İHA yapıyoruz…

SİHA yapıyoruz…

Uzaya uydu gönderiyoruz…

Tank üretiyoruz…

Muhteşem şehir hastaneleri, Marmaray’lar, eşsiz havalimanları; ulaşımda harikalar yaratan tüneller, köprüler, yollar yapıyoruz…

Bir sosyal medya platformu mu kuramıyoruz yani?

Bir Twitter, bir Facebook, bir İnstagram mı kuramıyoruz?

Bunca teknoloji ve hizmeti üreten bir ülke olarak bir Whatsapp kurmak bu kadar mı zor?

Geçelim…

Herhangi bir sosyal ağı kullandığınızda şimdiye kadar güvende mi hissediyordunuz gerçekten?

Üretici firmaların casus yazılımlar yükleyip sizin algılarınızı yönetmediğini nereden biliyorsunuz?

Aslında her internet kullanıcısı ABD’nin, İngiltere’nin, Rusya’nın, Çin’in sosyal denekleri değil mi zaten?

İstihbarat servisleri laboratuvarlarında verilerimiz üzerinden darbeler planlıyor, ülkeleri karıştırıyor, iktidarları deviriyorlar!

Arap Baharı Twitter üzerinden kontrol edilmedi mi?

Gezi Kalkışması yine Twitter üzerinden koordine edilmedi mi?

İnternet kullanıcısı bu sanal aklı sağladığı kişisel verileriyle artık hem sosyal hem siyasal hem de piyasa denekleridir aslında!

Bırakın uygulamaları…

Akıllı telefonların yanında bir üründen söz ediyorsunuz. Telefonu açar açmaz hoooop reklamı çıkıveriyor.

Demek ki bir internet kullanıcısıysanız ve PC veya cep telefonunuz yanınızdaysa birileri sizi sürekli olarak dinliyor, gözetliyor.

Sosyal medyanın karnı nasıl doyuyor sanıyorsunuz?

Evet size yaşam kolaylığı sağlıyor ama aynı zamanda sizi dünyadaki parayı elinde tutan aklın parmağında oynattığı bir kukla haline getiriyor!

Bireyselleştiğinizi zannederken, sürüleşiyorsunuz…

“Ben” diye bir şeyiniz kalmıyor.

“Bana ait” dediğiniz her şey ele geçiriliyor.

Hastanelerin veri tabanlarına kayıtlı sağlık verileriniz bile güvenliğiniz için bir tehdit haline gelmiş durumda.

Bunun önüne geçilemiyor.

Üzgünüm ama tarlanız çoktan sürülmüş…

Ya Aborjinler gibi her türlü teknolojiyi elinizin tersiyle itip, hayatınızı katlanılmaz kılan güçlüklerle baş ederek ömür tüketeceksiniz ya da kendi teknoloji hamlenizi yaparak, kullanışlı bir millet olmaya son vereceksiniz!

Bundan kurtulmanın başka yolu yok!

İngiliz İstihbaratının doğurduğu, ABD’nin kontrolüne geçen FETÖ Haşhaşileri neden telefonlarda kodlarla konuşurdu hatırlasanıza?

Neden telefonların bataryalarını çıkartmadan veya sinyal kırıcıyla cihazları etkisiz hale getirmeden konuşmazlardı?

İstihbarat servislerinin tasmalı elemanları olduklarından, kişisel veri güvenliği olmadığını biliyorlardı çünkü!

Şimdi asıl meselemize gelirsek, veri güvenliğimiz kalmadı diye ağlamak kolaycılığı yerine, kendi sosyal medya hamlemizi yapmalıyız!

Bu da en az bir havalimanı, yol, köprü, baraj kadar halka hizmet demek! En az İHA’lar, SİHA’lar kadar terörle mücadele demek çünkü!

Zira her gün yeniden tanıklık ettiğimiz gibi terör örgütleri sosyal medyayı, bir tanıtım platformu olarak kullanıyor. Algı operasyonları yapıyor. Örgüte adam kazandırıyor.

Sadece hangi marketten ne kadar alışveriş yaptığınızla ilgilenmiyorlar yani… Toplum tarlanızdan teröre ürünler devşiriyorlar! Hammadde sağlıyorlar!

Arap Baharı’nı yeniden hatırlayın! 6-7 Ekim olaylarını… Gezi Kalkışmasını…

O halde daha neyi bekliyoruz?