1960, 1970 ve 1980'lerde tv ve radyolarda herkesin ünvanı vardı ve bu kişiler ünvanlari ile çagrılırdı.

Prof.
Doktor. v.s.

Bu şekilde tam 30 yıl sürekli bi propoganda yapılarak diploma sertifka muptelalığı aşılandı ve çok büyük bir başarı sağlandı.

Normalde Türk gelenek ve göreneklerinde ünvan yoktur ve saygı kelimesi sondadır.

Ahmet abi, Fatma teyze, Osman amca gibi..

Ve 90'lı yillara gelindiğinde herkeste bi diploma manyaklığı vardı. Çünkü diploma = itibar.

Anne babasından görmediği itibarı meşru olmayan her yerden arıyor fakat bulamıyorduk..

Peki biz bu itibarı nerden temin edicez.
Tabiki Allah'tan değil, anne babadan değil, diplomanın tek kaynaği olan üniversitelerden.

50 yıldır anarşi ve dinsizliğin kol gezdiği bu üniversitelere nasıl giriceğiz?
Tabiki başını açarak.
Yani haram ile.

Peki girmek zorunda mıydık?

Tabiki..

Çünkü 150 yıldır aşağılık kompleksi ile kahrolduk artık itibar istiyoduk ve bu zındık, kafirden dahi gelse bu itibarı istiyorduk..

Anarşi ve Dinsizliğin kaynaği bu fuhuş yuvalarına dinimizi satsak Peygamberi incitsek dahi girmeliydik!

Ama bi türlü giremedik sonunda Peygambere yüz çevirip açılıp saçıldık ve girdik.
Zaten 15 yıldır bu kavga devam ediyordu.

Din, iman, kitap umursamadan bu laik dinsiz şer yuvalarına girdik, herkes istediği o itibari aldi.

Ama ya Allah indinde ne oldu ?

Bu işin nasil kademe kadrme geldiğini anladınız mı?

Süper.

Yahudi plani uzun vadeli yapıyor.

Çeşitli ve haklı sebeplerden kızlarını okutmayanlar başka yönlerden de çocuklarini Maalesef ki eğitemedi.
Başı kapali cahil, başı kapali anlayışı kıt hiç bir şeyden haberi olmayan dünya görüşu olmayandır yaftasi yapıştırıldı ve maalesef kısmen de öyle olundu.
Bunun sorumluları belli ama bizler kendi çizgimizde evde dahi olsa hem dini hem dünyevi yönden kendimizi daha çok yetiştirebilseydik ne iyi olurdu..

Türkçe'nin en sevdiğim özelliği unvanların
isimden önce değil sonra gelmesi.
King Arthur derken önce kral olduğu, Mete Han derken önce Mete olduğunu vurgulanır.
Türk töresinde insanın kişiliği her zaman makamından önce gelir.

Yine birtakım şeylere kalbimi bırakıyorum.

Hiç bir diploma benim başırımı, yeteneğimi, inancımı ve itibarımı ölçemez..