece bu gözle bakarlar. Zira inandıkları bir ahiret hayatı yoktur. Tek dünyaları burasıdır ve buradan da sonuna kadar faydalanmak isterler. Onlar otun süte nasıl dönüştüğü üzerinde tefekkür ederek akıllarını yormak istemezler. Aynı sudan, aynı havadan, aynı toprak ve güneşten yetişen meyvelerden birisinin acı, diğerinin tatlı, diğerinin kokulu, diğerinin rengârenk olması üzerine düşünmezler. Onlar için her şey yiyecek ve faydalanmadır.

Onlar dünyanın tüm haz ve lezzetlerini tatmak isterler. Hayvanlar gibi yer, hayvanlar gibi yaşar ve ürerler. Bir gayeleri yoktur. Bir amaçları yoktur. Yonca ile gülü birbirinden ayırt edemeyen koyun gibi dünyaya bakarlar. Ot ile laleyi umursamayan bir inek gibi bakarlar dünyaya. Karınları doysun yeter. Başka da bir amaçları yoktur.

Bu yüzden dünyaya önem verirler. Dünyayı haz yurduna çevirirler. Dünyayı son nefeslerine kadar yaşamak isterler. Çünkü dünyadan sonra yeni bir hayata inanmazlar. Bu yüzden tüm yatırımlarını dünyaya yaparlar. Dünyada insan gibi yaşayan müminler cennete girecek, hayvan gibi yaşayan kâfirler ise cehenneme girecektir.
Hayvanların bu dünyaya bakışı nasıldır? Bir koyunun, bir keçinin, bir kedinin, bir kuşun, vahşi bir hayvanın? Bunların tek gayesi midelerini doyurmak ve kendilerine bir eş bulmaktır.

Hiçbir şey hayvanların umurunda değildir. Kendilerini doyurmaktan başka bir gayeleri yoktur. Yarını düşünmezler, gelecek üzerine planlar kurmazlar. En fazla kendi yavrularını doyururlar. Bunun dışında bir şey yapmazlar. Koyunları görmüşsünüzdür. Yanlarında biri boğazlanırken diğerleri hiçbir şey olmamış gibi yemelerine devam ederler. Bir aslan bir yavruyu avlarken hiç de yavruyu ve annesini düşünmez. Sürüdeki diğer hayvanlar da aslanın yakaladığı arkadaşlarını kurtarmak için uğraşmazlar. Aslan bir taraftan avını yerken bunlar da diğer taraftan yemlerini yerler.

İşte yolunu bulamayan, hidayete gelmeyen, Allah’ın gösterdiği yoldan yürümek istemeyen insanlar da bu hayvanlar gibi yaşamaktadır. Bunların da hiçbir şey umurlarında değildir. Ne dünyadaki açlık ve fakirlik ne de dünyadaki savaşlar ve ölümler! Hatta yanı başlarındaki biçare komşuları dahi umurlarında değildir.

Allah Teâlâ bizlere gören bir göz, düşünen bir akıl ve hisseden bir kalp nasip etsin!

“Mevla
bizlere gören bir göz,
düşünen bir akıl,
hisseden bir kalp nasip etsin!”
amin