Tv, sözlü müzik: Uykudakilerin uyanmaması için niniler söyleyen oyuncaklar.

UYANmak isteyenler öncelikle tv, dizi, film, sözlü müziği bırakarak uyanışını kolaylaştırıp, süreci kısaltabilirler. Uyanış sükunettedir.

O kafamızdan ışık hızıyla geçen düşüncelerimizden, vesveselerimizden kurtulup canımız ne isterse onu düşünmek, hissetmek istiyorsak uyanmak, gerçekten özgür irademiz olsun, özgür olalım, bilinçli başımıza gelmesini istediğimiz şeyler gelsin istiyoruzdur.Bunun için ilk işimiz şu oyuncaklardan uzak durmak ta ki duygu, düşüncelerimizin kontrolünü ele alana dek.

Neden tv ve müzik bırakalım?

Çünkü beynimiz, bilinçaltımız, bilinçdışımız adına her ne derseniz deyin sistem şöyle çalışıyor: Görüp,duyduğumuz herşey bilinçaltına tohum olarak ekiliyor. Ne kadar çok tekrar edilirse de o kadar derinlerde kayıt oluşuyor.

Tv ve müzik vesilesiyle de genellikle malesef aşk acısı, ayrılık, hüzün, savaş, acı, aldatma vs çok nadiren de mutluluk, aşk, sevgi, şefkat, özgüven tohumları ekiyoruz farkında olmadan. Yarınlarda biçilmek üzere.

İnsanlar şöyle diyor: “evde sırf ses olsun diye açık tv, müzik açık hep ama duymuyorum bile, dinlemiyorum, tv bakıyorum, kendimi vermiyorum, ben etkilenmem“ vs. Bilinçli duymadığımızda, dinlemediğimizde, izlemediğimizde bile BİLiNÇALTI KAYITTADIR. Bilinçaltı uyurken bile kayıttadır. Tv, müzik açık uyuyanların delirmemesi mucize diyeceğim de deliden beter durumdalar. Bilinçaltı çöplük olan herbirimizin Allah yardımcısı olsun.

Bilinçaltı doğru yanlış, iyi kötü, faydalı faydasız demez her şeyi kaydeder. Tohumlar diyoruz bu kaydedilenlere. Her kaydı benzerleriyle birleştirir, böylece bunların başımıza gelmesi an meselesi. Bilinçaltı espri nedir bilmez. Şakacıktan kendinize “hayat boş” derseniz bir kereden bir şey olmaz ama her gün düzenli olarak şaka bile olsa bu cümleyi on kere söylerseniz geçmiş olsun. Tohumu ekiyorsunuz, bilinçaltınızı programlıyorsunuz. Farkedip tersini programlayana dek bu genelleme yönetecek sizi, yaşamınızı. Programlama da sürekli, tekrar söyleme, duyma, görme ile oluyor. O yüzden tv müzik harika bir programlama yöntemi. Bilinçaltı; negatifler neKadarsa o kadar negatiflikler, pozitifler ne kadarsa o kadar da pozitiflikler yaşayacağımız olaylar tezahür ettirip, yaşatır bize.
Pozitif fazlalaştığında pozitif düşünceler, duygular artarken, negatifte negatif düşünce, duygu, vesveseler istemsizce otomatik artar. Dolayısıyla da düşünüp duygusunu hissettiklerimiz hooop dikilir karşımıza. Matematik denklemi gibi dünya denklemi de böyle. (Bilinçaltı hazinedir, hizmetimizdedir, her emri yerine getirmektir görevi .)

Müzik ruhun gıdasır. Evet gerçekten tüm sanat dalları güzeldir. Atom da çok güzeldir, atomu bomba yapmak için kullanmak da seçimdir. Müzik de BİLİNÇli insanlar tarafından insanların hayrına tohumlar ekilmek amacıyla yapıldığında gerçekten gıdadır. Yine bilinçli insanlar tarafından insanların uyanmaması için yazılan şarkıları, senaryoları farketmez isek sürü psikolojisinden, labirentten kurtulamaz, birilerinin planladığı, kurguladığı dünyada özgür irademizi maksimuma çıkaramadan, uyanamadan, kısır döngüden kurtulamayız.arzu edenler YouTube ta ((Yıl 1981 Yeşilçam illuminati orada)) yazıp Orhan Gencebay a iş teklif videosunu iki buçuk dakikasını ayırıp izleyebilirler.

Ülkemizde düşünen adam heykeli tımarhanede olması da bize şöyle mesaj veriyor “ çok düşünme sonra kendini bulacağın yer burası olur” halbuki ALLAH Kuran’ın 137 yerinde tefekküre davet ediyor. Düşünmez misiniz akıl etmez misiniz diyor.
Düşünmeye başlamamız birilerinin işine gelmiyor ama artık muhteşem bir enerji yükselişi var. İnsanlar düşünmeye başladı. Değişim, bireysel başladı çoktan.

Birbirimizi istesek de istemesek de olumlu ya da tersi etkiliyoruz. Bir kişi değişiyor dünya değişiyor. Birbirimize görünmez iplerle bağlıyız. Her birimiz çok ama çok kıymetliyiz.

Yeterince aklımızı kullanırsak her şeyi ALLAH bize lütfeder. İsra suresi 13. ayet “biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık der” düşünmek isteyenler için...