Allah Teâlâ'nın bir planı

Allah mümin bir topluluğa zafer nasip etmek istediğinde onları düşmanın gözünde az gösterir. Düşmanı da müminlerin gözünde az gösterir. Taraflar karşı karşıya gelince Allah Teâlâ müminlere zafer nasip eder.

وَإِذۡ یُرِیكُمُوهُمۡ إِذِ ٱلۡتَقَیۡتُمۡ فِیۤ أَعۡیُنِكُمۡ قَلِیلࣰا وَیُقَلِّلُكُمۡ فِیۤ أَعۡیُنِهِمۡ

Hani karşılaştığınız zaman onları (düşmanı) gözlerinize az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu.

Enfal Sûresi 44

Zira müminler içinde savaşmaktan korkanlar olabilir. Düşmanın gücünü kuvvetini gördüğünde teslim olmak isteyenler olabilir. Allah Teâlâ iki tarafı savaşa çekmek istedi mi şartları da ona göre hazırlar.

Düşman, müminleri az görür, askeri açıdan düşük görür, silah ve mühimmat açısından yetersiz görür, yanlış istihbarat alır. Müminlerin bir avuç zavallı olduklarını zannederler. Onları bitireceğiz diye düşünürler. Bu nedenle de savaşa girerler. Onlar bunu planlarken Allah da onları savaşın içine çeker ve büyük bir hezimet yaşatır onlara.

Müminler de düşmanı asli kalabalığı ile görse, onların silah ve mühimmatından haberdar olsa savaştan vaz geçmek isteyebilirler. Bu kadar büyük bir kalabalık ile nasıl savaşırız diye düşünebilirler. Düşmandan korkmamaları gerekirken korkabilirler. Bu nedenle Allah Teâlâ müminlere düşmanı zayıf gösterir. Onların kuru bir kalabalık olduğunu gösterir. Onların sayıca ve teçhizat bakımından az olduklarını gösterir. Bunu ister istihbarat bilgisi ile olsun isterse de rüya yoluyla olsun bir şekilde yapar. Müminler böylece cesaretlenir ve savaşa girer.

Allah Teâlâ müminlere zafer nasip etmek istedi mi planı o kurar ve savaşa o karar verir. Gerisi taraflar bir bakarlar ki, savaşın içindeler.

Allah'ın yardımı yakındır. Biz uzağız!