27 Şubat 1965 tarihinde aslen Giresun, Göreleli olan varlıklı bir ailenin oğlu olarak İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Çarşamba Semtinde dünyaya geldi.Babasının adı Yusuf, annesinin adı ise Rabia'dır. Hazinedaroğulları unvanı ile tanınan ataları, 18. asırda bugünkü Özbekistan sınırlarının içinde bulunan Buhara şehrinden göç etmişlerdir.Babası Yusuf'un sahibi olduğu fabrika, Türkiye'nin en büyük tel çivi fabrikası haline gelmiştir.

Çocukluk yaşlarında cübbeye ilgi duyması ve giymesinden dolayı adaşı olan yaşıtlarından ayırt edilmek için Cübbeli Ahmet olarak çağrılmaya başlandı.3-4 yaşlarında iken ilim tahsiline başladı. Nakşibendi Tarikatının İsmailağa Kolu olarak bilinen dergahında halen liderlik konumunda olan Mahmut Ustaosmanoğlu tarafından özel olarak eğitilen Ünlü, 11 yaşına kadar Fatih Çarşamba İsmailağa camiinde medrese eğitimine devam etti.

12 yaşında Yavuz Selim ve Kasımpaşa Camii gibi büyük camilerde verdiği vaazlar büyük kalabalıklar tarafından izlenmeye başlandı. Aynı yaşta Rize'nin Pazar ilçesinde Tütüncüler Köyü Kur'an kursunda Resül Bölükbaşı'ndan Sarf, Nahiv, İlmi Kelam, Meani, Tefsir, Hadis ve Fıkıh dallarında uzun seneler sürecek kitapların tahsilini 20 aylık zaman zarfında bitirerek 1980 tarihinde onbinlerin katılımıyla tertip edilen merasimde icazet-i ilmiyesini aldı.

İlk defa 1983 yılında 17 yaşındayken Hacca giden Mahmut Ünlü, askerlik zamanı geldiğinde ileri derecede şeker hastası olduğu anlaşılınca askerlikten muaf oldu. İstanbul'a dönüşünden sonra Kefevî Camii İmamı Mustafa Kılıç'tan 6 ayda hafızlığını tamamladı. İsmailağa Camisinde kurduğu ders halkalarında 10 sene içerisinde birçok isim yetiştirerek hizmetlerine devam eden Ünlü, Türkiye'nin ve Dünyanın muhtelif bölgelerinde düzenlediği sohbetlerinde, vaazlarını yüz binlere ulaştırdı.Yoğun ilgi ve talep sonucunda Ünlü, merkezi Fatih İlçesinde olmak üzere bir vakıf kurulmasına karar verip Fatih Hak Ve Hizmet Vakfı'nı 1990 yılında kurdu.

1997 yılına kadar ailesinin kazancı ile geçimini sağlayan Ahmet Mahmut Ünlü, 1997 yılında babasının işlerinin bozulması ve iflas etmesi neticesinde çok sıkıntılı günler geçirdi. 1997'den sonra bizzat kendisinin kaleme aldığı risalelerin geliri ile geçimini sağladı.1999 Gölcük depremi hakkında yaptığı konuşmanın ardından ''Halkı din, mezhep ve inanç farklılığı gözeterek, birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa alenen tahrik etmek'' suçundan 2 yıl 7 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldı fakat sadece 13 ay hapis yattı. Fatih Hak ve Hizmet Vakfı tarafından İstanbul Beykoz semtindeki 20 dönüm arazi üzerine kurulu külliyenin yapılmasına önderlik etti. Külliyeye, hazine arazisi üzerinde kaçak olarak inşa edilmesinden dolayı el konuldu ve Hazine'ye devredildi.

2006 yılında Hürriyet gazetesinde Cübbesiz Ahmet Hoca başlığı ile sürmanşetten jet ski'li fotoğrafları yayımlanarak haber edilmesiyle tekrar kamuoyunun gündemine girdi. 2009 yılı yazında barbie bebekler erkekleri tahrik ediyor fetvâsı ile tekrar gündeme geldi. Bu konuşmasından sonra Habertürk TV kanalında Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katıldı. İlki 23 Temmuz 2009'da iki buçuk saat süren, ikincisi 2 Ağustos 2009 olmak üzere beş saat süren programlar yüksek reyting topladı.Programda, Adapazarı depremi sırasında yaptığı konuşmanın Kur'an-ı Kerîm ve sünnet kaynaklı olduğunu belirten Ahmet Mahmut Ünlü, ancak konuşmasından isim ve yer vererek yaptığı bazı eleştirilerden dolayı özür dilediğini bildirdi.

Kendisi Lalegül dergisi nde dualar ve yazılar yazmaktadır ayrıca her perşembe akşamı Lalegül TV'de ve Lalegül Fm'de sohbet programı yapmakta, gündemle ilgili konuları Ehl-i Sünnet dairesi çerçevesinde değerlendirmektedir.

1999 yılında yaptığı 17 Ağustos Depremi konuşmasından ötürü İstanbul 2 no'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesi uyarınca Halkı din, mezhep ve inanç farklılığı gözeterek birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa alenen tahrik etmek suçundan iki yıl yedi ay üç gün hapis cezasına çarptırıldı.13 ay hapis yattı.

12 Ekim 2011 tarihinde Karagümrük çetesi operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Ünlü, tutuklulukta geçen süre ve tutuklamanın koruma tedbiri olması sebebiyle 7 Aralık 2012 tarihinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye olmuştur.

Ahmet Mahmut Ünlü, Şifa Ayetleri adlı eserinde erkeğin tenasül uzvu için okunacaklar başlığında Bakara Suresi'nin 260. ayetinin bir kısmının okunduğu suyun tenasül uzva serpilmesinin ve Adiyat Suresi'nin okunup cinsel uzva üflenmesinin cinsel uzvun zayıflığını gidereceğini iddia etmesinden ötürü dini değerleri aşağıladığı gerekçesiyle şikayetçi olunması üzerine 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.Davanın görüşüldüğü duruşmada Şifa Ayetleri eserini tercüme yaptığını kendi yorumunun bulunmadığını ve konumu gereği dini değerleri bilerek aşağılamayacağını belirterek beraatini istemiştir.

Ahmet Mahmut Ünlü'nün iki eşi ve 8 çocuğu vardır.

Yaww bu feto adamın peşini bi .bırakmadı münafıklar adamlan sürekli uğraşıyorlar cok zeki ve bilgili bir alimdir sohbetlerini takip ederim gel gor ki bunu sadece biz degil din dusmanlarida farkinda o yuzden surekli yalandan olay çıkarıp hapse atmaya çalışıyorlar ama her defasında anlının akıyla cıktı MAŞAALLAH

Bende dedim ne için çok sevdim bu insani
Evet iyileri düşmanı çoktur allah yar yardımcısı olsun

Bakma çok bilgili adam ama zekasının verdiği kivrakligindan dolayı pek ciddi ve ağır başlı davranmıyor ama fatih ile yaptığı 5 saatlik videosu youtubede var dinlemistim turkiyede şeriat gibi konularda tartışmak için kimse karşısına çıkmıyor çıkamıyor nurettin yıldızı bi ara öyle sıkıştırdı ki özür diledi adam muhammed emin yıldırımda özür dilemişti yani hata yaptıklarını itiraf etmişlerdi en meşhur ve en çok sevdiğim tarafı herkese reddiye yapar o vakit göremediğin ve kaçırdığın noktaları şip diye kişiler ve hocalar hakkında seni bilgilendirir acayip bilgili MAŞAALLAH

Evet benim en hoşuma giden vefkleri haram diyip durmuyor ayet-el kursi vefkini amlatmisdi bir yoksa dinlemezdim onu

Isın hakikati yaptığın işlem başka bir insanın iradesini zayıflatıp yapmaması gerek n bir şeyi yatırıyorsa elbette o işlem haram olur nitekim nefis sahibiyiz aklımız var imtihan dünyası aklı perdeleyen herşey haram sayılır çünkü delilerin dünyada yaptıklarının hesabı yoktur işlem yapılan kişide deli gibi olur iradesi elinden alınır ve bazı fiiller yapar o fiilleri isteyerek yapmadığı için hesap sorulur mu sence ?

Cubbelinin bazı konuşmaları çok hoşuma gidiyor gulduruyorda

bizzat sohbetlerine gittim, kesinlikle ehli sünnet bir insan, her konuştuğu bilginin arkasına ayet hadis mutlaka veriyor...
biraz medyaya çıktıktan sonra sanki o gizli ilginçlik perdesi kalktı. kıvrak bir zekası var.. ama güncel olaylar karşısında belki başına önceki gelen belalardan dolayı bilmiyorum yanlışa yanlış demiyor eskisi gibi.
ama kesinlikle zararlı düşünce veren hocalardan asla değil. halk dilinden konuşuyor. 7 yaşındaki alican da anlar 80 lik fatma teyzemde ne konuştuğunu anlar.

Bakale bu cübbeli yanmaz kefen satıyordu ne oldu hala satıştamı dini ticarete çevirmiş münafık.

Değerli kardeşim cübbeli ahmet hoca'nın ayet ve hadislerden başka ne konuştuğunu gördün sen. Çocukluktan beri islamı öğrenip vaaz veren birçok insana yardımcı olan konuşmalarıyla namaza başlatan ve sürekli izlersen bilirsinki ben neyimki adam olamadık daha vb diyen kibirden uzak bir hoca efendi. Onun reddiyeleri sayesinde birçok insan sahte ve insanın imanını götürecek sözler söyleyen hocalardan çekiliyor yalnışını anlıyor.
Umarım sende cübbeli hocamın reddiye yaptığı bir insana takılmamışsındır sorgulamışsındır. Sahih hadis kaynaklarında yeri olan bir şeyi eğerki bilmiyorsan bilmemekte birşey yok ama bilmeyipte yok hoca kötü falan diyorsan yalnış yapıyorsun hayatını buna adamış bir hoca kibirdende yoksun hapisede girdi bu kadar uğraşı çaba ve senin bu denli yorumun hiç yakışmıyor bir müslümana.