4 gün içinde 60 bin antilop öldü - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Derin Konular & Beyin Fırtınası

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 04.03.20, 13:56
 
Üyelik tarihi: 11.06.19
Bulunduğu yer: kabir
Mesajlar: 270
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart 4 gün içinde 60 bin antilop öldü

4 gün içinde 60bin antilop ölmüştü 2015 yılında

Ve bunun sebebi bilinmiyor.

Ki sanırım son verilere göre bu sayi 125bine çıkmış.

İşin vahimi.
Dünyadaki toplam antilop nüfusu 250binmiş. Yani antiloplarin yarısı dünyadan silinmiş bir hafta içinde

Salgın bir hastalık büyük ihtimalle. Yani corona benzeri bir mikrop antilop neslini yeryüzünden silmeye ahdetmiş görünüyor.

Soru 1: Neden dünya basınında büyük bir gündem maddesi olarak yer almamıştı bu konu?

Soru 2: Kıyamet süreci başladı ve gezegeni terketmeye mi başladı canlılar? Son yüzyılda binlerce türün nesli tükenmişti zaten. Yani gezegenimizi terkettiler.
Bu terketme hızı iyice artmışa benziyor.

Soru 3: Sakın biyolojik silah denemesi yapılmış olmasın antiloplar üzerinde? Laboratuvar ürünü bir hastalık olmasın? Hatta coronayi önce antiloplar üzerinde denemiş olmasınlar mesela?

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 04.03.20, 13:56
Üye
 
Üyelik tarihi: 01.09.19
Bulunduğu yer: Petra
Mesajlar: 79
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Geçen yıllarda buzullar erimeye başlayınca yine geyikler hastalanıp ölmüştü. Meğer ortaçağadan belki de daha önceki salgından kaynaklanan mikroplar tundrada donmuş haledeymiş. İklim değişimi sonucu don koyverince bu mikrop tekrar geyiklerde salgın yapmış. Yazının aslını bulursan atayım buraya.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 04.03.20, 13:57
Acemi
 
Üyelik tarihi: 12.02.19
Bulunduğu yer: manşsa
Mesajlar: 5
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Buzullardaki o derecede mikroplar yasayabilir mi?

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 04.03.20, 13:58
Üye
 
Üyelik tarihi: 01.09.19
Bulunduğu yer: Petra
Mesajlar: 79
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Yaşayabilir. İnsanların yaşamayacağı uç şartlarda yaşayan mikroorganizmalar var.

Bir takım mikroplar yaşamak için uygun koşullar bulamadığında uyku moduna geçer. 100lerce yıl bile bu şekilde kalabilirler. Ta ki uygun şartlar oluşuncaya kadar. Şartlar uygun olunca uyanıp çoğalmaya devam ederler

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 04.03.20, 14:01
 
Üyelik tarihi: 14.06.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 165
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Yüzyıllardır buzullar ve donmuş toprak tabakası içinde etkisiz duran bakteri ve virüsler, iklim değişikliği ile ısınan yeryüzünde yeniden tehdit oluşturabilir.

Tarih boyunca insanlar bakteri ve virüslerle yan yana yaşadı. Biz bazı hastalıklara yol açanlarına karşı direnç geliştirirken, onlar da yeni bulaşma yöntemleri geliştirdi.

Yüz yıl kadar önce Alexander Fleming penisilini bulduğundan beri antibiyotik kullanıyoruz. Buna karşılık bakteriler de antibiyotiğe karşı direnç geliştirecek şekilde evrildi. Aradaki mücadele devam ediyor.

Peki yüzlerce, hatta binlerce yıldır ortalıkta olmayan veya daha önce hiç karşılaşmadığımız ölümcül bir bakteri ya da virüsle karşılaşsak ne olur?

İklim değişikliği sonucu binlerce yıldır donmuş topraklar ve buzullar erimeye başladığı için bugün eski virüs ve bakterilerin yeniden canlanması ihtimali oldukça yüksek.

Ağustos 2016'da Sibirya'daki Yamal Yarımadası'nda 12 yaşında bir çocuk ölmüş, en az 20 kişi de şarbon nedeniyle hastanelik olmuştu.

Bu durum, 75 yıl önce şarbondan ölen bir geyik cesedinin çözülen buzlar nedeniyle yüzeye çıkmasına bağlandı. Şarbon bakterisi toprağa ve suya karışmış, bölgedeki iki bin geyiğe hastalık bulaşmıştı.

Normal koşullarda, her yaz 50 cm derinliğe ulaşan yüzeysel donmuş topraklar çözülür. Fakat dünya giderek ısındığı için daha derin tabakalarda da çözülme gözleniyor. Dolayısıyla bu tür vakalarda artış olabilir.

Zira donmuş topraklar bakterilerin uzun süre, belki de milyonlarca yıl canlı kalması için ideal ortam sağlıyor. Bu durumda bazı hastalıkların yeniden gündeme gelmesi söz konusu olabilir.

Kuzey Kutup Dairesi'nde ısı artışı diğer bölgelerden üç kat daha hızlı.

Soğuk, karanlık ve oksijensiz ortamdan dolayı donmuş topraklar mikrop ve virüsler için iyi bir koruyucu. İnsanlara ve hayvanlara hastalık bulaştırabilecek virüsler, geçmişte salgın hastalıklara yol açmış olanlar da dahil, bu tabakada canlı kalmış olabilir.

20. yüzyılda bir milyonu aşkın geyik şarbondan öldü. Bunlara derin mezarlar kazmak mümkün olmadığından cesetleri yüzeye yakın. Rusya'nın kuzeyinde bu şekilde 7 bin toplu gömüt bulunuyor.

Ancak donmuş toprak altında başka nelerin bizi beklediği bilinmiyor. Örneğin araştırmacılar Alaska'nın tundralarında 1918 İspanyol gribi virüsünün kalıntılarını buldu. Bubonik veba ve çiçek virüslerinin de Sibirya'da gömülü olma ihtimali var.

2011'de yapılan bir araştırmada, donmuş toprakların erimesi sonucu, 18. ve 19. yüzyılda kol gezen ölümcül hastalıklara yol açan virüs ve bakteriler, özellikle bu mezarlıkarın yakınındaki insanlar bakımından yeniden tehlike teşkil edebilir.

Örneğin 1890'da Sibirya'da büyük bir çiçek salgını olmuş, bir kasabanın nüfusunun yüzde 40'ı hayatını kaybetmişti. Bu insanlar Kolyma Nehri'nin kenarında donmuş toprakların üst tabakasına gömülmüştü. 120 yıl sonra nehirden taşan sular kıyıları aşındırıp erozyonu hızlandırdı.

1990'larda yapılan araştırmalarda, Sibirya'nın güneyinde Taş Devri'nden kalma insan kalıntıları bulunmuş, bunların vücudunda çiçek hastalığına özgü yaralar tespit edilmişti. Araştırmacılar çiçek virüsü görmeseler de bu virüsün DNA kalıntılarına rastlandı.

Bu, buzda donmuş halde duran bakterilerin hayata dönmesinin ilk örneği değildi.

NASA araştırmacıları 2005'te Alaska'da 32 bin yıldır donmuş olan bir bakteriyi canlandırmayı başarmıştı. Mamutlar döneminde hayatta olan bu bakteriler buzlar çözülünce yeniden hareket etmeye başlamıştı.

Bundan iki yıl sonra ise Antarktika'da buzulların altında donmuş, 8 milyon yıllık bir bakteri yeniden hayata döndürüldü. Aynı çalışmada 100 bin yıllık bakteri de canlandırıldı.

Ancak donmuş haldeki her bakteri canlandırılamaz. Şarbon bakterisi spor ürettiği için ve bunlar çok dayanıklı olduğundan 100 yıldan fazla donmuş halde kalabilir.

Aynı şekilde tetanoz bakterisi, felce ve ölüme yol açan botulizm bakterisi ve bazı mantarlar da uzun süre buzda donmuş halde canlılığını koruyabilir.

Virüsler de uzun süre dayanabilir. Araştırmacılar 2014'te, Sibirya'da 30 metre derinlikte 30 bin yıllık iki büyük virüsü (Pithovirus sibericum and Mollivirus sibericum) yeniden canlandırmıştı.

Virüsler canlandıkları andan itibaren hastalığa yol açabiliyor. Bu iki virüs sadece tek hücreli amipleri etkiliyor. Fakat bu durum, insana bulaşan virüslerin de canlanması ihtimaline işaret ediyor.

Bu riski yaratan şey sadece küresel ısınma ile donmuş toprakların çözülmesi değildir. Kuzey Buz Denizi'ndeki buzlar eridiği için Sibirya'nın kuzey kıyılarında maden ve mineral arama çalışmaları, petrol ve doğal gaz için sondaj çalışmaları kârlı hale geliyor.

Bu çalışmalar, eski bakteri ve virüslerin yeryüzüne çıkıp canlanması riskini arttırıyor. Bunlar yeni salgın hastalıklara yol açabilir. Bunların DNA'ları hasar görmüşse canlanması mümkün değil. Ancak çok daha dayanıklı olan büyük virüsler için aynı şey geçerli değil.
Uzmanlar bu nedenle Arktik bölgesine gelen ilk insanlara ait virüslerin, hatta nesli çoktan tükenmiş Neanderthal ve Denisovan gibi insan türlerinin taşıdıkları hastalıkların yeniden gündeme gelmesi riskine dikkat çekiyor. Rusya'da 30-40 bin yıl öncesine ait Neandertal kalıntılarına daha önce rastlanmıştı.

Bazıları, belli hastalık virüslerinin yeryüzünden silinmiş olması gibi sahte bir güven duygusuna kapılmamak ve bu riske karşı tedbir olarak aşı stoklarının bulundurulması gerektiğine inanıyor.

Eskiden kalma bakteri ve virüslerin bulunduğu yer sadece buzullar değil. Şubat 2017'de NASA araştırmacıları Meksika'da bir madendeki kristaller içerisinde 10-50 bin yıllık mikroplara rastladıklarını açıkladı.

Bunlar, kristalin sıvı kısımlarında sıkışmış ve çıkarıldıklarında çoğalmaya başlamış yeni bir mikrop türüydü.

New Mexico'daki bir mağarada ise 300 metre kadar derinlerde 4 milyon yıldır gün yüzü görmemiş bakteriler (Paenibacillus) bulundu.

Bu bakterinin insanlara hastalık bulaştırmadığı, ancak 18 doğal antibiyotiğe karşı dirençli olduğu görüldü. Antibiyotikle daha önce karşı karşıya gelmemiş bu bakterinin direnç göstermesi, bakterilerin direncinin milyonlarca, belki de milyarlarca yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Bakterinin bu özelliği, zor koşullarda rakip organizmalara karşı üstünlük kazanmak için geliştirdiği sanılıyor.

Rusya ile Kanada arasındaki Bering bölgesinde 30 bin yıldır donmuş topraklarda bulunan bakterilerin genleri 2011'de incelendiğinde de bunların bazı antibiyotiklere karşı direnç gösterdiği görülmüştü.

Peki bütün bunlardan kaygı duymak gerekir mi?

Yer altında ne kadar tehlike olduğunu bilmediğimiz için bazıları boşuna kaygı duyulmaması, asıl dikkatlerin iklim değişikliğine yöneltilmesi gerektiğini söylüyor. Örneğin dünya giderek ısındığı için kuzey ülkeleri de sıtma, kolera, dang humması gibi daha sıcak iklimlerde görülen hastalıklara maruz kalabilir.

Bazıları ise eski bakterilerin teşkil ettiği riski tam olarak bilmesek de bunları göz ardı edemeyeceğimize inanıyor. Zira bağışıklık sistemimiz için yabancı olan bu canlılarla karşılaşma halinde hastalık bulaşması riski, bunların antibiyotik direnci de göz önünde bulundurulduğunda göz ardı edilecek gibi görünmüyor.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 04.03.20, 14:02
Acemi
 
Üyelik tarihi: 29.11.19
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 13
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Antiloplar için bir şey diyemiyorum ama corona virüsü bilinen bir şeymiş. Dezenfektan spreyi ve corona virüsü. Sene 2009 yazıyor yanlış okumadıysam..


Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 04.03.20, 14:03
Üye
 
Üyelik tarihi: 01.09.19
Bulunduğu yer: Petra
Mesajlar: 79
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Coronovirüs covid 19'un olduğu virüs grubunun genel adı. Kısaca hayvanlardan insanlara ya da tam tersi geçen virüslerin genel ismi. Yeni olan covid-19. Mesela Sars, Mers,domuz gribi,kuş gribi hep coronovirüs ailesinden.

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 04.03.20, 14:04
Acemi
 
Üyelik tarihi: 23.02.20
Bulunduğu yer: Didim
Mesajlar: 17
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Corona virüsünün bir nezle türü olduğunu biliyor muydunuz?

Her bir nezle virüsünün farklı özellikleri var. Corona'nın özelliği ise, akciğerlere inmesi.

Diğer nezle virüsleri kulak, burun, boğaz ve solunum yollarında ilerliyorken, corona bunların üstüne bir de akcigerlere iniyor.

Savunma sistemi güçlü olan kişiler, diğer nezle virüsleri gibi corona'yı da yenebiliyor.

Ama sorun şu ki, bizler ne yiyip ne ictigimizi, nasıl bir hayat tarzı yaşadığımızı maalesef umursamaz olduk.

Onyıllardır bas bas bağırıyorlar. Suni gıdayı terkedin, şekerli gıdaları bırakın, egzersiz yapın, pozitif düşünün diye...

Silkelenip kendimize geldiğimizde hayat çok güzel olacak. Neşemiz artacak. Sağlıklı, huzurlu, cıvıl cıvıl bir yaşam çok da uzakta değil.

Biraz gayret, biraz kendimize çeki düzen vermek.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Salih Memişoğlu öldü Nani Haber & Siyaset 22 02.04.22 00:08
Trump öldü BeyazMor Derin Konular & Beyin Fırtınası 5 16.07.19 22:52
Rüyada antilop görmek İpek Rüya ve Rüya Tabirleri 5 04.08.18 15:27
4 yaşında şeytan ayininde öldü SiLence Paranormal Yetenekler 4 08.06.18 08:55
Evlendikleri günün sabahı ikiside öldü.. Tuana Sizden Gelenler 2 18.04.18 11:22


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:51.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com
Havasokulu.com appears to be a website focused on "Havas ilmi," which involves various metaphysical and spiritual practices such as vefk (amulets), tılsım (talismans), bağlama (binding spells), celb (attraction spells), nazar (evil eye protection), rukye (healing through prayer), and other related topics like hadim, hüddam, and tasavvuf (Sufism). The site offers content related to personal development, metaphysical studies, and secretive or esoteric knowledge.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147