Peygamberimiz; çoğu zaman elini kedisinin kafasına koyarak dinlendiği için Hristiyan dünyası "Muhammedin hayvanı" diyerek kedilere düşman kesilmişti. Kedisinin ismi Muezza ve başını okşadığı yerde belirgin M harfi onları çılgına çevirince, bir çok Kedinin alnına Haç işaretini yakarak damgaladılar!
İspanyol Engizisyonu sırasında, Papa VIII. Innocent kedileri kötülüğün kaynağı olarak gösterdi. Binlerce kediyi yaktırdı. Ve ilahi Adalet tecelli etti, Veba’nın yayılmasını artıran sıçan popülasyonunun patlaması ile hastalıktan kırılan bir Avrupa ortaya çıktı. Herkes evine kapanıp ölümü bekledi. Bugünkü gibi!
Ortaçağ boyunca kediler cadılıkla ilişkilendirildi. St. John’s Günü’nde bütün Avrupa’da, insanlar kedileri çuvallara doldurup, canlı canlı ateşe attılar.
Mao zamanında ekinleri yiyorlar diye kuşları öldürenlere büyük paralar verildi. Bir kaç ayda Çin'de kuş kalmadı. Her tarafı böcekler sardı. İnsanlar geceleri güvende olmak için Kedilere adeta taptı. Kuşlar tekrar üremeye başlayınca besledikleri kedileri yine kesip yemeye başladılar!
Avrupa'da ki Kutsal günlerde, kedilerin kilise kulelerinden fırlatılması normal bir kutlamaya dönüştü. Çuvalın içindeki kedileri duvarlara vurup öldürdüler.
Ve, Veba hastalığı gelip bütün kutlamaları bitirdi. "Muhammedin hayvanı" diyerek öldürdükleri kedilerin bile karşısında diz çöktüler!
Çark edince şöyle bir sebep buldular: "Meryem Ana, bir yere gittiğinde bebek İsa'yı bir kedi sıcak tutmuş ve hayatta kalmasını sağlamıştır. Biz kedileri onun için severiz"!..
Yahudiler ise, Adem’in ilk karısı Lilith’in uyuyan bebeklerden kan emen kara bir vampir kedi olduğunu iddia ederler. Kedilerin uyuyan bir bebeği boğacağı veya çocuğun nefesini emeceği halen koruya geldikleri inançlarıdır. Duvara vurup öldürdükleri tavukların hikayesi ile derin bir bağlantısı var Kedilerin.
İslam'dan başka her medeniyet Kedilere düşman yaşadı. İnsana karşı merhamet ve sevgileri beslenemedi. Tarihin en büyük canilerini bir egzama pisliği gibi bu toplumlar türetti.
Bugün gelinen bilimsel noktada:
Kedi sahiplerinin yarısı, sahiplerinin akıllarını okuyabildiklerini iddia ediyorlar. Sağlığımızdan tutun da, kötü haşerelerden, veba gibi salgın hastalıklardan korunmaya dek bir çok faydasını, mırıltılarıyla bize verdikleri eşsiz rahmeti, bize aşıladıkları sevgi duyma biçimlerinin yöntemlerini, bilimsel araştırmalar kanıtları ile bizi müjdeliyorlar.



Bir Kedi ve yavruları için ordusunun istikametini değiştiren bir peygamberi küçümsemek için hayvanlara bile zulmedenlerin akıbetine bakın! Çin de torbalara doldurularak yakılan binlerce insanı gizliyor olsalar bile, aynı akıbet!
Hikmetinde yatan rahmet yazıya dökülemez büyüklükte. Bize konuyu açmak düşer.