Allah şeytana kıyamete kadar süre verdi ve şeytan çok kibirli olduğundan kaybetti

İnsanda aslen Ruhlar Aleminde Rabbini gördü ve ona kulluk edeceğine dair söz verdi , dünyaya gelmeden bu bilgi ruha unutturuldu ve dünyaya geldikten sonrada çoğu inkar etti

Unutturulduysa nasıl sorumlu olabilir ki?

Allah’ın karşısında duracak hiç bir kuvvet yok.Allahın birilerine kendini ispat etmeye ihtiyacı da yok. Yarattığı bir aciz kul, en nihayetinde.Hani halk arasında bir tabir vardır ya vursam yarısı boşa gider. O misal.. Allaha hiçbir şey ne diliyle ne de başka bir suretle zarar veremez.İblis Allaha secde etmem demedi, Adem’e etmem dedi, kendini daha üstün yaradılışlı düşündüğü için.Haddini aştı, kıskançlık ve kibri yüzünden lanetlendi.Kendini yaktı yani. Ki Allaha secde etmeyen Firavun gibi bir çoğu da uzunca yıllar yaşadı. Bugün Allaha küfreden, insanlar da hala hayatta. Bu cesaretten değil, cehaletten kaynaklanıyor.Allah çok sabırlıdır, dilediği zamana kadar bekler. İntikam sahibidir.Aksi olsaydı bizim gibi düşünecek olsa şuan dünyadaki işlenen günahlar sebebiyle anında kıyameti koparması lazımdı.Bizim sandığımız herşeyden çok uzak. Bizim ilmimiz yetmez kavramaya onu.Çok sabırlı, duygusal bakmıyor olaya. Saatiniz dolsun o zaman görürsünüz kim öfkeli kim sakinmiş. O zaman herkes fazlasıyla şok yaşayacak zaten. Vad edilen gün geldiği zaman, Zül Celali vel ikram, kudret kimdeymiş, gösterecek, herkes tüm hücrelerinde hissedecek. Gazabından rahmetine sığınırız.Allah o cahiller arasına katmasın bizi

Rabbimin imtihanı işte buna çoğunlukla inanan olmuyor diyorlar Allah'a nasıl karşı gelir itaat etmez kimisi diyor Allahu Teala onu kötü yarattı imtihan ediyor sonuçta en doğrusunu Rabbim bilir tabi ki çok düşünmemek lazım nede olsa sonunda göreceğiz herşeyin açığa çıkacağı zamanda çoğu şeyin üstü kapalı veya bilinmiyor
bildiğiniz üzere.

Şeytan insandan guclu veya ustun olsaydi Allah seytana Ademe secde edeceksin demezdi insan seytandan gucludur fakat kimse bu gucun farkinda degil benim sahsi fikrim boyle vesselam

Seytan cinlerdendi. Kurani kerimde tasvir edilen olaylar bizi yanlış düşünceye sevk etmesin seytan direkt Allah ile diyalog kuramaz. Makamı yüksekti ama emre itaatte nefsine yenildi. Nasıl ki bugün Allah i kabul ettiğimiz halde toplum olarak emre itaatsizlik yapıyorsak şeytan da aynı duruma düştü. Ama farkı biz günahı itiraf edip tevbe ederiz seytan isyanda devam etti. Ve seytan icin imtihan sona erdiği için tevbe imkani elinden alındı. Bazen veli insanlar da yanlışa düşer. Dolayısıyla en büyük keramet istikamettir denilmiştir. Buna araf suresi 175 176 ayetlerde bahsedilen belam ibni baura da örnektir.

Kuran ayetlerinde pek çok yerde temsil vardır.

Şeytan şu an gorevinde, bayagıda başarılı.
Kıyametin en büyük alemetlerinden ve gerçekleştiği anda tövbelerin kabul edilemeyeceğini an olan güneşin tersten doğmaya başlayacağı ana kadar tövbe etmeyecek.
O an ise bakacakki güneş tersten doğuyor, işte o zaman tövbe etmek isteyecek ama Dabbetul arz tarafından öldürülecek ve geçti bolu pazarı hesabı olacak.

Yaşanılan hiçbir şey silinmez unutulma hadisesi şöyle ki geçmiş hatıralarımızı düşünelim hepimiz gerek iyi gerek ise kötü. Bazen hatırlama olur bazen ise olmaz. Hatırlamamamız bir kalın perde misali çekilmiş olduğunu söylemek yanlış olmaz belki. Ve hatırlamaya yakın olan şeyleri ise ince bir perde demiş olsak hani deriz ya çoğu zaman hatırlamaya pek yakın olunan şeyler için dilimin ucunda diye. İşte böyle bir şey.
Bunların nedeninin şu olabileceğini düşünüyorum...
Bizim her anımız geçmişteki tüm anılarımızı ya hatırlatır ya unutulmasına neden olabilir.
Şöyle ki gördüğümüz her görsel ve duyduğumuz her bir ses hayatımızın akışına yani kaderimize de bu yön vermektedir. Yaşantılarımız manen şayet kalb den olunca maksadı niyetimiz halis olunca farklı bir pencere açılmışcasına buna yönelik geçmişteki şeyleri hatırlamaya sebeb olabilir bunu daha ileriye taşımayı mümkün hâle getirebilir isek nefsimizi en azından levvamenin üstünde tutabilir isek yavaş yavaş hatırlama yani perde aralanacaktır ve daha ileri hâle getirebilir isek o ruhlar âleminde olan konuşmayı da hatırlamak mümkündür. Bu makamda olan insanlar hiç şüpheniz olmasın ki var.

Yani bizde Hür irade ve akıl bulunduğu için sorumluyuz. yükümlülük insana bize yüklenmiş.
Ayetler ile sabittir. Şöyle ki
Ben sizin rabbiniz değil miyim hitabına evet sen bizim Rabbimizsin dedik.
Öyle ise isbat edin dedi Allahu Teâlâ
Emanet in yani yükümlülüğün sorumluluğu yüklenenin insan olduğu ise şöyle ifade ediliyor
Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, on(un sorumluluğun)dan korktular; onu insan yüklendi; (fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı) doğrusu o, çok zalim, çok cahildir.

Seçim hakkı bize verilmiş doğru yol da gösterilmiş Hür irademiz ile seçim yapabiliyoruz.
Aklımız ile doğru yolu bulma olanağımız mevcud yeter ki her daim Hüsn ü zann üzere bulunalım. Özellikle Allah a ve Peygamberimiz (S.a.v.) e
Bu sorumluluk ise Allahu Teâlâ yı temsil eden halifelik insan yani Adem olmak.
Bununla ilgili de ayetler var. Konuyu baya uzattım gerçi her bir açılım da birçok ayete değiniliyor. Fakat bunun yeterli olacağını ümid ediyorum.

Bu görsel ve ses olan şeyler sadece bundan ibaret değildir birçok diğer duyu organları ve etkileşim hâllerimiz de var bunların çok etkisi var.
Ama bunlara şu sözü de eklemek isterim Hz Ali r.a. der ki Yaptığın her şey sana geri dönecek onun için sadece iyilik yap.