Cinler mi Akıllıdır insanlar mı? Cinlerin dinleri var mı? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Havas ilmi & Gizli ilimler > Cin & Şeytan & Melek & Ruh

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10.11.17, 12:52
Sin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
💫 Güvenilir 💫
 
Üyelik tarihi: 19.08.14
Bulunduğu yer: Irak
Mesajlar: 2,210
Etiketlendiği Mesaj: 1518 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Cinler mi Akıllıdır insanlar mı? Cinlerin dinleri var mı?

Cinlerin Akıl ve Dinleri
Cinler akıl itibariyle insanlardan daha zayıftırlar. Akıl zayıflıklarını onlara verilen hız ile kapatabilirler. İnsanlar gibi düşünceye sahip olmasalar da onlara has bazı haller cinleri insanlardan ayrı kılar.
Onların da içinde sosyal hayat mevcut olduğu için aynı insanlar gibi çalışkan ve akıllıları veya tembel ve zayıfları vardır. Cinler akıl olarak zayıf olsalar da akıl sahibi oldukları için Allah’a kulluk görevine aynı insanlar gibi tabidirler. Ancak cinler içerisinde de insanlarda olduğu gibi din ayrımları vardır. İnsanlar gibi Müslüman veya diğer dinlere bağlı olanları veya ateist olanları vardır.
İslam öncesinde birçok inanışta cinler geçmektedir. Bunlardan bazıları; Yunan inancında Daimon, Germen kültüründe Elf, Slav kültüründe Rusalkas, Zerdüşt inancında Davalar, Hinduizm de Narakalar, Buduizm inancında Mara, eski Çin’de kuei-shen, eski Japonya’da Oni ile Tengu ve birçok eski din ve inanışta yer edinmişlerdir.
“Hani cinlerden bir gurubu, Kur’an’ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur’an’ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) “Susun” demişler, Kur’an’ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi. Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa’dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun..” (Ahkaf, 29-30-31)
Ayette bildirildiği üzere cinler Peygamber Efendimizden (sav) Kuran-ı Kerim dinlemişler ve bunu kavimlerine aktarmışlardır. Peygamber Efendimiz (SAV) ins ve cinlerin peygamberi idi, bu sebeple tebliğ görevini cinler içinde yapmıştır ve Peygamber Efendimizin (sav) daveti üzerine birçok cin kavmi Müslümanlığı seçmiştir. Bu husus hadisler ile de sabittir.

Cinlerin İbadetleri
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 56)
Cinlerde insanlar gibi Allah’a kulluk için yaratılmışlardır. Aynı insanlar gibi dinlere sahiptirler. Cinlerin büyük bölümü cihan güneşi Peygamber Efendimiz’i (sav) dinleyip İslam’a tabi olmuşlardır. Peygamber Efendimiz (sav) kendisini dinlemeye gelen cinlere duyduklarını diğerlerine anlatmalarını istemiş ve bu şekilde cinler İslam nuru ile tanışmıştır. Ancak onların da içerisinde tıpkı insanlar gibi din çeşitliliği vardır hatta satanist olanları da vardır. Müslüman cinler tıpkı insanlar gibi ibadet ve kulluk ederek sevap kazanırlar. Onlar da ölümü sonrasında insanlar gibi cennetle müjdelenmişlerdir.
Cinlerin Yaşantıları ve Aile Hayatları
Cinlerde evlenirler çocuk sahibi olurlar. Cinlerin nüfusu insanlardan 10 kat daha fazladır. Büyük bir kısmı dağ eteklerinde, su kenarlarında, dağlarda, çöllerde veya insanların ulaşmakta zorluk çekeceği yerler ile insanların girmeyeceği pis yerlerde, mezarlık kenarlarında ve içlerinde, bahçesinde incir veya nar ağacı bulunan evlerde yaşarlar. Bir kısmı da insanların evinde yaşar insanlarla aynı evi paylaşır. İnsanlar ile aynı evde yaşayanları o evde yaşayan insanın dinine mensup olanlardır. Örneğin ülkemizde Müslüman bir ailenin evinde yaşayan cin ailesi de Müslümandır diyebiliriz. Evlerde yaşayan cinler genelde çatı katını tercih ederler.
Pis, Kuran okunmayan kedi köpek gibi hayvanların beslendiği evleri tercih ederler evde yaşayanlar genelde zararsız cinlerdir. Burada bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Müslüman cinler kedi köpek gibi hayvanların beslenmediği temiz ve Kuran okunan evleri tercih ederler. Ayrıca yeri gelmişken değinmekte faya var evlerde bulunan resim, heykel ve tablolar cinlerin saklanması için idealdir, cinler konusunda rahatsız olanlar evlerinde resim, heykel ve tablo bulundurmamalıdır.

Cinlerin Ölümleri
Cinlerde insanlar gibi ölümü tadacaktır ancak yaşam süreleri insanlardan fazla olduğu için ömürleri boyunca birden fazla insan neslini görebilirler. Cinler insanlar tarafından öldürülebilir. Ancak bu öldürmenin günahı aynen bir insanı öldürmekle eş değerdedir. Yalnızca özel durumlar da mesela; Bir cinin insana zarar vermesi ve bu zararı uyarılara rağmen devam ettirmesi gibi durumlarda cinler öldürülebilir. Cinler öldürülmeden önce mutlaka telkin edilmeli ve kendilerine tebliğde bulunulmalıdır. Eğer telkine rağmen devam ediyorsa ve cin Müslüman değil ise yakılarak öldürülmelidir.
Cinlerde insanlar gibi öldükten sonra Allah katında yargılanacaklardır. Sevap ve günahlarına göre cennet veya cehenneme gideceklerdir ancak cinler ateşten yaratıldıkları için onlar insanların cehennemine değil “Zemherir” adı verilen soğuk cehennemde azap göreceklerdir. Tabi bu da bir görüştür kesin değildir, doğrusunu Allah bilir. İnsanlar ile aynı cehennemi paylaşacakları görüşü de vardır. Her neresi olursa olsun onların kafirleri de azap görecektir. Ayrıca huzur-u mahşerde cinler insanları göremeyecektir. Dünyada insanların cinleri göremedikleri gibi onlar da insanları göremeyecektir ancak insanlar cinleri görebileceklerdir.
Cinler dünyada “yakılarak” öldürülebilir. Cinlerin ehli olan kişiler bu durumu gayet iyi bilmektedir. Bir cin insana fazlasıyla zarar verir ve bu zararı sonlandırmaz ise işinin ehli hocalar tarafından yakılarak öldürülür. Ateşten yaratılan cin yine ateş ile yakılabilir. Bu yanma fiziksel değil metafizik alemdeki ruhani bir yanmadır.
Burada akla gelen soru muhtevası ateş olan bir varlığın ateş ile terbiye edilmesidir. İnsanoğlu topraktan yaratılmıştır ve toprak altına girecektir cinler ise ateşten yaratılmıştır onların toprağı ateş olacaktır. Cin ateş ile terbiye edilebilir. Bir insanı canlı olarak toprağa gömdüğünüzde nefes alamayacak ve vücut ihtiyaçları karşılanmadığı için ölecektir. Cinlerde de durum böyledir. Onlar da ateş ile öldürülebilir.
“Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” (A’raf, 179)
Cinlerde mükellef oldukları için insanlar gibi cennet ve cehenneme gideceklerdir. Bazıları cinlerin öldükten sonra yok oldukları görüşünü savunmuş, bazıları hayvanlar gibi toprağa karışacaklar demiştir. Cinlerde bahsettiğim gibi cennete veya cehenneme gireceklerdir. Cinler ölümü sonrası insan gibi toprağa karışmamaktadır, yaratılışları itibariyle ateşe karışmaktadırlar.
Cinlerin İnsanlara Zararları
Cinlerin insanlara zarar vermeleri mümkündür ancak bu zarar filmlerde geçen çarpılma ve benzerleri gibi değildir. Bu güne kadar binlerce insan biyolojik hastalıklarını cinlerin yaptığını zannedip hocalara koşmuştur. Yüz felci geçirip ağzı yamulanlar “beni cin çarptı” demektedir. Bu inanış yüzyıllardır süregelmektedir.
Ancak cinler insan vücuduna girip yer edinebilirler. İnsan vücuduna giren bir cin eklemler aracılığıyla bazı yamulmalara sebebiyet verebilir. Bu çok nadir görülen bir durumdur. Böyle bir halin oluşması esnasında vücudun eklemlerine temas eden cin eklemleri bükmez veya yamultmaz. Kişinin aklına nüfuz ederek eklemleri kişinin kendisinin yamultmasını sağlar. Kişi acıda çekte bilinçsiz olarak bunu gerçekleştirir. Bu durumun oluşabilmesi için o kişinin cinlerle isteyerek ve istemeyerek büyük bir bağ kurması gerekmektedir.
Bunun dışında cinler insanlara musallat olup onlara vesvese verebilirler en büyük verdikleri zarar vesvesedir. Verdikleri vesvese şuur olarak zayıf insanlarda vücut bulur ve insanı kötülüğe iter. İntihar eden insanların büyük bölümü cinlerin ve şeytanın vesvesesi ile intihara sürüklenmiştir. İnsandan uzak kalan, diğer insanlarda diyaloğu az olan kişiler ve yalnız yaşayanlar özellikle cinlerin hedefi olmaktadır. Çünkü onları kandırmak cinlere daha basit gelmektedir. İnanç yönünden zayıf veya inancına çok bağlı olanlar da onların hedefi olabilir. Cinler musallat olduklarında insana verdikleri vesvese ile insanı her türlü yola sokabilirler. Cinlerin musallat olduğu veya olmaya çalıştığı insanlar genellikle mutsuz olurlar, huzursuz olurlar her şeye sinirlenebilirler. Yalnız yaşamayı tercih edeler. Evlilikten uzak dururlar. Baktıkları yerde siyah noktalar görüp kulaklarına çığlık sesi işitebilirler veya bulundukları ortamda huzursuz olup orayı terk etmek isteyebilirler.
Cinlerin musallatı sonucu bazı haller uykuda meydana gelir. İnsan uykusuzluk çeker. Yatağa girdiğinde uzun süre uyuyamaz veya uyuyup sabah uyandığında hiç uyumamış gibi sersem olur. Rüya aleminde rahatsızlık yaşayabilir. Çoğu korkunç rüya biyolojik sebeplerle olmaktadır. Kişi uyuduğunda vücudunda meydana gelen bir değişme rüyaya yansımaktadır. Örneğin çok yağlı bir yemek yenilip yatıldığında korkunç rüyalar görülebilir veya uyku halinde sağa dola dönerken elimizin bir yere çarpması sonucu rüyamızda elimizin kırıldığını görebiliriz. Bu gibi rüyalar dışındaki korkunç rüyalar ve özellikle tekrarlayan korkunç rüyalar cinlerin eseridir. Özellikle rüyada kedi, köpek, yılan, tilki ve fare gibi yaratıkları devamlı görmek cinlerin musallatı sonucu olur. Uyku halinde gülmek veya çığlık atmak cinlerin musallatıdır. Uykuda konuşmak veya mırıldanmak biyolojik sebeplerledir. Uyku uyanıklık arasında odanın içinde karartılar görmek de cin musallatıdır.
Cinlerin musallat olduğu insanlar özellikle banyo, hamam ve tuvalet gibi cinlerin sık olduğu yerlerde huzursuz olurlar. İleri seviye musallat olaylarında kişi cinlerin olduğu yerlerde fazla kalmayı ister. Bu ve benzeri durumlar cinlerin musallatı sonucu yaşanmaktadır. Cinler insana fiziki rahatsızlıklar da verebilmektedirler. Sara, damar tıkanıklığı, çocuk düşmesi gibi bazı rahatsızlıkların cinlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Tabi bu demek değildir ki bu rahatsızlıkların tamamı cinlerin eseridir. Günümüzde her olayı her hastalığı tıbben şifa aramadan cinlere yoran insanlar var. Bu tip insanlar her hastalığı cinlerin verdiğini düşünürler, bu kesinlikle hatadır. Cinlerin insana verdiği fiziki zarar çok nadirdir. Öncelikle çare tıpta aranmalıdır.
Cinler Allah’ın izni olmadan hiçbir insana zarar veremezler, cinlerin insana verdiği zarar insanın imtihanıdır.
Bir yere girilirken destur ve besmele ile girildiğinde destur kelimesi cinlere orada bir şey yapılacağını bildirmekte ve onları uyarmaktadır. Özellikle tuvalete girerken veya çöp dökerken bunun söylenmesi gerekmektedir. Çünkü onlardan habersiz orada yapılan işlem onlara zarar verdiğinde insana düşman olurlar. Destur kelimesini duyduklarında bulundukları yeri terk ederler. Cinlerin insanların bulunduğu yerlerde yaşayanlarına ve zarar vermeye müsait olanlarına Amir denmektedir. Bu tür cinler süfli cinlerdir, İslam inancından uzak yaşamaktadırlar. Dikkat edilmesi gereken cin gruplarının başında gelmektedirler. Ancak bazı Müslüman cinler de insanlarla birlikte yaşamayı tercih ederler. Bazı cinlere ise Ervah denmektedir. Bu cinler ana rahmindeki çocuğa musallat olurlar. Çocuğun doğmasını engellerler, kadının sık sık düşük yapmasına sebep olurlar. Cinlerin kuvvetlilerine marid denir, daha kuvvetlilerine ise ifrit denir. İfrit çağrılması ve gönderilmesi en zor olan cin türüdür. Çok tehlikelidir.
Ayrıca karı kocanın cinsel hayatına çok dikkat etmesi gerekmektedir. Cinsel ilişki sırasında Besmelesiz yapılan cinsel birleşmede cinler insana ortak olup doğacak çocuğa musallat olurlar. Cin ve insanın birlikteliği ile doğan bu çocuklara Dejin denir. Bu çocuklar muhannes olurlar.
Cinlerin insanlara bir başka zararı da vesvese yolu ile verdikleri telkindir. Ancak bu vesvese ileri boyuta ulaşınca insana “mehdisin” veya “peygambersin” şeklinde olan telkinlerdir. Bu gibi durumlar önceleri masumane ilişkilerle başlar, manevi ve dini yönü zayıf olan insana gelen kötü niyetli bir cin onunla bir şekilde irtibat kurduktan sonra kendisini etkilemeye başlar. Önceleri geçmişten doğru bilgiler verir ve gelecekten tahmin yürütür geçmişi iyi bilen cinlerin bilgilerine inanan kişi ona daha fazla bağlanır ancak gelecekten verdiği bilgiler çoğu zaman yanlış çıkmaktadır. Çünkü geleceği bilmeyen cin sadece olayları tahmin ederek bilgi vermektedir. Örneğin ağır hasta olan kişi için yakında ölecek gibi sözler söyler. Bunları duyan kişi cine inanmaya devam eder.
Bu evrenin bir başka boyutu ise cinin kişiye yardım etmeye başlamasıyla devam eder. Cin kişiye ruhsal hastalıkları tedavi edebileceğini söyler ve çevresine bunu duyurmasını ister. Kişi cine inanır ve çevresine duyurur, evine gelip giden insanlara cin sayesinde bazı özellikler göstererek kendisine bağlamaya başlar. Bunun ilerisinde ise cin artık asıl amacını söyler ve kişiye mehdi veya peygamber olduğunu ilan etmesini ister. Cinin tüm yalanına ve oyununa aldanan zavallı ise kendisini mehdi, peygamber veya ermiş olarak görmeye başlar ve sonucunda cin vasıtasıyla birçok insanı kandırmayı başarır. Bu gibi durumlarda musallat olan cin Şeytan’dır, özellikle Müslüman bir kişiye musallat olarak onu dinden çıkarmaya kadar gider.
Cinler bazen düğünlerde veya kadınlar arası toplantılarda güzelce giyinip süslenen ve altın takan kadınlara musallat olup zarar verirler. Cinler altını çok sevdikleri için üzerinde fazlasıyla altın olup vücudu belli olacak şekilde giyinen kadınlara aşık olurlar. Ayrıca hayvan kesildikten sonra kanının sürülmesi, mum yakma adetleri, tütsü yakma, kadınların düğünlerde veya başka yerlerde aşırı oynamaları cinleri teşvik eder. Özellikle bayanların Allah’tan uzaklaştıkları zaman cinler daha fazla yaklaşırlar. Erkeklerin ise gözlerine musallat olurlar, erkeği kadına baktırıp günaha sokmak isterler. Bu gibi olayları genelde Müslüman olmayan İblis tarafları cinler yapar.
Bazı kişiler belirli sözleri tekrarlayarak cinlerden yardım aldıklarını veya o söze ait cini çağırdıklarını sanırlar. Bu tip sözleri kendi kendilerine defalarca tekrarlarlar. Bu tip karışık sözler söyleyenlere cinler zarar verebilirler. Bu zarar o kişiye musallat olmakladır. İnsanlar bilmedikleri, kitaplardan öğrenip anlamını çözmedikleri hiçbir yabancı kelimeyi tekrarlamamalıdır. Bazı kişilerin gizli tarikatlara girip akli dengelerini kaybetme sebebi o tarikatlarda öğrendikleri bu tür kelime ve sözlerdir.
Çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Yıllardır yayınlanan kitaplar ve araştırmalar dışına çıkarak söylemek isterim ki; Cinlerin zararlarından birisi insana verdikleri maddi hasardır. Bazı kişiler cinlerin saldırdığını ve boğmak istediğini söyler, bazıları cinlerin gelip saldırdığını söyler bu ve benzeri birçok durum yaşanmıştır. Bunun sebebi olarak cinlerin bizzat gelip zarar verdikleri söylenir ancak ben buna katılmıyorum. Benim görüşüm cin gelip fiziksel zarar vermiyor, aksine insanın beynini etkileyip insana zarar hissi uyandırıyor.
Zihin denilen o süper soyut olgu, beynin iki yarım küresi arasındaki uyum aracılığıyla sinir sistemini güdüyor ve beş duyu işlemeye başlıyor. Bu idrak mekanizması, birçok parapsikolojik olayda beş duyunun aracılığını gerektirmeksizin de başarılı olmaktadır. İnsan, beyninin çok az bir kısmını kullanabilmektedir. Gerisi bir boşluk ve kullanmaya kullanmaya körelen ya da uyuşan, fakat zaman zaman ortaya çıkan bazı normal ötesi ruhsal hallerin sorumlusu olabilmektedir. Beyinle ilgili geliştirilen teorilerden birisine göre, beynin sempatik sistem ve parasempatik sistem görevi üstlenmiş iki yarım küresi vardır. Birisi deneysel, pozitif ve mantıkî olanı yapar, problemleri çözer, öğrenir ve ezberler. Diğeri ise tersine, sanatsal ve görsel olaylarda uzmandır. Güzelliklerin hakkını verebilir. Takdir eder, lezzet alır. Özellikle uyanıkken paralel çalışan bu ikisi, uykuda yalnızca görsel merkezleri uyanık tutar. İkinci teori, maddenin çok yoğun bir enerji olmasına bağlı olarak, enerjinin türlü biçimlerde açığa çıkabilmesi olayıdır. Diğer bir deyişle, bir masanın kendi kendine yürümesi, bir telepatik mesajın iletilmesi, normal ötesi türlü açıklanamaz olaylar, bu enerjinin beyni de bir kumanda aleti gibi kullandığı biçiminde ikinci teoriyi oluşturuyor. Enerjinin insan bilinci içinde canlı bir güç olması pekâlâ mümkündür. Beyin dalgaları ile sayısız deneyler yapıldı. Bu deneyler sesin ve ışığın normal bir insan üzerinde nasıl zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara yol açtığını gösterdi. Örmeğin saniyede 8-12 ışık titreşimi, beynin alfa dalgalarının frekansına yakın bulunuyor. Bu titreşime maruz bırakılan insanlar son derece şiddetli reaksiyonlarda bulunur. Kollar, bacaklar sıçrar, kendini kaybeder. Kafa hafifler, şuursuz hâle gelir. Cinler bu ışın dalgalarını kullanmayı biliyor ve insanlar üzerinde kullanıyorlar. Cinlerin musallatı sonucu insanların fiziksel değişime uğramaları cinlerin beynin alfa dalga frekansıyla yaptıkları müdahale sonucu insanın kendisine verdiği zarardır. Örnek vermek gerekirse cinlerin boğmak istediği bir kişiye cin gelip fiziksel saldırmıyor o kişinin boğulduğunu hissetmesini sağlıyor. Kişi cinin etkisiyle boğulduğunu düşünüyor hatta bu düşünce o kadar ileri seviyeye gidiyor ki odaya gelen gölge şeklinde birisi beni boğmaya çalıştı bile diyebiliyor. Bunun sebebi cinlerin bilinçaltına müdahale etmesi ve gölge veya benzeri bir şekilde kendisini göstermesidir.
Cin musallatı olayının sonucu da budur. Cin musallat olduğunda kişinin beynine müdahale eder ve onu olumsuz düşünmeye sevk eder. Cin vakalarının büyük bölümü bu şekilde gerçekleşmektedir. Bunun aksi bence filmlerde senaryo olacak konulardır. Çünkü cinler kendi alemleri dışına çıkıp insanlara müdahale etmeyi pek sevmezler.
Şöyle düşünelim aynı dünya üzerinde iki boyut birisinde cinler birisinde insanlar yaşıyor. Her boyutta yaşayanların kendine has halleri, düşünceleri ve yaşamları var. Bu iki boyutta yaşayanlar birbirlerinin varlığını biliyorlar. Boyutlar arası geçiş ise sanıldığı gibi kolay değil. Gerek cinler gerek insanlar bu zorluğa katlanacak yapıda değiller. Bazı istisnai durumlarda boyutlar arası geçişler oluyor veya büyü gibi davetler ile kapılar açılıyor ve geçiş sağlanıyor. Onun dışında cinlerin gelip musallat olup zarar vermesi pek mümkün değildir.
Belirttiğim gibi cinin insana zararı beynine telkinde bulunmasıdır. İnsan beyni telkin almaya fazlasıyla müsaittir. Cin beyine ilettiği mesajlar ile kişiye zararda olduğunu çok rahat kabul ettirir, “şu anda boğuluyorum” gibi düşünen insan gerçekten boğulmaya başlar. Rüyasında ayağının yandığını görüp sabah uyandığında ayağının gerçekten yandığını söyleyen vakalar bulunmaktadır. Bu gibi olaylar rüyada olan yanmanın beyin tarafından kabul edilmesi sonucu fiziksel yanmaya dönüşmesidir. Cinlerde aynen bunu kullanır. Kişinin beynine ilettikleri mesajlar ile etkiler ve bir müddet sonra kişinin zarar görmesine sebep olur. Bu söylediklerim tüm cin vakalarında görülen olay değildir bunu da belirtmek isterim. Cinler ile ilgili bilinmeyenleri araştırıp kitaplaştıran birçok yazar bu konuya değinmekten kaçınmıştır. Klasik olanı anlatıp cin musallat olur zarar verir denmiştir. Cinlerle ilgili asıl bilinmesi gereken konulardan birisi budur. Bu konu daha da araştırılıp aydınlanırsa cin vakalarının ve ruhsal hastalıkların tedavisinin kolaylaşacağına inanıyorum.
Burada değinmekte fayda görüyorum. Bazı cin olayları cinlerin bizzat gözüküp zarar vermesi veya korkutması ile olur. Bu olaylar için örnekler fazlasıyla mevcuttur. Ben her olayın cinlere bağlanmaması kanaatindeyim ancak istisnalar hariç. Bu durumda hangisinin cinler hangisinin aldatma olduğunu anlamak tamamen kişinin kendi elindedir. Örneğin aklınızda korku varken gördüğünüz bir gölge beynin aldatmacasıdır ama bunun tam tersi bir durumda aklınızda kesinlikle korku unsurları yok ve geçmişinizde korkuyla bağdaşan bir olay yokken gördüğünüz bir varlık cin olabilir. Bu çok nadir olan bir olaydır bunu da belirtmek istiyorum.
Cinlerin bir başka zararı da, erkek ise hanımını kadın ise kocasını çirkin bir şekilde göstermesi, ondan soğutması ile olur. Bu tip zarar genelde büyü yolu ile gelen cinler tarafından yapılır. Karı koca arasına giren cin birbirlerini kötü görmeleri için elinden geleni yapar. Kadının veya erkeğin beynine hükmetmeye başlar. Ona telkinlerde bulunur. Kadının veya kocanın uygunsuz davrandığını fısıldar. Birbirlerinden nefret etmelerini sağlar. Sonuçta ayrılığa kadar götürebilir.
Aşırı heyecan hallerinde cinler insanlara zarar verebilir. İnsan metabolizması bazı durumlarda farklı çalışır, örneğin aşırı sevinç, aşırı üzüntü veya heyecan gibi durumlarda vücudumuzun çalışma sistemi de değişir. Bu gibi durumlar vücudumuzun enerji ve algılama boyutunu değiştirir ve cinlerin daha rahat hareket etmesini sağlar. Cinler enerji olarak yaratıldıkları için enerji ile insan vücuduna girebilir veya insana musallat olabilirler. Yukarıda belirttiğim durumlara dikkat etmek gereklidir. O gibi durumların sonunda mutlaka dua okunmak ve Allah’a yalvarmak gerekir. Dudaktan dökülen Kuran-ı Kerim ayetleri de enerji yaymaktadır. Onların ve Allah isminin enerjisi cinleri uzak tutar. Hep derler ya yatmadan dua okuyup her yere üfleyin onun sebebi budur ve doğrudur. Özellikle gece yatmadan bol bol dua okunmalıdır çünkü geceleri insanların değil cinlerindir.
Cinlerin zararlarını özetlemek gerekirse %80 olay kesinlikle cinlerle alakalı değildir, beynin insana oynadığı güzel bir korku olayıdır. %15 vaka ise yukarıda bahsettiğim cinin beyine telkinde bulunması ile insanın zarar görmesidir. %5 durumda ise cinler bizzat musallat oldukları kişiye temessül ile beden değiştirerek veya kendi görüntüleri ile zarar verirler. %80 dışında kalan %20 lik kısım gerek bilinçli gerek bilinçsiz davet ve büyü ile gerçekleşmektedir ve mutlaka bilmemiz gerek Allah’a sığındığımız zaman hiçbir varlık zarar veremez.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 11.11.17, 11:11
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 14,902
Etiketlendiği Mesaj: 900 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Sayın Sin, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.

__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 23.07.18, 12:47
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 03.05.17
Mesajlar: 606
Etiketlendiği Mesaj: 71 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Emeğinize sağlık teşekkür ederim.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 09.10.18, 22:27
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 26.12.16
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 2,276
Etiketlendiği Mesaj: 64 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Emeğinize sağlık, teşekkürler..

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 09.10.18, 22:44
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.09.18
Bulunduğu yer: Evde
Mesajlar: 626
Etiketlendiği Mesaj: 132 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allah razı olsun hocam çok faydalı bilgiler Rabbim ilminizi artırsın.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 03.02.19, 22:09
Üye
 
Üyelik tarihi: 27.01.19
Bulunduğu yer: Manisa
Mesajlar: 66
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allah razı olsun

Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 29.09.19, 21:16
 
Üyelik tarihi: 16.09.19
Bulunduğu yer: kocaeli
Mesajlar: 138
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

cinlerle ilgili merak ettigim cogu seyi ogrendim allah tazi olsun hocam

Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 30.09.19, 08:39
shahkhu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 22.09.19
Bulunduğu yer: NO where
Mesajlar: 540
Etiketlendiği Mesaj: 36 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

humans are God's best creation who have a special purpose

__________________
Be like the sun for grace and mercy. Be like the night to cover others' faults. Be like running water for generosity. Be like death for rage and anger. Be like the Earth for modesty. Appear as you are. Be as you appear.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 01.10.19, 05:42
Acemi
 
Üyelik tarihi: 01.10.19
Bulunduğu yer: bursa
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

cinler de inançlarına göre rahmani,şeytani olmak üzere ayrılır.. şeytani kısım yahudi,hristiyan,inançsız... vs kapsar.. her insanın yanında doğuştan en az bir tane cin vardır.bunlar rişlemci,bakımcı,şifacı vs gibi çeşitli alanlarda baskındır.. yetenek gibi düşünebilirsiniz. sizin yanınızdaki size zarar vermez. aşık olma olayları da genelde dışarıdan bulaşan cinler tarafından olur.. yani doğuştan olanlarda sıkıntı yok. ama bulaşan bir şey varsa veya uğrak işte o sıkıntıdır. ellere kına yakılması, dokunuluyormuş gibi his... bunlar uzaklaştırılması gereken sıkıntılı varlıklardır.. yanınızdaki iyi bir bakımcı ise çok güzel fal bakabilirsiniz. iyi bir işlemci ise işlemleriniz hızlı tutar.. şifacılar ise ağrı alma vs gibi konularda iyidir.bunlar tabiiki yaşlarına göre değişik hızda ve karakterdedirler.. ve karakterimizi de etkiler. tıpkı insanlar gibi onların da karakter ve özellikleri vardır. yanımızdakiler bizim kölemiz değil arkadaşımızdır

Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 01.10.19, 09:34
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 13.04.19
Bulunduğu yer: İlmül cevherül Su
Mesajlar: 909
Etiketlendiği Mesaj: 117 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
tarotcubayan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
cinler de inançlarına göre rahmani,şeytani olmak üzere ayrılır.. şeytani kısım yahudi,hristiyan,inançsız... vs kapsar.. her insanın yanında doğuştan en az bir tane cin vardır.bunlar rişlemci,bakımcı,şifacı vs gibi çeşitli alanlarda baskındır.. yetenek gibi düşünebilirsiniz. sizin yanınızdaki size zarar vermez. aşık olma olayları da genelde dışarıdan bulaşan cinler tarafından olur.. yani doğuştan olanlarda sıkıntı yok. ama bulaşan bir şey varsa veya uğrak işte o sıkıntıdır. ellere kına yakılması, dokunuluyormuş gibi his... bunlar uzaklaştırılması gereken sıkıntılı varlıklardır.. yanınızdaki iyi bir bakımcı ise çok güzel fal bakabilirsiniz. iyi bir işlemci ise işlemleriniz hızlı tutar.. şifacılar ise ağrı alma vs gibi konularda iyidir.bunlar tabiiki yaşlarına göre değişik hızda ve karakterdedirler.. ve karakterimizi de etkiler. tıpkı insanlar gibi onların da karakter ve özellikleri vardır. yanımızdakiler bizim kölemiz değil arkadaşımızdır
Saffat 7 -Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.

Saffat 8-9 -Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

Saffat 10 -Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder).

Cin suresi 8.ayet “Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk."

Cin suresi 9.ayet “Hâlbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur."

Şimdi sen ve senin gibi falcılar ve güvendikleri ayakçı cinniler neye güvenerek fal baktığını ve gayb'dan haber aldıklarını iddaa ediyorlar?

Hadi göğü geçin de görelim, kulak misafirliği yapın da görelim?

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
akillidir, cinler, cinlerin, dinleri, insanlar, var


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Ameli ihfa ve Tayyi mekan Anka58 Vefk & Tılsım 11 21.04.24 21:42
Cinler neden ve nasıl musallat olur? AhirZaman Cin & Şeytan & Melek & Ruh 12 13.03.21 17:52
Cinler ve Sudan Geçmeye izinli Olmaması Kâf-u Nûn Cin & Şeytan & Melek & Ruh 10 16.02.21 22:33
Korkukarımızın Cinlerle Bağlantısı var mı? Sin Cin & Şeytan & Melek & Ruh 3 10.07.18 14:59
Cinler, UFOlarla Uğraşıyor mu? Adalet Parapsikoloji & Spiritüalizm 4 02.04.18 12:45


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:06.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147