Onlar için çocuk olman sorun değildi, gelin olman sorundu.. - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Derin Konular & Beyin Fırtınası

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 03.05.19, 13:49
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 29.04.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 901
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Onlar için çocuk olman sorun değildi, gelin olman sorundu..

BĪZĪM TŪM GAYRETĪMĪZ OLANI ANLATMAK DUYURMAK KARINCA MĪSALĪ TARAFIMIZI BELLĪ ETMEKTĪR VALLAHĪ BAŞKA DERDĪMĪZ YOK

ERKEN EVLİLİK MAĞDURLARI NEYİ İFŞA EDİYOR:

EMİNE KARAKAYA'YI HATIRLAYAN VAR MI?

Emine Karakaya kim?
O üç yıl önce öldü. Ne onu, ne de kocası Levent'i tanıyoruz. Emine Karakaya ve kocasının temsil ettiği dram kimsenin umurunda mı? Böylesine alçak ve böylesine iki yüzlü bir dünyada neyin önemi kalıyor ki? Bir gazete haberinden öğrendiğimiz hikayesi şöyle:

"Ankara Altındağ'da Yenidoğan semtinde oturan Emine Özdemir ve Levent Karakaya, 2006'da birbirlerine âşık oldu. Emine o zaman 15, Levent ise 18 yaşındaydı. Kızın yaşı küçük olduğu için aile evlenmelerine izin vermedi. Gençler birlikte kaçtı. Emine'nin annesi Derya Özdemir, "Kızımı kaçırdılar" diye şikâyetçi oldu. Ancak aile büyüklerinin araya girmesiyle iş tatlıya bağlandı. Emine'nin annesi şikâyetini geri çekti. Genç çifte düğün yapıldı. Evlendiler, mutlu bir yuva kurdular. Seda ve Fırat adında iki çocukları dünyaya geldi. Ancak, markette asgari ücretle çalışıp evini geçindiren Levent'in peşini kamu davası bir türlü bırakmadı. Geçen 20 Şubat'ta [yani 2015'in Şubat'ında. O yıl Emine 24, Levent 27 yaşındaydı. Evliliklerinin üzerinden 9 yıl geçmişti.] 8 yıl 4 ay hapis cezası kesinleşince tutuklanan Levent Karakaya, Ankara Yenikent Cezaevi'ne konuldu. 9 yıl sonra gelen bu şok mahkeme kararı yüzünden genç kadın iki çocuğuyla birlikte ortada kaldı.

Aylık 400 TL olan kirayı ödeyemedi. Üç kira birikti. Ev sahibi "çık" deyince, çaresiz evindeki eşyaları yok pahasına sattı. Emine Karakaya, daha sonra, iki çocuğuyla birlikte, pazarcılık yaparak geçinen babasının evine yerleşti. Genç kadın 8 Haziran günü eşini ziyaret için Yenikent Cezaevi'ne gitti. Üzülmesin diye ona dışarıda yaşadığı sıkıntıları söylemiyordu. Duygusal geçen ziyaretin ardından cezaevi kapısında fenalaşan genç kadın yere yığıldı. Emine, yapılan müdahalenin sonrasında eve gönderildi. Dinlenmeye çekildi. Ama kimseyle konuşmuyor, sürekli uyuyordu. Üzüntüden felç geçirdiği, sol tarafının tutmadığı anlaşıldı.

Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırılıp tedaviye alınan Emine Karakaya 3 gün önce aniden fenalaştı. Yoğun bakıma kaldırılan kadının beyin ölümü gerçekleşti. Cezaevindeki Levent Karakaya'ya durumu akrabaları anlattı. Önceki gün tutuklu bulunduğu cezaevinden jandarmalar eşliğinde Ankara Numune Hastanesi'ne getirilen genç adam yıkıldı. Levent Karakaya, beyin ölümü gerçekleşen eşini 20 dakika ziyaret etti. Ardından yeniden cezaevine götürüldü. Babası Murtaza Özdemir ve annesi Derya Özdemir ise çaresiz, kızları Emine'nin başında beklemeye devam etti. Geride ise dul bir koca, iki küçük çocuk, yürekleri yanan akrabalar ve acı bir hikâye kaldı."
*
Bu acı hikayeden 4 bin tane daha var.

Habere dikkat ettiniz mi? "Kamu davası" diyor. Yani, hiç kimse şikayetçi değil ama "hukukumuz" Levent'in yakasına yapışıyor. Çünkü "feminizm" hukukumuzun yakasına yapışmış. Leventleri hapse attırıncaya, emineleri öldürünceye kadar da bırakmayacak.

Erken evlilik mağdurları, çocuk haklarının, kadın haklarının, yaşlı haklarının, insan haklarının iğrenç bir yalan olduğunu ifşa ediyor.

Emine ölmüş, kadın hakları savunucularının umurunda mı?

Çocuklar; anaları ölmüş, babaları hapse atılmış, yetim ve öksüz kalmışlar, çocuk hakları savunucularının umurunda mı?

Büyük anne-büyük babalar, kızları/gelinleri ölmüş, damatları/oğulları hapiste, yanıp yakılıyorlar, insan hakları savunucularının umurunda mı?

Emine Karakaya'yı google'da aratırsanız, dünyanın bütün emineleri çıkıyor ama Emine Karakaya çıkmıyor. Twitter da arattım, dünyanın bütün emine karakayaları çıkıyor, Emine Karakaya çıkmıyor. Hatta, EMİNEM grubu çıkıyor, Mahmut Karakaya, Ferhat Karakaya (isimleri değiştirdim) çıkıyor, Emine Karakaya yok. Emine'nin sosyal medyada ölüsünü bile bulamıyorsunuz. Asıl sorun bu zaten. Emine'yi yasalarla öldürdüğümüz yetmiyor, onu kendi aramızda da öldürüyoruz. Onu hatırlanmaz kılıyoruz. Emine ölmeye devam ediyor.

Dünyanın bütün riyakarlıklarını şu üç kavramda bulabilirsiniz: "İnsan hakları", "kadın hakları", "çocuk hakları".

İşte Emine Karakaya, bu riyakarlığı ifşa ediyor; ve onun gibi 4 bin tanesi daha.

Buradan Emine'ye sesleniyorum:

Kimsenin umurunda değilsin Emine. Hiç kimsenin. Sen de, çocukların da, anne-baban da... Kocan zaten değil; "Daha da beter olsun..." (Haberde dikkatinizi çekmiştir, karısının cenazesi için Levent'e "20 dakika" izin vermişler. Sonra tekrar hapishaneye...).

Dünyanın bütün leventlerini onun yanına göndermeye, dünyanın bütün eminelerini senin yanına göndermeye ahdetmiş bir hukukumuz var.

"Hukukumuz" dediysem, yanlış anlama. Yüzünü hiç görmediğimiz adamlar, hiç gitmediğimiz Brüksel'de yazdılar bu kuralları. Sonra bizim de hukukumuz oldu.

Kadın hakları mı? Onlar ne mi düşünüyorlar:

"Olmaz olsun senin gibi kadın."

Olmaz oldun ya zaten!

Senin hiç bir pazarlık gücün yok Emine.
Haberini yapan gazete bile senin için şöyle demiş: "Çocuk Gelin."

Şunu iyice bil Emine: Onlara göre "çocuk" olman sorun değildi, "gelin" olman sorundu. O yüzden başına geldi bunlar.

Senin arkandan "ah" diyecek bir tek kadın hareketi yok bu dünyada. Senin tezini yazdıracak bir tek akademisyenimiz yok. Dünyanın en ipe sapa gelmez konularını tartışmaya devam ediyoruz.

Yalnızsın, bunu iyice bil. Onların aradığı "kadın" sen değilsin. Görüyorsun, "kadın hakları sopası" nasıl da şaklamaya devam ediyor, geride bıraktıklarının sırtında.

Bu hukuka göre, senin bir hayvan ölüsü kadar değerin yok.
Senin bir köpek kadar değerin yok Emine. Bizi "neler için" ağlattıklarını görüyorsun. Bizim sadece hukukumuz değil, acılarımız da ele geçirilmiş; merhametimiz, öfkemiz, korkumuz da ele geçirilmiş. Küresel vampirler neye üzülmemizi istiyorlarsa ona üzülüyor, neye öfkelenmemizi istiyorlarsa ona öfkeleniyor, neye merhamet etmemizi istiyorlarsa ona merhamet ediyoruz. O yüzden sana sıra gelmiyor. Düşünebiliyor musun Emine, seni bizim merhametimizle görünmez kılıyorlar!

Tam bu satırı yazdığımda sadece "köpek" yazıp twitter'dan arattım. İlk sırada ne çıktı biliyor musun:

"Hatay-Dörtyol'da bir sokak köpeğinin yaşadığı dram."

Ama daha da ilginci, bir kaç tweet sonra, 4 bin yıl önce, Sümer Kralı Ur-Namma'nın yazdığı bir tabletin üstündeki bir köpeğin ayak izleri!

4 bin yıl önce yaşamış bir köpeğin ayak izleri kadar değerin yok.

Öldün Emine, gerçekten öldün. 4 bin yıl önce yaşamış bir köpeğin ayak izi kadar da yoksun aramızda.

Biz, seni öldüren bu hukuktan yana değiliz.
Bu riyakar duygusallıktan yana değiliz.
Biz senden yanayız.

Ülkemizin bütün "yerli ve millilerine" sesleniyorum:
Emine'yi unutmayın. Çünkü o sizi asla unutmayacak.
Bize en çok söylediğiniz şeyi, Emine'nin hatırası için, bir kez de biz size söylüyoruz: "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!"
Emine'yle karşılaşacağınız gün gelmeden bu zulme bir son verin.

"Hangi suçtan dolayı öldürüldü?" diye sorulduğu zaman... (Tekvir, 8-9)

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 04.05.19, 12:47
 
Üyelik tarihi: 01.08.18
Bulunduğu yer: Kayıp Kent
Mesajlar: 434
Etiketlendiği Mesaj: 22 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Emine, arkadaşım, kardeşimdi. Sessiz sedasız ayrıldı aramızdan. Kaç yıl geçti, çocukları büyüdü elimizde. Kocaman oldular. Kızı çok hanım maşaallah. Eşi hâlâ hapis maalesef.
Bizim evin karşısı mezarlıktır. Ölmeden yaklaşık 1 ay önce bizdeyken mezarlığı işaret etti " Çok ürkütücü, siz korkmuyor musunuz mezarlıktan ? Ben çok korkarım " demişti. Hâlâ dün gibi hatırlarım. Ecel onu da aldı.
Daha kaç Emine ölecek bilmiyorum. Söyleyecek, yazacak çok şeyim var.. Burada yazılanlar sadece fragmandı yaa.
Mekânı cennet olsun. Unutulmadı..

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Gelin Saçı - Gelin Saçınızı Seçerken SiLence Saç ve Cilt Bakımı 3 21.08.23 22:26
Kıyamet günü onlar için bir terazi dahi kurmayacağız! Hal Ölüm & Kabir & Kıyamet 0 29.10.21 13:14
Rüyada Çocuk Gelin Olduğunu Görmek? Belyâ Rüya ve Rüya Tabirleri 0 27.05.20 13:23
doktorlar herhangi bir sorun yoktur diyor ama çocuk sahibi olamıyoruz yakuplar Sorularınız 2 03.05.20 20:05
Daha Çocuk Onlar SiLence Engelliler Dünyası 1 20.04.17 22:33


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:13.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com
Havasokulu.com appears to be a website focused on "Havas ilmi," which involves various metaphysical and spiritual practices such as vefk (amulets), tılsım (talismans), bağlama (binding spells), celb (attraction spells), nazar (evil eye protection), rukye (healing through prayer), and other related topics like hadim, hüddam, and tasavvuf (Sufism). The site offers content related to personal development, metaphysical studies, and secretive or esoteric knowledge.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147