Yaşadığımız devre bilgi çağı da, bilgisayar çağı da diyenler var. Yanlış yok, ikisi de doğru. İnternet, bilginin en önemli kaynaklarından biri haline gelmiş durumda. Sanal alemde bilgi avına çıkanlar bir taraftan bilgi toplarken, bir taraftan da ilgi alanları v.s. gibi kendileriyle ilgili bilgi pompalıyorlar. Google artık ilk müracaat kaynağımız durumunda. Sadece bizim değil, bütün dünyanın bilgiye açılan kapısı o şimdi.
Yanı sıra diğer sosyal mecralar tabii: Facebook, Twetter, You Tube, e-Bay, Yahoo, Amazon,…, gibi paylaşım ve alışveriş siteleri.
Hepsi, herkesin ilgi alanını ve bütün özel bilgilerini topluyor, depoluyor. Ve bugün artık tüm e-postalar, veritabanı, dosya, müzik, film ve her türlü haberleşmeleri izleyebilen dev bir yapı ortaya çıkmış durumda. İşin kötüsü şu ki, bu ağa girmeden bir yaşam sürebilmek neredeyse imkânsız.
Kullanıcıların, bilgi ve iletişim ihtiyaçlarını an içinde karşılayabilmeleri ne kadar iyi bir şey ise; insanların paylaşımlarının, ilgi alanlarının, aile ve çevre ilişkilerinin, v.d. özel bilgilerinin istemediği kişiler tarafından izleniyor olması da o kadar kötü bir şey tabii.

Peki bu bilgiler kimlerin elinde toplanıyor?
Bunu anlamak için bilgi toplama sistemlerini kuran ve kullanıma sunan firmalardan ilk aklımıza gelenlerin sahiplerinin kimler olduğuna hızlıca bir göz atmak yeterli olacak:
- Dünyanın en büyük ve en değerli kişisel bilgisayar şirketinin sahibi Yahudidir (Michael Dell, Dell Bilgisayar).
- Dünyanın en başarılı arama motorunun kurucuları Yahudidir (Sergey Brin, Larry Page; Google)
- Dünyanın en başarılı ikinci arama motorunun kurucusu da bir Yahudidir (Terry Semel,Yahoo/Firma daha sonra Google tarafından satın alınmıştır)
- Dünyanın en büyük yazılım şirketinin iki ortağından birisi Yahudidir (Steve Ballmer, Microsoft)
- Dünyanın ikinci büyük yazılım şirketinin kurucusu ve Başkanı da Yahudidir (Larry Ellison, Oracle)
- Günümüzün kişisel bilgisayarların çoğunda kullanılan mikroişlemci ve bellek yongası şirketini bugünkü konumuna yükselten yönetici Yahudidir (Andrew Grove, Intel)
- Kişisel bilgisayarlar için talep edilen “katil uygulama” dedikleri tablo oluşturma yazılımının sahibi Yahudidir (Mitch Kapor, Lotus 123)
- İnternet üzerindeki en büyük açık artırma usulü alışveriş sitesinin iki ortağından biri Yahudidir. (Jeffrey Skoll, eBay)
- Dünyanın en büyük sanal ansiklopedisini oluşturarak ilk müracaat kaynağı haline getiren ve bilgiyi –adeta- kontrolleri altına alanlar Yahudidir (James Galleri, Larry Sanger; Wikipedia)
- Dünya’nın en yaygın anlık mesaj paylaşım sisteminin 5 ortağından üçü Yahudidir (Jack Dorsey, Noah Glass, Biz Stone; Twetter)
- Dünya’nın en yaygın bilgi, foto, video paylaşım sisteminin kurucusu Yahudidir (Mark Zuckerberg; Facebook)
- İnternet üzerindeki en önemli online ödeme sistemlerinden birini iki Yahudi kurmuştur. (Peter Thiel, Max Levchin; PayPal)
- Ücretsiz olarak dünya üzerindeki herhangi biriyle görüntülü sohbet yapmayı, mesaj yollamayı ve sohbet odalarına katılmayı sağlayan sitenin sahibi ve CEO’su Yahudidir (Jason Katz, PalTalk)
- Uluslararası gençler ve yetişkinler için arkadaşlar tarafından, kişisel profiller, bloglar, gruplar, fotoğraf, müzik ve videoların paylaşılabildiği en etkin interaktif web sitesinin dört ortağından üçü Yahudidir (Brad Greenspan, Josh Berman, Tom Anderson; MySpace).
…
Bu listeyi daha da uzatabiliriz fakat bu tablonun yapısı değişmez.
İnternet ortamında bilgi toplayan ve depolayan tüm sistemler Yahudilerin envanterinde veya kontrolü altındadır.

Peki, dünya üzerinde en baba rakamlarla 15-16 milyon olan ve dünya nüfusunun ancak 500’de birini oluşturan Yahudilerin, nüfuslarıyla orantısız bir şekilde bütün bu stratejik firmaların sahibi olmalarını nasıl izah edeceğiz?
Gayet basit. Burada olağanüstü hiç bir şey yok. Seçilmiş ırk gibi safsatalar da yok.
Bir kere bu tabloyu oluşturan Yahudiler, ağırlıklı olarak ABD orijinlidir ve tamamı iyi eğitimlidir.
On yıl önceki verilere göre, Amerika’da bütün Yahudi yetişkinlerin % 55’i lisans düzeyinde bir üniversite derecesine sahiptir ve bunların da % 25’i yüksek lisans yapmıştır.
Bu oranlar genel ABD nüfusu için % 29’a % 6’dır.
Bu tabloyu hazırlayan ikinci husus, Yahudi zihinsel dünyasında saplantı haline gelmiş “bütün güçleri elinde tutma” ve “Dünya Yahudi hakimiyetini tesis etme” hırsıdır. Bu ideal onları hep herkesten bir adım önde olmaya motive etmektedir.
Üçüncü olarak da geliştirdikleri projeleri hayata geçirmede birbirlerine verdikleri finans, tanıtım ve pazarlama desteğidir.

Peki Yahudiler ellerinin altındaki bu bilgiyi nasıl kullanıyor veya kullanırlar?
Bu cevabı belli bir sorudur. Dış dünyaya karşı ne derse desinler, Yahudiler ellerine geçen her türlü bilgiyi, elbette ki, hiçbir kısıtlamaya tabi tutmaksızın ve nasıl lehlerine olacaksa o şekilde dibine kadar kullanıyorlardır ve kullanacaklardır.
Google’ın üst düzey görevlerde istihdam ettiği iki önemli ismin özgeçmişlerine şöyle bir bakmak bu konuda yeterince aydınlatıcı olacaktır sanırım.
Bu isimlerden birisi Google’a 2006 Nisan ayında katılan Udi Manber’dır. Manber İsrail Hayfa’da Israel’s Technion Enstitüsü’nden mezun oldu. Kariyerinde 1998 yılında Yahoo’da baş mühendislik, 2002 yılında amazon. com’un algoritmanlardan sorumlu Başkan Yardımcılığı görevleri var. Daha sonra Amazon’un A9. com arama motorunu kurmuş ve bu birime CEO olarak atanmış. 2006 yılında da Google’ın Mühendislikten Sorumlu Başkan Yardımcısı pozisyonuna geçmiş. Aralık 2007’de Google’ın Wikipedia benzeri yeni bilgi deposu olan Knol projesini hayata geçiren Manber halen bu bilgi merkezi ile ve Google’ın tüm arama motorlarının başında bulunuyor.
Manber’ın İsrail birimleri ve Siyonist gruplarla işbirliği halinde olduğundan kimsenin şüphesi olmasın.
Google üst yönetiminde ikinci dikkat çeken isim ABD Dışişleri Bakanlığı ile Google arasındaki bağlantıyı sağlayan ve fanatik bir Siyonist olan Jared Cohen. Cohen Google’ın Fikir Geliştirme Direktörlüğü görevini yürütmektedir. 2010 yılında Google’a geçmeden önce Condoleezza Rice, daha sonra Hillary Clinton’ın döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Kurmay üyesi olarak stratejik görevlerde bulunmuştur. Diğer önde gelen Siyonist Yahudilerle birlikte CFR’de aktif bir çalışma yürütmektedir.
Bu profildeki isimlerin elinin altında bulunan bilgilerin ABD ve İsrail birimleriyle paylaşıldığını bilmek için müneccim olmaya gerek yok.
Ayrıca, açıkta yürüyen ilişkiler, kapalı kapılar arkasında neler olabileceğinin ip uçlarını veriyor zaten.
Örneğin, Amerika’daki Siyonist kuruluş ADL Başkanı Abraham Foxman’ın 2004 yılında Google yöneticilerine yazdığı bir mektupla, site sıralama teknolojisinden şikayet ederek Yahudi aleyhtarı sitelerin arama motorlarında üst sıralarda çıkmasının engellenmesine dair talebine verilen cevap, bilgilerin nasıl Yahudi menfaatlerine göre tasnif edilerek sunulduğunu somut şekilde ortaya koymaktadır.Bu ve benzer uygulamaların yanı sıra, bu bilgilerin ABD ve İsrail dinleme ve istihbarat kurumlarına doğrudan verildiği ve bedelinin de tahsil edildiğinden hiç şüphe edilmesin.

Peki bu sarmaldan nasıl çıkılır?
Bunun birinci şartı, öncelikle bilgi işlemin temel yapıtaşı olan kendi chipini üreten bir endüstri oluşturmak ve ihtiyaç duyulan alanlarda kendi yazılımını üretebilecek yetenekte kadroları elinde bulundurabilmektir.
Ve bu alanda ciddi ulusal hedefler belirleyip, buna uygun politikalar oluşturup, ciddi kaynaklar ayırarak çalışmak gerekir.
Yoksa, sanal esaretimizin reel esarete dönüşmesi inanın çok fazla gecikmez.

rusya kendi internet altyapısını kurdu. her zaman denilmiştir. türkiyede kendi internet altyapısını kurmalıdır.amerikalı yahudiye bağımlı kalmak mecburiyetinde değiliz.işte bu sebeple milli ve yerli internet. yerli işletim sistemi pardüs gibi.