#1
|
|||
|
|||
Ölüm Sadece Bir Yanılsamadır
Beden öldükten sonra, başka türlü yaşamın başladığına inanılan, diğer dünya ile ilgili düşünceler ile ilgilenen çok fazla uzman var.
Üzerinde en çok düşünülen konu ise, bilincin, ölümden sonrasında, diğer hayatın başlangıcında hala yerinde olup olmaması. Yani kişi öldükten sonra, diğer dünyada yaşamaya başladığında aynı bilinci mi taşıyor? Ölümden sonra yaşam teorilerinin öncülerinden biri olan Robert Lanza, ölümün sadece bir yanılsama olduğunu doğrular. Bir bedenin içinde can bulan saf enerjiler olduğumuzu söylüyor. Biri ölür, beden kalır ama asıl soru şu, bu saf enerji yani ruh nereye gidiyor? Farklı bir boyuta mı geçiş yapıyor? Çoklu evren teorisine göre, sonsuz sayıda farklı evren ve boyut vardır. Bu teoriye göre, bu evrenlerin ve boyutların her biri, bizimkinden çok farklı olabilir. Tabi ki bu boyuta erişmek mümkün değil. Ama sonuçta öleceğiz ve sonunda bu paralel boyutlara erişeceğiz. Bu enerjinin yani ruhun serbest kalabilmesi için tek yol ölmektir. İnsan ruhu sonsuz ve değişmezdir. Herhangi bir evrende, herhangi bir paralel boyutta kendine yeniden hayat bulabilme olasılığı vardır. Sonuç olarak, tüm bu düşüncelerin arkasındaki asıl olay, ölüm olgusunun sadece geleneksel inançlara dayanan basit bir yanılsama olmasıdır. |
#2
|
|||
|
|||
Ölümden Kaçış Yoktur
İnsan özellikle gençliğinde ölümü hiç aklına getirmek istemez. Bunu bir son olarak gördüğü için ölümün düşüncesinden bile kaçar. Düşünmemek onun için en rahat kaçış yoludur. Oysa fiziksel kaçış ölüme bir çare olmadığı gibi, ölümü aklına getirmekten kaçınarak ölümden kurtulabilmek de mümkün değildir. Dahası, ölümü aklına getirmemek de mümkün değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi insan, her gün önüne gelen gazetelerde mutlaka ölüm haberleriyle, ölüm ilanlarıyla karşılaşır. Yolda giderken bir cenaze arabasına rastlar ya da bir mezarlığın önünden geçer. Zaman içinde yakınları ve akrabaları ölür. Onların cenazelerine gittiğinde ve evlerini ziyaret ettiğinde, mutlak gerçekle yüzyüze kalır. Başkalarının, özellikle de sevdiklerinin ölümünü gördükçe, kendi sonunu düşünür. İnsan ne kadar direnirse dirensin, nereye sığınırsa sığınsın, nereye kaçarsa kaçsın, aslında farkında olmadan her an kendi ölümüne doğru koşar. Önünde başka bir kapı, tercih veya çıkış yolu yoktur. Geri sayım sürekli devam eder. Ne yöne dönerse ölüm onu oradan karşılar. Allah’ın kanununda bir değişme olmaz. Kaderde belirlenmiş bir anda ve yerde ölüm onu yakalar. Kuran’da, Allah bu gerçeği şöyle haber verir: De ki: “Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah) a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Cuma Suresi, Her nerede olursanız ölüm sizi bulur, yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile... (Nisa Suresi, 78) Bu nedenle insanın yapması gereken, kendini kandırmayı ya da gerçekleri göz ardı etmeyi bir kenara bırakıp Allah’ın kaderinde tespit ettiği süreyi en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Bu sürenin ne zaman biteceğini de yalnız Allah bilmektedir |
#3
|
||||
|
||||
Ölüm tatlı öpücükten başka bir şey değildir (adamına göre)
.
__________________
Sufiye göre, ölü köpeğin dişleri güzeldir. Bardağın yarısı doludur. Hak şerleri hayr eyler. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kendin Ol Sadece Sen | Och | Güzel Sözler & aŞka Dair | 4 | 10.07.21 18:58 |
Ölüm, Ölüm anı, Kabir, Hesap AHİRET PERDESİNİ ARALARKEN | aşk | Ölüm & Kabir & Kıyamet | 38 | 28.03.21 15:04 |
Ölüm Evreleri Ve Ölüm Sonrası Değşiklikler | SiLence | Sağlık | 2 | 12.06.17 09:42 |
Ve sadece sen biliyorsun | SiLence | Güzel Sözler & aŞka Dair | 5 | 28.05.17 23:36 |