#31
|
|||
|
|||
Alıntı:
siz önce ne istediğinize bakın diye burdan etiket yapıyorum istediğiniz şey e-kitap linkte de size söylediğim belgelerle gerçek tarihin e kitabı var ayrıca üyelik yokki üye olabileceğiniz bir site olsun hala nefes alabiliyorken vaktini iyi değerlendir istedik beni hiç alakadar ben Allah rızası için tebliği mi hidayet Allah'tan ---------- Post added 19.11.19 at 01:36 ---------- İsrail de harf inkılabı yapıp İbraniceye eski diline geri döndü madem harf inkılabı iyi birşey dünyayı yöneten o siyonist Yahudiler neden eski dillerine geri döndüler ? |
#32
|
|||
|
|||
Alıntı:
Biz tebliğimizi 1400 yıl önce aldık Elhamdülillah kardeşim sen kendini çok zorlama, hadi selametle. |
#33
|
||||
|
||||
sizin hezeyanlarınızı anlıyorum yaşayabileceğiniz bir ülke kuruldu rahatça yaşıyoruz manda olmadı servi imzalamadılar Türkiye paramparça edilmedi 81 yıl önce Hakkın rahmetine Aleyküm selam diyerek yürüyen bir insanın ölüsünden bile korkup iftiralarla lekelediğiniz adam gerçekten çok büyük bir insanmış ölüsü bu kadarsa dirisi nasıl olurdu kimbilir demekki emperyalist güçlere ve onların uşaklarına büyük darbe vurmuş onlarda 81 yıl önce ölmüş bir insana iftira atmaktan utanmıyorlar Allah gani gani rahmet eylesin
|
#34
|
|||
|
|||
Alıntı:
söylediklerin o kadar komik ki gülüp geçsem mi yoksa tenezzül edip cevap mı versem bilemedim ülke kurulmadı 1071 de Malazgirt savaşı ile Alparslan ülkenin kapılarını açarak ve bu ülkede kurulan Anadolu beylikleri ile yurt haline geldi rahatça yaşamaktan kastın nedir istediği gibi kılık kıyafet kanunu ile istedi gibi giyinemeden asılan insanlar mı yoksa iffetsiz hayasız cinsel obje olarak görülen kadınlardan mı bahsediyorsun 1923 1946 ya seçim olmadı ülke tek parti dönemiyle yönetildi bu dönemde insanlar asıldı camiler ahıra çevrildi Kur'an'ı Kerim yakıldı inananlara zulmler yapıldı rahatça yaşamaktan kastın bunlar mı hepsi belgeli delilli manda ve himaye olmadı mı 1924 yılında 15 yılda yapacaklarını böyle anlatmış M. Kemal: "İlk 5 yılda inkılapları yaparız, İkinci 5 yılda kendimizi dünyaya tanıtırız, Üçüncü 5 yılda da İngiliz Kralına yurdumuzu ziyaret ettiririz." Kaynak: Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yayını, 1973. sevr anlaşması saltanat heyeti imzaladı oda vakit kazanmak için bu anlaşma mebusal meclisinden geçip padişah onaylamadı aksi halde Lozan anlaşması imzalamak zorunda kalmazdık sen sevr anlaşmasına bakacağına Lozana bak savaşta kazandığımızı masada kaybettik Batum Musul Kerkük 403 ada ve adacık hatta hatay bile gitmişti 1939 yılında referandumla katıldı Türkiye paramparça edilse yine beylikler kuruldu tekrar bir devlet haline gelirdi 2 defa oldu büyük Selçuklu devleti ve Anadolu Selçuklu yıkılınca kurulan beylikler gibi çok büyük adam dediğin topu topu 160 cm lik adam ölüsüde diriside bu nesinden korkucam emperyalizmin kucağına oturuyorsunuz bugün herşey çok açık değil mi Türkiye ABD savaşında ABD nin yanında olacak birçok kemalist var Türk olmadığınızı biliyordum Türk düşmanlığını bu kadar ileri götüreceğinizi tahmin etmedim söylediklerim iftira ise paylaştığım bu kaynaklar ne az araştırın söyledilerimi görürsen arşivler açıklıyor gerçek tarih ortaya çıkıyor Allah düşmanlarına rahmet etmez Allah düşmanlarını sevenleride rahmet etmez mümtehine suresi 1.ayette öyle buyuruyor benden söylemesi ! |
#35
|
|||
|
|||
Yeni bir devlet kurduğunda geçmişle bağlarını tamamen kopartan, kültürünü unutan, ceddinden nefret eden bir milli alfabesi olmayan tek millet biziz sanırım
|
#36
|
||||
|
||||
Alıntı:
Bu Antlaşmanın 58. maddesi ile de Kars, Ardahan ve Batum yine Rusya’ya bırakıldı. SANIRIM TÜRKİYENİN YENİ BİR SAVAŞTAN ÇIKTIĞINI O SAVAŞI NE ZORLUKLARLA KAZANILDIĞINI UNUTUYORSUNUZ *** 1915 Çanakkale Savaşı’nın kazanılması sonucu Çarlık Rusya’sına yardım gönderilememiş ve Rusya’da 1917 yılında iç isyanlar çıkmıştır. İşte bu koşullarda 3 Mart 1918’de Osmanlı-Rusya-Almanya-Avusturya Macaristan ve Bulgar Krallığı arasında BREST LİTOVSK Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Osmanlı’ya bırakılan Kars, Ardahan ve Batum’un geleceği HALKOYLAMASI ile tayin edilecekti. Osmanlı bu antlaşma ile son kez toprak kazandı. Ancak, Rusya ilk günden antlaşmayı ihlale başladı. Çekildiği toprakları Ermeni ve Gürcü çetelere bırakmayı yeğledi. *** Antlaşmanın ihlal edildiğini gören Harbiye Nazırı Enver Paşa 4 Nisan 1918’de Batum, Ardahan ve Kars’ın işgali yönünde talimat verdi. Bunun üzerine 37.Kafkas Tümeni çatışarak 4 Nisan’da Ardahan, 14 Nisan’da Batum ve 25 Nisan’da ise Kars’a girdi. Osmanlı bu vilayetlere idareciler atadı. Brest Litovsk Antlaşması’na göre yapılması gereken HALKOYLAMASI için hazırlıklar başladı. Eski Rus kayıtlarına göre 19 yaşını doldurmuş erkekler oy kullanacaktı. 14 Temmuz 1918’de halkoylaması başladı ve birkaç gün sürdü. Batum’daki sonuçlara göre toplam 4.312 seçmenden; 2.669’sı Osmanlı’ya katılma yönünde EVET oyu kullandı. 160 kişi HAYIR oyu verirken, 1.483 kişi de ÇEKİMSER oy kullandı. *** Elviye-i Selase’den toplam 85.129 kişi EVET oyu, 441 kişi HAYIR oyu, 1.693 kişi de ÇEKİMSER oy kullandı. Bu halkoylamasından sonra Elviye-i Selase yurda bağlandı. 11 Eylül 1918’de Osmanlı Devleti bir Kararname yayımlayarak idari teşkilatı oluşturdu. Memurlar tayın etti. Ancak seçim sonuçlarına Gürcüler, Ermeniler ve Ruslar tepki gösterdi. *** 15 Eylül 1918’de Bakü’yü Halil Paşa (Enver Paşa’nın amcası) ele geçirdi. Bunu bahane eden Rusya 20 Eylül’de Brest Litovsk Antlaşması’nı feshetti. Birinci Dünya Savaşı’nda yenilen devletlerle 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile galip devletler Osmanlı topraklarını işgale başladılar. Mondros Antlaşmasının 11. maddesine göre Türk askeri Elviye-i Selase (Kuzey Batı İran) bölgesinden savaş öncesi sınırlara çekilecekti. 15.maddeye göre de galip devletler Batum’u işgal edebileceklerdi. *** İşte bu ortamda 25 Ocak 1919’a kadar Türk askerinin Elviye-i Selase’yi terk etmesi istendi. 9.Ordu Erzurum’a çekildi ve Türk askeri 25 Ocak 1919’da Elviye-i Selase’den ayrıldı. Askerimiz ayrıldıktan sonra İngiltere’nin güdümünde hareket eden Gürcü ve Ermeniler bölgeye yerleştirilmeye başlandı. *** 28 Ocak 1920’de ilan edilen Misak-ı Milli kararlarından biri de Elviye-i Selase ile ilgiliydi. Buna göre; Bizden alınmak istenen Kars, Ardahan ve Batum’da gerekirse TEKRAR HALKOYLAMASI yapılmalıydı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. Bu Meclise o tarihte sınırlarımız içinde olmayan Batum’dan 5, Kars’tan 3, Ardahan’dan 2 ve Oltu’dan da 2 milletvekili seçildi. İşte yeni kurulan Ankara Hükümeti Kars, Ardahan ve Batum’un sınırlarımıza dâhil olduğu yönünde iddiasını devam ettiriyordu. *** 15.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Elviye-i Selase’yi almak için TBMM ile istişarelerde bulundu. 20 Eylül 1920’de Mustafa Kemal Paşa Kazım Karabekir Paşa’ya hareket emri verdi. 28 Eylül’de Sarıkamış alındı. Türk Ordusu 30 Ekim’de de Kars’ı ele geçirdi, 7 Kasım’da ise Gümrü’ye girdi. Ermeniler barış istediler ve 3 Aralık 1920’de TBMM’nin İLK RESMİ ANTLAŞMASI olan Gümrü Antlaşması Ermenilerle imzalandı. Buna göre Kars ve çevresi TBMM’ye verildi. Ermeniler Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanıdılar. 5 Aralık 1920’de Ermenistan SSCB’ye bağlandı ve bu tarihten sonra Ermenistan konusunun muhatabı SSCB oldu. İngilizlerle işbirliği içinde olan Gürcüler, TBMM Hükümeti ile İNGİLİZ SİYASETİ gereği yakınlaştı. İngilizler bu yakınlaşmanın SSCB ile TBMM’nın arasını açacağını hesap etmişlerdi. Ve hesapları da doğru çıktı. 19 Şubat 1921’de SSCB Gürcistan’a savaş ilan etti. Kızıl Ordu Kuzeyden ve doğudan harekete geçerek Kafkasları işgal etti. 16 Mart 1921’de Kızıl Ordu Batum’un etrafını sardı. Batum’da hâkim olan Menşevik Gürcü Meclisi Batum’un SSCB’ye bırakılması kararı aldı. 18 Mart’ta da Kızıl Ordu Batum’a girdi. 19 Mart’ta SSCB TBMM’ye verdiği nota ile Batum’u terk etmesini istedi. Bu arada SSCB ile müzakereler yapılıyordu. 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması imzalandı. 13 Ekim 1921’de de Kars Antlaşması ile Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’la bugünkü sınırlar kararlaştırıldı. Bu antlaşmalarla Kars, Ardahan ve Artvin’i Türkiye aldı. Batum ise Gürcistan’a kaldı. 160cm lik adamdan kormasaydın burda kötüleyip durmazdın Türk düşmanı olduğumu iddaa ediyorsun kendiniz düşmanlık yapıyorsun çilesini biz çektik sefasını onlar sürdü misali Türk olmadığımı söyleyip iftira atıyorsunuz halbuki kafkas Türkü olduğumu bilmiyorsunuz Atatürkün Allah düşmanı olduğunu söylüyorsun yanındamıydınız yetmiyor Allah ile iftira atıyorsun ayetiylede örneklendiriyorsunuz Emperyalizmin kucağına oturuyorsunuz diyip emperyalizmin uşaklığını yapıyor onların yazdıklarına inanıyorsunuz amerika ile savaş olsa bir çok kemalist amerikanın yanında olur diyorsunuz kimlerin abd yanında olduğunu görmüyorsunuz kemalist olmadığım halde bana kemalist diyip iftira atıyorsunuz iffetsiz hayasız yaşam diyosunuz son dönem padişah hanımlarının kızlarının nasıl giyindiğini görmezden geliyorsunuz İsmet inönünün yaptıklarını atatürke mal ediyorsunuz tarih bilginiz sıfır ama bana tarih dersi vermeye kalkıyorsunuz bla bla bla sen kendini öyle kabul ediyorsan itirazım yok tercih meselesi ama biz Türk tarihini bir bütün olarak kabul ediyoruz Kürşatın 40 çeri ile çin sarayını basmasından daha öncesinden başlayan Türklerden Türkiye cumhuriyetine kadar hepsini biliriz Bizim Milli Alfabemiz var hemde öz Türkçe |
#37
|
|||
|
|||
Harf inkılabını savunmak için eski harflerle üç kelimenin de aynı yazıldığı, dolayısıyla zor olduğunu anlatmaya çalışmışlar bu fotoğrafta.
Gerçek böyle mi? Öncelikle kelimenin geldiği cümle onun ne olduğunu gösterir. Mesela komedi filmi izleyen güler. Kimse komedi filmi izlerken gel gel öldüm demez. Gülistanda gül koklanır, kimse kel kokladım demez. Benzer örnekler bugün de mevcuttur. Mesela; Yüz-yüz-yüz-yüz-yüz... isim olarak da fiil olarak da çeşitli manalarda okunur, anlaşılır. Kar-kar-kar... Vs vs Hadi üsttekilere ama bunlar eşsesli denilirse şunlara ne buyrulur: Kağnı ve kağıt kelimeleri aynı sesle mi okunuyor? Seslerin karşılanması açısından Arapça daha zengindir. Arapça da Sadص Sinس ve peltek Seث harfleri vardır. Latin harflerinde ise bir tek S dir. H harfi ile Haح Hıخ ve Heﻬ harfleri karşılanır. Ayn-Elif Za-Ze-zel vs Amaç gerçekten halkın zorlandığı yerleri düzeltmek olsaydı Kâf ile Gef harfleri tıpkı s-ş ı-i u-ü g-ğ harflerinki basit farklar gibi tefrik edilirdi ki Osmanlıca'da da bu zaten ayrılmış. Kâf-ı Arabi (k) ile Kâf-ı Farisi (g) ve Kâf-ı nuni ( n) birbirinden bir çizgi ve üç nokta ile ayrılmış. Pekala onlar kullanılabilirdi matbu metinlerde. Arab harflerinin bizim dilimizin seslerine uygun olmaması iddiası ise koca bir safsatadır. Asıl derd o olsaydı Göktürk yahut Uygur Alfabesini alırdık. Biz Latin alfabesini aldık. Harf devrimindeki tek amaç; tarihi bağlardan kopmak ve tamamiyle Avrupa'ya entegre olmaktır.
__________________
Biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Hurufu mukkatta nur 14 harf | Hak | Sorularınız | 2 | 14.05.20 10:09 |
Sûreler de kelime ve harf sayısı | Sugarman | Kuran-ı Kerim | 3 | 24.04.20 18:00 |
Harf harf ayetel kursiyi nerden bulabilirim? | GhOsT | Sorularınız | 6 | 20.12.19 16:06 |
Besmelede 10 harf kullanılmıştır | Anka58 | Kuran-ı Kerim | 2 | 27.12.18 15:02 |