· Çok kurcalamamak lazım.

· Kiyamet koptuğunda, dünya yer ile yeksan mı olacak?
· Azrail a.s. dahil ölecekse, 7 kat sema (alem-i halk) içerisindeki her canlı ölecek mi?
· Bizden sonra başka bir tür yaratılacak mı?
· Tekrar dirilis dünyadaki kabirlerimizden olacak, dünyanın haricinde bir mekanda mı dirileceğiz?
· Mahşer, mizan, sırat Arş-u Ala'nın fevkinde bir yerde mi?
· Dünya, dünya seması (yani uzay), yedi kat sema, cennet ve cehennem dahil her şey, kıyamet koptuğu anda, atomları hariç olmak üzere yok olacaklar. En son Azrail a.s. şeytanın/iblisin canını alacak ve sonra kıyamet kopacak. Sonra meleklerin ve diğer üç büyük meleğin canların alacak. Sonra kendisi de ölecek.
· Allah'tan başka hayatta olan hiç kimse kalmayacak. Sonra kadir-i mutlak olan Allah "İşte şimdi nerede o beyler, efendiler, krallar, hanlar, hakimler! Bu gün Allah'tan başka kim var?" diyecek.
· Sonra ikinci sur üflenince, her şey atomlarından yeniden var edilecek.. Tabiidir ki bunlar, maddi alemdeki değişimler. Ruhlar ise ölümsüz, ruhlar madde değil... Maddi alemin yok edilmesi sırasında ve sonra yeniden var edilene kadar geçen süre sırasında hiçbir ruh yok olmayacak. Cennet ve cehennem bile yok olacak ama bizden önceki ademlerin cenneti kazanmış ve belki de kimisi trilyonlarca senedir cennete hayatı yaşayan nesilleri, bir süre nimetlerden uzak kalacaklar.
· En doğrusunu Allah bilir ama benim anladığım, herkes kendi gezegeninde, defin edildiği yerde, kendi mezarından kaldırılacak. Alem yeniden var edildiğinde bu defa gezegenler aynı olacak ama yüzeyleri dümdüz, binasız olacak. Belki de kıyametin kopuşu sırasında zaten hepsi yanıp yıkılıp düzelmiş sonra yeniden var edildiğinde de o halde olacaklar. Herkesin bedenleri, kuyruk sokumundaki kemikten yeniden yaratılacak ve kalkacaklar.
· Ne hal üzere öldüler ise, o hal üzere kalkacaklar. Kafirlerin, münafıkların halleri akıl alır gibi olmayacak. Bocalayacaklar, şaşkına dönecekler, o anlarda da azap çekecekler, perişan olacaklar. Müminler için daha farklı olacak. Bulundukları yerde peygamberler varsa, orada yatan peygamberler varsa onlar oradaki peygamberlerin gruplarına geçecekler. Yoksa büyük sahabiler ve veliler bu mü'minlerin başlarına geçecekler. Sancaklar altında toplanılacak, herkes bir şekilde gruplaşacak, gruplar birleşecek, aşama aşama herkes bir araya toplanmış olacak ve sonra mahşer yerine gidilecek.
· İşte o mahşer yeri neresi, arş-ı ala'da mı, başka bir yerde mi, nasıl gidilecek, bunu Allah bilir. Allah her şeye gücü yetendir. Zaman ve mekan da Allah'ın mahlukudur. Kıyametin kopmadığı şu anda bile yaratılmış bazı alemler var, oraların ehli, zaman ve mekan ne demek bilmiyorlar. Allah dilerse, 18 bin alemin hepsini böyle bir anda, kendi gezegenlerinde, kendi mezarlarından kaldırır ve dilerse hepsini göz açıp kapanacak bir anda, akılların almadığı kadar büyük bir mahşer alanında toplayabilir. Ve dahi dilerse hepsine aynı anda hesap sorabilir, hesabını görebilir.
· Bizden önce başka ademler yaratıldığı, ayrıca bizim ademimiz ile eş zamanlı olarak trilyonlarca başka gezegende başka başka ademler yaratıldığı hem dini delilleri ile sabit hem de artık bilimsel somut deliller ile anlaşıldı. Şu gezegenimizde, 4 milyar yıl önce yüksek teknoloji ile üretilmiş eşyalar bulundu ki bir tane de değil, çok sayıda bulundu. Lakin bizden sonra başka tür yaratılacak mı, kaç farklı tür yaratılacak, bizden önce yaratılanların hali nedir, onlarda da bizim peygamberimiz var mıydı ve onların kıyametinden önce de bizim peygamberimiz bütün alemlerin son peygamberi miydi, bunları bilemeyiz. Allah bilir, bir de bir şekilde bildirdiği kulları varsa, onlar bilir. Bizi aşar bunlar. Hatta Allah teala, şu kainat gibi trilyonlarca başka kainatı, aynı anda yaratmış ve bunu bize bildirmemiş olamaz mı? Olabilir...
· Anlayabildiğimiz o ki, meleklerin kanatları, bizim bildiğimiz manada kanatlar olmadığı gibi, Miraca çıkılırken binilen Burak, bizim idrakimizin almadığı bir binek olduğu gibi, sırat köprüsü de bildiğimiz anlamda bir köprü değil. Şu dünya hayatı, dünyadaki düzen, denge bile idrakimizin üzerinde... Cenneti tasvir eden hadislerden anlıyoruz ki, öte alem, hakiki hayat, cennet ise hiç idrak edemeyeceğimiz bir surette. Bir kişi cennette yenebilen bir kuş türü görecek, "Şu pişmiş de önümde olsa ve afiyetle yeseydim" diye içinde geçirirken, o anda o kuş o halde, yani pişmiş, yemeğe hazır halde önünde olacak.
· Her şeyi yaratan Allah, bu alemde kendini-kudretini hep vesilelerin ardına gizledi. Anlaşılan o ki öte alem bu cihetten bakınca da çok farklı.
· Namaza durup cennetle alakalı ayetleri okurken, bedeni olduğu yerde durduğu halde, ruhu, yedi kat semanın da üzerinde olup şu anda yaratılmış/var olan cennete gidip gezen zatlar var. Onları bulmak lazım. Yetmez, onlara sorunca cevaplamaları lazım ki bu suallerine cevap bulalım. Onların da büyük büyük sırları olur böyle ve anlatmazlar.
· Allah'ın, daha dünya hayatlarında iken yüz beden/vücut, hatta bin beden verdiği kulları bile var. Tekamül edip, o uzaylı filmlerindeki gibi suret değiştirebilir hale gelenler var. Kesilen başı, hiçbir teknik alet kullanmadan yerine takanlar var. Maddenin, eşyanın, alemin, insanın, zamanın, mekanın hakikatini, sırrını kavrayanlar var. Bizim hayal dünyamız bile tartamaz bunları. Çok kurcalamamak lazım.

Kurcalamıyorsunda. İrdeliyorsun saçmalıyorsun.

birader bi cahiliz senmi akiliisin biraz akliii ol akili uzaylalar nedir iyi hossun vallahi billahi iyice sacmalaya bastin akilii ol biraz

Bilinmesi gerektiği kadar sorulmasını anlatıyor. Herkes bunu anlıyor.

Manisanın altında Karun hazineleri var dikkat et, Yecüc ve Mecüc oranın altını kazarken sizlere de zarar vermesin ha 🙂 ben şaka konuşmam. Delik deşik oralar. Mehdi as. zor tutuyor.

Kapalı kapının ardındakini göremez bilemezsin. Rabbimin kurduğu alemi hangi akıl alacakta onu irdeleyip kuracalayacan