Cumhuriyet, halkın çoğunluğunun yönetimde esas olma anlayışı demektir.

Cumhur, çoğunluk demektir. Bir arada yaşamak zorunda olan insanların kanun ve yasalarını, yönetim ve idare biçimlerini ifade eden bir kavramdır.

Cumhuriyet kelimesi ilk bakıldığında çok masum ve güzel görünmektedir. Hazreti Ali'nin; Haricilerin, "hüküm yalnızca Allah'ındır" sloganı ve davalarına karşı meşhur bir sözü var. Der ki: "Bu söz haktır ama onunla amaçlanan dava batıldır."

Şu an aynısı cumhuriyet kavramı için de geçerlidir. Teoride kulağa hoş gelen bu yönetim biçimi dünyada bir çok ülkenin hali hazırdaki yönetim biçimidir. Yani halk ve kalabalık ne isterse diğerleri de ona uymak zorunda.

Peki, halk hırsız, ayyaş, vefasız, nankör, gayrimeşru işler yapan, yalancı, katil olursa?

Bu gibi durumlarda bile cumhuriyet esas alındığı için örneğin gayri meşru evlilikler yasallaşıyor. Gayri meşru ilişkiler ile büyüyen bir toplum ister istemez yasaları da kendisine uyduracaktır. Hazreti Resulullah'a isnat edilen bir hadiste şöyle geçmektedir: "Nasıl olursanız öyle idare olunursunuz." (Hadis sıhhat açısından zayıftır.)

Cumhuriyet kavramının bir yönü bu. Öbür yönü ise gerçekten cumhuriyet, cumhuriyet midir?

Kimdir bu cumhuriyet? Nedir bu cumhuriyet? Kimlerin cumhuriyeti? Onların ayyaşlarının bir oyu, bir oy sayılıyor ama yeri geldi mi benimle dağdaki çobanın oyu bir midir diye soruyor? Senin, dağdaki çoban ile oyun bir değilse benim de ayyaş, lezbiyen, gay, fahişe ile oyum bir değil!

Bu da cumhuriyetin diğer bir yönü. Kimin cumhuriyeti?

Bir de şu cumhuriyet dedikleri şey din düşmanlığı mıdır?

Cumhuriyet ile ilgili haberler her ne hikmetse din düşmanlığı ile anlam buluyor. Kadın soyunuyor adına cumhuriyet diyor. Kadın örtülü, tesettürlü veya çarşaflı; bu da cumhuriyet düşmanı oluyor. Cumhuriyet etkinlikleri yapılıyor ama her ne hikmetse hep aşağılanan din ve dini değerler oluyor. Kimse de çıkıp bu terbiyesizliğe ses çıkaramıyor. Gerçekten cumhuriyet kavramını, dini değerlere saldırmak için kalkan olarak mı kullanıyorlar?

Burası Cumhuriyet ülkesidir. Defolun gidin Arabistan'a diyorlar. Cumhuriyet gerçekten İslam düşmanlığı mıdır? Şeriat düşmanlığı mıdır? Müslümanları kendi yurtlarından kovmak mıdır?

Eğer cumhuriyet bu ise ben bu cumhuriyetin düşmanıyım! Eğer cumhuriyet din ile mücadele ise ben bu cumhuriyeti kabul etmiyorum. Eğer cumhuriyet açılmak, saçılmak, örtülü insanlara saldırmak ise ben bu cumhuriyetten beriyim. Eğer cumhuriyet kadınıyım demek, din istemiyorum demekse ben bu cumhuriyeti istemiyorum.

Cumhuriyet birilerinin putu olmuşsa ben bu putu istemiyorum. Eğer cumhuriyet isimli bir sopa ile dayak yiyen sadece Müslümanlar ise ben bu sopayı kırarım!

Bu cumhuriyet benim cumhuriyetim değil! Cumhuriyet, azgın bir azınlığın rahat yaşaması ise bunu kabul etmiyorum. Cumhuriyet, çoğunluğun değil de azınlığın istek ve taleplerini karşılamak ise ben bu cumhuriyeti istemiyorum.

Cumhuriyet çoğunluk demektir. Çoğunluğun sesi demektir. Çoğunluğa azınlığın egemen olması değildir.

Bazı kardeşlerime de bir hatırlatma da bulunmak istiyorum. Senin tebrik ettiğin ve kutladığın cumhuriyet ile onların dayattığı cumhuriyet aynı şey değildir. Onların ideolojisine girmediğin sürece senden razı olmayacaklar. İstediğin kadar onların gün ve gecelerini ihya et, tebrik et!

Kalemine sağlık içimden geçip söyleyemediklerime tercüman olmuşsun Allah razı olsun

Hayatımda başından sonuna kadar noktalarda vigüllerde dahil olmak üzere ilkkez bir yazıyı onaylıyorum. Ben yazsaydım aynısını yazardım. Başlığıda aynı atardım. Ben de islamın Kuranın karşısına dikilen cumhuriyetin ölene kadar düşmanıyım. Hocam yüreğine eline kalemine sağlık. Çerçeveletip duvara asılacak bir yazı

Eyvallah
Tebrik ederim
Mağruf sarih aklın Çoğulcu Cumhuriyetine evet,
Batıl aklın çamuriyetine, çirkefine hayır, diyoruz

Hocam Allah razı olsun müslümanlar Allah ın düzenini istemekle onun için mücadele etmekle sorumludurlar batıl düzenden memnun olanlara lafım yok

Cumhuriyet çoğulculuk demektir, yani çoğunluk ne isterse o olur demektir. Çoğunluk biz Allah'ın hükümlerine göre yaşamak istemiyoruz derse onun kabul edilmesi demektir. O yüzden cumhuriyet gayri islâmi bir sistemdir.

Cumhuriyetten sonra Krallıkla yönetilen ülkelere cumhuriyet yönünde bir telkin yapılmamıştır. Hatta şu anda bile eski İran sahi pehlevi ve eski Afgan kralı emanullah han ülkelerini modernleştikleri için Cumhuriyeti dilinden düşürmeyen bazıları tarafından övülur

Rabbim ilim ve irfaninizi arttirsin muhterem hocam.
Vallahi bu sözlere o kadar çok hasret kaliyoruz ki.
Camiamizda bile dine muhalif o kadar gün ve geceleri kutlayanlar var ki hayretler içinde kaliyoruz bazen.
Din düşmanı bir güruh tarafindan Sözde güzel ama özde Batıla hizmet için o kadar sinsi planlar uygulaniyor ki
Bizim muslumanlarda kukla gibi herşeye aldaniyor her oyuna alet oluyor.
Yillarca cumhuriyet kelimesinin ardina sığınıp bu dine ve dini yaşayanlara kin kustular kan kusturdular.
Din hurriyeti deyip inananların hak ve hakikatlerine karşı gelinirken; gay lezbiyen din dusmani dilediği narayi atti buna da hürriyet dediler.
Nedense özgürlük ve hürriyet bize gelince hop burası laik ülke ne demek şeriattan söz etmek dediler..
İnananlara set oldular sürekli.
Rabbim mustakim yol bahşetsin cumlemize.

Oysa cumhuriyet adı maskelenerek kurulan kemalist bir rejimdir.
Ve bu rejim içki masalarında kurulmustur.

Orada benden sordular ki: Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?
Ben de dedim: Yaşlı mahkeme reisinden başka daha siz dünyaya gelmeden, ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım isbat eder. Hülâsası şudur ki: O zaman şimdiki gibi, hâlî bir türbe kubbesinde inzivada idim, bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara veriyordum, ekmeğimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular, ben dedim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. Cumhuriyetperverliklerine hürmeten taneleri karıncalara veriyorum.
Sonra dediler: Sen selef-i sâlihîne muhalefet ediyorsun?
Cevaben diyordum: Hulefa-i Raşidîn hem halife hem reis-i cumhur idiler. Sıddık-ı Ekber (R.A.) Aşere-i Mübeşşere'ye ve Sahabe-i Kiram'a elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat manasız isim ve resim değil, belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer'iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler.
Şualar - 363 Bediüzzaman